18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Taraf’ın görevi bitti mi?

Taraf gazetesindeki beklenmedik istifalar basına bomba gibi düştü. Önce Ahmet Altan, ardından Yasemin Çongal, sonra da bazıları onları takip etti.

Anlaşılan taraf dönüm noktasındaydı; bundan sonrası ne olur bilemeyiz. Belki yayınını onlarsız sürdürür, okuyucusunu yitirir ve benzeri örnekleri gibi sıradan, okuyucusu çok az bir gazeteye dönüşür…

Ahmet Altan’ın veda yazısı oldukça ilginçti: “Her hikâyenin bir sonu var. Muhteşem bir macera yaşadım. İçimde insana ait her duygu var. Komediden trajediye kadar insanlık yelpazesinde bulunan her rengi burada bir arada birlikte gülüp, birlikte ağlayarak gördük. Ama artık gitme vakti. Asıl işime romanıma dönüyorum .”

Ahmet Altan acaba bilerek mi, yoksa bilmeyerek mi doğruları söylüyordu?

Basına bomba gibi düşen, arkasında kimlerin olduğunu bazılarının bilip de söyleyemediği hikâyenin sonuna gelinmişti. Görevini tamamlamış, gazeteye olanak sağlayanların işleri bitmiş, hikâyenin de sonuna gelinmişti. Altan’ın da dediği gibi toplumun belirli bir kesimine demokrasi, hukuk adına trajedi yaşatmış, bazılarını sevindirmiş, bazılarını da acılara gark etmişti…

Ne gariptir ki, yayına girdiğinden bu yana Taraf’tan hiç hoşlanmamıştım. İsmi de zaten objektif olmadığını, taraf olduğunu ortaya koymuyor muydu?

Basın tarihimizde belirli zamanlarda ortaya çıkarılan, işlevleri bitince de ortada bırakılan gazetelerden biriydi. Belki de biraz mübalağa ediyorum ama Osmanlının son zamanlarındaki Volkan Gazetesi ve mütareke basını gibi… Ne yalan söyleyeyim bende bıraktığı intiba böyleydi.

Türkiye tarihinde derin iz bırakan ve ilerideki yıllarda ayrıntılarıyla aydınlatılacak birçok olayın içerinde yer aldı. Henüz sonuçlanmayan ve ne olacağı tam olarak anlaşılamayan Balyoz, Ergenekon gibi davalarda ihbarcı rolünü üstlendi. Atatürk, Cumhuriyet ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına karşı karalama kampanyası yürüttü. Yayınladığı haberlerin ne kadarı gerçek, ne kadarı düzmece olduğu da henüz tam olarak anlaşılamadı. Manşetleriyle toplumu gerdi; onlara inananlar da inanmayanlar da oldu. Askeri ve sivil vesayete karşı çıktığını ileri sürdüyse de bu da tam netleşmedi. Yayına girişinde AKP’ye destek verdi, son zamanlarda sert eleştirilere yöneldi. Kimlerin tutuklanacağını, kimlerin gözaltına alınacağını, hangi suçtan ne kadar ceza alacağını bile bildi!.. Gün oldu bazılarını hedef gösterdi.

Basın tarihimize, bavulla ihbarlar götüren muhabiriyle geçti...

Mahkemelerle suç delilleri olarak gösterdiği ihbar yazılarıyla bu memlekete büyük yararlılıklar gösteren insanları ve ailelerini perişan etti. Geride gözleri yaşlı pek çok insanın kalmasını sağladı. Kısacası fırtına misali, esti, yağdı, gürledi ve şimdi geçip gidiyor…

Sonunda kendisine verilen görev tamamlanmış olmalı ki, basından çekilmeye zorlandı veya bizim işimiz bitti deme cesaretini (!) hiç olmazsa gösterebildi. Gazetenin yeni yönetimi, ağır topları olan, demokrasi mücahitleri (!) Ahmet Altan ve Yasemin Çongar’ın ayrılmalarına “Minnettarız” sürmanşetini atarak vefa borcunu (!) ödediğini sandı!..

Gazeteci dostum Nur Nirven, “Gerçek Gündem”den Barış Yarkadaş’ın konuyla ilgili bir yazısını facebook’ta paylaşarak Taraf’ın sona erişinin bir başka yönüne dikkat çekiyor.

