18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Süt mü yoksa düzen mi bozuk?

Önceki yazılarımdan birinde, her gün yazacak konuyu nereden buluyorsun diyen bir okuyucuma şöyle yanıt vermiştim; Türkiye özgür, baskı altına girmeyen yazarlar için bir cennet. Gündem öylesine hızla değişiyor ki; değil birini hangisini, yazacağımıza karar vermekte zorlanıyoruz.

Sanırım doğruyu söylemişim; şimdi klavyenin başına geçtim neyi yazacağımı yine kestiremedim. İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosundaki dostlarımla konuştuktan sonra aynı konuyu yöneticilerin son demeçlerinden sonra yeniden yorumlamayı düşündüm… Ardından yaklaşan 19 Mayıs törenlerinin akıbetinin ne olacağına takılıp kaldım. Diğer yanda her gün dövülen, hatta öldürülen sağlık personelinin dramına mı, yoksa orta öğretimde kızların evlenmesine yeşil ışık yakılmasına mı? Yoksa epeydir suskun kalan Genelkurmayın internet sitesindeki yazısına mı?

Sözün kısası seç beğen yaz… Her şey Arap saçı gibi karmakarışık… Sonunda kararımı verdim; ülke genelinde on yedi ilde dağıtılan sütlerden ötürü hastanelik olan geleceğimiz için güvendiğimiz çocuklarımızın dramı hepsinin önüne geçti.

Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığının ortaklaşa düzenlediği süt dağıtım kampanyası daha ilk günden fiyasko...

Basında çıkan haberlere göre 32.574 okulda 200.000 öğrenciye dağıtılan 200 mililitrelik kutu sütlerden on yedi ilde sorun çıkmış ve 1756 öğrenci hastanelik olmuş… Bu olay Sivas’ta da yaşanınca vali süt dağıtımını durdurmuş ve ardından da sütlerin bozuk olduğu anlaşılıyor demiş…

Helal olsun Sivas Valisine…

Sağlık Bakanlığı da Adana, Antalya, Sakarya, Edirne, Sivas, Diyarbakır, Eskişehir, Konya, Kırıkkale, ve Samsun’da sağlık problemleri görülen öğrencilere halk sağlığı müdürlüklerinde gerekli müdahalenin yapıldığını belirttikten sonra çocuklarda ortaya çıkan bozukluğu alerjiye bağlamış!..

Yine sağ olsunlar, çocukların bakımları yapılmış…

Bu işte biraz gariplik yok mu?

Sağlık Bakanlığı alerji diyor, en çok şikâyetin geldiği illerden Sivas’ın Valisi ise sütun bozuk olduğu anlaşıldı diyor…

Milli Eğitim Bakanının tıp konusundaki bilgisini bilemeyiz ama o da “Şu ana kadar elde ettiğimiz bilgiler bir zehirlenme vakası değil. Çocukların bazılarının süt içtikten sonra midesinin bulandığına dair şikâyetler olunca tetkike alındı, hastanelere götürüldü” diye bir bakıma savunmaya geçmiş.

Masa başındakiler süt alerjisi; işin içerisindeki Vali de süt bozuk diyor…

Olay yatıştıktan ve bir süre sonra unutulunca doğruyu söyleyen Vali görevde kalır mı yoksa merkeze mi çekilir. Bilemeyiz…

Bu olay bana yıllar öncesi Çernobil patladığında ilgili Bakanın basında çıkan resmini hatırlattı. Bakın, ben çay içiyorum gibisinden bir şeyler söylemişti. .. Ardından da Karadeniz Bölgesi’nde kanser vakaları patlama yapmıştı.

CHP İzmir Milletvekili Aytun Giray’ın söyledikleri çok daha vahim. Milletvekili, okullarda peynir altı suyundan ve süt tozundan yapılan yapay sütlerin dağıtıldığı konusunda duyum aldığını, bu nedenle binlerce çocukta alerjik protein zehirlenmesinin yaşandığını ileri sürüyor. Ardından da okullara süt verecek üretim firmaları için ilk iki ihaleye hiçbir firmanın katılmadığını, üçüncü ihalede ise sütü dağıtanın zorlamayla bu işe girdiğini söylüyor. Bu iddialar ne derece doğrudur, süt alerjisi nedir, ben tıp eğitimi almadığımdan ne söylesem yalan olur. Ama ortada olan gerçek binlerce çocuğun hastanelere düşmüş olmasıdır. Merak ediyorum; Tanrı korusun, bu zehirlenme bir siyasinin çocuğunun başına gelseydi ne olurdu? Daha geçenlerde bir milletvekili kaza geçiren eşi ve çocuğuna iyi bakılmadı diye doktoru dövmemiş miydi?

Bu olayın ardından her konuda yükselişe geçtiği söylenen Türkiye ile ilgili Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) yaptığı bir saptama yine bazı basın organlarınca dile getirildi. Türkiye’deki öğrenciler sıralamada sonlardaymış… En çok hastalanan çocuklar yine bizden çıkıyormuş. Diş fırçalamada ise yine sonuncuymuşuz. Öğrenciler okula kahvaltı etmeden gidiyorlarmış. Okullarda zorlanıyorlarmış. Aslında “WHO” nun sıralaması başlı başına bir araştırma konusudur.

Kısacası ucuz atlatılmış bir olay. Okul çocuklarına her gün süt içirme projesi övünülecek bir olay ama daha işin başında gemi karaya oturdu. Sevindirici haber bir anda tedirginliğe dönüştü…


erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 5 Mayıs 2012 Cumartesi 00:09:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Mehmet Ersindigil IP: 84.62.27.xxx Tarih : 5.05.2012 18:29:40

Hocam ellerine saglik"Güzel bir yazi olmus.Benimde gördügüm okudugum duydugum kadari ile hem süt bozuk hemde düzen.Dogru dürüst bir sevindirici bir haber okuyamiyoruz.Müslüman olan Türkiye,bu durumda olmamasi gerek.Bu bizim mentelitemiz degildir herhalde,bu konuda baska yazmak istemiyorum,yazik yazik bizlere yazik saygilarimla.


yasar ertas IP: 94.135.148.xxx Tarih : 5.05.2012 01:01:53

1960 li yillar da okul yillarina süt dedilermi dönü dünü veririm o zamanlara amerikan yardimi süttozu okullarda verilirdi hele kisin soguk havalarindanmi soguk siniflrin icinde sicacik sütü icince ondanmi yada beslenme ve yasam sartlari danmi bir güzel bal gibir idi sankilim hala agzimda tadi var gibime geliyor Buna ragmen  sahsen süt ictigimde  bana icmesi iyi gelmesine ragmen sonrasi karin agrisi veya ishal yapmasi kacinilmaz tesiri vardir

Simdiki zamanda bu 1960 tekerrürün gelmesi okullarda süt dagitilmasi ve mecbur icilmesi anlami  ne anlam tasimaktdir önce bunu anlamis degilim amerikan yardimi desem degil beslenme yardimi desem oda degil hani simdiki zamanin cocuklari % 90 beslenemiyor desem degil Bakanimizin dedigi söz kisa boylu kalmiyalim uzun boylu olalim haydi süt icelim  demesi hicte degil birde böyle kisilere hakaretten baska bir sey anlaminda  bu söz getirmiyor oda degil her seyden önce hadi var oldu iyi niyette böyle bir sey oldu  mecbur edilmemeli illede ic olmamali idi kanisindayim genede acaba bu isin icinde bir bit yenigi varda kas yapalim derken gözdendemi olduk madem kas yapamiyoruz neden kas yapmaya basliyoruz  bile bilede  gözden oluyoruz