1
Haziran
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Mustafa Sarıgül’ün SUYAD Ziyareti

Kültür mirasımızın önemli eserlerini bir araya toplayan, Tarihi Yarımadanın bir bölümünü oluşturan Sultanahmet ve çevresi İstanbul’un turizm ve ekonomisinin can noktasıdır. Ne gariptir ki yakın tarihlere kadar böylesine önemli bölge, sesini duyurabileceği sivil toplum örgütlerinden yoksundu. Bir ara Eminönü Platformu kurulmuş, ancak sesini duyuramamış, sonra da ortadan silinmişti.

Sultanahmet ve çevresi turizm alanında, her geçen gün atılım göstermeye başlamış, otelleri, restoranları, kafeleri ve iş yerleriyle büyük bir gelişimin içerisine girmişti. Ancak sesini duyurabilmekten, kendilerini ve çevreyi ilgilendiren konularda yöneticilerle işbirliği yapabilmekten uzak kalmışlardı. Yalnızca yıllardır yayınını sürdüren Sultanahmet dergisi elinden geleni yapmaya çalışıyordu. Sonunda geçen yıl Sultanahmet Turizm ve Yatırımcılar Derneği (SUYAD) kuruldu ve kısa zamanda yöredeki turizmcileri, iş çevrelerinin yöneticilerini ve akademisyenleri etrafında toplamayı başardı.

Hocapaşa Kültür Merkezi’nde geçtiğimiz günlerde ikinci olağan kongresini yaptığında iki yıl içerisinde SUYAD’ın ne kadar yol aldığı görüldü. SUYAD Başkanı Kaan Koç o günkü konuşmasında derneğin faaliyetlerini, yaptıklarını ve yapacaklarını anlatmadan önce söze şöyle başlamıştı: “Bir milyar dolar yatırım yaparak ciddi bir istihdam yaratan ve katma değer üreten bizler, bu bölgenin adamlarıyız. O nedenle bizim Sultanahmet hakkında söz söyleme hakkımız var…”

Türkiye’de yürürlükte olan Dernekler Yasasına göre bir takım dernekler kurulur, bazıları seslerini duyurur, icraatlarını yapar, bazıları da kâğıt üzerinde kalmaktan öteye gidemez, adını sanını duyuramaz.

SUYAD kısa zamanda sesini yazılı ve görsel alanda duyurdu, devleti yönetenlerle uyumlu bağlantılar kurmayı başardı. Sultanahmet’in sorunlarını dile getirmesinin, yaptıklarının yanı sıra önümüzdeki süreç içerisinde de çok daha iyi işlere imzasını atacağını gösterdi. Kısacası, Sultanahmet ve çevresiyle ilgili söz söylemek bize düşer dediler…

Sultanahmet’te son iki yıl içerisinde önemli işler gerçekleştiren SUYAD, bir takım projeleri de ortaya koydu ve başardı. “İstanbul Photo Contest”, Orient Rally”, “Yerebatan Kentsel Tasarım”, “Sıbyan Mektebi Projesi”, “Üç Boyutlu Sultanahmet “, “Elektrik İndirimi”, “ Cadde ve sokaklara mobese kameralarının yerleştirilmesi”, “Doğan Medya Grubu ile yapılan Tanıtım Anlaşması”, “Yerebatan Caddesi trafik düzenlemesi”, “Uluslararası Türkiye tavla şampiyonası” bunların başında gelmektedir. Ayrıca Mimar Sinan ve Haliç üniversiteleriyle yapılan protokolle doktora, yüksek lisans ve lisans öğrencilerinin çalışmalarında Sultanahmet’i öncelik vermeleri de sağlandı.

SUYAD, geçtiğimiz hafta içerisinde Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’e turizme katkılarından dolayı bir plaket verdi. Sarıgül, dernek yönetici ve üyeleriyle unutulmayacak bir sohbet gerçekleştirdi, karşılıklı olarak siyasi gündemi, yerel yönetimleri konuştular. Kısacası karşılıklı bir fikir alışverişinde bulundular.

SUYAD Başkanı Kaan Koç, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'e plaket verirken.

