26
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Vuvuzela İthal Etsek Nasıl Olur!..

Güney Afrika’da 2010 Dünya Kupası beş kıtadan 32 ülkenin mücadelesiyle tüm hızıyla sürüyor. Ne yazık ki, Türk Milli Takımı ile Türk hakemleri bu mücadelede yoklar. Yalnızca takımlarımızda oynayan O Neill, Abdülkader Keita, Elano, Tello, Lugano ve Vittek gibi yabancı futbolcuları orada görünce gururlanıyoruz. Bu yıldızlar bizim takımlarımızda diye… Ayrıca Alman Milli Takımında oynayan Türk asıllı Mesut Özil ile son Avrupa Şampiyonu İspanya’yı deviren İsviçre Milli Takımında Gökhan İnler, Eren Derdiyok ve Hakan Yakın da orada bizleri temsil eden futbolcular.

İlk tur maçlarda çok az golün görülmesine rağmen Afrika ve Asya ülkelerinin takımlarının batılılara kök söktürdüğü de açıkça görüldü. 19. Dünya Kupasına futboldan çok yerel bir çalgı veya düdük olan “vuvuzela “ damgasını vurdu. Yapılan araştırmalar bir vuvuzelanın 127 desibel ses çıkardığını ortaya koymuş. Oysa bizde olur olmaz yerlerde çalınan, alışkın olduğumuz davulun sesi 122 desibel imiş…

Vuvuzela ile ilk kez şampiyonanın açılışında, Güney Afrika –Meksika maçında tanıştık. Televizyon ekranlarında arı veya sinek vızıltısına benzeyen sesin önce linklerden kaynaklandığını sanmıştım. Sonradan öğrendim ki, bu sese alışkın olmayanlar şaşırmışlar, rahatsız olmuşlar, futbolcuların saha içerisinde birbirleriyle konuşmasını engellemiş… Ortaya birde vuvuzela karşıtları çıkmış, Organizasyon Komitesinden yasaklanmasını istemişler, ardından internette “banvuvuzela com” diye bir de şikâyet sitesi kurmuşlar. Ancak Organizasyon Komitesi tartışmalara son vererek vuvuzela devam edecek demiş… Komite sözcüsü Rich Mkhonda; “Sadece küçük bir azınlık vuvuzelaya karşı. Onları ister seversiniz, ister nefret edersiniz. Ancak biz Güney Afrika’da vuvuzelayı seviyoruz” demiş.

Aslında ben de önce, bazılarının kâbus dediği bu sesi yadırgamıştım ancak sonra hoşuma da gitmedi değil. Bence şampiyonaya renk katıyor. Vuvuzela bana yıllar önce çocukluk ve gençlik yıllarımda tribünlerde tik tak sesleri çıkaran tahtadan kaynana zırıltılarını hatırlattı. Sonra nedense kaynana zırıltıları tribünlerden elini ayağını çekip gitti, yerini bol küfürler, ana avrat sövmeler aldı…

Güney Afrika statlarında izlediğim vuvuzelanın Türkiye’ye ithal edilmesinde de bazı yararlar olduğunu düşünmüyor değilim.. Fiyatı da çok ucuz olmalı, ağız kısmı uzun büyükçe bir düdük… Aralıksız çalınınca da alıştığımız gürültüyü, kötü tezahüratları önleyecek güçte…

Bizim memleketimizde de akılları ticarete, kolay para kazanmaya çok güzel işleyenler vuvuzelaları ithal etseler çok da faydalı iş yaparlar… Türkiye’de taklitleri çıkar mı bilemeyiz ama ithal edilen orijinallerin birçok ticaret erbabını köşe yapacağı da açıktır.

Vuvuzelanın bizler için çok faydalı olacağı da açıktır. Öncelikle statlarda sinkaflı küfürler yükselince herkes vuvuzelaya sarılırsa o çirkin sesler anında kesilir… Şeref tribününde arzı endam edenler de kendilerine söylenenleri duymadan maçları izlerler. Sahadaki futbolcular da kendilerine atılan porno sözleri işitmez, oyunlarını oynar, moralleri bozulmaz. Bu işten en çok karlı çıkan da hakemlerimiz olur…

Vuvuzelanın siyasetimize de büyük katkısı faydası olur diye düşünüyorum… Yaklaşan seçimler veya olası referandum nedeniyle mitingler büyük hız kazanacaktır. Her ne kadar bazıları açılışlarda, il ziyaretlerinde miting meydanlarındaymış gibi konuşuyorlarsa da mitinglerin havası bir başka!...

