Doğu ve Güneydoğu illerinde halkı galeyana getirmek ve orada yaşayan insanları birbirlerine düşürmek isteyen PKK destekli DTP, bu kez batıya yöneldi. İzmir’de DTP Genel Başkanını karşılayan konvoydaki partililer adeta terör havası estirdiler. Vali ve Emniyet Müdürü önceden aldıkları duyumlara göre önlem almamış olsalardı olayların boyutu çok daha kötü olurdu.
İzmir halkı tepkisini münferit olaylar dışında şiddete yönelmeden ortaya koydu. DTP’nin halkı tahrik eden davranışları, belki de daha önce doğu illerinde yaptıkları eylemlerin, bölücü hareketlerin, tahriklerin Türkiye geneline yayabilmenin bir provası olup olmadığını da insan düşünüyor. Büyük olasılıkla İzmir’de ateşi fitillemek istediler, ancak bunda başarılı olamadılar. Kısacası umdukları dağlara kar yağdı ve gelişen olayları emniyet güçleri yerinde müdahalelerle önledi ve olaylar zararsız atlatıldı.
AKP hükümetinin batı dayatmasıyla ortaya koyduğu, tartışmalı açılım projesinin (!) ne kadar tehlikeli boyutlara ulaşacağı İzmir’de bir kez daha görüldü. Açılım denildikçe, tavizler verildikçe tavizlerin arkası gelmiyor, bazı şer odaklarının istekleri, dayatmaları bitmiyor. TBMM hasbelkader girmiş olanlardan bazıları bile PKK ağızlıyla konuşarak, bir kısım insanları galeyana getiriyor, utanmadan tehditler savuruyor, bölünmeye destek çıkıyor...
Onlara sormak lazım kime güveniyorsunuz?
Bu vatan bir bütündür ve onu bölmeye de kimsenin gücü yetmez. Siyasetçi geçinmelerine rağmen anlayamadıkları nokta da burada düğümleniyor.
İzmir’de ana caddelerden hızla geçen PKK bayrakları açarak, kendilerine tepkili insanların üzerlerine araçlarını süren, bir kişinin de yaralanmasına neden olanlar, adıyla sanıyla kışkırtıcılar değil mi?
Kendilerine sormak gerekir, madem demokratik düzenden, haktan, hukuktan, özgürlükten söz ediyorsunuz da konvoyunuzda ekmeğini yediğiniz, suyunu içtiğiniz ve her türlü olanağından yararlandığınız Türkiye Cumhuriyeti’nin bir tek bayrağı neden yok?
Sureti haktan görünmek, mazlumu oynamak üzere arabaların içerisine kadın ve çocukları koymanın anlamı nedir? Onlar bu oyunu her zaman oynuyorlar; devlete başkaldırı mitinglerinde ön sıralara kadınları yerleştiriyor, ardından PKK bayraklarını açıp Apo posterlerini dolaştırıyorlar. Güvenlik güçleriyle her zaman çatışmaya hazırlar. Küçük yaştaki çocuklara polise taş attırıyorlar. Kısacası hep aynı senaryoyu aynı oyuncularla oynuyorlar.
İzmir halkı bu provokatörlere en iyi yanıtı verdi. Evlerinin balkonlarına Türk bayrağı açarak, sözle tepkilerini dile getirdiler. Yaptıklarını örtmek isteyen DTP’liler, kendi davranışlarındaki çirkinlikleri görmezden gelerek suçu hemen MHP üzerine atarak, bize onlar saldırdı demekten de kaçınmadılar. Öte yandan Karabağlar MHP İlçe binası önünde toplananlara MHP İzmir İl Başkanı yaptığı konuşmada provakasyonlara gelmeyin çağrısında bulunarak öfkeli kalabalığın dağılmasında etkili oldu.
DTP Başkanı Ahmet Türk’ün ise yaşanan olaylarda kendilerinin sanki hiçbir suçu yokmuşçasına söylediklerine bir bakın;
“Bugün barış için halkların kardeşliği için İzmir’e gelirken bir grup faşist konvoyumuza saldırmıştır. Buradan devletin Valisi, Emniyet Müdürünü uyarıyorum. Görevlerini yapsınlar, bu ırkçı faşist anlayışa müdahale etsinler…”
Ahmet Türk’e göre PKK bayrakları (!) , terör örgütünü destekleyen pankartlar açacaklar, sloganlarla İzmir’in caddelerinden, kendilerini izleyenlerin üzerine araçlarını sürecekler, sonra da faşistlerden söz ederek MHP’yi suçlayacaklar… Sağduyu sahibi insanları bu kadar mı saf sanıyorlar? Bu arada, yüz bulduklarından ve sanki kendi kurtarılmış bölgeleri sandıkları (!) güneydoğuya gel de görelim diye Bahçeli’ye laf atıyorlar. O yerlerin Türkiye Cumhuriyetinin sınırları içerisinde olduğunu unutuyorlar veya unutmak istiyorlar.