Mustafa Sarıgül, 29 Mart 2009’da üçüncü kez Şişli Belediye Başkanlığına seçilmiş bir siyasetçi. Bence Türkiye’nin ihtiyacı olan siyasetçilerden biridir. Sarıgül gibi siyasetçilerin yalnızca Şişli ile sınırlı kalmaması, Türkiye yönetiminde de söz sahibi olmasının çok daha faydalı olacağını düşünüyorum.

Siyasete CHP gençlik kollarında başlayan, parti içerisinde çeşitli aşamalar geçirdikten sonra 18. Dönem milletvekili olan ve sonra partisinden ayrılmak zorunda kalan Sarıgül, “benim arkamda siyasi iktidar yok, parti yok ve halktan aldığım güçle çalışmalarımı sürdürüyorum” diyor.

Gerçekten de iktidara sırtını dayamadan, kısıtlı imkânlarla Şişli ilçesinde olumlu işler yapılıyor. Rumeli Caddesi başta olmak üzere eski eser niteliği taşıyan yapıların envanterleri çıkarılmış, onlara yeni cephe görünümleri kazandırılmıştır. Kentsel tasarım projeleri kapsamında 1258 eski eser yapının restorasyonunun yapıldığını ve bunun için de belediyeye maddi bir yük getirilmediğini kendisinden öğreniyoruz. Ayrıca yapıları çirkinleştiren reklam panolarının önüne geçildiği de biliniyor. Bu arada ilçe kapsamında 170.000 ağaç dikilmiş, 113 yeni park alanı açılarak kentleşmemizde yeşil alanların yok edilmesine bir dereceye kadar dur denilmiş. Bunların yanı sıra 56 okulun yenilemesi, depreme karşı güçlendirilmesi yapılırken, 48 okula fen laboratuarı ve 16 okula da kütüphane kazandırılmış. Eğitimin yanı sıra altı ayrı mahallede sağlık merkezleri yapılarak hizmete açılmış. Onların yanı sıra 18 spor merkezi, 26 sosyal tesis, 23 taksi durağı ve her mahalleye muhtarlık binası yapılması da unutulmamış. Bütün bunlar yapılırken 3806 gönüllü kadının çalıştığı “Kadın Çevre Gönüllüleri”nin çabalarıyla eğitimsiz kadınlara okuma yazma öğretilmiş ve el sanatlarını geliştirecek beceriler öğretilmiş…

Sarıgül son seçim öncesinde siyasi parti kurma çalışmalarını yürütüyordu. Ancak Baykal’a yönelik kaset skandalıyla CHP’de beklenmeyen bir gelişim yaşanmış, Genel Başkanlığa Kılıçdaroğlu gelmişti. Uzun yıllardır hantal yapısını bir türlü aşamayan CHP siyaset rüzgârını arkasına almış görünüyordu. Sosyal demokratlar iktidar olamaz sözünün doğru olmadığını göstermek istiyorlardı. Başta Sarıgül olmak üzere bir zamanlar partiden dışlananlar ya partiye dönüyor ya da destek vereceğini söylüyorlardı. Ne var ki esen bu güzel hava bir süre sonra unutuldu, CHP yine iç çekişilmelere ve kurultay kaygısına düştü. Mustafa Sarıgül, Ercan Karakaş, Fikri Sağlar ve Murat Karayalçın gibi deneyimli siyasetçilerden yararlanmanın yolunu bir türlü açamadı. Oysa önümüzde yerel ve ardından da genel seçimler var. Olası referandumlar da işin cabası… CHP, Sarıgül gibi “benim gücüm beni destekleyen halktır” diyen siyasetçilerden yararlanmanın yoluna neden gitmez? Akıl alacak gibi değil…

Sosyal demokratlar iktidar olamıyorsa, uyguladıkları siyasetlerinde bir sorun var demektir…

Halka inemeden masa başında “ben sosyal demokratım, halk bana niye oy vermiyor” demekle bu işler yürümez… Önlerinde Mustafa Sarıgül gibi halka inebilen, ev, ev dolaşarak vatandaşın derdini dinleyen, çözüm üreten bir siyasetçi varken…


erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 30 Ocak 2012 Pazartesi 11:55:44
Güncelleme :30 Ocak 2012 Pazartesi 12:01:17


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ercüment çalışlar IP: 88.234.2.xxx Tarih : 30.01.2012 14:50:00

Dünyanın gözbebeğinde tarihi ve kültürel değerleri yaşatabilmek için, emek  verenlerin elleri ve yürekleri  sağolsun.


