4
Mayıs
2024
Cumartesi
YAŞAM

Umut AB'de

Türkiye'nin en büyük, dünyanın ise sayılı büyük sulak alanlarından olan Sultan Sazlığı, artık yok olma tehdidi altında.

Geçmişte Kuzey Yarımküre'nin en büyük sulak alanı olarak da gösterilen Sultan Sazlığı'nın büyük bir kesimi kurudu; barınan kuş sayısı elle sayılacak kadar düştü, daha da önemlisi, gerekli önlem alınmadığı takdirde, birkaç sene sonra Sultan Sazlığı tamamen kuru alana dönme tehlikesi ile karşı karşıya.

Sahip olduğu sulu alan geçmişte, 45 bin 300 hektar rakamları ile ölçülen Sultan Sazlığı'nda, bugün birkaç hektarlık sulak alan kaldı. Sarp Gölü, Yay Gölü ve Çöl Gölü gibi üç bölümden oluşan Sultan Sazlığı'nın Yay Gölü kısmında, İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Ulusal Doğa Koruma ve Belgeselleme Derneği (DOĞABEL) Başkanı Serkan Yılmaz, 1950'li yıllarda sıtma ile mücadele için başlatılan kurutma çalışmaları ile sekte vurulmaya başlanan Sultan Sazlığı'nın, yanlış tarım ve sulama politikaları nedeniyle tamamen kuruma aşamasına geldiğini kaydetti.

Kayseri'de sulak alanlarda çalışmalar yürüten DOĞABEL Başkanı Yılmaz, "Sultan Sazlığı, Anadolu'nun da ötesinde Kuzey Yarımküre'nin en sulak alanlarından biriydi. Biriydi diyorum, çünkü ne yazık ki bu özelliğini kaybetti. 50 yıl önce sıtma ile mücadele çalışmaları nedeniyle kurutma çalışmaları Sultan Sazlığı'nda da uygulandı. Daha sonra can damarları üzerine yapılan Ağcaşar ve Kovalı Barajları, Sultan Sazlığı'nın tamamen kurumasına yol açtı.

5 yıl önce Kuzey Yarımküre'nin en önemli olan sulak alanı olan Sultan Sazlığı'nı ne yazık ki kaybettik. O dönemlerde yüz binlerce kuş göç döneminde burada görülürdü. Binlerce kuş ürerdi, ama şimdi ise bir elin parmağı kadar olmayan kuş sayısı görüyoruz. Yöre halkı evlerinin önündeki kayıklara binerek Sultan Sazlığı'nı gezerken, şimdi ise bugün baştan başa Sultan Sazlığı'nı araba ile gezebilirsiniz.

Bölgede yanlış tarım politikaları, yanlış sulama politikaları, Türkiye'deki diğer sulak alanlar gibi buranın da yok olmasına neden oldu. Şu an da Zamantı Nehri'nden tünel ile buraya su getirilmesi düşünüyorlar. Ama gerçekten de taşıma su ile değirmen dönmez. Çünkü, Sultan Sazlığı'nın kendi su yapısı var. Zamantı Nehri ise bundan tamamen farklı. Bu anlamda sulama politikalarının, tarım politikalarının değişmesi, belki Sultan Sazlığı'nın tamamen kurumaması için etkili olabilir" dedi.

DOĞABEL Başkanı Serkan Yılmaz, Türkiye'de birçok sulak alan ve Sultan Sazlığı'nın kurtarılması için Avrupa Birliği'nden (AB) umutlu olduklarını da belirtirken, "AB'den çok umutluyuz. AB ile müzakereler de Nisan ayında başlayacak olan çevre inceleme çalışmalarının biz etkisini göreceğimize inanıyoruz.

Çünkü, dünya Türkiye'nin üzerine titriyor, doğa alanları açısından. Çünkü Türkiye'de el değmemiş birçok doğa alanları var. Bunların en önemlileri sulak alanlar. Nasıl bir orman ülkenin akciğeri ise, bir sulak alan da ülkenin böbreğidir. Bu anlamda Avrupa sulak alanlara önem veriyor. Bu süreç içerisinde tarım politikaları ile sulama politikalarının değişmesi, doğayla uyumlu çalışmalara gidilmesi, Türkiye için sulu alanların kurtarılmasına yol açar" diye konuştu.

.
Yayın Tarihi : 26 Ekim 2005 Çarşamba 00:02:55


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?