19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Televizyondaki Oyuncu Provokatör!..


Bazı televizyonların sorumsuzluk içerisinde yayınlarını sürdürdüğünü, pek az kişinin de bunlara durun ne yapıyorsunuz demeyişini hayretle izliyorum. Halkı eğitmek, onlara bir şeyler öğretmekle yükümlü olmalarına rağmen, uzaktan yakından ilgisi olmayan, kültürden yoksun programlar televizyonlarda birbirini izliyor. Şarkıcının türkücülerin ismi showmen’e (!) çıkmış, doğru dürüst Türkçesi olmayanların bile sunuculuk yaptığı programlar içerisinde neler yok ki? Evlilik adaylarından tutun da, kadına koca, erkeğe de kadın bulmaya yarışanlar, saçma sapan, uzadıkça uzatılan diziler, günümüzde yemek yeme yarışmalarının, yalan yanlış sofra adabının yer aldığını hep bu programlarda görüyoruz. Kuşkusuz, aydın kesim bunlarla ilgilenmiyor, ancak eğitilmesi gerekenlerin bu tür zıttırı vızık (!) programları işlerini güçlerini bırakarak baş tacı ettiklerini görüyoruz. Doğru dürüst yayınlar ise ancak gece yarılarından sonra yapılıyor.

O saatten sonra kaç kişi izleyebilirse!..

Her sabah ekranlara gelen kadın programlarından birisine çıkarılan bir oyuncu, askerlik anılarını anlatmaya kalktı ve komşumuz Yunanistan ile Kıbrıs’ı ayağa kaldırması bir yana Türkiye’nin insan haklarını çiğnemekle suçlanmasına da neden oldu.

Bu adamın ismini söylemeye gerek duymuyorum. Sizler zaten onu biliyorsunuz; ismini bir kez daha tekrar ederek, onun istediği reklamı burada bir kez daha yinelemeyeceğim...

Yıllardır topluma şiddet, silah ve saldırı aşılayan “Kurtlar Vadisi” dizisinin “Kılıç” karakterini canlandıran bu oyuncunun, Türk askerini aşağılayan söylediklerine bakın;

Bu oyuncu meğer 1974 Kıbrıs harekatına katılmış!...

Ben on kişi öldürdüm. İlk insan öldürdüğümde önce ağladım, ama sonra alışıyor insan. Birebir göz göze geldik adam suratıma tükürdü. Komutan öldür dedi, yürüdü gitti. Bende tak diye çektim öldürdüm. 19 yaşında bir genç. Onda silah yoktu, bağlıydı esir alınmıştı. Savaşta her şey olur.”

Düşünebiliyor musunuz; bir Tür askeri eli kolu bağlı bir esiri alnından vuruyor!...

Bu oyuncunun ya aklından zoru var, ya provokatör ya da Türk askerini kötülemek için fırsat kollayan biri...

Belki de oynadığı şiddet içerikli dizilerin etkisinde kalan, halüsinasyon gören bir hasta...

Belki de yeni bir dizide rol kapmak isteyen ve kendisini gündemde tutmak isteyen biri...

Dizi oyuncusunun bu sözleri Türkiye’yi ermeni soykırım masalından sonra aşağılamak isteyenlerin eline beklenmedik bir fırsat vermekte gecikmedi... Yunan ve Kıbrıs Rum kesimi gazeteleri bizim zıttırı vızık (!) kadın programında söylenenlere büyük yer vermekte gecikmediler.

Ankara sanık sandalyesinde...

Türk oyuncunun sarsıcı itirafı…

1974’teki caniliklerin sorumlusu Türk ordusu ve Türkiye…

Atilla bizi işletiyor...

Olaylar böylesine gelişirken Doğu Akdeniz Üniversitesi öğretim görevlilerinden Hilmi Özen, bu oyuncunun yalan söylediğinin canlı tanığı olduğunu belirtti. Aynı zamanda Rauf Denktaş’ın danışmanlığını yapan Özen; “Savaştan çok korkuyordu. Eline silah bile vermediler. Ben Kıbrıs Devlet Tiyatroları Müdürüydüm. Ailesi beni aradı O’nun çok korktuğunu söylediler. Alaya gidip komutanlarıyla görüştüm… İsteğimi kırmadılar ve mutfağa aldılar.20 gün sonra da Türkiye’ye geri gönderildi.”

Televizyonun kadın programında eli bağlı esir öldürmekle övünen Kurtlar Vadisi kahramanı (!) işte böyle birisiymiş... Utanmadan bir de elinde silah resim çektirmiş ve bu resimler gazetelerde boy boy yer aldı!...

Kahramana bak sen...