Gafiller…
Aklınca kendini temize çıkaracaksın, bir de özgürlükten, demokrasiden söz edeceksin (!).
Bu olayın hemen ardından, aynı anda düğmeye basılmışçasına Güneydoğu’nun bazı il ve ilçelerinde polise taşla, molotof kokteylleri ile saldıran, sokakları kapatan yüzleri maskeli gruplar organize olarak nasıl ortaya çıkıyor?
Aralarında bir bağlantı var mı yok mu? Yorum sizlerin…
Şimdi de ortaya yeni Türk Cumhuriyetine karşı ayaklanan Şeyh Sait’in Dersim isyanının soruşturulmasını gündeme getiriyorlar. Lozan’ın ardından Türkiye’nin Musul ve Kerkük’teki hakkını kullanmasını engellemek için emperyalist güçlerin desteğinde başlattığı ve orduyu altı ay uğraştıran olaydan söz etmek için insanın biraz sıkılıp, yüzünün sahtiyanla kaplı olması gerekmez mi?
Günümüzde bile bu tür ayaklanmaların, dağa çıkışların altında toprak ağalarının, şıhların payı yok mu?
Dersim isyanı öncesi hükümetin toprak reformu yapma projesinin bu ayaklanmada hiç mi payı yok?
Bugün DTP yöneticilerinden bazıları da toprak ağası değil mi?
Birçok Kürt vatandaşımız onların istekleri doğrultusunda istemeden de olsa hareket etmiyorlar mı?
Neredeyse asilerden Şeyh Sait ve Seyit Rıza’yı kahraman ilan edecekler. Bugün Apo’ya yaptıkları gibi…
Güneydoğuyu provakate edenlere en doğru yanıtı verebilmek için yakın tarihi çok iyi bilip analiz etmek gerekir. Nitekim açılımı destekleyen Başbakan’ın sözleri, biraz geç de olsa görülmeye başlayan bazı gerçeklerin ne denli tehlikeli boyuta ulaştığının en açık göstergesidir;
“Bir partinin konvoyunda terör örgütünün bayrakları, bölücü terörist başının posterleri olursa buna sıcak bakmak mümkün değil.”
Türkiye’de yabancı ve içerideki bazı güçler tehlikeli oyunlar oynuyor. Eğitimsiz, ekonomik zorluklar içerisindeki bazı insanları kendilerine piyon veya militan olarak seçiyorlar. Bunda bayağı başarılılar. Sırası gelmişken irdelenmek istenilen bir başka konu daha var; büyük şehirlerde otobüsleri yakanlar, askerlerimizi polisimizi şehit edenler, otoparklarda, eğlence yerlerinde mafyalaşanlar kimler? Yasa dışı işlerle uğraşanlar, tinerciler ve tecavüz olaylarında, töre cinayetlerinde başrolü oynayanlar kimler?
erdemyucel2002@hotmail.com
yine bu yazında da gerçekleri bu kadar net ortaya koyduğun için sana teşekkür ediyorum. Yazında belirtmiş olduğun İzmir halkına yapılan bu çirkin davranış bence cevabını iyi aldı .fakat bu tepki izmir olduğu içindi bence.doğuda kürt kökenli vatandaşlarımızın yaşadığı diğer illerimizde yapılsa idi,teslim olan teröristlerin karşılandığı gibi bu olaylarda buna benzer tepkilerle desteklenirdi.bence bunların tek zorumlusu ve cesaretlendiricisi dış ülkelerin hemen her dediğini yapmaya hazır olanlardır .bu açlımın sonuçlarının bu kadar farkında olupta çıkar endişesine düşmüş olanların görevlerin ne kadar tarafsız yaptığı da tartışılır.ki bana göre böyle taraflı davranılarak da ülkeye yarar sağlamaktan çok ülkeyi bölmek için belki de farkında olmadan kürt açılımını desteklliyorlar diye düşünüyorum. Buda bizlere zarar veriyor. umarım bundan sonra da dtp ve yandaşlarının çabalarını boşa çıkaracak,birliğimizi ve bütünlüğümüzü simgeleyen yanıtlar veririz türk halkı olarak.izmirde evlerden balkonlardan açılan türk bayrağı bunun en güzel göstergelerindendir.