K. Mükremin BARUT IP: 88.224.44.xxx Tarih : 31.01.2012 02:30:53

Sayın Erdem Üsatdım ele aldığınız konu için sizi yürekten kutluyorum.
 

Sarıgül’ün, Sosyal Demokrat bir belediye başkanı kimliği ile, başarısı bu kadar aşikarken, CHP partiyi “iktidara” taşımak için; neden bürokrasiden emekli birini getirir ve ondan medet umar?

Çünkü CHP üst yönetiminin, ya da CHP de hakim olan kliğin iktidar olmak gibi bir hedefi yoktur.

Sarıgül’ün, Baykalın karşısında genel başkan adayı olarak çıktığı genel kurulu başından sonuna izledim. CHP taban ve delegeleri bunu bir fırsat olarak değerlendiremediler. Üstelik, Sarıgül’ü tahrik edip aşırı davanması için ellerinden geleni yaptılar. Baykal’ın tetikçileri, tribünlerde ve aralarda boş durmadılar.

CHP Sarıgül adına, onu küçük düşürmek için oldukça kapsamlı bir kitap basmış ve yüzlercesini bedava olarak dağıtmıştır. Düşünün bir kere Ana Muhalefet partisi tüm enerjisini ve parasını, bir mensubunu küçük düşürmek için harcıyor ve bunu hiç kise etik dışıdır diye değerlendirmiyor.

Sosyal Demokratlar 1989 da yerelde iktidar olmuştur. Dünyanın her ülkesinde kural şudur: Yerelde iktidar olan, ardından gelen genel seçimde ülkede iktidar olur. Çünkü yerel yönetimler halka en yakın birimler olduğundan hizmetler karşılık görür. Bunun bir tek istisnası CHP dir. Halk 1989 yerel seçimlerinin ardından gelen genel seçimde, CHP yi sandığa gömmüştür. Neden mi? Baykal genel seçimlere Başbakan olarak gireceğim düşüncesi ya da hevesiyle, Erdal İnönü’yü devirme adına, partisini bir yılda üç kez olağanüstü genel kurula götürmüştür. Parti tüm enerjisini içeride tüketirken, partili belediye bürokratlarının rüşvet skandalları birer ikişer patlamıştır.

CHP ne dün, ne bu gün asla Sosyal Demokrat bir parti olmamıştır. Yarın da Sosyal Demokrat bir çizgiye taşınması imkansızdır. Neden mi? CHP kendini devletin kurucu partisi olarak görmektedir. Ona oy verenler de onu, Türkiye Cumhuriyetinin ve elbette devletin kurucu partisi olarak gördükleri için desteklemektedirler. CHP bu sorumlukukla STATÜKONUN dışına çıkamamaktadır. Bu nedenle; CHP’nin siyasette koyduğu kırmızı çizgiler, Sosyal Demokrat Dünya görüşüyle çelişmektedir.

Sarıgül, Kemal Kılıçtaroğlu lehine geri çekilmekle hata yapmıştır. Baykal, Sav, Öymen ve onların yolunu izleyen Anadol, Ateş, Sevigen, kılıçları kuşanmışlardır. Parti tabanına ya da klasik söylemle teşkilata hakim olmayan Kılıçdaroğlu’nu saf dışı bırakmaları hiç de zor olmayacaktır. Emin olun; CHP’nin iç mücadele için harcayacağı enerji ve uğraş, ülke yönetme istek ve enerjisinden çok daha fazladır. Ülke seçimlerinde; sandıklara iki görevli koymakta zorlanan partide, böylesi zamanlarda, en küçükten en büyüğüne kadar enerji zirve yapar. Koşanları, koşuşturanları izlemek bile adamı yorar.
BUNLARI NEREDEN Mİ BİLİYORUM: Altı sene bu partinin Ankara İl ve Altındağ İşçe Teşkilatında aktif üye olarak mücadele verdim. Saygılarımla.K. Mükremin BARUT


K. Mükremin BARUT IP: 88.224.44.xxx Tarih : 31.01.2012 18:11:35

"SÖYLESEM ÖLDÜRÜRLER, SÖYLEMESEM BEN ÖLDÜM"

