19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Olimpiyat Stadı Keşmekeşi !..


İstanbul’da yıllar öncesi sporseverlerin maç izleyebilmeleri için büyük bir çile çekmeleri gerekiyordu. O zamanlar maçların büyük çoğunluğu İnönü stadında oynanıyordu, Fenerbahçe stadının yalnızca ahşap kapalı tribünü ile betondan bir açık tribünü vardı. Şeref ve Vefa statları ise çağın koşullardan çok uzaktılar.

Özellikle büyük maçlar öncesi statların önünde sporseverler gece yarısından sonra kuyruğa girer ve kapılar açıldıktan sonra içeri girebilenler kendilerini mutlu sayarlardı. Açık tribünlerde maç beton zeminler üzerinde ayakta izlenirdi. Kapalı tribüne girenler, diğerlerinden biraz daha şanslı sayılırdı. Buradaki ince uzun tahta sıralara üst üste oturulurdu. O çileli günlerde hep Avrupa’daki gibi rahatça maç seyredilecek büyük statların özlemi duyulurdu. Arada bir siyasiler İstanbul’a 100.000’lik stat diye müjdeler verir, daha doğrusu ağızlara bir parmak bal sürerlerdi. Bundan sonra da sporseverler 100.000’lik stadın hayalini kurarlardı. Gel zaman git zaman futbol ekonomik bir gelir kaynağına dönüşünce ortaya yeniden düzenlenmiş, Fenerbahçe, Ali Sami Yen statları çıktı; bu statların seyirci kapasiteleri arttırıldı. Kısmen de olsa insanların çağdaş düzeye yakın biçimde maç izlemeleri sağlandı. Bununla beraber yine de 100,00’lik stat hayali unutulmadı ve beklendi. Sonunda Aziz Yıldırım’ın emeği ve çabası ile Fenerbahçe Stadı çağdaş bir düzeye ulaştırıldı ve 55.000 kişilik kapasite ile izleyicilerin rahatça maç seyretmesi sağlandı. Ardından Beşiktaş Kulübünün kiraladığı İnönü Stadı da ona yakın bir düzeye getirildi. Her iki stat da ulaşım yönünden seyirciye sorun çıkarmayacak düzeyde kuruluşlardır. Bu statlara geliş ve gidişler, ulaşım yönünden çok rahat olduğu gibi, maç bitiminde seyircilerin dağılımı da çok kolaydı. Kuşkusuz, bunun nedeni de her iki stadın da şehir içerisinde oluşundandır. Son günlerde onarım nedeniyle kapatılan ve ne olacağı belli olmayan Ali Sami Yen Stadı için de aynı şeyleri söyleyebiliriz.

Sonunda yılların hayali gerçekleşti; Altınşehir yakınlarında 100.000’lik değil de 70.000 kişilik Olimpiyat Stadı sessiz sedasız yapıldı. Geçtiğimiz yıl Galatasaray’ın Olimpiakos takımı ile 31 Temmuz 2002’de yaptığı maç ile kapılarını sporseverlere açtı. Ardından Galatasaray bir dönem lig maçlarının, sahası onarımda olan Sivaspor ile cezası bulunan birkaç Anadolu takımı da burada oynadılar.

Olimpiyat Stadının ilk açılışında büyük bir fiyasko yaşanmıştı. Maça gelebilenler ancak sabaha karşı evlerine dönebilmişlerdi. Olimpiyat Stadının 70.000 kişiyi kaldıracak yolları yoktu. Akılsızlık veya akıl ve bilimden yoksunluk burada da karşımıza çıkmıştı. Dağ başında yolu olmayan bir stat yapılmıştı. Stadın eksikleri ilk oynan maçlardan sonra basında peş peşe yer almaya başladı. Öncelikle tribünlerin sahaya uzaklığı tribün baskısını veya motivasyonunu ortadan kaldırıyordu. Bunun yanı sıra açık arazide oluşundan ötürü şiddetli rüzgârların oyunu etkilediği görüldü. Bunu önlemek için tribünlerin üzerine rüzgârlıklar yapıldı. Bunlar, stadın mimari yapısını etkilemesi bir yana rüzgârdan uçup gittiler ve yıkıldılar. Şiddetli rüzgârlar topun seyrini değiştirecek biçimde zaman zaman esiyordu. Kış aylarında ise tribündekiler sözcüğün tam anlamıyla buz kesmektedir. Bütün bu olumsuzluklar üzerine yöneticiler, Galatasaray yönetimi bu eksiklerin giderileceği, Avrupa’nın en modern statlarından birine sahip olduğumuzu söylediler.

Sporseverler bu sözlere de kandılar.

