1
Mayıs
2025
Perşembe
ANASAYFA

Sultanahmet Meydanının Çilesi!..

Ramazan’ın son günlerinde çoğu insan tatlı bir telaş çerisindedir. Müslümanlar dini vecibelerini yerine getirmenin mutluluğunu yaşarken bazıları da, her yıl olduğu gibi hafta sonu ile birleştirilen bayram tatilinde nereye gideceğiz düşüncesi içerisindedir. İnsanlar yollarda çile çekmeyi umursamayıp, ölümcül olabilecek trafik kazalarını hiçe sayarak, yine de yaşadıkları büyük şehirlerden kaçmayı düşünüyorlar… İmkânları ölçüsünde de bir yerlere giderler…

Bayrama birkaç gün kala basında yer alan haberlerin en önemlisi hangisi diyecek olsanız yanıt hazır; liderler tatili nerede geçirecek?

Nedense bu tür haberler oldum olası benim sinirime dokunur. Bana ne nerede geçirirse geçirsinler. Onlar da özgür insanlar gönüllerince bir şeyler yapmak isteyecekler. Bazıları nerede geçireceklerini açıkça söyler, bazıları da devlet sırrı gibi gizler!..

Bir zamanlar tatilcilerin gözdesi Dubai, Singapur gibi Uzak Doğu ülkeleriydi; şimdilerde yeni bir tatil yeri ortaya çıktı; Somali tatili!..

Bakalım açlıktan kırılan çocukların yaşamlarını yitirdiği ve çoğumuzun haritada yeri bile göstermekten aciz kaldığı Somali’ye kimler gidecek? Habercilere, magazincilere büyük iş düşüyor!..

Ramazanın son haftasında acaba bu yıl Sultanahmet nasıl diye merak ettim ve orada peş peşe dostlarımla iki akşam geçirdim.

Geçtiğimiz Ramazanlarda etkinlik adına kasaba panayırlarına dönüştürülen Sultanahmet’te neler yapıldığını merak etmiştim. Gözümden kaçmış olabilir ama basında olumlu veya olumsuz bir habere de rastlayamamıştım. Bu da merakımı biraz daha körükledi!..

İstanbul Büyükşehir Belediyesi meydan düzenlemesinin turizm sezonuna yetişeceğini söylemişti ama turizm sezonunun tam ortasına ve Ramazan’a yalnızca bir kısmı yetiştirilebildi. Ayasofya’nın önü ise tam bir felaket yaşıyor!..

 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi önceki yıllardan farklı, sağlık koşullarından uzak derme çatma satış yerlerini ortadan kaldırmış. Onların yerine Tapu Dairesi ile İbrahim Paşa Sarayı’nın önüne iki sıralı, çarşı görünümü veren dükkânları sıralanmış. Bunlarda önceki yılların aksine yiyecek içecek yerine asırlık tatlar ve el sanatlarını yansıtan satış dükkânlarına yer verilmiş.

 

Bu arada Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nin önü kapanarak İbrahim Paşa Sarayı’nın görünümü gizlenmiş!.. Muhteşem Yüzyıl dizisi herkesin tarihi bilgilerini arttırdığından yeri gelmişken söyleyeyim; tarihte makbul ve maktul olarak geçen bu İbrahim Paşa, dizideki Pargalı İbrahim…

Bizans Hipodromun spinası üzerinde peş peşe sıralanmış dikilitaşlardan Örme Sütün onarıma alınmış olacak ki, aşağıdan yukarıya naylonlarla sarılmış… Buraya kadar iyi hoş da asıl fecaat bir zamanlar yeşil bir park olan meydanda… İnsanın aklı almıyor bir güzelliği neden bir çirkinlikle yok ederiz…

 

Neden yönetime gelenler öncelikle bir şeyler yapabilmek, tarihi korumak(!) için Tarihi yarımada’nın bu köşesine el atarlar. Doğu Roma ve Osmanlı’dan günümüze gelebilen bu meydanın altında neler olduğu da henüz araştırılmış değil. Ayakta duran anıtlar buna izin vermiyor. Arkeoloji parkı olan bu meydanı ilk kez Fransız mimari ve şehir plancısı Henry Prost 1936–1951 yıllarında düzenlemiş, ardından 1982’de yeni bir şekle sokulmuştu.

