19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Vaaay Almanya'nın haline!!

            Almanya ile ilgili ne anlatmamı bekliyorsun. Sona doğru ilerleyen bir ülke nasıl olabilirse Almanya’da öyle işte. Evet bir zamanlar, özellikle biz Türklerin rüyalarını süsleyen muhteşem Almanya artık yerinde yok! Mutsuz insanlar ve gülmeyen yüzler  . Bütün yüzlerde gelecek kaygısı, işsizlik ve bunalımın gölgeleri… Buna rağmen buraları hala birilerine çekici geliyorsa, o birilerinin aklından zoru olduğuna hiç şüphem yok.
         Seyahatte yanımda oturan, çok samimi söylüyorum varlığı ile yokluğu dahi belli olmayan ve adını dahi hatırlamadığım zavallı kişi de bunlardan birisi…Adam Almanya’da firar etti ya! Var mı böyle bir şey? Hangi çağda yaşıyorsun be kardeşim?    ( Bu arkadaşın firar sebebinin, benim çok iyi yol arkadaşlığımdan kaynaklandığını söyleyenlerde yok değil!!!) Firar edeceksen, o ülkenin varlığını iyice bir araştırsana. Gerçi bunları yapabilecek biri olmadığın için zaten firar etmedin mi? Demek ki sende kör ve sağırlardansın!!!
        Çarşı-pazarda satılan meyvelerimizin üzerine özellikle “Türkiye” yazmaları ayrı bir gurur ve sevinç kaynağı. Kayısı ve kirazların üzerine de yakışmış hani. Bende merak eder dururdum bizim güzel kirazlarımız vardı ne oldu onlara diye. Meğerse  buralara gelmişler…
        Onlarca Türk yatırımcıdan ( daha doğrusu mutsuz ve gülmeyen yüzlerden ) biri P.Yusuf Şimşekol ve  bir imbis işletiyor Münih’te. İşsizlikten ve satış düşüklüğünden bahsediyor. Kiraların yüksekliği belini bükmüş tüm işletmecilerin. Gurbetmiş, özlemmiş, hasretlikmiş onları çoktan geçmişler bile…Artık onların da ciddi sıkıntıları var, ilgilenenlerin dikkatine sunulur! Özellikle Yolunacak Alamancı bekleyenler, boşa beklemesinler!!!  
        Hamburg , Avrupa da istisna güzel  şehirlerden biri. Hem de dünyanın en büyük liman şehirlerinden biri olmasına rağmen!  Limana gelene kadar bu şehrin bir liman şehri olduğuna inanamazsın. Ne alarga’da bekleyen gemiler, nede liman önünde bekleyen tır ve konteynerlar…Nede limanlara özgü pislikler!!!
        Hamburg belki de dünyada tek motosiklet festivali ( harley'ciler festivali ) düzenleyen şehir. Yarabbim bu kadar çok sayıda motoru ilk defa görüyorum..Yüzlerce,binlerce motosiklet…Korku ve cahilliğimizden eğlencelerine ancak 2 saat katılabildik! Ancak muhteşem bir şey bu…
        Ve Danimarka. Kendi halinde ve geleneklerine sadık, hatta AB  girdikten sonra bile dilini ve parasını değiştirmeyen ender ülkelerden biri. Evet biraz ( yani bir hayli pahalı) pahalı bir ülke, ama ne yapalım ki bu bizim değil onların tercihleri. Pahalılıkları tabii ki bize göre. Kendileri için hiç de pahalı değil!
        Festival organizasyonu merkez olarak Vejle şehrini seçmişler. Festival süresince kalacağımız okula yerleşip , gösteri şehirleri, meydan ve salon gösteri yerleri ve ulaşım zamanları hakkında bilgilendirildikten sonra, biraz medeniyete kavuşmak ve biraz da 5 günlük otobüs yolculuğundan sıyrılmak için istirahate çekildik.
        Yatakhane olarak; derslikleri, laboratuarları ve spor salonlarını kullanacaktık, inanın bu çok eğlenceli bir şey…Biz Türkiye erkeklerinin kısmetine spor salonu çıktı. Düşünün 22 erkek arkadaş aynı yerde…Gerçi bizim festivallerde uyku uyumak gibi bir alışkanlığımız yok ama olanlar için , özellikle zurnacımız Erol  için kötü bir deneyim olacaktı…
        İlk akşam yapılan hoş geldin ve tanışma faslı gerçekten muhteşem oldu. Kötü olan festival organizasyonun biraz fakir düşüncelere sahip olmasıydı. Belki biraz da gelenek yoksulluğundan!.. Bizim Türkiye’de ağırladığımız misafir ülkeler, dönüşte en az 3’er kilo fazlalıkla gidiyorlar. Bu fazla kiloların 1-2 kilosu baklava ve böreklere ,diğer  kilolar ise  bizlerin misafirperverliğine   ait…Bu ayrıntıları garipsediğim için değil sadece ülkeler arasındaki geleneksel farklılıkları görmek açısından söylüyorum.
 
Artık festival başlıyor...
 
 
Sürecek…
 
Yayın Tarihi : 31 Ağustos 2004 Salı 12:49:13
Güncelleme :2 Eylül 2004 Perşembe 10:38:08


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?