1
Mayıs
2024
Çarşamba
GÜNCEL

Dünya itfaiyecileri Bursa'da

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin uluslararası düzeyde gerçekleştirdiği ve 7 ülkeden 18, Türkiye’den ise 22 şehirden 60 itfaiyecinin katıldığı “AB Sürecinde İtfaiye ve Akom Konferansı” başladı.

Dünya itfaiyecilerini Bursa’da buluşturan uluslararası konferansa, CTIF Başkanı (İsviçre) Egger Walter ve Romanya Acil Durumlar Denetim Kurulu Başkanı Constantin Zamfir, CTIF Balkan Ülkeleri Grup Başkanı Kiri Voinov ve Balkan İtfaiye Spor Federasyonu (BSFS) Başkanı Christos Smetis ile Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı, Türkiye İtfaiyeciler Birliği Genel Başkanı Faruk Kurutuz, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Ali Karahan, İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Fuat Barandır, Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu, İstanbul AKOM Başkanı Mesut Pektaş, Kızılay Genel Müdürü Ömer Taşlı ve Ulusal Deprem Konseyi Başkan Yardımcısı Oktay Ergünay’da hazır bulundu.

Kervansaray Termal Otel’de düzenlenen ve iki gün sürecek olan konferansın açılış konuşmasını Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin yaptı.

Coğrafi ve tarihi misyonuna bakıldığında Türkiye’nin yüzyıllardır bir medeniyet ülkesi olma özelliğini taşıdığını söyleyen Başkan Hikmet Şahin, “Türkiye farklı kültürlerin aynı potada eriyerek ortak bir üst kültür oluşturduğu müstesna bir yerdir. Kıtaların buluştuğu Türkiye, içerisinde olduğu AB maratonunu da başarıyla sürdürmekte ve medeniyetler buluşması için bir mihenk taşı olma yolunda ilerlemektedir” şeklinde konuştu.

'Türkiye, 5,5’in üzerinde deprem görülme sıklığı bakımından dünyada altıncı sırada'

Türkiye’nin AB ile entegrasyona hazırlandığı bu dönemde, yerel yönetimlerinde bu anlayışla çalıştığını ifade eden Şahin, Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak, itfaiye teşkilatını AB normlarında ve uluslararası standartlarda yeniden yapılandırdıklarını belirterek, “Türkiye, 5,5’in üzerinde deprem görülme sıklığı bakımından dünyada altıncı sırada, dolayısıyla depremler ülkemiz için kaçınılmaz. Burada bize düşen bu afetlere hazırlıklı olmak ve zararı en az can ve mal kaybıyla karşılamak için önlemlerimizi şimdiden almak” dedi.

'Ülkemizde ardı ardına yaşanan üzücü depremler, Türkiye’de hakim olan geleneksel anlayışı da yerle bir etti'

17 Ağustos depreminin ülkemizdeki birçok anlayışı değiştirdiğini ve Türkiye’de hakim olan geleneksel anlayışı da yerle bir ettiğini kaydeden Başkan Şahin, “Şimdi, doğal afetlerin zararlarını telafi etme anlayışı, yerini önlem almaya bırakıyor. Afet yönetiminde kısa süreli çabalar yerine bütüncül bir yaklaşımın olması gerektiği kabul ediliyor ve biz de bu yolda çaba gösteriyoruz” diye konuştu. Bursa’nın tarihinde çok sayıda felaketle karşı karşıya kalmış bir şehir olduğunun altını çizen Şahin, “1855 yılında art arda yaşanan ve tarihe büyük Bursa depremi adıyla geçen o yıkıcı sarsıntılar…

1958 yılında Kapalıçarşı’daki 2000 dükkânın küle döndüğü o büyük yangın ve 1999 yılında Bursa’yı teğet geçse de bölgemizi derinden etkileyen Marmara depremi. Bizim meşhur bir lafımız var: “Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür” yani insan hafızasının geçmişi çabuk unutma gibi bir özelliği var. Bu unutkanlık başta deprem olmak üzere, yaşanan doğal afetler için de geçerli. Bakınız 6-7 yıl önce yaşanan Marmara ve Düzce depremleri bugün adeta unutuldu. İnsanlar hala 2-3 kat imar izni olan yerlerde 1-2 kat daha fazla nasıl çıkarız? diye hesap yapıyorlar ve maalesef bu yanlış hesaplar bir gün bozulduğunda yine altında kendileri kalıyor” diye konuştu.

