15
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Türk Musikisine Hoş Geldin Hasret...


Türk Sanat Musikisinde yeni sesleri, yetenekleri bulmak amacıyla bir televizyon kanalının düzenlediği Popstar Alaturka programı geçtiğimiz günlerde sona erdi. Arkasında da yerli yersiz bir takım tartışmaları beraberinde getirdi. Önceki yarışmalara katılmış, her türlü cıvıklığın, sululuğun sergilendiği, toplumun büyük bir kesiminin tepkisini çeken bazı kişiler için RTÜK’ün aba altından sopa göstermesinden sonra onlar ekranlardan silinmişlerdi. Bu durumda ne olacaktı? Toplumun bazı kesiminin ekranlara çekecek, polemikler yaratacak, kavga ortamına yol açacak, tartışılacak kişilere ihtiyaç vardı. Popstar Alaturka bu tür programları düzenleyen, magazinciler ve kadın programları düzenleyenler için sözcüğün tam anlamıyla ilaç gibi geldi.

Halkoylarının SMS’lerle belirleyeceği final gecesi ortada üç yarışmacı kalmıştı; Hasret, Armağan ve Erkan... Finale kalan üç yarışmacıdan lise öğrencisi Hasret halk oylaması ile birinci seçilip büyük ödüle layık görüldü. Jüriyi oluşturan Bülent Ersoy, Ebru Gündeş, Armağan Çağlayan ve Orhan Gencebay’ın yarışmanın başlaması ile birlikte ağızlarından düşürmedikleri bir söz vardı; halkın oylarına saygılıyız, en iyisini halk bilir... Son haftalarda Armağan isimli ağır başlı, resmi giysiler içerisindeki genç, yarışmayı önde götürmesine rağmen finali Hasret isimli 17 yaşındaki lise son sınıf öğrencisi genç kız kazandı. Yarışmayı, vakit darlığından ötürü izleyememiş, ancak son üç hafta da, eşimin isteği üzerine ekrana kendimi kilitlemiştim. Yarışmayı başta götüren Hasret, Armağan ve Erkan gerçekten birbirleriden ayrılmaları çok güç üç genç yetenekti. Ancak yarışmanın ödülü Milli Piyango gibi çeyreğe bölünmeyerek bir kişinin olacaktı. Hasret’in halk oylarıyla birinci seçilmesiyle birlikte kızılca kıyamet koptu. Salonu dolduranlar Hasret’i ayakta alkışlıyordu, jüri üyelerinden birisi dışında, sert eleştirileri ile tanınan Armağan Çağlayan bile Hasret’i kutluyordu. Ebru Gündeş, Orhan Gencebay sahnede Hasret’in yanındaydılar. Yalnızca Bülent Ersoy yerinden kıpırdamadan olup biteni kızgın bakışlarla izliyordu. Yılların şarkıcısına ertesi günlerde telefonla katıldığı kadın programlarında Hasret’in aleyhindeki konuşmalarına hiç katılmadım. Benim gibi pek çok izleyicinin de aynı görüştü olduğunu sanıyorum.

Bülent Ersoy neden Hasret’i kutlamamış, en iyisine halkın karar vereceğini söylediği halde, halkın kararına bu tutumu ile tepki göstermişti?

Yarışma boyunca Bülent Ersoy’un favorisi olan genç yakışıklı Armağan son gece birinciliği nasıl kaybetmişti?

Bu yarışma boyunca halk mı sömürülmüştü? Yoksa Ersoy ile Armağan arasında olduğu söylenen ilişki mi oyları etkilemişti?

Yılların şarkıcısı, Türk musikisini çok iyi bildiğini her konuşmasında tekrarlayan, eski Osmanlıca sözcükleri çok sık kullanarak kendisini diğer şarkıcılardan ayıran Bülent Ersoy, 17 yaşında, gencecik, şarkıları çok da güzel yorumlayan bu kıza neden tepki gösteriyordu? Bu davranış tepki mi, yoksa reklâm amaçlı mı bilemiyoruz. Daha önce de Ersoy, Deniz Baykal ile mahkemelik olmuş ve tazminat ödemeye mahkûm olmuştu.

Böylece beklenen oldu, magazinciler, televizyon kanalları, kadın programlarını düzenleyenler mal bulmuş mağribi gibi olayın üzerine atladılar.

