3
Mayıs
2024
Cuma
KÜLTÜR/SANAT

Yeşilburç alarm veriyor!

Niğde kimi tarihi dokular resimlerde yer alır. Bu yapılar Niğde için sembolleşmiş eserlerin resimleridir. Kiliseler içinde de Yeşilburç Kilisesi çan kulesi Niğde ile ilgili hemen hemen her doküman da vardır.

Yeşilburç bölge olarak geçmişte Rum nüfusun yaşadığı mübadele ile değişime uğrayan bir yerleşmedir. Rumlardan sonra bu bölgede Kilise camiye çevrilmiş ve ibadet yeri olarak özelliğini korumuştur.

Yeşilburç bölgesine gidenler bilir. Kilise Muhteşem manzarası olan ve Niğde için görülmesi gereken bir vadi başındadır. Bu kilise dokusu çevresinde de eski taş evler vardır. Yörede nedense otantik doku aynen korunmuş hatta ötesi var. “Yolları olsun, taştan yapalım” diyen olmadığı için sokak araları oldukça bozuk kalmış.

Yeşilburç içindeki yolda kilise gösteren tabela bulunmadığı gibi kiliseden sonra yola devam eder iseniz çıkışı bilmeyenin “çıkmaz sokağa” gireceğinizden dikkatli olmanız gerekir.

Yeşilburç’a gider iseniz öncelikle kilise bölgesinde aracı park edip çevreyi yaya olarak geziniz . Bu uyarımızı yaptıktan sonra kilise cami kapısından girelim. Solda Çan kulesi bir sarmaşık vasıtası ile nerde ise yeşil ile kaplanıyor. Çan kulesi üç bölümü toz, toprak bakımsızlıktan dökülüyor. Çanı yok, çünkü olursa şaşırmak doğru olurdu .

Cami yazılı kitabe dahi kırıldı, kırılacak halde. Girişe doğru adım atıyorum, yürümek olanaklı değil. Kilise iken cami olmuş bir ibadet yerinin bahçesi bu halde mi olur? İnanamadım.

Sol yandaki çöp, kalıntı, atık insanın nasıl bir tarihi doku korunduğu konusunda soru sormasına vesile olacak dağınıklıkta. Ve zoraki yürüyerek vadiye bakan yere varıyorum ki bu kere vadinin muhteşem görünümü etkisi altına alıyor.

Vakıflar Genel Müdürlüğü “Kiliseyi onarsın” demiyoruz, ama en azından şu 100 metre alanın temizliğinin yapılması içinde gerekeni yapamaz mı?

Ve Vadinin muhteşem görünüme bakan bu kilise buraya nasıl yapılmış demeden öte yana geçiyoruz. Çünkü geçmişte dinsel yapılar genelde korunaklı yerlere yapıldığını biliyoruz.

Trabzon’da Sümala Manastırı görmese idik. Yeşilburç olduğu yeri daha anlatırdık. Sonunda cami- kilise öte yönüne geçiyoruz . Bu bölge nispeten biraz daha bakımlı gibi duruyor.

Bölgede çok sayıda resim çekip görünümü belgeledim. Vakıflar Genel Müdürlüğü bu eser için ödenek yada mevzuaat ta bir hüküm araması da gerekmiyor. İki işçi tutulacak ve çevre pislikten, birikintiden görünüm kirliliğinden arındırılacak, belki yan duvarda biraz düzenleme yapılacak. Bu konuda olsun bir çalışmada bulunmak zor bir iş değil.
Yeşil burçta yollara kilise ve yapılarla ilgili bir tanıtım panosu konması, “çıkmaz sokak” tabelası ile vatandaşın uyarılması ve cami- kilise önünde akan çeşme çevresi ile beraber Arnavut kaldırımı döşenmesi beklenendir. Yapılacak iş atla deve değil. BİR TEMİZLİK VE DÜZENLEME dahi gözden kaçmasını anlamakta zorlanıyorum. Onca yetkiliden hiçbiri bu görüntüleri görmüyor mu acaba?

Niğdemizde dinsel değerler oluşundan beri yapılmış ibadet yerleri var. Bizans döneminde dine inanların korunma ve dinlerini devam ettirme adına yaptıkları kaya oyma ibadet yerlerinden kimileri günümüze değin ulaşmış. Gümüşler Manastırı’da Kayardı yolundaki oyma ibadet yeri de dün ile ilgili önemli detayları günümüze taşıyor.

Keşişler din adına nelere katlandığı detayı ile incelenince ilginç bir süreç gözleniyor. Anadolu da dinsel özgürlüğün en rahat yaşandığı dönem OSMANLI dönemi oluyor.

OSMANLI DEVLET yönetimi Şeriatı esas alsa da farklı dinlerin değerleri ile buluşmalarına Özellikle Fatih Sultan Mehmet’ten sonra izin veriliyor. Ve Ülke genelinde Kiliseler yaygınlık kazanıyor. O arada TÜRK ORTODOKSLAR’da AKDAĞ MADENİ-YOZGAT merkezli örgütlenme ile 70 kiliseyi ülke genelinde yapıyorlar ki TÜRK ORTODOKS Kilisesi merkezi halen KARAKÖY-İSTANBUL’DA devam etmektedir.

CUMHURİYET yönetimi ile LOZAN anlaşması sonrası ülkemizde farklı dinler yerine İSLAM dini esas alınıyor ve GÜNÜMÜZDE 80 BİNE camide ibadet devam ediyor. CUMHURİYET döneminde Cami açılırken Kilise açılmıyor.(Yakın zamanda Antalya’da Dinler Bahçesi diye açılan hariç) Kiliseye gerek duyulacak cemaatta olmadığı için kiliseler kapanıyor. Ülke genelinde birkaç şehirde kiliseler ise faaliyetini devam ettiriyor.

