30
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Ya Sev, Ya Terk Et!..


Güneydoğu gezisi sırasında Başbakan’ın söylemiş olduğu “Ya Sev Ya Terk Et” sözünü çoğu kişi yadırgamıştı.

Bu söz AKP’nin MKYK toplantısında gündeme getirilmiş, Başbakan, Kürtler için terk edin demediğini vurgulamış; “Ben kesinlikle ya sev ya terk et demedim. Bu sözlerim birileri tarafından çarpıtıldı” demişti.

Televizyon ekranlarında acaba montaj mı yapılmıştı?(!)

Başbakan, bu sözü PKK yandaşları için söylemediyse kimler için söylemişti?

Başbakan bu sözün patentinin kendisinde olmadığını söylemiş... Yanılmıyorsam bu sözü daha önce 1970’li yıllarda MHP’liler kullanmış, Başbakan’da yeri gelmiş olacak ki yinelemişti.

Basında epey tartışılan bu sözün kime gittiği pek anlaşılamadı. Bazıları Güneydoğu illerinde tahrike kapılan veya aldatılan kişilerin tepkilerine, onları kışkırtanlara karşı söyledi denildi. Gerçekten DTP’li yerel yöneticilerin Başbakan’ın bu gezisine karşı tutumları, düzenledikleri gereksiz, toplumu germekten başka bir işe yaramayan mitingleri ve söylediği sözlere karşı olarak mı diye düşünenler olmuştu.

Başbakan’ın Güneydoğu ziyaretinde, seversiniz veya sevmezsiniz; ancak gelen, TC’nin seçimle gelmiş, yasal Başbakanıdır. Öncelikle oradaki parti temsilcilerinin ve yerel yöneticileri O’na saygı göstermek zorundadır.

En azından bu bir terbiye meselesidir.

Bu olayların ardından AKP’de beklenmeyen bir gelişme oldu. AKP’nin ikinci adamı, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dengir Mir Fırat parti yönetiminin yanı sıra, MKYK üyeliğinden de istifa etti. İmar yolsuzluğuna ismi karışan Şaban Dişli’den sonra, bu istifa AKP’de yeni bir deprem mi oluyor denilmesine neden oldu.

Dengir Fırat’ın istifası siyasi kulislere bomba gibi düştü. İstifanın nedenleri üzerinde çeşitli spekülasyonlar yapıldı. Her ne kadar Dengir Fırat, ayrılışının nedeni olarak yorgunluğunu ileri sürdüyse de bu istifa yeterince inandırıcı bulunmadı. Oysa Fırat, “Yoruluyor insan. Ben de yoruldum. Başbakan görevi bırakmamam için ısrar etti, ancak sonra anlayışla karşıladı” demişti.

Başbakan’ın “Ya sev ya terk et” sözü de arada düşündürücüydü.

Başbakan, bu sözü güneydoğuda eylem yapanlar ve onları destekleyenler için değil de acaba yakın çalışma arkadaşları için mi söylemişti?

Geçtiğimiz olaylara baktığımızda, Dengir Mir Fırat’ın istifasında, hükümetin yürüttüğü Kürt politikasını beğenmemek mi vardı? Yoksa Başbakan’ın söylediği sözden mi etkilenmişti?

Kendisinin köklü bir Kürt ailesinden olduğu da zaman zaman basında yer alan haberler arasındaydı.

Dengir Mir Mehmet Fırat’ın, AKP’nin Kürk kökenli vatandaşlarımız arasında DTP’ne yakın bir ağırlığı olduğu da kulislerde söyleniyormuş... Nitekim bazı DTP’lilerle bir yemekte bir araya gelmesi de eleştirilmişti.

Kürt sorununun çözümünde, askerlerin görüşlerine yer verilip verilmediği de pek bilinmiyor.

Başbakan’ın “Ya Sev Ya Terk et” sözünü mü içine sindirememişti? Genel Başkanı ile aralarında bu yönden fikir ayrılığı mı vardı?

