31
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Neymişsin Cübbeli Hoca!

Cübbeli Hoca’nın ismini ilk kez, 1990’lı yıllarda Kocaeli’nde duymuştum. Oradaki İmam Hatip Lisesi öğrencilerine, Vakıf Yurdu ve Işık Evleri (!) öğrencilerine Hoca’nın (!) geleceği haberi duyurulmuş ve hepsi zorunlu olarak vaaz vereceği (!) yere götürülmüştü. Yetişme çağındaki çocuklara neler anlatmış, beyinlerini nasıl karıştırmıştı; bilemem… Müslümanlığın doğrularını anlattığını, hayır için oraya gittiğini sanmıyorum.

Aradan yıllar geçti Hoca Efendi (!) televizyon ekranlarında boy göstermeye, basında yer almaya başladı…

Bazıları söylediklerinin doğruluğuna inandılar, bazıları da eğlenmek için kendisini dinlediler. Okuyucularımdan biri ortaoyunu veya meddah seyreder gibi bakıp eğleniyorum diye Kenthaber’e yorum atmış!.. Oysa bu okuyucumuz kültürümüzdeki meddah veya ortaoyunu sanatçılarına hakaret ettiğinin farkında değildi.

Yurt dışı geziler, çoğu insanımıza parmak ısırtacak zengin yaşam, hanımlar, jet ski sefaları derken cukkayı da epey doldurmuş olmalı…

Hoca Efendi geçtiğimiz günlerde yine gündeme gelip oturdu. Ancak bu kez yargı ile başı dertte. Telefon konuşmaları polisin gizli takibine takılmış, gizli çekilmiş 300 civarında seks kasetlerinin olduğu iddia edilmiş!.. Şifreli konuşmaları da bu arada çözülmüş; kadınlardan seyit veya talebe diye söz ediyormuş.

Elinde Hoca’nın(!) seks kasetlerini bulunduranlar bunu paraya çevirmek istemiş, dini imanı bir yana bırakarak çetelerden yardım istemiş!..

Vay be!.. Bunlar doğruysa sen neymişsin be Hoca!..

Geçtiğimiz yıl Fatih Altaylı’nın televizyon programına konuk olmuş, kendisine jet skiye binmek günah mı değil mi diye sorulmuştu. Hoca da(!) hiç istifini bozmadan “Ben mubah olan her şeye binerim” demişti. O zaman izleyenler gülmüştü; meğer doğruyu söylüyormuş… Mubah olan her şeye binip binmediği tartışılır; jet ski mi yoksa yurtdışından getirilen hatun kişiler mi?

Hoca Efendi(!) Müslüman olduğundan daha çok Özbekistan, Sudan, Rusya ve Fas’tan getirilen kadınlara meraklıymış. Kendisine gösterilen fotoğraflardan beğendiği kadınları seçiyor, Türkiye’ye getirtiyor, çarşafa sokup maaşa bağlıyormuş, haremine dahil ettiğinden dini nikahlarını kıymaktan da geri kalmıyormuş… Basından öğrendiğimiz kadarıyla Türkiye’ye, Hoca Efendi’ye(!) sunulmak için getirilen kadınların yalnız başlarına dışarıya çıkmalarına izin verilmiyormuş. Haklı bir davranış; ya dışarıda da birileriyle ilişkiye girip Hocamıza(!) maazallah hastalık falan bulaştırırlarsa… Sonra nasıl abdestini alıp, vaazlarını sürdürür!.. Kadınlardan biri fiziğimi beğendi, yalnızca on dakika boyunca her yerime dokunmakla yetindi, sonra da bana 400 milyon verdi diyerek kendisini savunmuş… Ne derece doğru bilemem ama mubah olan her şeye binerim diyen Hoca’nın(!) kendisi… Biz onun yalancısıyız.

Gelen kadınlar tehdit ve baskı gördüklerinden şikâyetçi olmuşlar.

Hoca Efendi yargı karşısına çıktıktan sonra tutuklanıp Metris’e gönderilmiş… Bu durum kendisine inanan, biat edenler üzerinde şok etkisi yaratmıştır diye düşünenler varsa, peşinen söyleyeyim hiç de öyle olmamış. Âlimler Metris’te, cemaatimiz susturulmak isteniyor, yapılan komplo diye feryat figan ediyorlar. Meğer Hoca’nın asıl suçu insanlara güvenmekmiş!..

