28
Mayıs
2024
Salı
ANASAYFA

Trabzon Valisine Neden Kızıyorsunuz?


Trabzon son günlerde Trabzonspor’lu iki futbolcudan haraç istenmesi, kendilerine ve eşlerine ait iş yeri ve otomobillerinin kurşunlanması, rahip cinayeti,linç girişimi ile gündeme gelen bir kentimiz oldu.Bu nedenle de gündeme gelen Trabzon’un valisi bu konuda gerçekçi bir dille bir açıklama yaparak, PKK’nın yöreye sızamamasını da dile getirerek, bir oto hırsızını da örnek göstererek ilginç bir açıklama yapma zorunluluğunu duydu.

“Bütün Türkiye’de suç sayılarında artış var.Yeni ceza ve adalet sisteminde mala karşı işlenen suçlarda cezalar azaltıldı. 17 yaşın altında çocuk suçluların tutuklanmaları zorlaştırıldı. Organize suç örgütleri, bunu öğrenince çocuklarımızı maşa olarak kullanmaya başladılar.İkincisi bir mülki amir olarak yetkilerim daraltıldı. Umuma açık yerlerin genel olarak aranması talebim hâkim onayı olmadan uygulanamıyor. Hırsızlığın cezası da azaltıldı, hırsızlık arttı. Akçaabat’ta jandarma bir oto hırsızını yakaladı, mahkeme serbest bıraktı. Bu, gelecekte şöyle bir olumsuz gelişmeye neden olabilir. İhkakı hak diye bir kavram var. Devlet cezasını vermezse vatandaş ceza vermeye kalkar. Bu son derece tehlikeli olur.”

Bu sözlerin ardından Trabzon valisi Trabzonluların bayrak ve vatan sevgisine, inançlarına değinerek sözlerine devam ediyor:

“PKK bu yörelere gelememişsi bunun nedenlerinden biri, bu insanların silah sevgisidir. Bu insanlar kırsalda da olsa hepsi silah taşıyor. Biz isteyene ruhsat veriyoruz. Tabii şartları taşıyanlara. Kayıtlı silahtan korkmamak lazım. Ruhsatlı silahtan balistik örneği alınır, takibi kolaydır. Ruhsatlı silahla işlenen suçlar %3 civarında.”

Trabzon valisinin bu sözlerine katılmamak elden gelmiyor. Bazı basın organlarının ve köşe yazarlarının valinin bu sözlerini eleştirmesine de hayret ediyorum. Trabzon’da l989 yılında inceleme yapmıştım. Trabzon ve Trabzon and Sumela isimli iki kitap yazmış ve bunlar üç dilde yayınlanmıştı. Bu kitaplar tarihi eserler konusunda bir araştırma idi. Bu arada Trabzon’un sosyal içeriğini, konumunu da incelemiş, ancak kitaplar kültür varlığı yönünden ağırlıklı olduğundan o konulara girmemiştim. Bunu yazmamın nedeni övünmek değil, Trabzon’u yakından tanıdığımı özellikle belirtmektir. Mahmut Goloğlu’nun bu konuları en ince detayına kadar inceleyen “Trabzon Tarihi”, “Pontos” isimli kitaplarını incelemeden, okumadan bu kentimiz ile ilgili bir şeyler karalamak buz üstünde yazı yazmaya benzer. Bu yerleşim alanı tarih boyunca büyük acılara neden olmuştur; Osmanlı-Rus savaşları, Pontos ve Ermeni çeteleri bu insanlara büyük acılar çektirmiştir. Trabzon işgale uğramış, çetecilerin baskısı altına girmiş ve doğal olarak da o günlerde devlet kendilerini koruyamayınca kendi kendilerini korumaya kalkmışlardır. Bu da o insanların genlerine işlemiştir.