Her ne kadar; “Başbakan’ın açıklamaları benim içime siniyor da o nasıl haksız saldırılara tahammül edebiliyor, o da sinirden yapılmış bir insan. Bu kadar sabırlı olması biraz liderlik özelliklerinden kaynaklanıyor” dediyse de bu sözler çoğu kişiyi, siyasetçiyi pek de tatmin etmiş görünmüyor.

Bazıları da Kemal Kılıçdaroğlu’nun belgeleriyle birlikte ortaya koyduğu, eski ortağı olduğu MENAS şirketiyle ilgili bazı yolsuzluk ve nüfuz suiistimali yaptığı ile ilgili iddialar karşısında kendisini tam olarak inandırıcı biçimde savunamadığını, daha doğrusu suçlamalara açık ve net yanıt veremediğinin etkili olduğunu düşünüyor.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun saptamalarında Başbakan başlangıçta Şaban Dişli ve Dengir Fırat’ın arkasında durmuş, bir süre sessiz kalmış sonra desteğini çekmişti...

Şaban Dişli ve Dengir Fırat parti görevlerinin yanı sıra milletvekilliğinden de istifa etmiş olsalardı, dokunulmazlıkları da kalkacağından yargı karşısında aklanabilirler miydi?

Aklanmış olarak daha güçlü olarak siyasette devam edebilirlerdi?

Ama onlar bu yolu seçmediler? Dokunulmazlık zırhında kalmayı tercik ettiler.

AKP içerisinde gelişen, kol kırılır yen içerisinde kalır sözüne ne derece sadık kalınır bilemeyiz ama Başbakan’ın söylediği “Ya sev ya terk et” sözünü hiç de boşa kullanmadığı da bir gerçektir.

Önümüzdeki günlerde büyük olasılıkla bu söz ile neyi kastettiği çok daha açık olarak ortaya çıkacaktır.

Ancak her iki genel başkan yardımcısının istifaları veya bu istifalara mecbur kalmasının, AKP’de çözülmeye neden olacağını da hiç sanmıyoruz. Ancak bu istifa güneydoğudaki yerel seçimleri etkiler mi? Şimdiden onu da kestirmek çok güç...

Ortada gözle görünen bir gerçek var ki; o da CHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu vasıtasıyla sürdürdüğü yumuşak karına yönelik muhalefetin etkili olduğudur.

Bekleyelim, olaylar mutlaka daha da gelişecek ve biz de göreceğiz!..


erdemyucel2002@hotmail.com 

Yayın Tarihi : 12 Kasım 2008 Çarşamba 12:04:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
mehmet ersindigil IP: 84.62.10.xxx Tarih : 12.11.2008 20:13:34

Saygilar Hocam:Ya sev ya terk et,Aslinda güzel bir sözdür.Bu lafi kim üzerine alirsa ona söylenmis olarak kabul etmek lazim.Türkiyede cok acaip seyler oluyor ben burdan fark ediyorumda Türkiye Cumhuriyeti,nin Sayin Savcilari nasil görmüyor nasil isitmiyorlar neden sorusturma yapmadiklarina hayretler icinde takip etmektedeyim.DTP Milletvekilleri resmen Türkiyenin her kösesinde terör estiriyorlar,Ve yüzde yüz terörü destekliyorlar,Bu kadar olaylara nasil duyarsiz kaliniyor anlamis degilim.Bugün Kent haberde okudugum ve DTP Milletvekili Aysil Tugluk 30 bin insanin katili olan öcalan icin fiziksel siddet ve hakarete maruz kaldigini savunuyor.Eminim öcalan DTP Milletvekillerinden cok daha rahat Yakalandigi tarihteki fotografina baksinlar ve simdiki fotografina.Türkiyenin basina bela oldu o kadar bakim yedirmek icirmek korumak büyük bir masraftir.Oysa o bir katil mahkum bu adamin neyini savunuyorsunuz,Böyle yapmakla Türk Kürt düsmanligini yayiyorsunuz,Ve kendi rahatinizi kendi ellerinizle baltaliyorsunuz.Basbakanin ya sev ya terk et degisini benimsiyorum vede haklidir diyorum.Bu lafi kimin icin kastettigini bir kendisi biliyor,Bunu ister DTP li milletvekillerine ister Mehmet Dengir Mir Firat"a ister Saban Disli icin veya her kim alinirsa alinsin.Istedikleri ülkeye gidebilirler yeterki Türkiye Cumhuriyetini rahat ve huzur icinde biraksinlar.Daha öncede yazmistim Politika siyaset benim isim degil diye yazmistim,Cünkü bu yasa geldim bir türlü akil erdiremedim.Her gelen gideni aratiyor saygilarimla.