Değerli Erdem Üstadım, susmak ne çare. Tüm televizyon kanallarında, kurultaycı grubu temsilen Ankara İl Örgütü eski başkanı Ali Yıldızlı arzı endam ediyor. Bu arkadaşın arkasındaki ana gövde, tilki uykusunda bekliyor. Yıpranmamak için ortalıkta görünmemeyi tercih ediyorlar. Bu gün sayın Yıldızlı, başkanı seçmek gibi bir hedefimiz yok diyor. Buna kim inanır? Tüzük kurultayı denen toplantıda, Baykal lehine biraz rüzgar yakaladıkları an, çok beklemeden ikinci bir kurultay talepleri olcaktır.

Geçtiğimiz yerel yönetimler seçimi öncesinde, elli kadar mimar, şehir plancısı ve mühendisi örgütlemiştik. Sayın Ali Yıldızlı'yı aradık ve bunlara törenle rozet takıp, parti üyesi yapın dedik. Bunu yapın ki; toplum gözünde, belediyelerde teknik kadrolara verdiğiniz önem anlaşılsın. Ha bu gün, ha yarın diye bizi oyaldılar. Derken, tam o sırada, İstanbul'da çarşaflılara rozet takıldı. Sonucu ise herkesçe mağlum. 

Kılıçdaroğlu'nun kapasitesi, CHP gibi bir gövdeyi taşıyamıyor. CHP'de hiç kimse onun parti başına geliş biçimini sorgulamadı. Emin olun gidiş biçimini de sorgulamayacaklardır. Baykal ise muhalefetin iktidarından emekli olmayı tercih edecektir.K. Mükremin BARUT


kaan koç IP: 81.214.75.xxx Tarih : 31.01.2012 16:15:35

 Tarihi yarımada ve onun eserlerine göstermiş olduğunuz sempati, samimi yazınız  ve canı gönülden yapmış olduğunuz destekleriniz için SUYAD başkanı olarak teşekkürlerimi sunarım. Sayın  Mustafa Sarıgül'ün de bölgemizden esirgemedikleri desteklerini tüm Türkiye'ye gösterme adına da sizlere saygılarımı Mustafa Başkana da teşekkürü bir borç bildiğimi arz etmek isterim . Saygılarımla  Kaan KOÇSUYAD Yön.Krl.Bşk


Mehmet Ersindigil IP: 84.62.2.xxx Tarih : 30.01.2012 18:16:13

Hocam,Ellerine saglik"Sisli Belediyesini ve Mustafa Sarigül,ü cok güzel tanitmissin.Mustafa Sarigül,ü uzun zamandan beri basin yoluyla tanimaktayim.CHP deyken Sayin Baykal ile muhalefete düsüsü ve partiden uzaklastirilmasi gercekten vahim bir olaydi.Mustafa Sarigül Şisli,de belediye baskani olduktan sonra dürüst caliskanligi ile Halkin güvenini almistir.

Halkta ücüncü dönem secerek mükafatlandirmistir.Temennim bütün Türkiye Cumhuriyetinde,ki belediyeler böyle caliskan olmalarini dilerim.O zaman inanyorum Türkiye,de sorunlar hepsi teker teker ortadan kalkardi.Kendi büccelerini yapip,Hükümetlere pek fazla yük olmazlardi.Demek oluyor,ki calisarak asilmayacak güc yoktur.Gerci Halkimiz biraz sabirsiz,sectikleri kimseden en kisa zamanda randiman isterler.

Mustafa Sarigül son dönem genel Milletvekili secimlerinden önce parti kurmak icin calismalari vardi.Ve cok yol kat ederek sona yaklasmislardi.Dediginiz gibi CHP genel baskani degismesinden dolayi,ve CHP yi parcalamamak icin geri adim atip partisini kurmaktan vaz gecmistir.Umuldugu gibi CHP de büyük bir gelisim olmadigi gibi,Halen eski tas eski hamam,ic politikalarinda sandalye kavgasi vardir.Belki Mustafa Sarigül Partisini kurmadigi icin pismanlik,ta duymus olabilir.Türkiye,nin nice iyi günlerine saygilarimla.