27
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Şehitlerimiz Filistinlilerden Daha mı Değersiz?

İlginç hem de ne ilginç…

Türkiye yine bir karmaşanın içerisine sürüklendi. Bunu yapanların kimler olduğu da bilinmiyor!.. İşte, tam bu güç günlerde, denizcilerimize saldırıların yapıldığı, İsrail ile iplerin gerildiği anlarda;

Cumhurbaşkanı ailecek Orta Asya gezisinde…

Başbakan ailecek Güney Amerika gezisinde…

Genelkurmay Başkanı Mısır gezisinde…

Milli Savunma Bakanı Avrupa gezisinde…

Cumhurbaşkanı’na TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Başbakan’a da Bülent Arınç vekâlet ediyor… Arınç, “Hiç kimse bu olay nedeniyle İsrail’e savaş ilan etmemizi beklemesin” diyor. Zaten öyle bir şeyi yapamazlar, olanaklar elvermez, kimse savaş ilanı beklemiyor; bir şeyler yaptığımızı göstermek için büyükelçi geri çekilir, İsrail’deki genç futbol takımı çağrılır, bilinen veya bilinmeyen bazı askeri anlaşmalar iptal edilir… İsrail malları boykot edilir, birkaç miting yapılır… Sonra da her şey unutulup gider… Şimdiye kadar hep böyle olmamış mıydı?

Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına çekmek isteyenler olabilir. Bu konuda çok hassas ve dikkatli bir devlet politikası izlenmelidir. Bunun için de deneyimli, emekli veya görevde olan Büyükelçilerimizin görüşlerine ihtiyacımız vardır.

İmralı’daki sözüm ona mahkûm! 31 Mayıs’tan sonra ben artık bu işlere karışmıyorum, başınızın çaresine bakın dercesine konuşmuştu!.. Ardından da PKK saldırıları yoğunlaşmış, karakollarımıza, askerimize yapılan saldırılar sonucu şehitlerle yaralılar veriyoruz. Şırnak’ta, Siirt’te, Hakkâri’de, Pervari’de olanlar ortada…

Ne garip ki, asıl üzerinde durulması gereken şehit olayları vaka-i adiye’den oldu. Yalnızca Mayıs ayında 21 şehit verilmiş… Televizyon ekranlarından kısaca geçilen yayınlarda bayrağa sarılmış tabutlar ve perişan, haykıran aileleri görüyoruz. Cenazelerdeki öfke seli gözyaşlarıyla bütünleşiyor. Ardından da hep aynı sloganlar;

Kanınız yerde kalmayacak…

Kahrolsun PKK…

Bazıları ne kadar inkâr ederse etsin, Güneydoğu’da PKK saldırıları savaşa dönüşmüş durumda… Buna karşılık güçlü dediğimiz ordumuz ne yapıyor? Savunmada mı yoksa karşı saldırıda mı? Her saldırının ardından aynı sözleri duyuyoruz; bölgede geniş çapta operasyonlar başlatıldı…

Peki, sonuç ne? Orası müphem veya söylenmiyor…

Terörle mücadelede uzmanlaşmış emekli veya muvazzaf subaylarımız şimdi neredeler? Bazıları yargıda mı? Hapiste mi? Bilinmez…

İskenderun Deniz İkmal Birliğine nöbet değişimi sırasında roketatar ve makineli tüfeklerle yapılan saldırıda altı denizcimiz şehit edilirken yedisi de yaralandı. Bundan önce de Hatay Amanos Dağlarındaki Kisecik Köyü yakınlarındaki krom madenini basan teröristler özel güvenlikçiyi şehit etmişti. Aynı saatlerde de İsrail Filistin’e insani yardım götüren Mavi Marmara gemisine saldırdı.

İki saldırının aynı zamana, hemen hemen aynı saatlere denk gelmesi manidar değil mi?

Ne olduğu anlaşılamayan açılımları, PKK’nın ve yandaşlarının umursamadığı da böylece bir kez daha ortaya çıkmadı mı?

AB’ye girme sevdasından vazgeçip devletin güçlerine silah çekenleri, şehit edenleri, yaralayanlar için Anayasa’dan önce ayrı bir yasanın (Vatana hıyanet edenler) çıkarılması çok daha yerinde olmaz mıydı?

