Myanmar'ı bilen var mı?

Türkiye sürprizlerle dolu bir ülke… Sabah kalkıyorsunuz, saat başı yeni bir olay; klavyenin başına geçip yorumunuzu yazmaya kalkıyorsunuz, birkaç satır sonra gündem anında değişmiş… Yazdığınızın güncelliği çoktan yitip gitmiş…

Suriye’de kan gövdeyi götürüyor, Türkiye’nin ne yapacağı belirsiz. Esad’ı devireceğiz derken, içeride terör korkunç boyutlara ulaştı. Şemdinli adeta bir savaş alanı, İran’dan tehditkâr sözler yükseliyor. K.Irak’daki aşiret reisinden de İran’dan aşağı kalmayan demeçler geliyor. Bütün bunlar olup biterken bakıyorsunuz ortalık “Myanmar” sözü ile çalkalanıyor.

Myanmar ne menem şeydir?

Yenir, içilir mi?

Çoğu insanın bildiğini sanmıyorum.

Doğrusunu söylemek gerekirse ben de bilmiyordum. Merak edip Anabritannıca’yı, Büyük Laroussa’u karıştırdım bulamadım. Sonunda imdadıma Google yetişti ve Myanmar’ın Uzakdoğu ülkelerinden Burma’nın veya Birmanya’nın değiştirilen ismi olduğunu öğrendim. Güneydoğu Asya’da Bengal körfezinde bir ülke. Google’yi küçümseyen, oraya bakmaya tenezzül etmeyenlerin kendilerini allame sananların kulakları çınlasın!..

Myanmar’daki Budist toplum oradaki, Arakan bölgesinde yaşayan Müslümanlara şiddet uyguluyormuş… Fakir bir ülke olduğundan Müslümanlar eziyet ve açlık çekiyormuş… Kendi memleketindekilerin pek farkında olmayanlar, Müslüman aleminin liderliği peşinde koşanlar, nerede bir Müslüman zor durumda olsa oraya koşmayı adet edindiğinden yine kolları sıvamışlar ve yardım götürmeye karar vermişler. Bunun için de Başbakanın eşi, yakınları, Dışişleri Bakanı götürülecek yardımın başına geçerek, çok şükür (!) Myarmar’a ulaşmışlar… Bununla da kalmamış Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetmeliği uyarınca yardım kampanyası başlatılmış, bankalarda hesaplar açılmış. Kuşkusuz, iktidara yaranmak isteyen işadamları da zorunlu olarak pamuk ellerini ceplerine sokmuşlar!.. İsterlerse sokmasınlar; anında vergi deneticileri kapılarında biter sonra…

Gerçekten garip bir durum… Türkiye’de şehit ailelerine, iş yapamaz durumdaki gazilerimiz, Van depreminde zarar görenler, işsizler, dar gelirliler, fakir fukaranın, emeklilerin halini soracağımıza ülkemizden binlerce kilometre uzaklıktaki adını yeni duyduğumuz (cehaletemize verin) Myanmar’a yardım taşıyoruz.

İyilik yapalım derken oradaki Müslümanlara daha çok zarar vermişiz. Bizim heyetin geldiğini duyan Budistler katliamlarını, baskılarını ve şiddeti daha da arttırmışlar. Bizimkiler ise olup bitenler karşısında gözyaşlarını tutamamaşlar…

Ne garip millet olduk; çözüm üreteceğimize işin kolayına kaçıp hep ağlarız. Siyasilerimiz ağlar, yakınları ağlar, televizyonlarda vaiz (!) ağlar… Hepsinden öte milletin anası ağlar…

Tek kelime ile pes!..

Evlatlarını teröre kurban verenler ağlarken, bizimkiler Myanmar’da göz yaşı döküyorlar!..

Adını yeni duyduğumuz Arakan Müslümanları ile bağlantı kurulup görüşmeler yapılacakmış…

Aklı başında bazıları bu yardımları denetleyecek bir kurum var mı diye düşünüyor…

Türkiye, dünya Müslümanlarının hamisi rolünü üstlenmiş, Saray-Bosna’dan, Ortadoğu’ya, Afganistan’a, Somali’ye derken şimdi de Uzakdoğu’ya kadar uzandık…

Benim merak ettiğim hamisi kesildiğimiz dünya Müslümanları bize ne kadar yakınlar?

Müslüman kardeş dediklerimiz neredeyse yarım yüzyıldır Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımadılar.

Bizim dünya Müslümanlarının lideri olmaya kalkmamızı hazmederler mi?

Meşhur sözdür; önce can, sonra canan…

erdemyucel2002@hotmail.com