18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Türkiye’nin Kader Yılı!..

2010’un son gecesinde dünyanın hemen her ülkesinde olduğu gibi bizde de coşku ile kutlanacak olan Yeni Yılın başlamasına sayılı saatler kaldı. Her defasında yaptığımız gibi yine mutluluk temennileri içerisinde yeni bir yıla gireceğiz. Bazıları restoranlarda, otellerde, kulüplerde bazıları da evlerinde aileleri ile birlikte yeni yılı kutlayacaklar.

Türkiye için 2011, öncekilerden çok farklı bir yıl olacak… Belki de belki önemli bir yıl olacak tarihe geçecek... Bunu söylemek için de kâhin olmak geremiyor. Bu yıl seçim yılıdır. Bu seçim her zamankinden çok daha farklı olarak, belki de memleketin kaderine etki edecektir. Bu yönden halkımızın oylarını kullanmadan önce Türkiye içinde ve dışında gelişen olayları çok iyi takip etmek zorundadır. Böyle yaparlarsa Türkiye’nin kaderini yeni yılda belirleyeceklerdir. Demokrasiden ne anladığımızı, ona ne kadar bağlı ve bilinçli olduğumuzu da yine bu yıl gösterecek…

Türkiye üzerinde, içeriden ve dışarıdan bir takım oyunlar oynanıyor; toplum bunun ne kadarının farkında bilemeyiz. Karamsar veya sevinçli olmaya da gerek yok… Kader ağlarını örüyor…

Haziran ayında yapılacak seçimde AKP iktidarda kalmak, CHP ise iktidarı alarak bugünkü yönetime son vermek istiyor.

Geçtiğimiz yıl yeni bir anayasa yapıldı ve halkoyuyla da kabul edildi. Ancak ne kadarımız bilinçli olarak, anayasa maddeleri üzerinde düşünerek, tartışarak oylarımızı kullandık?

Tam olarak kestirebilmek gerçekten çok zor…

2011’de yapılacak seçimde milletvekillerinin büyük ölçüde değişeceğini sanıyoruz. Belki de bu günkü milletvekillerinin yarısından fazlası mecliste olmayacaklar. Nitekim Bütçe görüşmeleri sırasında Kamer Genç, AKP milletvekillerine “dörtte üçünüz burada olmayacaksınız” diye seslenmesi boşuna değildi. 2002 seçimine baktığımızda; iktidar milletvekillerinin çoğunun 2007’de değiştiğini görmüştük. Sanırım 2011 seçiminde de öyle olacak... CHP’de ise yeni yönetimden ötürü, milletvekillerinin de yenileneceği düşünülmelidir. Büyük olasılıkla AKP milletvekili adaylarını yine liderleri seçecek ve halkın önüne bunları seçin diye konulacak!..

2011 yılı millettekileri için de sürprizli geçecektir. Listeye alınacağını sananlardan bazılarının liste dışı kalmaları olasıdır. O zaman liderlerine kızacak, onun direktifleri doğrultusunda oylarımızı kullandık diyenler çıkacaktır… Bazıları da kendi iç dünyaları ile hesaplaşacaklar; liderin isteği doğrultusunda parmak kaldırdım ama bazılarına parmak kaldırırken vicdanım sızladı diyenler bile olacaktır.

2011 yılı sorunlarıyla birlikte geliyor. Türkiye bunun altından nasıl kalkacak?

2010’da içerisi doldurulmadan ortaya atılan açılımın ne boyutlara ulaştığını hep birlikte gördük. Önce demokrasi, özgürlük, demokratik özerklik gibi sözlerle, sloganlarla ortaya çıkanlar, yeterince tepki görmeyince sonunda ağızlarındaki baklaları çıkardılar. Demokratik Toplum Kongresi adı altında, BDP’nin yaptığı toplantıda dile getirdiklerine insanın ürpermemesi elde değildi.... İki resmi dil, ana dilde eğitim, iki bayrak, özerlik diyerek bölünmenin adımlarını atmaya başladılar. Onların bu tür davranışları bölünmenin ilk adımlarıdır. Kişilerin hangi dili konuşmasına kimse karışmıyor ama bunu kamusal alanlara taşımak istiyorlar. Böylece genç insanların beyinlerini karıştırarak akıllarından geçenleri uygulamaya koymak istiyorlar… Kürt kökenli vatandaşlarımızın büyük çoğunluğunun böyle bir istekleri yok… Anadolu’da ve büyük şehirlerimizde yaşayan, işleri güçleri olan Kürt vatandaşlarımız ise BDP bizleri temsil edemez, bizler TC vatandaşı olmaktan memnunuz diyorlar. Meclis kürsüsünden Kürtçe konuşmaya yeltenen bazı milletvekillerinin, İmralı ve Kandil’den aldıkları direktifleri uygulamaya çalıştıkları da açık… Mitinglerde toplanan, güvenlik güçlerine taşlı-molotoflu, havai fişeklerle saldırıda bulunanların önünde çocuklar ve kadınlar var… Arkalarında ise büyük olasılıkla dağdan indirilmiş militanlar…