İsrail’in 2007’den beri abluka altın aldığı Gazze’ye yardım götürme olayı ise çok daha farklıdır. Filistin’e yardım götüren, ablukayı kırmayı amaçlayan, Kıbrıs Rum kesiminin limanlarını açmadığı, uluslararası konvoyda Türkiye’den üç, İngiltere’den iki, Kuveyt, Cezayir, Yunanistan ve İrlanda’dan birer olmak üzere dokuz gemi bulunuyormuş… İsrail Dışişleri Bakanlığı yardımı gönderen ülkelerin büyükelçiliklerine gemilerin geçişine izin verilmeyeceği uyarısında bulunmuş… Ancak yardım malzemesinin Aşdod limanına yanaşmasını, yardımın da BM gözetiminde karadan İsrail tarafından taşınabileceği önerisi getirilmiş. Savunma Bakanı da askerlerine gelen filonun Gazze limanına 20 milden fazla yaklaştırılmamasını, bunun için de önceden birkaç kez uyarılması talimatını vermiş… Ayrıca İsrail hükümeti de gerekirse güç kullanılabileceğini belirtmiş…

Bu konuda akıllara takılan bazı sorular da yok değil… Örneğin insani yardım konvoyu İsrail’den önce Kıbrıs Rum Kesimine takılmıştı. Gemilere limanlarını açmayan Rumlardan neden söz edilmedi?

Uluslararası hukuk kurallarına göre bu tür yardım olaylarında devletler birbirleri ile diplomatik ilişkiye girmezler mi? Yardımı götürenler özel kuruluş değil mi? Kısacası devletle ilgisi yok…

Bir devlet isteği dışında, izin vermediği durumlarda zorla kendi topraklarına girmek isteyenlere buyurun gelin mi der?

Filistin’e gemiyle yardım gönderileceği büyük şehirlerimizde aylarca panolarla ilan edildi. İnsani yardımın yerine ulaşabilmesi için İsrail makamlarından neden izin alınması düşünülmedi? İnsani yardımı götürmek isteyenlere devlet neden uyarıda bulunmadı?

Konvoydaki diğer gemileri de ele geçiren İsrail askerine oradakiler sessiz kalmışlardır. Mavi Marmara’dakiler sopalarla, sapanlarda, demir çubuklarla silahlı askere neden karşı koydular? Güvenlik güçlerimize sapan, taş, sopa ile saldıran PKK’lılara karşı bizim yaptığımız gibi İsrail askerinin de su sıkmakla yetinip göz yaşartıcı bomba atacağını mı sandılar?

Yaralanan İsrail askerleri de var. Onlar neden yaralandılar?

Her şeyden önce insani yardım malzemesi götüren sivil gemilere askeri birliklerle saldırmak, ölümlere, yaralanmalara neden olmak da elbette insanlık suçudur. Şimdi tüm dünyanın gözü Türk hükümetinin ne yapacağının üzerinde, bizi seyrediyorlar... Gerçekten kendi özgüvenimizle mi davranacağız? Yoksa hamasi nutuklarla vaziyeti kurtarmaya, sonra da bu olayı iç politikaya mı yansıtacağız?

Filistin’de olup bitenleri yıllardır sessizce izleyen, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini tanımayan Arap ülkeleri bu olayda da aynı tutumunu sürdürecek mi? Araplar İsrail’e karşı sessiz kalırken biz niye ara sıra celalleniyor, sorun yaratıyoruz? Aynı basireti K.Irak’taki Türkmenler için göstermiyoruz? Arap’a Müslüman diyoruz da Türkmenler başka bir dinden mi?

Osmanlı torunlarıyız, damarlarımızda Osmanlı kanı var diyenlere bir tarihçi çıksa da I.Dünya Savaşında Filistin cephesindeki Osmanlı askerine Filistinlilerin neler yaptığını anlatabilse…

İnsani yardımlar Arap ülkesinden önce vatan savunmasında şehit olan, yaralanan gazilerimizin ailelerine neden aynı duyarlılıkla yapılmıyor? Televizyonlardan izlediğimiz kadarıyla yürekleri yaralı o ailelerin hemen hepsi yoksul; ancak onurlu insanlar…

Mavi Marmara olayının hemen ardından düzenlenen, İsrail bayraklarının yakıldığı, Kahrolsun İsrail diye bağırılan, Filistin bayraklı mitinglere gösterilen duyarlılık son İskenderun şehitlerimizden neden esirgendi?

Yoksa onlara da geçim uğruna yerin altında yaşamlarını yitirenlere denildiği gibi; kader(!) güzel öldüler mi (!) denilecek?

