18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

AB Yolunda ki ilk gerçek sancılar

Ey felaket tellalları, bırakın artık eyyamcılığı. AB olmazsa felaket olurmuş filan gibi akılsız ve mantıksız düşünceleri unutun artık. Tüm hafta sonu hatta daha öncesinde başlayan Avusturya muhalefeti gibi görünen bu kıvırma operasyonları mutlaka ama mutlaka aşılacaktır. Bunlar nazlanmanın siyasi şeklidir. Koca AB, yani 24 Ülke Avusturya’yı ikna edemeyecek! Buna kim inanır?

Hepimiz bugün göreceğiz ki öyle veya böyle AB Türkiye ile müzakerelere başlama kararını bugün alacak ve Türkiye yoluna devam edecek.

Tabii burada unutulmaması gereken en önemli konu, tüm bu gelişmeler yaşanırken, Türkiye’den esas beklentileri olan bir iki AB üyesi devletler isteklerini ve problem olma haklarını tamamen müzakere sürecine yani pazarlıklar safhasına ertelemiştir. Yoksa Yunanlılar, Rumlar, Fransızlar tüm çekincelerini kaldırmış değiller. Onlar sadece biraz daha büyük devlet rolü oynuyorlar hepsi o kadar.

Avrupa ve Amerika Türkiye’siz ya-pa-maz!...Bu dün böyleydi. Bugün böyle, yarın da böyle olacak. Amerikanın kendine göre hesapları ve planları var. Keza İngiltere de öyle. Kendisinin Birlik dışına çıkma gibi istekleri varken, Türkiyenin birliğe katılmasını hararetle desteklemesi ilginç değil mi? Belki İngilizler de; Türkiyenin birliğe katılarak, sorunların büyüyeceğini ve dolayısıyle birliğin zayıflayacağını hesap ediyorlardır. Kimbilir!...

Türkiye teorik anlamda üzerine düşeni zaten yaptı. Şimdi sayın başbakanın çıkıp da “AB hristiyan kulübü olarak mı kalacak” sorusu veya göndermesi bence bir anlam ifade etmiyor.Zannetme ki sadece bizim ülkemizde hükümet, bazı kararları halk için alındığı gibi bir izlenim verir.Avrupa ülkelerinde de hükümetler halka rağmen, bazı kararları özellikle dış siyasi kararları içinde bulundukları konseylerin karalarının dışında bir karar alamazlar.

Diğer bir nokta da, sürekli dile getirilen, hangi ülke halkının % bilmem kaçı Türkiye’nin tam üyeliğini istiyor veya istemiyor yanılgısıdır.Bunlar sadece iç siyaset için yapılan manevralardır. Örnek mi, buyurun Avusturya’da seçimlere göz atın bakalım. Ne oldu iktidara? Türkiye’nin tam üyeliğini istemiyordu, ayrıcalıklı üye statüsünü savunuyordu hükümet!...

AB Türkiye’nin Nato içindeki konumunu bilmiyor olabilir mi? Yoksa Nato içinde Türkiye Müslüman bir ülke olarak görülmüyor mu? Bunlar hikaye arkadaşım…Göreceksin yine son dakika manevrasıyla, Avusturya ikna edilmiş olacak ve AB bir karar alarak müzakerelere başlayacak.Ama oyalama taktikleri devam edecek.

Pazarlıklar başlayınca da, çok kopma noktalarına gelinecek, koptu artık, bir daha geri dönüş olamaz gibi nice noktalar bekliyor Türkiye’yi. Ancak ne olursa olsun Türkiye’nin hem Avrupalı hem Asyalı hem de Kafkasyalı olduğu gerçeği değişmeyecek ve Türkiye bir gün hak ettiği yerde olacaktır. Meraklanmayın ama sabırlı olun. Tabii olabilirseniz..:))                            

                                                                                               Saygılarımla

Yayın Tarihi : 3 Ekim 2005 Pazartesi 13:04:10
Güncelleme :3 Ekim 2005 Pazartesi 13:13:19


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?