Mitinglere, açılışlara, ziyaretlere gidenleri birer vuvuzela temin etmelidir. Hatta evlerde televizyon izleyenlerinde birer vuvuzelası mutlaka olmalıdır. Örneğin ekranlara hemen her gün görmekten sıkıldığımız liderler çıkınca kanal değiştirmek yerine vuvuzelanızı öttürmeye başlarsınız… Sinirleriniz zıplamaz, moraliniz de bozulmaz…

Ne keyif ama!...

Liderlerden birisi miting alanlarında veya televizyonlarda Recep Bey diye söze başlayıp, Recep Bey’in düzeni değişecek, korunaklı villalarda gemiciklerden, yetim haklarından söz ederse hemen vuvuzelanıza sarılırsınız!..

Bir başkası Araplarla kardeşliğimize, kan bağımıza, acizce (!) Arapsız yaşamayız derse sarılın vuvuzelanıza…

Barzani’ye kardeş diyenler çıkarsa vuvuzelanız zaten elinizin altında…

Adı ulemaya çıkmış cüppeliler abuk sabuk vaaz verirken, yine sinirlenirseniz, hiç çekinmeden vuvuzelanıza başvurursunuz.

Vatanı uğruna her gün yaşamını yitiren gerçek şehitler yerine akılsızca ölenlere de şehit denilen ortamda da vuvuzela çalarsınız…

İsterseniz Türkiye’nin ekseni kaydı diyenlere de bu Afrika düdüğünü çalarsınız…

Türk Silahlı Kuvvetleri artık CHP’nin arka bahçesi değil, iyi ki bu generallerle savaşa girmemişiz diyenlere ne yaparsınız; bilemem!...

Türkiye’nin uluslararası siyasetini, menfaatlerini gözetmeden bazı ülkelere saldırı sözleri söyleyenler olursa vuvuzeladan medet umarsınız…

İşsizlik, ekonomik sıkıntı birçok aileyi perişan ederken, yalnızca Gazze değil diğer ülkelerdeki Müslümanların yardım beklediğini söyleyenlere yanıt yine vuvezela ile verilebilir…

Vuvuzelanın iyi bir tarafı da miting veya açılışlarda konuşan siyasiye laf atıp korumalardan dayak kötek yiyeceğinize hemen vuvuzelayı öttürürsünüz…

Türkiye’de hayvancılık yok edildikten sonra Avrupa’dan canlı dana inek ithal edenlere aynı düdüğü çalmak serbest olur.

İlkel koşullardaki madenlerde yaşamını yitirenlere, madenleri iyileştirmek yerine kader-yazgı diyenlere ne yaparsınız bilemem. Zaten vuvuzela elinizde hazır bekliyor…

Yalnızca evde hanımlar Aşk-ı Memnu, Ezel, Melekler Duymasın, Yaprak Dökümü, gibi dizeler başta olmak üzere evlenme veya yemek programlarını izlerken sakın vuvuzelaya sarılmayın. İşte o zaman başınız derde girer… Allah göstermesin hanımlardan bir güzel dayak yersiniz… Onların elleri bir kez alışmaya görsün…

Kısacası vuvuzela tam bize göre düdük… İthal etmeyi düşünenler siyasetimize, sporumuza ve toplumumuza renk katarlar ve bol kazançlı büyük bir işi de başarmış olurlar…


erdemyucel2002@hotmail.com

Yayın Tarihi : 18 Haziran 2010 Cuma 11:35:39


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Gökhan IP: 81.214.44.xxx Tarih : 21.06.2010 20:04:34

Hatta,meclise de sokmak serbest olsun :)))


yasar ertas IP: 94.101.46.xxx Tarih : 18.06.2010 12:49:25

Islediginiz konuyu bir güzel okudum kendime göre iyi buldum size tesekkürü borc bildim tesekkürler  Bu isten bol bol hakli haksiz  Para kazanmak paragrafiniza deginmek fikrindeyim Haksiz bol para kazanma  bu genellikle Türkiyede cok oluyor Nedeni yasalarimizin dandik kontrolsuz olusundandan  Normalde Bu isi isveren yapar yapmali Bu iste ham madde yapanlar kazanir calisanlar kazanir esnaf kazanir bir zincir saadeti kazanir o dalda bir canlilik gelir  ne güzel bir durum degilmi Ama bir is veren iscisinin sigotasini ödemiyor  sosyal haklarini vermiyorsa   o zaman olmuyor  Bir basit örnek Bir isci bir fabrikada calisiyor hasta oluyor doktora gidiyor.  ariyorlar tariyorlar sigortali gözükmüyör hastaya sen simdi paralari öde git is yerinde durumu sor adamin yarim ayligi gitmis  parasizlik ve moralsizlikten hastaligi artmis Anlat derdini marko pasaya