İnşallah 2011’de bu sahneleri, yapılan tezgâhları yine görmeyiz…

2011’de düşünce suçluları, öğretim üyeleri, gazeteciler ve subaylar cezaevlerinde olmazlar…

Üniversite öğrencileri de yumurta ile proteste etmek yerine kendilerine sağlanan olanaklarla özgürce fikirlerini ortaya atarlar… Sokaklarda orantısız güçlerce dövülmez, coplu gazlı saldırıya uğramazlar… Bir dekan ortaya çıkarak, “atarım sizi üniversiteden” diye öğrencilerini tehdit etmez…

Noel Baba gerçek olsa da, hediye almak yerine bu isteklerimizi iletebilsek…

Şaka bir yana 2011 yılı Türkiye için bir kader yılıdır… İnşallah bunu kazasız belasız atlatırız…

Tüm okuyucu ve dostlarımın Yeni Yılını en içten dileklerimle kutlarım.


erdemyucel2002@hotmail.com

Yayın Tarihi : 29 Aralık 2010 Çarşamba 11:52:18


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Mehmet E. IP: 84.62.33.xxx Tarih : 30.12.2010 10:25:12

 Merhaba Hocam""2011 yili tüm insanliga saygi ve hürmet gösterenlerin yili olsun.2011 yili hareketli ve heyacanli bir yil olarak gececegini tahmin etmemek pek zor degil.Haziranda olacak olan secim,Yeniden secilecek olan AKP partisi oldugunu teredütsüz tahmin etmekteyim.Görülen köy klavuz istemez,Simdilikten yapilan karalama propagandalari ve %70 bos vaatler sergilenmeye baslanmistir.

Tezgahlar mutlaka olacaktir,Cünkü cikar pesinde rant pesinde kosanlar ellerinden geldigi kadari ile ve hatta daha fazlasini sergileyeceklerdir.Cünkü secimin %70 sini rant pesinde kosanlar kazanir.Kürt kökenli Vatandaslarimizin kardeslerimize bir oyun oynaniliyor.BDP imrali ve kandilden aldiklari emirleri yerine getirmek icin Türk Kürt kavgasi cikarmak istememektedir.

Herkes biliyorki Türkiye, Türk,Kürt,Arap,Laz,Cerkez,Süryanisiyle,Yahudusiyle,Vs,bir bütündür.Ve yillarca Askerleriyle Vatan beklemektedir.Bunlari birbirinden ayirmak tamamen insanlik disidir,Burda rant pesinde kosanlar egoistlerini daim kilmak icin ayirim yaparak Halki birbirine düsman kilmak istenmektedir.Böyle oyunlara gelmemek icin kardesligimizi pekistirmek icin birbirimize sarilmaliyiz.

Türkiyede düsünce özgürlügünden bahsetmek biraz güctür.Cünkü bir söz vardir dogru söyleyen dokuz köyden kovarlar.Asayis gücleri,de üstlerinden aldiklari emirleri yerine getirmek icin zor kullaniyor.Kanaatimce Türk Halki özgürlük ve demokrasi ne oldugunu tam anlami ile kavramis degil gibi görülmektedir. Demokraside her istedigimi yaparim diye bir kaide yoktur.

Demokrasiyide bilenler susturulmak icin joplatilarak haklarinda davalar tahkikatlar acilarak susturmak icin hapishanelere doldurulmaktadir.Yapilan protestolari tasvip etmiyorum.Cünkü karsi fikre saygi göstermedigi anlamina gelir.Sevmiyebilirsin sende o toplantilara katilmamaya  veya secim sandiginda verecegin oyla protesto etmis olursun,2011 senesinin tüm Türkiye Cumhuriyeti,nin ve Halkinin selameti olsun selamlarimla.      


yasar ertas IP: 94.101.46.xxx Tarih : 1.01.2011 20:58:15

Su basliga su konuya su cümleye her yerde her an cok raslanmakta " Imralidan gelen emir ! " bir sade vatandas olarak ben düsünüyorumda burasi bir hapishane hapishane oldugundan disariya buradan gayet serbess nasil emirlerini verebiliyor ulastirabiliyor bir ayricalikmi var varsa kanunca bir problem yok anlami cikiyor  eger yasaksa  burada ki sorumlular fazifelerini yapmiyor  veya yaptirtmiyorlar baskisi anlami cikiyor bu konuyu bir bilen kisi bir izah etsede bizde bir seyler ögrensek  ona göre yorum yazmak bence daha iyi dir kanatindeyim genede mal sahibi mülk sahibi hani bunun ilk sahibi.. vatan millet sakarya buda isin isi cik cikabilisen isin icinden  türkiyede (ana vatan) adi ad ta avrupada neden (baba vatan) adi ad olarak tir  cik cikabilirsen bu isin icinde hadin bakalim