Sonunda Şampiyonlar Liginde Galatasaray, Fransa’nın Bordeaux takımı ile C Grubunun ilk maçını birkaç gün öncesi oynadı. Görüldü ki, 2002’den bu yana değişen bir şey yoktu. Ulaşım nedeniyle daha önceden maçın biletlerini büyük paralar vererek alan taraftarlar maça bir türlü ulaşamıyordu. Atatürk Olimpiyat Stadına gelmek isteyenler 73.000 bileti satın almış ancak stada bir türlü ulaşamıyordu. Maçın ilk yarısında tribünlerin hemen hemen yarıya yakını boştu. Ellerinde bileti olanlar ise stada yaklaşabilmenin çilesini çekiyordu. Büyük çoğunluk ya geri döndü ya da maçın son çeyreğine yakın tribündeki yerini aldı. Özel araçları ile gelmeye çalışanlar ise yollarda kontaklarını kapatmak zorunda kaldılar. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir garabet görülmemiştir. Burası Türkiye burada her şey olur sözüne de itibar etmeyelim. Yine tekrar ediyorum dünyanın hiçbir stadı yoktur ki, seyirci maçın bitimine doğru stada ulaşabilsin (!)

Fransız basını ve Bordeaux taraftarlarının maçın 60. dakikasına kadar stada girememesi üzerine UEFA heyeti organizasyonun bozukluğundan ötürü Galatasaray yönetimine tepki gösterdi. Bu arada UEFA heyetinin İstanbul Valisi, Emniyet Müdürü, Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın ve 2.Başkan Adnan Polat ile bir toplantı yaptılar. Olimpiyat Stadında yaşanan keşmekeşin iki tırın çarpışmasından olduğu söylendiyse de bu mazeretin UEFA yetkililerini tatmin ettiğini söyleyebilmek çok güçtür. Stadın ulaşım sorununun çözümü içinde olumlu bir adım atılmamıştır. Şehrin belirli yerlerinden kaldırılacak otobüsler de bu sorunu çözmekten çok uzaktır. 70.000 kişilik seyirciyi, yetersiz kalan yollardan stada getirmek ve götürmek için İstanbul’un otobüsleri kâfi gelemez. Raylı sistemi buraya kadar uzatmaktan başka çözüm yoktur. Yol sorunu çözümlenmeden, kuş uçmaz kervan geçmez yerdeki Olimpiyat Stadında maç oynatmak hiç de doğru bir davranış değildir. Her şeyden önce bu davranış Atatürk’ün ismine de layık değildir.

Maç öncesi yetkililerin sözlerine kanıp avuç dolusu para vererek aldıkları biletlere rağmen maçı izleyemeyenlerin sanırım verdikleri paralar Galatasaray kulübünden geri istemeleri en doğru haklarıdır. Galatasaray’dan bu parayı alamazlarsa yargı yolu da onlara açıktır. Bir şehri ve bir kulübü yönetmek öyle kolay bir iş değildir. Buna soyunanlar sanırım Olimpiyat Stadındaki bu keşmekeşi gördükten sonra uzun uzun düşünmelidirler.

Galatasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın’ın söyledikleri sarı-kırmızılı renklere gönül vermişlerin dışında stada gelme gafletinde bulunan sporseverlerle alay etmekten başka bir şey de değildir:

“Organizasyonda söz sahibiydik. Evet, bazı aksaklıkların yaşandığı doğrudur. Ancak benim Galatasaray taraftarım yılmaz.”

Olimpiyat Stadındaki keşmekeşi gören UEFA yetkililerinin ne tür rapor vereceklerini hiç kimse bilmiyor. Ancak bundan böyle UEFA’nın yolu yordamı yetersiz bu stat da maç oynatacağını da hiç sanmıyorum.



erdem@kenthaber.com

Yayın Tarihi : 15 Eylül 2006 Cuma 11:21:23


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
süreyya IP: 193.243.207.xxx Tarih : 18.09.2006 12:54:01
Erdem Bey keşke görüşlerinizi ilgili yetkililer de anlasada bu problemler ortadan kalsa.

nurettin ekici IP: 88.224.232.xxx Tarih : 20.12.2006 18:29:44
galatasaray şampiyonlar liginden düşmesinin sebebi dir.

selim namer IP: 81.215.89.xxx Tarih : 16.09.2006 18:29:45
Elbette yazmak isterim.Biz fenerli olarak bşle yurdumuzun takımına destek veririz,SN:ÖZHAN CANAYDIN bu işleri beceremiyor,bizim klüp olarak suçumuz yok dediysede,çözüm bulmalı,aramalı çözümü,isterse Sn:AZİZ YILDIRIMAdanış sın yardımcı olurlar.Çünkü sonuçta ATATÜRK stad hakkında UEF nın verecğicezaları halkımız ve klüpler çekecek TEŞEKKÜRLER Kİ BÖYLE ÖNEMLİ KONULARA PARMAK BASIYORSUNUZ.........