Gökhan IP: 85.100.83.xxx Tarih : 13.11.2008 13:44:41

Sayın Yücel,bu söz birkaç anlama gelebilir.Benim kabul ettiğim anlamı:Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığı bağımsızlığı,bütünlüğü ve refahını isteyen,bu vatanı seven paşa paşa oturur.Özerklik isteyen vatan toparğını bölüp ayrı devlet kurmak ya da Lâîk Cumhuriyet rejimini istemeyen gider.Bunu söylemeye de hakkımız vardır.Bu vatan kolay kurtulmadı,bu rejim kolay kurulmadı.Elbet ki rejimi koruyacağız,vatan toprağını bütünlüğünü koruyacağız.Bu anlamı ile yüzde yüz bu sözün yanındayım. İkinci anlamına gelince;Bu sistem böyle,kullan kafayı dön köşeyi,işini bilen köşeyi döner bu sisteme karşı çıkacaksan,yolsuzluklara,işkenceye,rüşvete karşıysan git. Bu anlamını da aklı başında birinin kullanacağını düşünmüyorum zaten.


ERDAL GEYİKÇİ(KÖÇEK)...! IP: 85.104.113.xxx Tarih : 12.11.2008 14:34:07

merhaba erdem abi,köşenizi okuyunca yıllardır yapılan anketler aklıma geldi;her konuda anketler yapılıyor,birde türkiye cumhuriyetini kabul ediyorlarmı diye kürtlere,alevilere,lazlara,zazalara,çerkezlere, göçmenlere vs vs kişilere sorsunlar..açıkcası ben başbakan olsam yapardım.veya anketleri yapanların yapmasını isterdim.ama öyle bir anket yapardımki,kimlik fotokopisini alıp imza attırırdım.veya ayrı ayrı oy attırarak yaptırırdım.gerçi hepsinin kimliğinde tc vatandaşı yazıyor diyelim onlara türkiyeden uzak kendimize ayrı bir toprak istiyoruz  diye sorsak ne cevap alırız... İsteyenin çıkacağını sanmam.

Artık insanlar gerçekleri görmeye başladı allah medyayı başımızdan eksik etmesin;medyada olmasa egitim diye birşey olmayacak,gerçek egitimi medyanın verdiğini düşünüyorum erdem abi.BEN İNANIYORUMKİ ERDEM ABİ,VATANIMIZI VE BAYRAĞIMIZI TÜRKİYE CUMHURİYETİ TOPRAKLARINDA YAŞAYAN HERKES SEVİYOR.BEN SEVDİĞİM YERİ TERK ETMEM TERK ETMESİ GEREKENLERİN KİMLER OLDUĞUNU SİZLER BİZDEN İYİ BİLİYORSUNUZDUR HANİ BİR SÖZ VARDIR,GEMİ BATARKEN GEMİYİ İLK FARELER TERK EDERMİŞ YAKINDA FARELER GEMİYİ TERK EDECEK GİBİ GÖRÜNÜYOR saygılarımla.erdal geyikçi(köçek).