Sayın yazar, tüm bu yaşananların sorumlusu başbakan ve hükümetidir, bunu bir kere baştan tespit edelim. İzmir'in tepkisine gelince... İzmir, bu tip 2 tepki ortaya koymuştur. Birincisi 15 Mayıs 1919'daki Yunan işgaline karşı, ikincisi de terör örgütü PKK uzantılarına karşı. Hükümet işini gücünü bıraktı, varsa, yoksa Kürt Açılımı diyor. Kendisine oy vermeyen İzmir'i "GAVUR İZMİR" diyen bir başbakan var bu ülkede! Bir de, ellerinde PKK bayrağı taşıyan yandaşların partisi lideri "FAŞİST İZMİR" diyor. Şimdi açacak olursak, bu güzel yurt köşesi gericilerce "GAVUR", bölücülerce de "FAŞİST" ilan ediliyor! İzmir, 2 kez ayağa kalktı dedik. Dilerim ki, bu öz be öz Türk Yurdu olan ve Demokrasi Kalesi olan Türk ve Demokrat İzmir'i 3. kez ayağa kaldırmazlar!
bu aşağılık insanlar hep böyledir.bunların görevi budur.bunların tasmasını tutup kemiklerini veren emperyalistler bunu istemektedir.pislik böcükleri ne kadar görevine ne kadar sadıksa bunlarda o kadar sadıktır..terörden,kaostan,kavgadan beslenen ilkelliği ve yalanı rehber edinmiş her türlü kötü sıfatları taşıyan insan görünümünde..........
Merhaba ;
Erdem abiciğim yine olayları çok güzel şekilde ifade etmişsiniz kaleminize yüreğinize sağlık. Bügün yaşanan sizde açılımın ardındaki batlılların Ülkemizde çok iyi bir destekçileri var. Bu gün başımızda bulunan hükümet en güzel şekilde görevlerini yerine getiriyorlar.
Tüm olayların sorumlusu hükümettir. ABD strateji enstitüsünün belirlledi büyük ortadoğu projesine hızla ilerleniyor. 2012 yılında kürt devleti kurma düşünceleri yıllardır vardı (bu belki 2 yıl uzayabilir) ama bütün dayatmaları bütün düşünceleri Türkiye Cumhuriyetini bölmek olan PKK ve yandaşlarına karşı Türk halkının uyanık olması onlara karşı tepkilerini yerinde koyması gerekir benim bir önerim var
PKK destekcisi olan kişiler bugün ülkemizde kapkaç, esrar eroin kaçakcıları mafya bozuntuları ve benzeri şekldehızla yayılmaktadırlar Devlete günaydoğuda elektrik parası, vergi vermeyen , deveti yok sayanların günahınıda bizler çekmekteyiz ozaman bizlerde türk açılımı isteyelim. sonsuz saygılarımla
Sen sagol Hocam! Bu güzel yazin,Bana bir Atasözünü hatirlatti.Besle gargayi oysun gözünü misali.Türkiye,nin her türlü nimetinden faydalanacaksin, Hemde Türkiye,ye her türlü zarari vereceksin.Allah askina bu nasil insanlik.Bugün yazili ve görsel basindan ögrendigimiz kadari ile.
8 kasim günü otobüs duragina atilan molotof kokteylilerden 17 yasinda lise son sinif ögrencisi bir kizimiz yüzü eli bacaklari yanmis.Bu cocugumuzun sucu ne okula gitmek,mi.? Birde molotof sisesini atanda maskesini cikarip yaraliyi hastahaneye kadar takip etmis.Izmiz düsmanin ne oldugunu cok iyi bilen bir ilimizdir.ve hakli olarak Türk Bayragini acip tepkisini göstermistir.
Canakkalede dört güney dogulu vatandasimizin emniyet birimleri tarafindan karakola götürülmek istenmesi,Ve Polise karsi gelmeleri saldirmalari,Oradaki Halkin galeyana gelip linc girisiminde bulunmalari.Halkin Bayramic Halki buraya Kürtler disariya slogan atmalari.Nerelere dogru gittigimizin bazi ip uclari gibi geldi bana.Bütün Parti liderleri dikkatli beyanatlar vermesi lazim.Provakotif demecler olmasin.
Nerden gelirse gelsin;Provakotif hareketler Türk Halkina cok zarar verir.Yani Türk halki degince Kürt Laz Cerkec Arap vs. ayirim yapmadan söyliyorum.Burda demek istedigim Nimetlerinden faydalandigin Türkiye Cumhuriyeti ise BAYRAGINA sadik kalacaksin hangi partiyi temsil ediyorsan önce Türk bayragi arkasinda senin partinin bayragi olabilir saygilarimla.