3
Haziran
2024
Pazertesi
ANASAYFA

PKK çöküyor mu?

Sözün bittiği yerdeyiz!.. Gözlerini kan bürümüş caniler yirmi dört askerimizi, beş polisimizi şehit ettiler. On dokuz askerimiz de yaralı… Hakkâri Çukurca’da sekiz ayrı yere aynı anda saldıran 200’den fazla PKK’lı teröristler yine canlar yaktı. PKK terörü kana doymuyor. Kendi ırkdaşlarına karşı da acımasız.

Bu olayın üzerinde düşünülecek bir yönü de hain saldırının 19 Ekim tarihli oluşudur. Hatırlanacağı gibi 19 Ekim 2009’da Habur’dan Türkiye’ye giriş yapan PKK’lılar çadır mahkemelerinde (!) yargılanıp salıverilmişlerdi!..

Türk milleti topyekûn ayağa kalktı, tansiyon yükseldi, memleketin birçok yerinde telin mitingleri düzenleniyor, yürüyüşler yapılıyor. Ankara’da her zamanki gibi terör zirvesi toplandı.

Acı, öfke ve isyan bir arada…

Sonunda bıçak kemiğe dayandı; savaş uçaklarımız K.Irak’ta terör yuvalarının altını üstüne getiriyor. Türk askeri beş koldan Irak topraklarına girdi bile…

PKK’lı canilerin saldırıları bir kez daha gösterdi ki; ne İmralı ile gizli yapılan, sonra açığa çıkan görüşmeler, ne açılım sözleri ve ne de yeni anayasa çalışmaları bir işe yaramıyor…

Şehitlerimiz bıçağı kemiğe dayandırınca, Cumhurbaşkanı da sakinliğini bozdu; “bu saldırının intikamı çok büyük olacak” dedi. Hiç kimse Cumhurbaşkanını bu sözünden ötürü kınamaya kalkmasın. Bu söz çok daha önceden, şehitlerimiz bu kadar artmadan söylenmeliydi.

Başbakan da Cumhurbaşkanından aşağı kalmadı; “İçeriden ve dışarıdan hiçbir saldırıya boyun eğmeyeceğimizi, hiçbir şekilde geri adım atmayacağımızı, vatan toprağının tek bir zerresini dahi feda etmeyeceğimizi, dostun da düşmanında çok iyi anlaması gerektiğinin şart olduğunu” söyledi.

Muhalefet ise bu hain saldırılar karşısında ufak ayrıntılar dışında birleşmiş görünüyor. BDP her terör saldırısı sonrasında yaptığı gibi sus pus!.. Yalnızca Demirtaş “ülkemizin dört bir yanında ocaklara düşen ateş hepimizin yüreğini yaktı” demekle yetiniyor!..

Öldürülen her PKK’lının ardından taziye çadırları kuran, cenazelerinde kadın ve çocukları öne sürerek güvenlik güçlerini taşlatan BDP’liler nerede? Onlar hala yeni yapılacak anayasanın Kürt sorununu çözemeyeceğini ve bu anayasanın yeni bir anayasa olamayacağını ilan ediyorlar!

Kürt vatandaşlarımızı kışkırtmak için meydanlara koşan BDP milletvekillerinin sesleri şimdi neden çıkmıyor?

BDP milletvekillerinden hangisi şehitlerimizin ailelerine giderek başsağlığı diledi? Oysa şehitlerimizin arasında Kürt kökenli askerlerimiz de vardı.

K.Irak’ta ve Güneydoğu’da askerlerimiz şer yuvalarını yok etmeye çalışıyor. Büyük olasılıkla da kurutulması gereken şer odaklarının çoğu da içimizde… Ortada olan bir başka gerçek de içeride onlara yardım ve yataklık edenler, lojistik destek sağlayanların bulunduğudur. Mecliste ise terörü destekleyen veya onlara karşı olmayan milletvekilleri bulunuyor.

Şimdiye kadar geç kalınmış olmakla beraber öncelikle içerideki hainlerin, bölücülerin, Kürdistan hayaliyle yanıp tutuşanların (!) üzerlerine şiddetle gidilmesi çok daha doğru olmaz mı?

Terör örgütünün böylesine alçak saldırılara bir yenisini eklemesinde amaç neydi diye düşünenlerimiz olabilir. Bu şer odaklarının arkasında kimler var?

Türkiye gereksiz olarak son günlerde komşularından bazıları ile ters düştü. Daha da ileri giderek onların iç işlerine karışmaya kalktı. Şimdi düşünmekte yarar var; bu saldırının arkasında Suriye olabilir mi?

Türk milletini telaşa, yılgınlığa, acıya boğmak, kendilerine özgüven sağlamak, batının gözlerini Güneydoğu’ya çekmek de bir olasılıktır. Ancak PKK’nın beklentileri ters tepti; ABD, Fransa başta olmak üzere batılı ülkeler saldırıları tepkiyle karşıladılar.

Son saldırı bir başka gerçeği de ortaya çıkardı; NATO’nun güçlü ordusunda istihbarat zafiyeti olduğu açığa çıktı. Veya birileri bu saldırıları engellemeye çalıştı. Büyük saldırıları yapmak kolay değildir. Sayıca çok fazla olan teröristler ağır silahlarla donanımlı olarak Çukurca’ya fark edilmeden nasıl geldiler?

Türkiye PKK’ya karşı savunma yerine hücuma geçmek zorundaydı. Nitekim son söz söylendi ve artık bu işin kökü kazınacağa benziyor.