 

Sultanahmet Camisi ile İbrahim Paşa Sarayı arasında, dikilitaşların bulunduğu yerdeki çimlerin yerinde yeller esiyor… Hangi akla hizmet ise bütün meydan iri blok parke taşlarla kaplanmış, üzerlerine de halkın iftar yapabilmesi için ahşap masalar yerleştirilmiş… İnsanlar günün erken saatlerinde, güneşin altında evlerinde hazırladıkları yemekleri, tencereleri alıp bu masalara yerleşerek iftarı bekliyorlar…

 

Tarihi yarımadanın en önemli yeri olan Sultanahmet Meydanını, daha doğrusu Bizans hipodromunu görmeye gelenler bu manzara karşısında şaşırmış olarak bir oraya bir buraya dönüp duruyorlar. Çoğu da ellerindeki fotoğraf makineleri ve kayıt cihazlarıyla görüntü alıyorlar. 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul için bundan güzel propaganda olabilir mi (!) ???

İftara yakın saatlerde meydandaki masalarda yer bulamayanlar bu kez Ayasofya ile Sultan Ahmet Türbesi arasındaki havuzlu alanda çimlere yayılarak iftarlıklarını hazırlamışlar, kimi uyukluyor kimi de ezanın okunmasını bekliyor…

 

Ayasofya’nın önündeki alanda bambaşka bir rezalet yaşanıyor. Turizmin can damarı olan meydanın bu yönünde çalışmalar sürüyor, kepçeler dozerler ağır iş makineleri yeri kazarak altını üstüne getiriyor. Ayasofya’ya girebilmek için uzun kuyruklar oluşturan ziyaretçiler adeta sırat köprüsünü andıran girişlerden geçmeye çalışıyorlar. Meydanın ucundaki sebilin önündeki, benzeri Avrupa meydanlarında olan, ziyaretçilerin oturup dinlendiği kafe ise hemen hemen ortadan kalkmış gibi…

 

Kısacası tarihi yarımadanın ortasında, turizmin can damarı Sultanahmet Meydanında bir rezalet yaşanıyor?

Bunun sorumlusu kim?.. Bunun sorumlusu akıl ve bilimden yoksun, tarihi, şehirciliği bilmeyen yöneticiler mi? Yoksa sözüm ona kendilerini uzman sanan başkan yandaşları mı?

Çevresinde Ayasofya, Sultanahmet Camisi, Hipodrom, Büyük Saray, dikilitaşlar ve Mimar Sinan’ın ünlü çifte hamamı olan bir yerin düzenlemesi kolay bir iş değildir. Bilgi birikim ve beceri ister. Bu memlekette konusunun uzmanı birçok kişi var; merak ediyorum acaba onların hangi birisine danışılmış? Bunun için uluslararası düzeyde bir yarışma açılmalıydı. Bizans ve Osmanlı Sanatı bilgisi olan sanat tarihçilere, arkeologlara, mimarlara, şehirci mimarlara ve peyzaj mimarisi uzmanlarına gereksinim vardır…

Ne yazık ki, ülkemizde başından büyük işlere girişenlerin yaptıkları tahribatları hep yaşıyoruz… Ben bilirim, ben yaparım düşüncesiyle yola çıkıldığında sonuç hep hüsran olur. Nedense bunu, bunca yapılan hatalardan sonra bile bir türlü öğrenemedik…

 

Define kazılarında dahi müzeciler iş makinelerinin kullanılmasına izin vermezler… Olası bir eserin çıkması durumunda onun zarara uğramaması için kazma kürek kullandırırlar. Burada paletli iş makinesi devreye girip meydanı kazarken, altını üstüne getirirken, ortaya ender bulunan bir yeraltı çeşmesiyle karşılaşılmış… Şans eseri olarak zeminin altındaki kalıntı iş makinesini kullanan operatörün dikkatini çekmiş… Çeşme kurtulmuş…