Niğde’de ise OSMANLI DÖNEMİNDE CAMİDEN ÇOK KİLİSE YAPILIYOR. Bu konuyu çok düşündüğümde Kiliseleri yapan azınlıkların varlıklı olmasına, Osmanlı döneminde cami devlet yaptığı içinde devletin Selçukludan kalan camileri yeterli bulup sınırlı cami yapmasına yordum. Kiliseleri “sanırım şahışlar yada kilise kaynaklarından, camileri ise devlet yaptığı için bu durum oluşmuştur” diye düşündüm.

1800’lü yıllardın başında yapılmış Niğde merkez ilçe ve kasabalarda 15 ayakta kalan kilisenin varlığından söz ediliyordu Doç Dr Sacit Pekak yaptığı araştırmada da bu rakam 30’a erdi. Bizde o araştırmada olmayanları ekleyince nerde ise Niğde il genelinde 50 kilise açığa çıkıyor.. Yukarı Kayabaşı Mahallesi,Fertek’teki, Kumluca, Yeşilburç,Kılavuz kiliseleri Cami olarakta ibadete devam ediyor.

Yukarı Kayabaşı, Sungurbey Mahallesi, Kumluca, Aravan, Konaklı, Fertek, Küçükbey, Yeşilburç, Ballıköy, Hançerli, Hasanköy ve Dikilitaş Niğde ile ilgili kimi siteleri de kullanılmış ki eksik bilgileri içeriyor çünkü Kilise sayısı da Kilise adları da eksik.

Niğde’de Kiliselerin Mimari yapı tarzları birbirine çok yakın olması aynı dönemde yapıldıklarının da kanıtı görülebilir. Dikdörtgen planlı, üç nefli, üç apsisli, yarı açık narteksli, kırma çatılı ve yontu taştan yapılmış bazilika kiliseler önem verilen çatı kaplamaları çeşitlilik dikkat çeker. İç bezemelerindeki kalem işlerinde geç dönem Türk-Barok üslubunun izleri görülen kiliseler Niğde genelinde tarihi doku için bir zenginliktir.

Kimi kiliseler ise farklı, Hellena Kilisesi dışında ASMAZ’daki kilise farklı bir mimari özelliliği var. Dairesel bir temel üzerine oturan bu kilise yontu taştan da yapılmamıştır. O nedenle en eski olma ihtimali vardır.

ESKİ KİLİSELER BOŞ VE KULLANIMA ELVERİR durumda olanlardan bazıları düzenlenip turizm için yararlanılmalıdır.
Bu gibi yapıları dinsel değerlere ters düşmeyecek düzenlemeler doğru olandır.

Kiliseler bulundukları kasaba ve köyler için uygun olan biçimde değerlendirilip bölgeye gelecek yabancı turist rencide etmeyecek biçimde örneğin resimlerle donanmış dünkü Niğde’yi anlatan müzeler olarak muhtarlıklarında kullanacağı alanlar olabilir.

Küçükköy-Hamamlı,Altunhisar Yeşilyurt Sivri ve Çamardı ilçesindeki Kiliselerin bakım ve onarımları için gerekli keşifler Kayseri Anıtlar Müdürlüğünce gönderilerek güncelleştirilmiş ve Bakanlıktan ödenek talebi iletilmiş gereken ödenek gelir ise bu kiliselerin onarımına başlanacaktı halen ses yok..Her yıl dileriz projeler güncellenerek bekleyeceğine en azından Altunhisar Yeşilyurt’taki olsun kurtarılarak turizm amaçlı kullanılır.

Kiliseleri dinsel amaçlı ibadet yerleri olarak açılamaz ,çünkü öylesi bir talep oluşturacak cemaat yok, ama kiliselerin turizm için değer bulmasını da Niğde için önemsiyorum

Mübadele ile Ülkemizden gidenlerin kiliseleri hiç olmaz ise yıkılmadan ayaktadır.Osmanlı Devleti o dönem Niğde için ciddi büyük eserler yapmamış olsa da Yunanistan ve Balkanlarda Türkler için çok eser yaptığı biliniyor. Acaba Türklere ait cami ve benzeri kültür varlıklarını da Bulgaristan, Yunanistan bizdeki kadar korudu mu ki? Gidenler anlatıyor evleri dahi yok etmişler, onlar medeni ve bizde onlara imreniyoruz ya! işte en azından taşınmazlar konusunda onların yaptığını yapmamış eserlere kin duymadan korumuşuz, Şimdi bakmak ve turizme kazandırmak zamanıdır.

Ömer Fethi Gürer - Kenthaber / Niğde
Yayın Tarihi : 16 Eylül 2005 Cuma 14:41:57
Güncelleme :12 Ekim 2005 Çarşamba 15:05:04


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
DURAN CAN ERGİN IP: 81.214.234.xxx Tarih : 26.12.2006 19:40:44
çağlar ticaret taş ocağında attığı dinamitlerle yeşilburç köyümüzün tarihi eser dediğiniz yapılarına büyük zarar veriyor siz yorumlarınızla bunları belirttiniz ama siyasilerimiz uyuyor mu? SAYGILAR DURAN CAN ERGİN

taner alpaslan IP: 78.180.18.xxx Tarih : 12.01.2008 14:15:47

yeşilburçlu olarak köyümüzü kurtaralım diyorum sadece kilise değil yeşilburçun her tarafı tarih kokuyor benım babannemın evi 1885 yılında yapılmış içinde oturan olmasa ev yıkılacak bır cok tarihi ev bu sekilde harabeye dönuştü bunlar bızlerin hepimizin tarihi bunları kurtaralım kalanları hiç olmazsa giden gitti artık