 


erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 2 Haziran 2010 Çarşamba 00:08:07
Güncelleme :2 Haziran 2010 Çarşamba 00:30:48


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Gökhan IP: 85.108.225.xxx Tarih : 2.06.2010 21:01:14

Bana göre hükümetteki parti oy kaybettikçe gündem değiştiriyor. Daha kötü ihtimaller de var ama düşünmek bile istemiyorum.Bütün olaylardan İsrail yönetiminin de haberi var gibi geliyor.Sanki AKP iktidarda kalması için uluslararası tezgah kurulmuş vaziyette.One minüt vakasından sonra diklenmeleri ile bir miktar sempati topladılar görüntüsü vardı.Şans deniyorlar.Çünkü iktidar olduklarından beri İsrail ile her anlamda işbirliği içindeler.Ekonomik anlaşmalar askeri ihaleler boşuna mı yapıldı?Geri adım atmaları nerede ise imkansız.İç politika için mizansenden başka birşey değil bence.


kalender IP: 188.46.193.xxx Tarih : 2.06.2010 07:49:50

RABBI YESSIR VELE TÜASSIR RABBI TEMMIM BIL HAYIR beyler sizler bazi olaylari anlatmakta zorlaniyoruz bizle sanki mavi marmaraya üzülmüsüzde aziz sehitlerimize davul calip oynadik mi iste bazilari cikiyor konusuyor bütün devletin yetkilileri konusuyor yapacagini yapiyor sadece sadece isinize gelince mi osmanli torunu oluyorsunuz


İSMAİL KANKAL IP: 78.189.206.xxx Tarih : 4.06.2010 22:01:49

Elbette önce müslümanlık sonrasında millet ve bu demek degil ki biz türk oldugumuzdan dolayı üzgünüz'' islam dinine en iyi hizmeti türk milleti yapmıstır.' 'Peki ayni zihniyetten ben size soruyorum vicdaninizi yargılayın filistinde her ne sebeple olursa olsun kucaginda yavrusu ile öldürülen anne yada babanın durumu gemide öldürülenlerden daha acı değil mi ? Ayaginiz kaysa Tayyipten bulursunuz size söylencek söz yok Bu ülkede Adnan menderes gibi bir adami asmasina imza atan sözde milliyetci Alpaslan Türkestir.Biraz şeffaflasın ki gercekleri görebilesiniz.


teoman törün IP: 88.240.30.xxx Tarih : 2.06.2010 09:55:28

İNNALLAHE MEASSABBİRÎN Kalender Bey... Ben üç yıldır bu konularda yazıyorum; okuyucum olduğunuz anlaşıldığı hâlde hiç bir şey anlamamış olduğunuz yazarın bir önceki makalesine verdiğiniz (pek anlaşılamayan) yorumdan görülüyor. Bu bir. İkincisi, bu seferki yorumunuz hiç ama hiç anlaşılmıyor. İfadenizi düzeltir misiniz. Millet sizin ifadelerinizi hiç anlamıyor ki olayları sizin ağzınızdan değerlendirebilsin.   


yavuz selim IP: 212.154.74.xxx Tarih : 2.06.2010 19:38:11

helal olsun sana


savaş bayrak IP: 81.212.101.xxx Tarih : 2.06.2010 09:20:52

ALLAH; ŞU ANDA AZ DA OLSA VAR OLAN, SİZİN GİBİ CESUR,ADALET VE HAKKANİYET ÖLÇÜLERİ İÇİNDE YORUM YAZAN YAZARLARI BAŞIMIZDAN EKSİK ETMESİN. TÜRK AYDINI DİYE SİZİN GİBİLERE DENİR. DEMEK Kİ! ÜLKEMİZDE NADİR SATILMAMIŞ KALEMLERİNDE VARMIŞ.SENİN İÇİN HANGİ METHİYELERİ DÜZSEM AZDIR.TÜRK MİLLETİNE TERCÜMAN OLDUN.ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.ALLAH SENDEN RAZI OLSUN.


fatih parmak IP: 91.91.239.xxx Tarih : 2.06.2010 00:59:19

Sayin yazarim helal olsun size turkiye'de cahil insan cok turk olduklarina pisman olan millet cok keske arap olsaydik diyenler cok (dinciler) bende olsam israilin yerinde bende yapardim bir yandan hakli buluyorum bu dincileri gorunce bir yandan hakli buluyorum israili.adamlar cikmislar filistin bayragiyla sokaklara dokulmusler sehitlerrimizi umrunlarinda degil yazik hele bu hukumet yemin ediyorum askerlerimiz sehit olunca bir gram uzulmuyorlar