Kuşkusuz, Kore, Kıbrıs ve Güneydoğu şehitlerimizin mezarlarında kemikleri sızlıyordur. Gazilerimiz ise neler düşünüyor ve acılar çekiyordur...

Kurtlar Vadisi dizisinin oyuncusu beklemediği tepkiyle karşılaşınca bu kez kıvırmaya başlamış...

Kuran üzerine yemin ederim ki, (Bu kez işe Kuranı da karıştırmış) hepsi uydurmaydı. Bu olayı bu kadar dallandırıp budaklandırmaya gerek yok. Ben o programda oyunculuğumun kurbanı oldum, iyi oyuncu (!) olduğum için anlattıklarımı gerçek sandılar. Program bitmeseydi bakın hepiniz ne hale geldiniz, işte bu savaş gerçeği diyecektim ama program bitti. Anlattıklarım hayal ürünü.”

Meğer “Er Ryan’ı Kurtarmak”(!) gibi senaryo yazıyormuş, ak karışmış, hayal ettikleri ağzından çıkıvermiş!..

İnsanların tepkisini merak ediyormuş!...

Yalan üstüne yalan...

Kıvırma deseniz dansözlere taş çıkartır...

Program bitti gerçeği söyleyemedim diyor. Oysa izleyenler programın daha 25 dakika sürdüğünü söylüyor...

Birisi askerliğini asteğmen olarak yaptığını yazmış, oysa üzerinde er elbisesi var...

Asteğmen mutfakta patates soymaz...

Bu dengesiz, yalanların ardından uluslararası arenada Türkiye’nin çok daha başı ağrıyacağa benziyor...

Daha şimdiden Rum gazeteleri kopan gürültü üzerine susturulduğu ve korkarak tekzip açıklaması yaptığını yazıyorlar. Bazıları da bu oyuncu yakalanıp Kıbrıs’a getirilsin diyor...

Kıbrıs Rum Kesimi, bu oyuncunun sözlerini Avrupa konseyi Bakanlar Komitesinde gündeme getireceklerini ve ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM’) başvuracaklarını açıkladı. Türkiye’de ise Türkiye Muharip Gaziler Derneği bu oyuncunun gazilik onuruna gölge düşürdüğü; Mersin Temiz Toplum Hareketi Derneği de Mersin Cumhuriyeti Savcılığına suç duyurusunda bulundu. Aynı zamanda Bakırköy Cumhuriyet Savcılığının, Cenevre Savaş Hukuku sözleşmesine göre soruşturma başlattığını basından öğreniyoruz.

Savaşta her türlü vahşet olabilir. Geçmişte ve bugünkü savaşlarda bunun örneklerini görebiliyoruz. Ancak Cenevre Sözleşmesinde esirlere iyi davranma koşulu getirilmiştir. Özellikle II. Dünya Savaşında taraflar birbirlerine en ağır şekilde saldırırken, esirlere elden geldiğince iyi davranılmış, Cenevre Sözleşmesinin hükümleri dışına çıkılmamaya gayret edilmiştir. Türk askerinin ise girdiği her savaşta esirlere en iyi şekilde davrandığının bilinmesinin yanı sıra savaş tarihine de girmiştir.

Şimdi ne olacak?

Bu ipe sapa gelmez konuşmalar unutulacak mı?

Bugünkü hukuk düzenimize göre 35 yıl önceki olay sübut bulsa bile zaman aşımına girer ve dava açılması da çok zor... Ancak suçluluğu kesinleşirse Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk Genel Müdürlüğü aracılığıyla Cenevre Savaş Suçları Mahkemesine dosyası gönderilebilir ve orada yargılanır.

Türk hükümeti ise bu satırların yazıldığı sırada herhangi bir açıklamada bulunmadı. Kuşkusuz, Onlarda bu dizi oyuncusunun söylediği yalanlarla ilgili bir şeyler yapacaklardır.

Bence bu oyuncu biraz da şanslı; tam gündemdeyken birden Davos Barış Panelinde skandal patlak verdi... Çoğunluk oyuncunun söylediklerini bırakıp Davos’a yöneldi!...

Yayın Tarihi : 30 Ocak 2009 Cuma 10:51:48


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Metehan Metehanoğlu IP: 88.242.156.xxx Tarih : 30.01.2009 12:57:36

Sayın yazar,irdelemeniz güzel.Bir densiz çıkıp,ortalığı velveleye verdi.Ama benim üstünde durmak istediğim şey,son satırınızla ilgili.Davos'taki şov tamamen yerel seçimlere yöneliktir.İstanbul'da başlayan Kılıçdaroğlu korkusu,AKP ve başbakanı telaşa sürükledi.Burada kilit parti Saadet Partisi.Dolayısıyla,gece karşılama cafcafı falan milli görüş oylarını alabilmek içindir.Hem Telekom'u Lübnanlı Yahudi dostu Hariri'ye peşkeş çekeceksin, hem Kuşadası limanı ihalesini İsrailli Sami Ofer'e yok pahasına vermeye kalkacaksın,hem de en büyük destekçin İsrail ve ABD Yahudileri olacak.Sonra da kalkıp,Davos'ta şov yapacaksın?Rahmetli İsmet Paşa'nın deyişiyle; "Hadi Canım Sen deeee!"