Geçenlerde Hoca’nın evi televizyon ekranlarına yansıtıldı. Maşallah, Tanrı daha fazlasını versin; ev ev değil saray yavrusu… Öyle şatafat ki, padişah saraylarıyla yarışacak cinsten…

Merak ediyorum bu paranın kaynağı nereden geliyor? Bir zamanlar bir siyasinin dediği gibi ailesinden kalan yastık altı cukkalar mı? Yoksa vaazlarını dinleyenler, ona biat edenler varlarını yoklarını ayağının altına mı seriyor? Kendisine para dökenler bu kadar mı akılsız? Şimdi yahu biz ne enayiymiş diye düşünüyorlar mı acaba?

Din, cemaat sömürüsü insanları nasıl zavallı duruma düşürüyor. Bu işin altında cemaat kavgası, daha doğrusu din adına çıkar savaşı mı var diye insan elinde olmadan düşünüyor.

Okuyucularımdan Zafer Dedeoğlu yine lütfetmiş, dini kullanarak insanları sömürenlerle ilgili kıssadan hisse bir fıkra göndermiş.

Vatikan’da dolaşan bir Yahudi uzun bir kuyruk görerek meraklanmış…

Kuyruğun ulaştığı kapının önüne gelip oradakilere sormuş;

-Nedir bu kuyruk?

-Burada Cennet parça parça satılıyor. 1000 $ verene de Cennetten bir parça satılıyor.

Yahudi bunun üzerine kapıdaki görevlilere;

-Ben Cehennemin tamamını satın almak istiyorum.

-Olmaz burada Cehennem satışı yok. Cennetten istersen sıraya geç, parasını öde tapusunu al…

Yahudi, Cehennemi almakta kararlı, ısrarını sürdürür. Kapıdaki görevli onu ikna edemeyeceğini anlayınca içeri girerek Papa’ya durumu anlatır. Papa güler;

-Gidin sorun bakalım cehennemin tamamına ne kadar veriyormuş.

Görevli aşağı inerek Yahudi’ye cehennemin tümüne ne kadar veriyorsun diye sorar.

-10.000$ veririm

Bunun üzerine Papa Yahudi’yi içeri çağırtır, hazırladığı Cehennemin tapusunu vererek 10.000 $’ı alır ve onu gülerek uğurlar. Yahudi dışarı çıkar çıkmaz Cennetten bir parça alabilmek için bekleşenlere seslenir;

-Cehennemin tümünü ben satın aldım. Artık Cennet için uğraşmanıza gerek kalmadı, hepiniz dağılabilirsiniz. Cennet artık sizlerin…

Bundan sonra ne olmuş?

Cennet satışlarını sıfırlayan Papa ve ekibi 10.000 $’a sattığı Cehennemi geri alabilmek için Yahudi ile pazarlığı sürdürüyormuş. Oysa Yahudi Cehennemi 10.000.000 $’a satmakta ısrarını sürdürüyormuş!..

Bu fıkra ile ne Papa’ya ne de Yahudilere sataşmak gibi bir düşüncem yok… Sadece amacım bizdeki çıkarcı şeyhlerin, hoca efendilerin cahil ve saf insanları kandırarak, onların dini duygularını sömürerek cukkalarını doldurmalarına dikkat çekmekti…


erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 20 Aralık 2011 Salı 00:36:58


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Mehmet Ersindigil IP: 84.62.15.xxx Tarih : 20.12.2011 19:28:26

Hocam ellerine saglik"Ben biraz degisik yazacam,Cünkü yorum yazan Sayin Abdullah Sadik ve Hadi,Neye dayanarak senin bu yazini beyenmeyip elestiryorlar.Ben sunu söylemek isterim,Ates olmayan yerde duman tütmez derler.18 aralik 2010 da basinda cikan haberler tüm saf olan halki etkilemistir.Haber su Cübbeli hoca Ahmet Mahmut Ünlü,nün seks kaseti bulundu.

Rahmetli Kemal Sunal,in bir filmi aklima geldi,Üc kagitci diye bir filmi vardi.O filmde Arif hoca diye bir üfürükcünün köylülerden 50 bin lira alip yagmur yagdiracak diye kandiriyor.Bu tür Hocalar ne yazik,ki Türkiyemizde halen vardir,ve gitgide cogalmaktadir.Halki nasil soyacaklarini,ve nasil zengin olduklari hepsi ortadadir.Kemal Sunal,in mekani cennet olsun.

Gerci meshur bir laf var,Hocanin dedigini tut ama gittigi yola gitme derler.Bu tür insanlari savunanlar ancak cikari olanlardir.Aksi takdirde savunacak hicbir hal ve durum yoktur.Cübbeli hoca belki aile tarafindan zengin,de olabilir.Fakat yurt disindan getirttikleri hatunlari 400 yüz lira vercek kadar zenginse ve müritlerinden karsilamiyorsa diyecek birsey yoktur.