K.Irak harekâtı ne kadar sürecek? Acaba Atlantik ötesinden birileri ne kadarına izin verecek?

Bunun yanıtını şu an için verebilmek hiç kolay değil.. Ancak Bahçeli’nin de söylediği gibi Olağanüstü Halin ilan edilmesi, K.Irak’ta sürekli Güvenlik Kuşağı oluşturmak yerinde olacaktır. Ne yazık ki, ismi ne olursa olsun; ister Olağanüstü Hal ister Sıkıyönetim, hükümetin buna sıcak baktığını söylemek de çok güç…

Bizim medyamızda bir âlem. Hain saldırının ardından bazı televizyon kanalları eğlence programlarını keserek “Şehit ailelerine saygıdan bu programı kesiyoruz” dediler. Bazıları ise “Allah geride kalanlara sabır versin, milletimizin başı sağ olsun” diyerek saçma sapan eğlence programlarını ve çoğu birbirinin eşi dizilerini sürdürdüler. Yazılı basını karıştırıyorum şehitlerimizle ilgili hangi kuruluşlar veya kişiler ilan vermiş diye arıyorum; ne yazık ki, bulamıyorum. Ünlü bir kişinin yakını vefat ettiğinde sayfalar dolusu başsağlığı ilanlarını verenlerin kılı bile kıpırdamamış!..

Basından söz ettik; bu saldırıdan sonra bazı köşelere çöreklenmiş, PKK’ya yaltaklanan liboş takımı da artık aklını başına toplamalıdır. Kanlı örgüt liderleri ile röportaj yapıyorum diyerek onların reklamını yaptıklarının farkına varmalıdırlar.

erdemyucel2002@hotmail.com

Yayın Tarihi : 24 Ekim 2011 Pazartesi 17:45:23


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
gökhan in IP: 212.154.87.xxx Tarih : 25.10.2011 11:50:29

birer ikişer gruplar halinde dikkat çekmeden akrabalarının yanına yerleşmişler korucu ortaklarıyla iş birliği yapmışlar şarteli indirip telsizlerini kapatmışlar komutanlar telsizden kahpeleri arıyor pardon korucuları arıyor çoktan saf değiştirip siperlerinden teröristleri içeri alıyorlar ana kuzularının üzerine kan kusuyorlar daha sonra hiçbirşey olmamış gibi evine gidip yatıyorlar bizi kahreden şehit verilmesi değil devletten maaş alıpta öldürdüğü mehmetçiğin hakkını yiyip sonrada bizi satmaları devlet bunlara maaş vermesin yüzde yetmişi saf değiştirmezse ben adam değilim koruculuk sistemi derhal kaldırılsın onların çalışıp hak edeceği bir sistem getirilsin osmanlıyı parçalama oyunlarının aynısı uygulanmaya çalışılıyor aynı hataya iki defa düşen aptaldır birde bizim hakkımızı hainlik yapan koruculara yedirenlere hakkımı helal etmiyorum şehitlerimize ALLAH tan rahmet diler kahpelerede KAHHAR ismiyle kahrı-perişan eyler


Mehmet Ersindigil IP: 84.62.0.xxx Tarih : 24.10.2011 20:12:00

Allahimdan dilegim,senin gibi yazarlarimiz cogalsin!Ellerine saglik Hocam"Ahiretin kopma alemetleri,mi bu olanlar,bilemeyiz gerci ya,sözün bittigi yerdeyiz degip gecistirmiyelim.Atesin düsüp yaktigi yerde,de olmaliyiz.Ölen sehitlerimiz,yaralanan Askerlerimiz,Vanda olan deprem felaketinin yaninda olmaliyiz,Ve de yapmak mecburiyetindeyiz.

Sehitlerimiz Türkiyenin dört bucagindan,kopup Vatan vazifelerini yerine getirmek icin ordaydilar.Hep nalet ettigin terör,kallesce onlari bulup vurmustur.Devletimiz tam zamaninda mudahale edip,Terörün pesine düsmüstür.Eger pesine düsülmeseydi belki bu gün Türkiye,de cesitli illerimizde kan gövdeyi götürecekti.

Her sehit cenazesinde binlerce Vatandasimizin feryat sesleri duyulmaktaydi.Devlet mudahale etmesydi,sanki bu defa Halk galayana gelip terörün üstüne yürüyecek gibi görülyordu.Bu ta Futbol sahalarina kadar inmisti.Sehitlerimiz statlarda teker teker isimleri okunurken binlerce seyirci hep bir agizdan burdayiz deyisleri bunun bir kaniti diye hissettirdi bana.

Ama ne yazik,ki az önce okudugum bir haber,de beni üzdü.250 ile 270 terörist öldürülüp etkisiz hale getirilmistir diyerek operasyonun bittigini ve Askerin geri dönmeye basladigini ögrenmis bulunmaktayim.Demek sizin,de söz ettiginiz gibi Atlantik ötesi bes günlük izin vermis.Ne diyelim,bes gün izin bize yetti,mi.Sehitlerimize Allahtan rahmet,Kederli ailelerine sabirlar dilemekten baska diyemiyoruz.

Terörü kinayan ülkelere gelince,Bana kalirsa bu göz boyamaktan öteye gitmemektedir.Buda teröristlerin üzerinden cikan silahlar,mayinlar hangi ülkeye ait oldugu göz önünde bulundurulursa sözlerinde ne kadar samimi olduklari ortaya cikar.Bunlarin samimiyetleri,Kizim sana diyorum,Gelinim sen duy misali gibi saygilarimla.