1
Mayıs
2025
Perşembe
ANASAYFA

Şu medeniyet dedikleri, valla palavra söyledikleri

            Mağaralarda, medeniyetin fersah fersah uzaklarında yaşama gözlerini açan insanoğlu için acaba medeniyet  ve ilkellik kavramlarının bir önemi var mıydı? Yada  bugün ; bizler, o zaman diliminde yaşayan insanlardan gerçek anlamda daha mı  medeniyiz? 
 
            Aklımdan zorum olup olmadığını merak ediyorsundur herhalde!!! Merakını gider arkadaşım gayet sağlıklıyım ve Allah’a şükür aklım da fikrim de yerinde. Sadece medeniyet aşkına;  kabullenemediğim ve uymakta zorlandığım bazı kurallar manzumesi var hepsi bu kadar…
 
            İşte bu yüzden bugün; ilk çağlardaki insanlarla, belki nitelik değil ama nicelik açısından çok farklı olmadığımızı düşünüyorum.( Belki de sırf bu yüzden arkadaşlarım bana “fosil” tanımlaması yapıyorlar) Hatta onların bazı konularda bizlerden çok daha ileri olduklarını dahi düşünmüyor değilim...Öyle ya , sahip oldukları teknoloji(!)  ile yapmış oldukları dünya harikalarının sırrına bugünkü teknoloji hala ulaşamamışsa,var gerisini sen düşün…
           
 
            Onlar sadece hayatta kalabilmek adına yapıyorlardı belki her şeyi…Biz, bazı şeyleri niye yaptığımızı bile bilmiyoruz. Onlar sadece yaşadıkları mekan  veya çevre ile ilgiliydiler…Biz tüm dünya  coğrafyası hatta uzay ile bile ilgiliyiz... Onlar için savaş sadece ama sadece yaşamsaldı . Bizim için ise yaşamanın, daha doğrusu medeniyetin olmazsa olmaz şartı!!!   Bu  farkı gördükten sonra umarım sende, kimin ilkel kimin medeni olduğu konusunu bir daha gözden geçirirsin!...
 
            Ülkelerin gelişmişliği, aynı oranda medenileştiğinin bir göstergesi sayılmamalıdır. Aynı şekilde gelişmemişliği de ilkelliği anlamına gelmemelidir. Şayet gelişmişlik bir kriter olsaydı bugün dünya kan gölüne dönüşürmüydü, yada  medeniyet aşkına, maddi ve manevi çöküntünün eşiğine gelmiş bu ülkeler, yeni arayışlarda olurlar mıydı?
 
            Bir düşünsene M. Akif ERSOY  acaba neden medeniyete “tek dişi kalmış canavar” diyor. Yoksa medeniyet denilen kavramın başka  anlamı/anlamları var da  biz mi bilmiyoruz!...Özellikle bunu dünyanın jandarması Amerika’ya ve ne suya nede sabuna dokunan Avrupa ülkelerine sorman lazım. Yada hala terörde ısrar eden ve kendilerine değişik isim ve şekil vererek haklılıklarını da tüm halkın  istekleri gibi  sunmaya çalışan sözde halk temsilcilerine sor, bak onlar ne diyecekler…
 
            Bana sorma, ben sıkıldım artık bu gibi saçmalıklardan. Bugüne kadar başkalarının düşünce ve düşünce ürünleriyle yaşamadım, bundan sonra da yaşamayacağım. Zaten burada  sorun ben değilim, sensin…
 
            Şimdi aynı senaryolar AB için yapılmıyor mu? Dünya tek bir millet ve halklardan oluşmuyor arkadaşım. Tüm milletlerin, kendilerine ve tarihine göre belirlenmiş bir yaşam felsefesi var. Medeni kanunu var, Ticaret kanunu var, ceza kanunu var, yazılı olmayan gelenek- görenekleri var… Şimdi sen bunları tek çatı altında nasıl yaşatabilirsin yahu? Bunu görebilmek için illada  o çatının altında olmak gerekmiyor. Dinler ve toplumlar arası diyalog çabalarının hedefi ise çok ama çok farklı. Bugün bu ailenin bireylerinin yaşamlarına, mutluluklarına/mutsuzluklarına, kısaca memnun olup olmadıklarına bakman yeterli.
 
 
             Bir de bu ailenin kuruluş felsefesine dikkat edermisin? Küçücük bir yarımadaya sıkışmış bu zavallılar, sırf  kendilerini kurtarabilmek, daha doğrusu kendi halklarının yüksek menfaatleri uğruna, senin benim gibi basiretsiz milletleri kullanmaya kalkıyorlar. Mandacılığın medenileştirilmiş hali bu olsa gerek!!! Bunun farkına varan kendi içindeki üyelerinden bir ikisi bile, artık bu aileden ayrılmak istiyor. Neden, çünkü aileye katılmadan
 
önce hiçbir problemi olmayan  bu ülkeler, şimdi problemlerden yana çok sıkıntılılar. Örneklemek gerekirse, aileye katılan tüm ülkeler, ortak para birimi euro kullanmaları gerekir. Bu,  ailenin kuralı. Tamam kim kullanıyor bu parayı? Bu işin fikir babaları ve fukara ülkeler. İtalya, Avusturya, Yunanistan vs. vs. Geçen yazımda da belirtmiştim ama ses gelmedi: Neden İsviçre, Danimarka, İngiltere euro kullanmıyor? Acaba  katılan  üye ülkelere neden milyon eurolar dağıtıyorlar? Neden herkes susuyor anlamıyorum…
 
            Kıbrıs senaryoları da bunlardan çok farklı değil… Yok öyle olursa böyle olurmuş, şöyle yaparsak bilmem ne olurmuş…Boş ver sene sen. Hani, Türkiye görevini yerine getirdi, artık bundan sonrası Rum kesiminin sorunuydu!!!! Evet ne oldu? İnsanları birbirine düşürmekten ve iki toplumu daha da kutuplaştırmaktan başka…Değişen tek bir şey söyle bana…
 
            Hiçbir ülke ve halkı korkmasın ki, bu oluşumlar içinde olmazsak yok olur gideriz. Evet bu korkuya hiç gerek yok. Aksine o ülkelerin menfaatleri icabı  her zaman gözde olacaksın. Yeter ki sen, sevildiğini bil( ! ) ve yanlış yapma…
 
                                                                         SAYGILARIMLA
 
 
 
Yayın Tarihi : 1 Ekim 2004 Cuma 13:45:41
Güncelleme :1 Ekim 2004 Cuma 17:59:56


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?