Tarihi bir meydanın bu durumunu görünce, rahmetli dostum Çelik Gülersoy’u anımsadım… Sultanahmet’te Soğukçeşme gibi otantik Osmanlı sokağını ortaya koyan, Yeşil Ev’i yaşatan Gülersoy iyi ki bu günleri görmedi diye düşünüyorum…


erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 28 Ağustos 2011 Pazar 17:47:26


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
yasar ertas IP: 94.135.148.xxx Tarih : 29.08.2011 11:55:28

Sizin görüs acinizdan bakilirsa anlatim sitilinizde iyi ise hedefte güzellik ise gayet güzel tesekkürler. ama sizce  güzel bir baskasina güzel gelmeyebilir.  Burada organize yapilmis iyi kötü bir seyler var seneye bu kötüleri cikarmak güzeliklere güzellik katmak gerek buda bu ise meyil veren aylik alan sorumlu  organize eden  kisilerdir.iste bizde calismayan sistem ve problem  bu.    avrupada  yilbasi  na 1ay kala sokak panayirlari olmakta her tarafa bir isiklandirma gelmekte (isiklandirma aslinda minarelerde1660lü yillara bizde baslamis gel görki bir adim yenilik güzellik olmamis yazik)buna benzerlilik bizdede yavas yavas görülmekte yapilmakta hicte fena olmamakta sanirim. Mesela ben görmedim bilmiyorum bu gibi isleri resimden görünenlere göre yorum. kepcenin orada tam bu ayi mi bulup calisma yapmasi veya illede yapilacaksa organizenin önceden yapilmayisi hata. cimlerde yemek icmek biraz uygun degil olmazsa olmazlardan tertemiz birakabiliyo veya cöpler organize ediliyormu hemenyeni cimler yerine konabiliniyormu.tarihi yerlerin  görüntü leri engellenmisse bu gecici bir cadde ramazan yeri dir normaldir. masalari sira sira  yeni güzel olusu gayet güzeldir is biter toplanir gider.Uzun sözün kisasi organize organize calisma düzenleme plan prensip ramazana has bir sokak eglence alis veris oluyor olmali organize bunu iyi yapmali millettende  buradaki kurallar kaidelei uymalari istenmeli(bir tv.de giyimi güzel  bir satici ie böyle bir yerde isler nasil diye  genc satici yüksek okula gidiyor sakal trasi olmamis sakal birakmis desem oda olmamis bir elinle ikide bir pis sakalinla oynuyor  kili bas parmak ve isaret parmagi arasinda eviriyor ceviriyor tik olmus o elle müsteriye macun satiyor.) uyarici elemanlar ortalik yerde efendice olmali. ramazan bitti bir cöpbir eser orda kalmamali normal yerini almali. yer normal degilmi güzelige baslamali.  


Gökhan IP: 78.175.29.xxx Tarih : 1.09.2011 21:38:13

Sayın hocam, sadece Sultan Ahmet değil İstanbul un tamamı bir yanlışlık abidesi olarak görülmektedir.Yıllardır bu büyük şehirde yapılan imar yanlışları, yağmalamalar sadece inşaat rantçılarının işine gelmektedir.Bu kötü görüntü karşısında iyi ki Osmanlılar Viyana yı alamamışlar demek geliyor içimden...


