Valinin Fırçası!..

Kısa bir süre önce yazılı ve görsel basında Çorum valisinin İl Koordinasyon Kurulu toplantısında jeoloji mühendisini azarlayarak, konuşmasını engellemesiyle ilgili bir haber yer aldı. Kenthaber’in de yayınladığı bu haberle ilgili okuyucularımızdan çok sayıda yorum aldık. Bunların bazısı valiye, bazısı da mühendise hak veriyordu. Köşe yazarlarından da bu olayı sütunlarına taşıyanlar oldu. Örneğin; Mutlu Tönbekici de“Egolar tatmin olsun, takımlar uçuşsunnnn” diye yazısına başlık atmıştı.

Çorum İl Koordinasyon Kurulu toplantısına kot pantolon ve top sakal ile katılan, katılmakla da kalmayarak kürsüye çıkıp, konusu ile ilgili bilgi vermek isteyen jeoloji mühendisi valinin sert tepkisi ile karşılaştı. Vali Mustafa Toprak; “Siz devlet memuru musunuz? Burada bu kurul üyelerinin karşısına bu şekilde çıkmanızı hiç kimse tasvip edemez. Kınıyorum. Buyurun kot pantolonlu, sakallı bir şekilde bu heyetin karşısına çıkamzsın kardeşim. Bu Türk milleti adına ayıptır.”

Jeoloji mühendisi de bu sözler karşısında kürsüden inip, kapıyı sertçe vurarak toplantı salonundan ayrılmış!..

Çorum Valisi, bu çıkışında yerden göğe kadar haklıdır. 657 Sayılı devlet Memurları Kanunu, memurların kılık kıyafetini belirli bir düzene bağlamıştır. Ancak yaz aylarında sıcaklar nedeni ile bu kurallara bazı esneklikler getirilmiştir.

Jeoloji mühendisinin davranışı, aldığı eğitim göz önüne alınacak olursa yanlıştır. Kapıyı sertçe vurup çıkması ise terbiye dışı bir davranıştır. Üniversite eğitimi ve devlet memuriyeti ona bunları öğretememişse gerçekten çok yazık…

Ne var ki, arazide çalışan mühendislerin, teknik elemanlar veya arkeologların yasaların öngördüğü şekillerden farklı giyinmeleri de normaldir. Valinin başkanlık ettiği İl Koordinasyon toplantısı arazide yapılmıyor, devleti temsil eden kişinin huzurunda bulunuluyor… Normal yaşamında kimsenin giyim kuşamına karışılmıyor, ancak protokol kaideleri diye de bir şey vardır.

Kot pantolonlu, top sakallı mühendisin onurunu incitecek azarlamadan önce vali, bazı noktaları irdelemek zorundadır. Devleti temsil edecek kişiler önünde, öncelikle memurlar giyim kuşamlarına dikkat ederek saygılı olmak zorundadırlar. Çetin Altan’ın da zaman zaman belirttiği gibi Türkiye kabuk devletten kurtulmak zorundadır. Devleti temsil edenlerin karşısında eğilerek, düğmelerini ilikleyerek, boynunu bükerek “evet efendim, doğru buyurdunuz efendim” demekle de kabuk devlet enlayışından yıllar yılı kurtulamıyoruz. Devleti temsil edenleri karşılama törenleri ise başlı başına bir rezalettir. Yerlere serilen kırmızı halılar, yaz kış demeden yol boyunca saatler öncesi sıralanan ilköğretim öğrencileri, devlet memurlarının karşılama veya açılış törenlerine zorunlu katılmaları da traji-komik olaylardır. Kısa bir süre önce de Kültür ve Turizm Bakanı kendisini karşılayan bir vali vekiline “Vali nerede” diye hesap sormamış mıydı?

Devleti yönetenlerin, televizyondaki sunucuların ve konukların kravatsız, ceketsiz, yaka bağır açık görüntüleri de onları izleyenlere karşı yapılan başka bir saygısızlıktır. Eskilerin deyişiyle devlet umurundan nasibini alamamaktır. Tevazuyu bir kenara bırakmak isterim; birkaç yıl öncesine kadar ETV televizyonunda program yapmıştım. Ayrıca çeşitli televizyon programlarına da konuşmacı olarak katılmıştım. Bunların hiçbirisine ceketsiz ve kravatsız çıkmadım. Bunun adına da izleyiciye saygı denir. Nedense çoğu kişi saygısızlık yaptığının farkında bile değil…

Çorum valisi duyarlı tutumundan ötürü bence kutlanmalıdır. Ancak, aklıma takılan bir soruyu da sormadan geçemeyeceğim: Çorum’da kamu kurumlarında 657 Sayılı yasaya rağmen kılık-kıyafetine dikkat etmeyen memurlar var mıdır?

Çorum kamu kuruluşlarında siyasi simgeli, türbanlı memur veya öğretmenler görev yapıyorlar mı?

Kot pantolonu ve top sakalı yüzünden azarlanan mühendisin sakalı ve bıyığı dini simgeyi yansıtacak biçimde olsaydı aynı tepkiyi görür müydü?

Jeoloji mühendisi türbanlı bir hanım olsaydı aynı olay yaşanır mıydı?

Bilemiyorum…
 

erdemyucel2002@hotmail.com