18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Okullar Açılıyor, Bağış Faslı Başladı.

Orta Öğretim Kurumları Öğrenci Seçme Sınavları bitti, tercihler yapıldı, kayıtlar başladı ve her yıl oynanan komedi yine sahneye konuldu. Milli Eğitim Bakanı televizyonda “Bu yıl bağış alınmayacak, alan olursa hemen bize haber verin, gereken işlemi yapacağız” gibisinden konuştu. Her yıl olduğu gibi bu yıl da okullara bağış alınmasın diye genelge gönderildi mi bilmiyorum. Meşhur bir söz vardır; emir demiri keser diye. Bu yıl emir demiri kesemedi; Bakanın konuşmasını okul yönetimleri ve yönetimlerin bu konuda arksına sığındıkları aile birlikleri hiç iplemedi. Bakanın konuşmasından sonra çocuklarını kaydettirecek olanların yüreklerine su serpildi, yönetimdeki hükümete dualar edildi. Oysa kayıt işlemleri yapılırken Bakanın sözüne hiç kimsenin uymadığı daha doğrusu umursamadığı her yıl olduğu gibi bu yıl da bir kez daha anlaşıldı. Geçtiğimiz günlerde bir tanıdığım dert yanıyordu; Bakanın sözüne kanıp para vermeyeceğimizi düşünüyorduk ve okula hazırlıksız gittik. Kayıt yapılırken önce 500 YTL istediler, Bakan’ın sözleri hatırlatılınca biraz yumuşadılar ve sonunda karşılıklı pazarlığa başladık, al takke ver külah 200 YTL’ ye anlaştık. Bakanın demeci var, neden para verdiniz, Bakana şikayet edin, gereğini yapacak, suçluları cezalandıracakmış, neden Onun dediğini yapmadınız diye sorduğumda aldığım cevap; Neden şikayet edeyim, okulda çocuğumun durumu ne olur? Bunu hiç düşündünüz mü oldu. Söylediği doğru idi; öncelikle çocuğunu düşünmek zorunda idi. İstenilen parayı vermese kayıt işlemi çeşitli bahanelerle yapılmayacak veya zora koşulacaktı.

Tek kelime ile çaresizlik...

Kuşkusuz, bu parayı alanlar kendi ceplerine atmıyor, okula sarf ediyorlar. Okullara Bakanlığın yeterli ödenek vermediği biliniyor .Bakan para alınmayacak diye demeç veriyor ama okulların gereksinimi olan ödeneği de Maliye Bakanlığı’ndan yeterince alamayınca gönderemiyor. Kısacası başınızın çaresine bakın diyor. Sormak isterim Bakan veya üst yetkililer bir okulu teftişe gittiklerinde başta okul müdürünün odasından başlayan lüksü görmüyor mu ? Bu değirmenin suyu nereden geliyor diye sormuyor mu? Sormuyor; çünkü velilerden zorla alınan bağışlarla elektrik, doğalgaz, telefon ödemelerinin yapıldığını, demirbaş malzeme, kırtasiye, eğitim malzemelerinin alımının toplanan bu paralardan yapıldığını Bakan da biliyor…

Büyük kentlerde durum böyle iken Anadolu’nun pek çok yerindeki köy okullarındaki idealist öğretmenlerin kendi ceplerinden verdikleri paralarla okullarını adam etmeye çalıştıkları zaman zaman basına yansıyor.

Bu ne çelişki, bu ne karmaşadır.

Okullarda Okul Aile Birliği Başkanı müdür kadar yetkilidir. Kayıt masasındaki Okul Aile Birliği elemanı Bakanlığın genelgelerini hiç önemsemez. Para yoksa kayıt da yok, demekten çekinmez. Böylece eğitime katkı payı velilerden istenir. Bazı okullarda gönlünüzden ne koparsa diye dilenci ağzı ile söze başlanır ve sonra da istenilen paranın adı söylenir. Bu rakam velinin görüntüsüne veya iş durumuna göre değişir

Türk mitolojisindeki Deli Dumrul örneği zorbalıkla para alınır.Veliler bu konuda çaresizdir, Bakan ne derse desin, hiç kimse onun sözünü dikkate almayacaktır. Kısacası her şey danışıklı dönüşüklüdür. Kendi kendime düşünmüşümdür; acaba bu konuda hiçbir okul müdürü cezalandırıldı mı?