Şahin: Tabiatın dengesini bozan her türlü girişim bize ya da çocuklarımıza bir yıkım olarak geri dönüyor

Deprem gerçeğini unutmadan, planlarımızı ve projelerimizi bu yönde gerçekleştirmek gerektiğini söyleyen Başkan Şahin, “Kentimizde daha geçtiğimiz günlerde hepimizin yüreğini ağzına getiren bir gelişme yaşandı. İntam Blokları’nın 30 yıl önce, normalde o kadar yüksek katlı konuta uygun olmayan araziye yapılması sonucu ortaya çıkan bir yapay afet yaşadık. Tek tesellimiz can kaybının olmamasıdır, ancak bir kez daha görüldü ki, tabiatın dengesini bozan her türlü girişim bize ya da çocuklarımıza bir yıkım olarak geri dönüyor. Bu yüzden doğaya saygılı ve barışık bir yaşam sürmek hem kentlerimizin estetiği, hem de kendi sağlımız için en uygun yol. Unutmayalım ki, hiç bir rant geliri, bir insanın hayatından daha pahalı değildir” dedi.

'AKOM her türlü doğal afetleri en az hasarla atlatılmasını sağlamak ve bu tür durumlarda karşılaşılan koordinasyonsuzluğu gidermek için kuruldu'

Yaşanması muhtemel her türlü doğal afetin öncesi ve afetin başlangıcından bitimine kadar geçen sürede oluşacak zararın en az hasarla atlatılmasını sağlamak, bu tür durumlarda karşılaşılan koordinasyonsuzluğu gidermek amacıyla Bursa’da iki yıl önce Afet Koordinasyon Merkezi’ni (AKOM) kurduklarını belirten Şahin, “Büyükşehir Belediye’mizin ilgili kuruluşlarıyla yapılan aylık toplantılar ve senaryolu tatbikatlar doğrultusunda hazırlanan ‘potansiyel afet durum raporları’na göre, mevcut afet önleme ve acil durum müdahale stratejilerini her geçen gün daha da geliştiriyoruz” şeklinde konuştu.

Türk İtfaiyeciliği masaya yatırıldı

Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı ve Türkiye İtfaiyeciler Birliği Genel Başkanı Faruk Kurutuz ise, itfaiyecilik mesleğinin diğer meslek gruplarına göre çok farklı olduğunu belirterek, “Çok az meslek vardır ki, başkasının hayatını kurtarmak için kendi hayatını tehlikeye atsın. İşte, itfaiyecilik de bu tür kutsal mesleklerin başında gelir” dedi. Daha sonra konuşan Romanya Acil Durumlar Denetim Kurulu Başkanı Constantin Zamfir, Romanya İtfaiyesinin tarihini ve bugünkü durumunu anlatan kısa bir konuşma yaptı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı ve aynı zamanda Türkiye İtfaiyeciler Birliği Genel başkan Yardımcısı Fuat Barandır ise, itfaiye teşkilatının genelde sahipsiz kaldığını söyleyerek, “Ankara’da masa başında oturan bir memur bizim bütün planlarımızı çiziyor ve tüm Türkiye bunlar doğrultusunda çalışıyor. İtfaiyeciliği bilmeyen insanlar bu teşkilatı yönetemez” dedi.

.
Yayın Tarihi : 11 Mart 2006 Cumartesi 03:36:26


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?