1
Mayıs
2024
Çarşamba
YAŞAM

Bursa'da 'Ermeni Soykırımı iddiaları' Paneli

Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran, Ermeni çetelerinin Türklere karşı yaptığı katliamları dünyaya duyurmak için 60 yıl boyuncu hiçbir şey yapılmadığını, şimdi ise haklı olunan bir konuda suçlandığımızı söyledi.

Tayyare Kültür Merkezi'nde Uludağ Üniversitesi ve sivil toplum örgütleri işbirliğiyle düzenlenen "Ermeni soykırımı iddiaları" konulu panel büyük ilgi gördü. Panelin açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran, Osmanlı İmparatorluğu'nun kendi vatandaşları tarafından haince arkasından vurulduğunu söyledi. Ermenilerin Osmanlılar tarafından hiçbir zaman zorlamaya tabi tutulmadığını belirten Yurtkuran, "Ermenilerin can, mal ve namuslarını Osmanlı İmparatorluğu koruma altına almıştır. Savaş bittikten sonra bile tekrar köylerine dönerler düşüncesiyle çeşitli tedbir alınmıştır. Ortada bir soykırım var mıdır? Evet, vardır. Ermeni çetelerinin Türklere karşı yaptığı bir soykırım vardır. Ama bu durum 90 yıl sonra bizim aleyhimize dönmüştür. Biz 60 yıl boyunca bu yapılan haksızlığa karşı hiçbir tepkide ve çalışmada bulunmamışız. İlk toplu mezarlar 1975-1978 yılında açılmış ve 90'lı yıllarda gündeme getirilmiştir. Açılan toplu mezarlar da mevcut mezarların yüzde 10'udur. Bu önemli meselenin hiç üzerinde durmamışız. Şimdi haklı olduğumuz durumda suçlu duruma düştük" dedi.

Ermeni meselesinden hareketle bugün Türkiye'nin içinde bulunduğu duruma dikkatle bakılması gerektiğini ifade eden Yurtkuran, ''Yüzde yüz haklı olduğumuz, hiçbir kabahatimizin olmadığı ve katliama uğradığımız, çoluğumuzun çocuğumuzun kesildiği bir mesele, 90 yıl sonra karşımıza zorunlu bir noktada çıkmaktadır. İfade odur ki, bunu kabul etmeden AB'nin yolu size açılmayacak. Peki biz bunu sadece 1915'lerde mi yaşadık? Hayır, bunu aynen Kıbrıs'ta da yaşadık. Orada Kıbrıslı soydaşlarımızın katledilmesini önlemek için uluslararası anlaşmalara dayanarak yüzde yüz haklı olarak Kıbrıs'a çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri, bugün aynı Avrupa tarafından, aynı emperyalist devletlerin torunları tarafından işgalci olarak gösterilmekte ve Kıbrıs'tan çıkması için ciddi baskılar yapılmaktadır. İhanete sadece 1915'te mi uğradık? Beraber yaşadığımız, o güne kadar ayırmadığımız, hatta çok fazla ayrıcalık verdiğimiz insanlar bize ihanet ettiler de, şimdi aynı şekilde 2 bin yıldır birlikte yaşadığımız, kız alıp kız verdiğimiz, aynı ideallere sahip olduğumuz insanların ihanetine aynen uğramıyor muyuz? 30 bin şehidi nerede verdik biz? Hala da vermeye devam ediyoruz. O zamanki çetelerin arkasında emperyalist güçler vardı, bugünkü çetelerin arkasında da var. 1915'te yaşadıklarımızı 2015'te bir daha mı yaşayacağız? Güneydoğu'da verdiğimiz 30 bin şehit, 20-30 sene sonra işgal gücünün askerleri gibi mi gösterilmeye çalışılacak? Türkiye'nin fotoğrafını iyi çekmek ve bu fotoğrafa iyi çözüm bulmak mecburiyetindeyiz'' diye konuştu.

Yurtkuran, bu coğrafyada ayakları üzerinde durmanın, onurlu, bağımsız olarak yaşamanın son derece güç olduğunu kaydederek, "Ama biz bu coğrafyada bu işleri başaran bir milletiz. Hiçbir gün, 18 Mayıs 1919'dan daha karanlık olamaz. Bugün elimizde her şeyimiz var. 18 Mayıs 1919'da elimizde hiçbir şeyimiz yoktu. Bugün bu sorunları çok daha iyi çözme şansımız var. Türkiye, kendi içindeki önemsiz bazı çıkar çatışmaları yüzünden çok fazla şey kaybetmiş bir ülkedir. Önemsiz ayrılıkları kaldırıp, bir bütün olarak önemli çıkarlarımızın peşinde koşmak mecburiyetindeyiz" şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Tahir Baştaymaz ise konuşmasında, emperyalizmin şekil değiştirdiğini, ancak hala aynı yöntemleri kullandığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Bugün Ermeni meselesinde biz suçlu olduk. Ama asıl acı olan, hesap sormamamız gerekirken, hesap veren durumuna düşmüş olmamızdır. Bu konuda gençlerimizi bilinçlendirmek zorundayız. Aksi halde haklı iken daha çok mağdur duruma düşeriz."
Panelde Prof. Dr. Hüseyin Algül, Yılmaz Akkılıç ve Turgay Tüfekçioğlu 'Ermeni soykırımı iddiaları' ile ilgili katılanlara bilgi verdi.

.
Yayın Tarihi : 25 Nisan 2006 Salı 09:48:22


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?