mehmet ersindigil IP: 88.76.87.xxx Tarih : 4.02.2009 18:30:42

Hocam ellerine saglik cok güzel yorumlamissin,Insallah Hükümet bir kararname hazirlayip bütün televizyon kuruluslarina emir verip herbiri günlük en az bir saat Cocuklarin egitilmesi icin kanun maddesi ile belirler.Bugün Avrupa ülkelerinde yasayan Cocuklarimiz kültürel acidan Türkiye Cumhuriyetini tanimamaktadir.Ne yazik,ki TRT Disinda hic bir Ulusal televizyonumuz Cocuklarimiz icin bir programi yoktur.Onlarin isleri gücleri reyting getirecek abuk supuk programlar yapmaktir.Atilla,nin söyleyisi ise tamamen Türkiye Cumhuriyetini dis Ülkelere düsman etmekten baska birsey degildir.En kisa zamanda bu adami sorgulayip iceriye atmaktan baska birsey yapilmamalidir.Soykirim davasina yag sürmüstür,Yillardir Türkiye bunun acisini cekmektedir.Oysa canli sahitler var bu adam kibrista eline silah bile almamistir deniliyor.Yunanistan Kibris Rum kesimi böyle bir sey olmus olarak kabul edip Insan haklari Mahkemesine götüreceklerini beyan etmektedirler.Temennim Türkiye bu konuda zarar görmez saygilarimla.


erdal geyikçi... IP: 78.186.14.xxx Tarih : 31.01.2009 19:17:18

merhaba erdem abi.köşenizde konu aldığınız sanatcının açıklamalarını televizyondan izledim.biliyorsunuz benim babamda kıbrıs gazisi.bu haber çıkmadan önce babamın askerlik resimlerinin ve not defterinin arkasında yazanları kent haberde size ve diger köşe yazarı abilerimizin köşesinde yazmıştım erdem abi.köşenizde adı geçen ünlümüze gerçekten oynadığı diziyide severek izliyorum.yaptığı işinede saygı duyuyorum ama sanatcı toplumun aynasıdır bende işim icabı sanat yapıyorum.belki okulunu okumadım,belki çok ünlü biriside degilim 3 gündür kırıkkalede kıprıs gazisinin oğlunda atilla ogac'a tepki haberleri yerel ve genel gazetelerde çıkıyor.bazi internet sitelerindede var.babam benim için çocukluk kahramanı bu yaştan sonrada kalkıpta seneryo icabı söylenen sözede inanmam.kalkıpta yapacağı dizinin veya filmin senaryosunu gerçek gibi anlatmasıda türkiye açısında üzücü.ben inanmıyorum bir türk askerini esir ve savunmasız birini öldürecegini.tamam savaşta zaiyat vermakte,almakta vardır.askerde yapılan görev kutsaldır askerde yapılanlar askerde kalmalıdır.benim gibi herkes askerlik yaptı.hani bir söz vardır"KAVGADA YUMRUK SAYILMAZ"diye..babamın anlattıklarında patates yediklerinide duymadım.babam tuzsuz etimek ve ekmek yerdik sözlerini hatırlkıyorum.galiba ünlümüz ikinci kafileyle gitmiş:)))savaş bittikten sonra gitmiş ve patates soymuş olabilir:))çünkü babam ilk çıkarmada askermiş .allahtan daha önce sizin sitede babamın anılarını konu alan sözleri yazmıştım yoksa vallaha bana kimse inanmazdı:)))biliyorsun bu devirde herkes yalan söyleyerek bir yerlere geliyor:))ülkesini sevenler ve dogrularu konuşanlar,ülkesini terk ediyor erdem abi.galiba bu gidişle bende türkiyeyi terk edecegim erdem abi.yada yalan söylemesini ögrenecem ve ülkemi sevmeyi bırakacam.birazda yalakalık ögrenirsem kısa zamanda bir köyede çoban olabilirim vallaha.keşke 35 tane amcam olacagına 1 tane dayım olaydı,annemin hiç erkek kardeşi yokta erdem abi:)))saygılarımla erdal geyikçi...


Teoman Törün IP: 85.103.103.xxx Tarih : 1.02.2009 17:10:42

Tanrı bu somun pehlivanlarının ağa babalarından bizi korusun!