Yılmaz Ergüvenç IP: 85.108.135.xxx Tarih : 29.08.2011 13:05:23

Sevgili Erdem. Her şeyden evvel bu güzel yazınla konuya dikkat çektiğin ve ilgilileri uyadığın için teşekkür ediyorum. Her ne kadar anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az da olsa. Özellikle yazına eklediğin resimleri görünce eski bir İstanbullu olarak içim parçalandı. Vah benim güzel şehrim, sen bu hallere de mi düşecektin? Bizans'ın Hippodrom'unu, Osmanlı'nın At Meydanı'nı nasıl imar etmeli sorusuna, bir kısım meslektaşlarımın bile ütopik bulacakları bir çözümüm var. Yılların birikimiyle toprakla yükselmiş bulunan Hippodrom'un orijinal zeminine kadar inmek ve bu fazla toprağı hafretmek gerek. Vay efendim, meydan hallaç pamuğu gibi atılır mıymış, çiçeklere böceklere yazık değil miymiş diyecekler hiç de umurumda değil. Tabii ki Hipodromun bir kısmın işgal etmiş bulunan Sultanahmet Camiine dokunmamak şartiyle. Sphendon üzerini işgal etmiş bulunan Marmara Üniversitesi ve arkasındaki sanat enstitüsü yapıları külliyen yıkılmalı, Hippodrom Marmara'ya açılmalıdır. Aslında sevmediğim, ama yapacağı bu icraatı dolayısıyla rahmetle andığım Adnan Menderes, bu dediklerimi yapmak üzere idi. 27 Mayıs darbesi bu projenin gerçekleşmesine mani oldu. Bu fikrim yüzünden bu herif Bizans'ı ihya etmeyi aklına koymuş, vay vatan haini diyeceklermiş, arkamdan küfür edeceklermiş, o da umurumda değil. Padişahın arkasından kılıç sallarlar.  


Mehmet Ersindigil IP: 84.62.29.xxx Tarih : 28.08.2011 20:16:16

 Ellerine saglik Hocam"Tam bir tarih yazisi oldugu gibi,O güzel 8 adet fotograflara bakmaktan doyamadim.Tam bir tarih abidesi,Diyebilirim,ki bu güzel fotograflara bir kez degil bir kac  kez baktim.Ülkemizde o kadar güzel,tarihi abidelerimiz varki,Ne yazik,ki dogru dürüst korumasini bilmemekteyiz.Oysa bu eserler bilene altindan,da değerlidir.

Böyle yerlerin kiymetini bilen,Avrupalilar turlar düzenleyip paraya para demeden gezmektedirler.Oysa Ülkemizde böyle zengin ve güzel tarihi eserlerimizi, yok etmek icin caba sarf eden cok insanimiz vardir.Avrupada degil böyle yerler,bir cok tarihi agaci dahi koruma altina alarak kesmesi yasaktir.Bu konuda fazla birsey yazmiyacam,Fotograflara bakarak biraz hasret gidermeye calisacağım.Ellerine saglik saygilarimla.


yasar ertas IP: 94.135.148.xxx Tarih : 29.08.2011 15:23:56

Disardan davulun sesi iyi gelir denir. bende resimlere bakarak ilk defa bir güzellik görmekteyim.birinci resimde hersey tam tamina insanciklarimiz bile kimi sarpali kimi öyle böyle ama tertemiz  efendice  hanimca beraberce. cimler re diyecek yok fakat istisna disi yerlerde cimler avrupada uzanilip yatilir dinlenilinir müsadesi varsa piknikte yapilir burada bir istisna disi kullanma var gayet güzel ,güzel, olmayan is biter temizlenir temiz kalir simdi teknik kuvvetli sakkadan hazir cim konur hali gibi olurmu olur  hem cimciler bir kac kurus kazanir tabi yapiliyorsa.Sahsen kahve köselerinde pineklemektense coluk cocukla buralarda turlayip eve gitmek iyidir kanisindayim dikili tasin biri sanirim bakimda onun icin etrafi gelip geceni rahatsiz etmemesi icin bir seylerle cevrilmis. buda güzel bizde bir insaat yapilir  bir kanal temizlenir bir cukur acilir hic bir koruma etrafida yoktur gelip geceni kolama gibi bir seyler yapilmaz angaryadir  artik yapilmali bu dikili tas öyle etrafi cevrilmis gibime geliyor  güzel bir örnek is örnegi olmali Tabiki baska bir acidan bakilabilinir baska görüsler olabilir ama birde bizi kasabadan bir kac resim yolluyayim da  cehennem gibi görüntüleri görelim bu resimlerle karsilastiralim vah vah halimize diyelim  hani keske bizim oralarida böyle olabilse buralarida daha güzel olabilse organize edilebilse..