Okullarda her yıl yenilenen bu bağış karmaşasını yazarken birden aklıma yıllar öncesinin bir genel müdürü geldi. Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürü rahmetli Hikmet Gürçay sanrım gelmiş geçmiş en iyi genel müdürlerden birisi idi. Herhangi bir sorunu dile getirmek için Ona başvuran müze müdürlerinin konuşmasına fırsat vermeden “Ben parasız Hikmet” şimdi ne isterseniz isteyin , sizi dinliyorum derdi.

Acaba Milli Eğitim Bakanı da okul kayıtlarının yapılacağı dönemde “Bağış almak yok.Alan varsa bana şikayet edin” diyeceği yerde, rahmetli Hikmet Gürçay gibi ben parasız Bakanım, şimdi çocuklarınızı nasıl kaydettirirseniz kaydettirin demiş olsa daha iyi olmaz mı? Biz de oturup bu yazıları yazmak zorunda kalmayız.

Sırası mı değil mi; bilmiyorum ama aklıma takılan bir fıkrayı da sizlerle paylaşmak isterim.
Bir toplantı da genel ahlak bozukluğu tartışılıyormuş. Konuşmalara katılanlardan birisi:
Böyle giderse dünya batar, her şey alt üst olur demiş, Mecliste bulunan Bektaşi Babası’da;
Ne biliyorsunuz, belki de altı üstünden iyidir, demiş.

Ne denir, kıssadan hisse işte...




erdemyucel2002@hotmail.com.
Yayın Tarihi : 5 Eylül 2005 Pazartesi 18:58:23


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Erhan ÖZTUNÇ IP: 85.99.26.xxx Tarih : 7.09.2005 05:12:35
İstanbuldaki okul mudurlerının mal varlıkları arastırılsın veya takip altına alınsın. Ben ticaretle ugrastıgım halde bır evım yok kiracıyım kiramı zar zor oduyorum, hangı okul mudurunun son model aracı yok veya kirada yasıyor hangi memur bu kadar rahat allah askına bır bakılsın ne yapalım aklanmadan başabakan olunan bir ulkede bunlar dogal diyebilirsiniz

dilek çetinkaya IP: 195.174.69.xxx Tarih : 26.09.2008 02:19:59

ATASEHİR ŞEHİTÖĞRETMEN HASAN AKAN İLÖĞRETİM OKUL ÖĞRENCİ KAYITLARINDA 2000 YTL 3000YTL BAĞIŞLA KAYIT YAPIYOR MÜDR YOLSUZLIKTAN GEÇEN SENE GÖREVDEN ALINDI BU SENE YRDMCIS RESUL VE İBRAHİM BEY AYNI HIZLA DEVAM YA BAKAN BİZİMLE DALGA GEÇİYOR.YADA SÖZDE EĞİTİMCİ BU OKUL YÖNETİCİLERİNE KİM DUR DİYECEK MERAK EDİYORUM ÇÜNKÜ VERDİĞİMZ BAĞIŞLARDAN GEÇDİK OKULN AÇILDIĞI KISA BİR SÜRE OLMASINA RAĞMEN SINIFTA BULUNAN SIRA MASA KARA TAHTA VE DOLAPLAR İÇİN ÖĞRENCİ VELİLERİNDEN 150 YTL DAHA İSTENMESİ DE CABASI HER SINIFDA 42 ÖĞRENCİ ÖĞRENCİLERİN TAMAMI BAŞKA İLÇELRDEN PARAYI VEREN BAĞIŞI YAPAN ÖĞRENCİLER BU EĞİTİM KURUMLARIN SÖZDE ÖĞRETMENLRİN TİCARET HANESİ OŞMAKTAN KİM KURTARACAK BİLMİYORUM ...