ORDA KİMSE VARMI?
Yaklaşık bir haftadır içim içime sığmıyor.Kolay değil,ilk kez sizlerle birlikte olacaktım ve sesimin duyulup duyulmayacağı noktasında;bugüne kadar hayatında endişe nedir bilmeyen biri olarak,ciddi bir şekilde endişe duymağa başlamıştım.Bu kadar yoğun heyecan ve endişe arasında konu seçmekte o kadar kolay olmayacaktı.Şair Mihri Çizmeci'nin söylediği "Estiği Gibi" yazmağa başlamalıydım.MERHABA KENT HABER OKURLARI.
Kanımca dünya insanlarının bugün en ciddi problemi mutsuzluk.Nedense bir türlü mutlu olamıyoruz.Ya;mutlu olmak dokuz bilinmeyenli bir denklem yada anlamı sözlüklere yanlış geçmiş bir kavram.Beş bin yıllık insanlık tarihi maalesef bu sözcüğü kavramakta zorlanmış,bu değerden yoksun olarak yaşamağa ve yaşatmağa devam etmiş.İçinde bulunduğumuz durumun tespiti konusunda,bu temel ilkeyi göz ardı etmemek koşulu ve samimiyeti ile bugüne kadar sahip olduğumuz tüm değerler sistemimizi analiz ettiğimizde problemin kaynağını görebiliyoruz.Nedir bu,bizi asırlardır mutsuz eden?Mutluluk/mutsuzluk adına ne varsa temelinde sevgi/sevgisizlik vardır.İşte tam da bu noktada kendimize sormamız gereken soru;bu değerlerimizde samimimiyiz?Kişisel görüşüm samimi olmadığımızdır.Bunun da en açık göstergesi dünyanın bugün geldiği noktada ki fotoğrafıdır.Bu fotoğraf ile gururlanabiliyormuyuz?Açlık sınırındaki iki milyara yakın insan;bugüne kadar savaşlarda yada savaşa bağlı etkenlerden ölen,anasız-babasız-evsiz-yurtsuz-işsiz-aşsız ve sakat kalan yüzbinlerce insan...İşte bunlar bizim sevgimizin ve samimiyetimizin ölçüleri.
Sayın;W.George Bush,AB liderleri,Sermaye liderleri,Diktatörler.Sivil Toplum Örgüt liderleri,Aile Reisleri kısaca yasal ve yasal olmayan tüm dünya lideri insanlara sesleniyorum:Bırakalım artık kendimizi kandırmayı,başkalarına olamıyorsak da en azından kendimize karşı dürüst ve samimi olalım.Ne kaybederiz ,zaten kaybedecek bir değerimiz de kalmadı ki!
Biz insanoğlu,alışkınız her zaman karşımızdakine bakmaya.Bir kez olsun,karşımızda baktığımız kişinin yerinde olmayız.Olmadığımız için de beşbin yıldır kurtulamadık bu kısır döngüden.Güya canlılar içinde sosyal bir sınıf olarak ayrıcalıklı bir yerimiz var.Akıl ve irade sahibiyiz.Yapmayın Allah aşkına yahu;ne sosyalliği,ne aklı,hangi iradeden söz ediyoruz?Fotoğraf burada... ve bizde o çercevede poz vermeğe çalışıyoruz.İster kabul edelim,ister etmeyelim gerçek bu...
Hiçbir akıl ve irade sahibi,dünyanın bu fotoğrafını kabullenmeyecektir,hatta çok da haklıdır,çünkü bende kabullenemiyorum ve dünyayı bu hale getirenlerin "yaratıklar" olduğunu düşünüyorum.(ne yapayım,çuvaldız batmıyor işte!!!)
Sevgi mi dediniz!
İşte bu fotoğrafın dışında kalan her şey,ama her şey sevgidir...Bu resimde kendinizi göremiyorsanız lütfen aynanın karşısına koşun ve hem benim için ,hem kendiniz için ama en çok da insanlık için alnınızın ortasından öpün...
Bu ilk yazımda beni yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederim,mause'unuza sağlık. "Paylaştıkça çoğalan tekşey sevgidir" demiş adamın biri...Paylaştıkça çoğalan coşkularla yine bu satırlarda buluşabilmek üzere...hoşkalın...hoşçakalın...sakın ha sakın sevgisiz kalmayın.
Saygılarımla Yusuf GEDİKLİ