Trabzonlu bir çok dostum ve arkadaşım var. Şu gerçeği kabul etmelidir ki, günümüzde yöredeki özel atölyelerde silahlar özel ve gizli olarak yapılmaktadır. Bunların çoğunun Avrupa standartları fabrikasyonlardan çok daha ileri düzeyde olduğu söyleniyor. Kısacası geçmişten gelen bir gelenekle Trabzon insanı önce kendisini koruyor, sonra da devlete sığınıyor. Ona da sığınmak denirse!.. Trabzon insanı üzerinde sosyolojik araştırma yapanların doğanın da etkisiyle çabuk öfkelenirler, sorunlarını kendileri çözmeye kalkarlar, haksız olduklarını anlasalar bile bundan dönmezler, ani karar verirler. Trabzon’da günümüzde ekonomik bir durgunluk vardır. Bu durum inkar edilmemelidir. Yakın tarihlerde başlayan Rus kadınlarının bir süre canlandırdığı ekonomik durum bugün Trabzon’da yok denilecek kadar azalmıştır. Ayrıca “Nataşa” denilen kadınlar bu kentte bir süre egemen olmuş, Trabzonluların aile hayatını bile etkilemişti. Trabzon kadınları sokakta gördükleri her sarışın kadını Nataşa denilen tipten sanıp onlara şiddet uygulamaya bile kalkmıştı. Bu konuda bir yerli turist operatörü sarışın bir kadının başına gelmedik kalmamış, sokakta herkes ona çok kötü bakmış ve rahatsız etmişti.

Yeni Türk Ceza Kanunu olumlu olmaktan çok toplumuzda suçlulardan yana maddeleri içermektedir. Mala karşı saldırılar, hırsızlık olayları ve kapkaçlar da büyük artış olduğu açıkça görülmektedir. İstanbul’da günde bine yakın hırsızlık olayının olduğu söylenmektedir. Saldırganların çoğu silahlı, zarar görenlerde silahsızdır.Ayrıca İstanbul’un ulu orta yerlerinde bıçak satışları da serbestçe yapılmaktadır. Büyük şehirlerde kurulduğu söylenen suç çeteleri 17 yaş altında, Anadolu’nun belirli yerlerinden bu işi yapacak gençleri taşıyarak onları kötü yönde eğitip hırsızlığa, saldırganlığa yöneltmektedir. Emniyet güçlerinin ise bir dereceye kadar elleri kolları bağlanmış, yakalananlar da delil yetersizliğinden serbest bırakılmaktadır. Trabzon’da papazı öldüren çocukta olduğu gibi susma hakkını kullanmaya kalkınca da ifade bile doğru dürüst alınamıyor. Böyle olunca da onu bu işe yönlendirenler ortaya çıkmıyor. Bu tür suçlular ise başladıkları yerden işlerine devam ediyorlar.

Trabzon valisinin herkes kendini korusun anlamında söylediği sözler hem gerçekçi hem de doğrudur. Valiye kızmak değil hak vermek gerekir. Suçluların kol gezdiği ortamda, güvenliği sağlayacak olanların elleri kolları bağlı olunca da herkes ne şekilde olursa olsun hırsıza, kapkaççıya, ite uğursuza karşı kendini korumanın çarelerini aramaktadır.

Kısacası Trabzon Valisi gerçekleri ortaya koymuş, Ona kızmak yerine bu yasalarla can ve mal güvenliğinin korunamayacağı, suçluların ortaya çıkmayacağı da bir gerçektir.

Bunun vebalini kimler sırtlayacak bilinmez!..



erdemyucel2002@hotmail.com

Yayın Tarihi : 17 Şubat 2006 Cuma 14:03:50


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
yüksel gider IP: 85.99.14.xxx Tarih : 19.02.2006 20:01:03
Vatandaşı devlet koruyabiliyormu?sorun burda.olay bitiyor.cinayet oluyor.polis gelip sade kovanları topluyor.polis olayları olmadan engellemeli bence.kanunda böyle zannedersem.vatandaş korunmuyorsa ne yapacak!!! yazarın yazısı çok güzel.yetkililere dikkat çekiyor.vali beyde olan gerçekleri çıplaklığı ile söylemiş.ne söylesin yalanmı söylesin.yetkililer vatandaşlarını korusun.bu kadar polis var bu ülkede.olay bitiyor polis geliyor.bu polisliğin anlamı bumu?yetkililere soruyorum saygılar sunarım

SELİM NAMER IP: 81.215.67.xxx Tarih : 17.02.2006 23:18:35
sayın ERDEM beyin yazılarını devamlı takip ediyorum.komşum olmasına rağmen,yazılarını pek sık okuyor ve yorumlarını,yaklaşımlarını beğeniyorum TEŞEKKÜRLER...

serdar IP: 85.106.230.xxx Tarih : 18.02.2006 00:09:13
her ne olursa olsun bir ilin valisi böyle konuşamaz böyle saçma şeymi olur.. silahlanma arttıkça suç oranı artar..vali bey bunu düşünemiyor mu..bakın trabzon da son bir yılda meydana gelen olaylara...örnek alınacak kişinin söylediği lafa bakın