Hasret, kendisinde yetenek görerek bu yarışmaya katılmış, son derece güzel sesini musiki usullerine göre kullanarak finale kadar yükselmiş ve sonunda da halkın oylarıyla bunu başarmış. Hasret’in karşısında Armağan isimli güçlü bir rakibi vardı. Armağan, Bülent Ersoy’dan çok destek aldığı, hatta onunla aşk yaşadığı magazin haberleri basında yer almıştı. Buna karşılık Hasret yarışma sürerken öğrencisi olduğu Davutpaşa Lisesi son sınıf derslerini de ihmal etmemiş, okuluna devam etmişti.

Hasret, babasını küçük yaşta yitirmiş, hastalığına rağmen iki çocuğunu okutmaya çalışan bir annenin kızı. Bu arada başta Deniz Feneri olmak üzere çeşitli kurum ve kişilerden de yardım almışlar. Böylece Samatya’da yaşam mücadelesi veren bir ailenin kızı. Bu ailenin yaşam mücadelesini ekranlara yansıtılmasının magazincilikle uzaktan yakından ilgisi yok. Hasret yaşının verdiği küçüklükle duygusal ve her tenkitte gözyaşlarını akıtan bir genç kız. Diğer pek çok yarışmada görüldüğü gibi reklâma da ihtiyacı yok, daha doğrusu sahnelerin ışıltılı görünümünün arkasındaki çirkinlikleri henüz bilmiyor. Hasret ve annesi Serpil Karaca’nın belirttiği gibi aile zor durumda ve aynı zamanda ödüle de ihtiyaçları var. Bunun bazılarının yaptığı duygu sömürüsü ile de ilgisi yok; bu tür programlara alışık olmadıklarından içtenlikle konuşmuşlar. Deniz Feneri’nin yardımı ise 5 Ocak’ta sona ermiş ve aile kirasını bile ödeyemeyecek duruma gelmiş. Bu bakımdan Hasret’in kazandığı birincilik ve ödülü çöken bir aileyi diriltmeye yetmiş. Karaca ailesine Samatya halkı büyük destek vermiş, SMS’ler onlar için kullanılmış. O semtin insanlarını çok yakından tanırım. Benim üniversite yıllarım Samatya’nın yakınındaki Davutpaşa İskelesinde geçmişti. O semtin insanları kısmen fakirdir ama duygu doludur. Sevdiğini sever, başında taşır, sevmediğini de orada yaşatmazlar. Toplumdan yana kabadayılığın en alası, bugün yok olan İstanbul nezaket ve efendiliği orada vardır. Yıllar öncesi olduğu gibi İstanbul’un tüm halkı değişmiş olmasına rağmen Samatya’nın değiştiğini pek sanmıyorum. İnsanlıksa insanlık, erkeklikse erkeklik, kabadayılıksa kabadayılık, sevgi ise sevgi, dostluksa dostluk. O insanlar Hasret ve ailesinden yana olmuşlarsa siz boş verin Bülent Ersoy’un tepkisini...

Hasret’i bekleyen uzun ve çetrefilli bir yol var. Öncelikle aldığı ödülü en iyi biçimde değerlendirip ailesinin yaşamını düzene koyacak, okulunu bitirecek ve konservatuara devam etmeye çalışacak. Bu arada kaset ve plak çalışmalarını da sürdürecek, kıskançlıkla yükselen akortsuz seslere kulağını tıkayacak ve hepsinden önce de magazincilere sakız olmayacak. Kısacası kendi deyişi ile asıl yarışma Onun için şimdi başlıyor.


erdem@kenthaber.com.

Yayın Tarihi : 15 Ocak 2007 Pazartesi 01:03:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
süreyya IP: 195.87.18.xxx Tarih : 17.01.2007 12:55:42
Bence bu yarışmalardan birinci çıkanlar için alacakları sadece verilen ödül oluyor. Onun dışında gazinolarda şarkı söyleyeceklerini düşünüyorum. Saygılar Üstad.

Burak ULAŞ IP: 88.232.80.xxx Tarih : 15.01.2007 21:07:25
Sayın Üstadım; sadece şunu söyleyebilirim, İşte budur... Elinize, kaleminize, yüreğinize sağlık hocam Kaleminiz kırılmasın

yasar türk IP: 81.215.12.xxx Tarih : 16.01.2007 18:20:18
şahsen bence öyle değil çünki bend istanbulda cerrahpaşada oturuyorum ben gördüğüm kadarıyla hasret derslerini boşladı ve havaları girdi benim görüşüm bu