Eğitim Araçları Salonu'ndaki gerçekleştirilen panelin açılış konuşmasını yapan Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Batmaz, paniğin kuş gribinin önüne geçtiğini ifade ederek, "Türkiye'de ilk olarak Manyas'ta görülen kuş gribi vakası, alınan yerinde ve zamanında tedbirlerle sorunsuz bir şekilde sora ermiştir. Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye'de görülen kuş gribi vakasının Güney Asya'daki gibi problemli olmadığını açıklamıştır. Virüs, Manyas'ta açıkta kara hindi yetiştiriciliği yapan bir çiftlikte görülmüştür. Kapalı yerlerde uygulanan sıkı bio güvenlik tedbirleri daha da arttırılmıştır" dedi.

Kuş gribi vakası öncesinde AB'nin 1 Ocak 2006'dan itibaren Türkiye'nin kanatlı ürünlerini alacağını açıkladığını ifade eden Dekan Batmaz, "Hasta ürünlerin satılması söz konusu bile olamaz. Entegre tesislerde üretilen ve kesilen kanatlı hayvanların tüketiminde herhangi bir sakınca yoktur. Tavuk pazarlarından hayvan alınmamalıdır. Manyas'ta gerekli tüm güvenlik önlemleri alınmıştır. Yetkililer dikkate alınmıştır. Fakat, panik kuş gribinin önüne geçmiştir" diye konuştu.

U.Ü. Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Tayar ise mutlaka dengeli beslenilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Farklı tahıl tüketimi yapılmalı. Bol bol sebze ve meyve tüketilmeli. Meyve ve sebze cenneti olan bir ülkede yaşıyoruz. Tükettiğimiz yağa özen göstermeliyiz. Dünyanın en kaliteli yağının üretildiği bir bölgedeyiz. Biz bunun ne kadar farkındayız? Düzenli hayvansal protein tüketmek zorundayız. Bunun hala bir alternatifi yok. Bol miktarda bakliyat yanında mutlaka sert kabuklu ceviz ve fındık da bulunmalıdır. Kırmızı ete dikkat edin. Bol sıvı tüketin fakat alkol değil. Düzenli spor yapın, yapamazsınız da bol bol hareket edin. Stresten uzak durun" dedi.

Tayar, Akdeniz ve Aysa diyetlerinin biraraya gelmesiyle oluşan Akasya beslenme tipinin dünyanın kabul ettiği, en popüler ve gündemde olan beslenme sistematiği olduğunu belirterek, "Bizler bütün dünyanın özendiği ve yaşam stili olarak uygulamaya çalıştığı sistemin üzerinde duruyoruz. Yeterli, kalori kontrolü ılımlı ve dengeli bir diyetten bahsediyoruz. Çünkü gıdalar artık bizi tehdit etmeye başladı. Özellikle çocuklar, hamileler ve yaşlılar riskli grubun arasında yer alıyor" şeklinde konuştu.

Türkiye'de her yıl toplumun 3'te birinin gıda zehirlenmesiyle karşı karşıla kaldığını ifade eden Tayar, sözlerine şöyle devam etti.

"Tüketicinin kafası karıştı. Tüketici güvenli gıdayı seçerken sadece tazeliğine bakıyor. Bilimsel olarak risk sıralamaları arasında mikrobijolojik risk ilk sıradadır. Ama bunu tüketici dikkate almaz. Tarım ilaçlarının etkilerinden, hormondan daha çok korkar.

Gıdalarımızın yüzde 90 bitkiseldir. Riks tanımına göre hayvansal ürünlerinden gelecek gıda riskleri ise yüzde 90'dır. Güvenlik gıda tüketimi yaşam boyunca yaşam kalitesinin bir garantisi olarak ortaya çıkar. Güvenli gıda konusunda ağzı olan değil, bilimin konuşması gerek. Ağzı olan değil bilimi olanın, söz sahibi olanın konuşması gerek. Ayrıca kurallarına uygun üretim ve yasa gerekir."

Ayrıca panelde Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı ve U.Ü. Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. M.K. Cem Şen, "Hayvansal Gıdaların Denetlenmesinde Karşılaşılan Meseleler", Tarım İl Müdürlüğü Kontrol Şube Müdürü Mehmet Kaya, "Gıda mevzuatı ve denetimi", TÜKDER Genel Başkan Yardımcısı Sıtkı Yılmaz, "Tüketici Hakları", Yerel bir televizyonda program yapan Şemşettin Şen ise, "Medya gözüyle gıda güvenliği" konularında bilgi verdi.

Yayın Tarihi : 17 Ekim 2005 Pazartesi 20:01:07

Güncelleme :20 Ekim 2005 Perşembe 03:25:52