Yurt disindan kullanilmak icin getirilen nesneler her neyse,Cübbeli hoca icin mubah,sa bu kadar zengillikte mubahtir.Ama gene bir ata lafi ile baglayim,Haydan gelen ,huya gider derler,Buda dogru oldugunu kanitlamaktadir.Bu arada Sayin Yasar Ertas,in yorumu icinde tesekkür ederim.O yorumda cok ders  alinacak sözcükler var saygilarimla.


Yılmaz Ergüvenç IP: 88.251.87.xxx Tarih : 23.12.2011 11:05:21

En doğru lâfı Aziz Nesin söylemiş. ''Eller aya, biz yaya''


serhat IP: 85.102.52.xxx Tarih : 21.12.2011 01:24:06

senaryolar hep aynı hala göremiyor musunuz oynanan oyunları.amaçları.yıllarca  hala aynı değişmedi?


yasar ertas IP: 94.135.148.xxx Tarih : 20.12.2011 13:31:03

Hem sayin yorumcu Abdullah sadik  ve hadi ip. yorumcu yorumlarinla hakli olabilirler veya olmayabilirler yazarimizda ayni durumda olabilir olmayabilir ama herkez ayni düsünemez oda olabilir Bana sorarsaniz ben orda yoktum. susma hakkimi kulanmaktan yanayim.Yanliz ve buna ragmen  hoca"nin evini tv.de görüntüsünü gördüm . Hakikaten yazarin dedigi ev degil saray yavrusu. Bu konuda ordan burdan nerden hocaya para gelmis ve bu yolda güzel bir saray yavrusu gibi bu eve bu parayi harcamis bunu uygun görüyorum  hem güzellik var hem modern ev yapmis hem bu yolda emegi gecen iscisine malzemesine iyi para vermis bir cok kisiler bu iste risk almis bu cok güzel olmus birde calisanlara sigortali vs. sosyal haklarinida verdiyse ödediyse  ne alaa ama vermediyse  amanin ne alaaaa demekten baska banada bir sey kalmiyor birbirimizide yemek yerine fikir beyaninda bulunup ortayi bulmak gelecege güzellikler aramaktan yanayim. ayrica adaletimize güven istiyorum bu güveni verecek idarecilerden yanayim.


Abdullah Sadık IP: 92.45.193.xxx Tarih : 20.12.2011 08:37:33

Sayın Erdem Bey. Hocaya veya hocayı seven kişilere saygınız yok tamam ama kanuna ve demokrasiye yaptığınız saygısızlık nasıl açıklanabilir? Çocukların bile bildiği üzere suçu sabit olmaya kişiler masum statüsündedir. Ve süreci işleyen bir dava için kesin hükümlerde bulunmanız ve hocayı yargılamanız çok üzücü. Kesin siz medeniyim diye etrafta dolaşıp, kendi görüşünde olmayan herkesi yargısız infaz eden zihni bulanmış insanlar grubundansınızdır. Şahsen ben hala sizin gibi insan(!)ların bu ülkede yaşamasından utanç duyuyorum. Yazılarınızı hiç takip etmedim ve bundan sonra da okumaya değer bulmadığım ve sabit fikirli insanları(!) tasvip etmediğimden takip etmeyeceğimi herhalde anlamışsınızdır.

 Bu yorum büyük ihtimalle yayınlanmayacak ama editörlerden ricam bu yazımı yazar(!) Beyfendiye(!) iletsinler... 


hadi IP: 46.104.199.xxx Tarih : 20.12.2011 12:06:25

Erdem yücel isimli köşe yazarı şahıs o kadar dolmuş ki yazdıklarını okuyunca sanki yıllardır ' İslami kimliğiyle öne çıkan birisi hakkında bir iddia olsa da ben de bunu malzeme yapıp kullansam ve rahatlasam'' diye düşündüğünü anlıyorum. Cübbeli hoca bile böyleyse ben garanti cennete giderim. Bakın ne kadar masumum insanları aydınlatmak için kıyıda köşede yazıları yazıyorum diye düşünüyor heralde Erdem Yücel isimli şahıs......


Telat Küçük IP: 78.185.98.xxx Tarih : 21.12.2011 12:50:30

Abdullah Sadık kardeşime sonuna kadar katılıyorum. onu eleştirenlerin hepsi AKP lidir. çünkü cüppeli hoca AKP nin tekerine çomak sokmuştur. birde erdem yücel in yazdığı yazı kale alınacak bir yazı değildir. mesnetsiz, saçma sapan, tam bir deli zırvasıdır. onu destekleyenlerde bilinçsiz ve şuursuz , dünyadan bihaber kimselerdir. allah hepinize akıl fikir versin. doğru yolu birgün bulursunuz inşallah.