20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Moron Moron Bakmak!..


Sizleri bilmem ama bunca yıldır basının ve toplumun içerisinde olmama rağmen bu sözcüğü hiç duymamıştım. Taki Demet Akalın isimli şarkıcının Bodrum’da kendisini izlemeye gelenlerden istediği alkışı alamadığında kızıp onlara sesleninceye kadar:

“Diyarbakır’dan mı geldiniz hepiniz? Dağdan mı? Moron moron bakıyorsunuz abi”

Şarkıcının söylediği “Moron moron” sözcüğünü basından öğrenince cehaletime verin merak ettim. Ansiklopedilere başvurdum, onlarda da merakımı giderecek bir şey bulamadım. Sonunda Google imdadıma yetişti ve “Moron” sözcüğünün zekâ ile ilgili bir hastalık olduğunu ve bazen de alık anlamına geldiğini öğrendim.

Genel kültürleri çok zayıf olduğunu çeşitli yarışma programları ile magazin basınından öğrendiğimiz adı sanatçıya (!) çıkmış çoğu şarkıcı, popçu, manken ve türkücülerin böylece bizim bilmediklerimizi de bildiği de böylece ortaya çıktı.

Engin kültürlerinden ötürü kutlarız kendilerini (!).

Aslında bu tür insanların söylediklerine de pek kulak asmamalı derim. Kulak asarsanız, bir bakıma da onların reklamlarını yapmış olursunuz. Önce üzülmüş görünürler, sonra oh ne iyi reklamımız yapıldı; reklam reklamdır diye düşünürler.

Şarkıcıya ilk tepki Diyarbakır’dan gelmiş; Diyarbakırspor Taraftar Birliği internet sitelerinde şarkıcının yüzünde kurukafalı korsan bayrağı işareti olan fotoğrafını kullanmış. Ardından da “Diyarbakır’a uzanan eller kırılır. Unutma sen de bu yaptığın terbiyesizliğin karşılığını göreceksin” demişler. Sonrada Metin Eloğlu’nun burada yazmak istemediğim dizelerinden oluşan bir şiir okumuşlar.

Diyarbakır’dan tepkiler gelmiş, şarkıcının posterleri yırtılmış, kaset satışlarına izin verilmemiş... Bodrum’da yaşayan Diyarbakırlı bir vatandaş da Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak suç duyurusunda bulunmuş.

Daha doğrusu şarkıcı kaş yapayım derken göz çıkarmış...

Kenthaber’e de bu haber üzerine yığınla tepkilerini dile getiren Diyarbakırlılardan yorumlar almaya devam ediyor. Kuşkusuz, küfür içermeyenleri bu haberin altına ekliyoruz.

Yıllar öncesi askerliğimi o yörelerde yapmıştım. İnsanlarını yakından tanımıştım, cana yakın, insancıl yönleri ağır basan dostlardı. Moron moron denilmeyi hiç hak etmemişlerdi.

Yaptığı gafın yanı sıra Güneydoğu’da kaset satışlarının düşeceğinden çekinen şarkıcı bu kez kendini affettirmenin yollarını arayarak “Diyarbakır’da bir okul yaptıracağını söylemiş.

Ne güzel önce yöre halkına hakaret et, sonra da kendini affettirmenin yollarını ara...

Kendilerine sanatçı tabirini yakıştıran bu insanlara ne oluyor bilemiyorum. Biri çıkıp sahneden Moron moron diyor, diğeri televizyonda dağdaki çobandan söz ediyor, bir başkası da Yönetmen Murat Sanaçoğlu’nun senaryosunu Sırrı Süreyya Önder’in yazdığı “O... Çocukları “ nedir diye soranlara Ordu’nun çocukları deme gafletinde buluyor...

Bu kez de Ordulular ayaklanıp, Kenthaber’i yorum bombardımanına tutuyor.

Gerçekte bu sözler aptallıktan kaynaklanmıyor. Yalnızca densizlik ve patavatsızlık... Eğri oturup doğru konuşalım bunları böyle konuşmaya yönelten bizleriz. Daha doğrusu asıl suçlu bizleriz. Magazin basını diye ortaya çıkan cıvık bir basın her gün bunları manşetlere taşır, televizyoncular çevrelerinde dolaşırsa onlar da haklı olarak biz neymişiz, der ve velinimetleri olan seyircilere tepeden bakarak hakaret yağdırırlar. Ancak bir kez daha yineleyeyim; sözlerinde kasıt aramayın; bizler bu patavatsızlara neden değer verdik diye düşünün.

Bu olay yıllar öncesi başımdan geçen bir anımı hatırlattı. Sabancı-P.Morris ortaklığının restorasyonuna maddi katkıda bulunduğu Torbalı’daki antik Metropolis Tiyatrosunun açılışına davet edilmiştik. Yanılmıyorsam kırk civarında gazeteci ve televizyoncuyduk. Bizleri İzmir Büyükefes Otelinde ağırlamışlardı. O tarihte de İzmir Fuarının açılışı vardı. Mesaimizin bitiminde otelin havuzunun kenarındaki şezlonglarda güneşleniyordu. Bir başka yerde de fuarda sahne alacak şarkıcılar vardı. Bunların hepsinin magazin basınında yer aldığını da söylemeye hacet yok... Baktılar kırk civarında gazeteci onlarla ilgilenmiyor. Acaba bizi görmediler mi diye düşünmüş olacaklar; bir bahane ile havuzun kenarında, önümüzde tur atmaya başladılar. Bizlerde yine tık yok, demek ki, bizler de “Moron moron” bakıyormuşuz...

Ertesi günü receptiona gittim, onlara söyleyin, biz magazin değil, kültür basını mensuplarıyız dedim. Bundan sonra onlar tur atmaktan vazgeçti bizler de boş zamanımızda rahat rahat güneşlenip, havuza girdik.

Bu olay da gösteriyor ki, onları havalara sokan bizleriz. Başkasına kızmaya hiç gerek yok...


erdem@kenthaber.com

 

Yayın Tarihi : 27 Mayıs 2008 Salı 10:27:42
Güncelleme :27 Mayıs 2008 Salı 11:46:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Haluk balaban IP: 78.165.144.xxx Tarih : 27.05.2008 22:37:36

sayın yücel 10 şarkı dışında başka şarkı bilmeyen gerçekten magazin gazetecilerinin şişirdiği bez bebekler milletin tümünede çamur atar dekolte kıyafetlerle şarhoş masalarına meze olanlar gerçek sanatçılarıda karalar ve böye abuk sabuk sözler ederler gerçek moronlar kendileridir farkına varmazlar tüm basın sizin gibi düşünse ve ayni haraketi yapsa acaba ne olurlardı ? çiftlikte şenpanze bile olmazlardı sayın yücel.saygılarımla.