Ve öldürücü darbe, Aralık ayının ilk günlerinde vuruldu. Yapılan araştırma sonucu Taraf Gazetesi’nin İstanbul Kadıköy’deki binasının kaçak olduğu ortaya çıktı. İddiaya göre, binanın iskânının olmadığı anlaşılınca AKP’li Büyükşehir Taraf’ın sahibi Başar Arslan’a “binanız yıkılacak” yazısı gönderdi.

Yine iddiaya göre, Başar Arslan binanın yıkımının durdurulması için CHP’li bazı siyasetçileri devreye sokmaya çalıştı. Eski bir CHP’li olan Arslan’ın bu çabası da fayda etmedi. Yaklaşık on beş milyon dolar değerindeki binasının tehlikede olduğunu gören Başar Arslan, durumu Ahmet Altan’a açtı. Altan patronunun ne istediğini anladı. Ancak yayın politikasından taviz vermedi. Patron Arslan da bunun üzerine mali kıskaca başladı.

Gazeteciler bilirler… Bir patron çalışmak istemediği yayın yönetmeninin gitmesini isterse, ondan yapamayacağı şeyleri talep etmeye başlar. Örneğin yayın yönetmeninin sağ kolunun işten çıkarılmasını ya da maaşının düşürülmesini ister. Bazen de haber merkezinin ihtiyaçları karşılanmaz. Muhabirler habere gidemeyecek duruma getirilir.”

Taraf’ın zor günleriyle ilgili basındaki köşe yazarlarına bakıyorum bazıları timsah gözyaşları döküyor, ah vah ediyor. Taraf’ta köşe yazarlığına başlayan Sezin Öney ise “Oh olsun diyen çok gazeteci var; ancak onlar gazetecilik için ne yaptı acaba?” diye soruyor... Bizim basın böylelerini çok gördü; alt yapısı ve deneyimi olmayanlar her zaman kerametin kendilerinden menkul olduğunu sanarak, gerçek gazetecilere sataşır ve o zaman kendilerinin büyüdüğünü sanırlar. Bu yollardan vaktiyle çoğumuz geçmiştik. Şimdi de yeni yetmeler geçiyor…

Benim merak ettiğim Taraf’ın binası kaçaktı da şimdiye kadar bu konuda belediye neden işlem yapmadı?

İşlevini tamamlamasını mı bekledi?

Demokrasi, hak hukuk havarisi kesilerek, daha doğrusu güçlü olduğunu sanarak yayına girerken arkasında kimler vardı da sonra desteklerini çektiler?

Gün ola harman ola bir gün gelecek o da ortaya çıkacak. Ahmet Altan, son yazısında “bir gün bu gazetenin araştırmalara, romanlara, filmlere konu olacağını sanıyorum” diyor. Kendisinin romanlarına konu olabilir ama asıl mesele toplum ne düşünür?

Taraf’ın yaprak dökümünün altında başka şeyler var mı diye düşünenler olabilir ama hepimizin bildiği meşhur bir söz vardır; "Harç bitti yapı paydos"!..
 

erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 16 Aralık 2012 Pazar 11:39:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Mehmet Ersindigil IP: 84.62.48.xxx Tarih : 16.12.2012 12:39:59

Hocam ellerine saglik"Konu olan taraf gazetesi,ve Ahmet Altan,la arkadaslari.Sahsen ben bu gazeteyi hic,mi hic okumadim,Taki bir iki gün önceye kadar Ahmet Altan,in istifa edip roman yazacagini internet sayesinde biraz olsun göz gezdirdim.Neden ilgimi cekmedigini belki buyurdugunuz gibi ismi kadar tarafli bir gazete oldugu icindir.Kanimca Ahmet Altan ya yalan söyliyor,yada kovulmak üzere oldugunu anlayarak istifa ettim diyor.Herhalde yazilarindan kimileri rahatsiz olmus olacak,ki kovulmadan istifa edeyim deyip ayrilmistir.Ortada bir sebep vardir,cünkü arkasindan önemli bir iki istifa daha vardir.yeni hayatlarinda taraf degil,tarafsiz ve özgür bir hayat dilerim saygilarimla.


Fuat Salih Özmen IP: 88.244.67.xxx Tarih : 17.12.2012 10:03:44

 Hocam,müsaade edersen en son cümlene katılamayacağım.Oradaki harç bitti de yapı henüz bitmedi.Yeni harçlar muhakkak bulunacak ve yapı tamamlanmaya çalışılacaktır.Cumhuriyetin yapı denetim kurumları müsaadeedecekmi....... göreceğiz.  Saygılarımla.