3
Mayıs
2024
Cuma
SİYASET

TÜSİAD'dan Straw'a ödül

Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD), "TÜSİAD Bosphorus Prize for European Understanding" adı altında 2003 yılında tesis ettiği 'TÜSİAD Dış Politika Ödülü'nün üçüncüsü, 2005 yılı itibariyle İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw'a verildi. Törende konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, "Avrupa'nın sınırlarının Türkiye'nin doğu sınırında sona ermesi, batı sınırında sona ermesinden daha çok tercih edilmelidir" dedi.
Rahmi Koç Müzesi'nde düzenlenen törene Straw'ın yanısıra Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, eşi Hayrunnisa Gül ile birlikte katıldı. Törende konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, Straw'a, Türkiye'nin AB müzakere sürecine başlaması için yaptığı çalışmalardan dolayı teşekkür etti. Sabancı, ''3 Ekim'e ulaşmak kolay değildi. Bu süreç çok güç ve tartışmalarla doluydu. Neticede aklıselim galip geldi, ki bu her iki tarafın da menfaatineydi'' dedi.

Türk hükümetinin çabalarını ve kararlılığını, Dışişleri Bakanı Gül'ün diplomasi alanındaki becerisini takdirle karşıladıklarını dile getiren Sabancı, Türkiye'nin üye ülkeler tarafından iyi anlaşılması gerektiğini belirterek şunları söyledi: ''AB, halihazırda güçlüklerimizin üstesinden geleceğimizi bilmeli. Çünkü bunlar geçici. Türkiye olmadan Avrupa projesi tam olarak gerçekleşemez. Avrupa'nın sınırlarının Türkiye'nin doğu sınırında sona ermesi, batı sınırında sona ermesinden daha tercih edilmelidir. AB, Kıbrıs konusunda çok önemli hata yaptı. Sınır sorunlarını halletmeyen bir ülkeyi üye yaptı. AB'nin KKTC'ye güçlükler çıkarması doğru değildir.''

Dışişleri Bakanı Gül'ün, yeni eylem planıyla her iki tarafın da diyalog içinde olmasını sağlayacak ve her iki tarafın menfaatine olacak son derece doğru ve aydınlatıcı bir yol çizdiğini belirten Sabancı, ''Yeni eylem planı, bölünmeyi ve anlaşmazlıkları önlemek için çok önemli. KKTC halkı da kendi temel haklarına sahip olmalı. BM ve AB'nin de bu çağrıya yardımcı olacağını umuyorum'' dedi. Jack Straw'un, Rumlar'ın protestosuna rağmen KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile görüştüğünü hatırlatan Sabancı, ''Umarım ki Straw ile birlikte Türkiye'nin AB'ye üyeliğini kutlayacağız'' diye konuştu.

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç da, törende Rahmi M. Koç Müzesi'nin bulunduğu binayı tanıttı.

Koç, geçen yıl 3 Ekim'de Türkiye'nin, üyelik müzakereleri konusunda AB'nin tarihi kararını beklediğini ifade ederek, ''O tarihte saatler adeta durmuştu. Müzakereler uzun oturumların sonunda başladı. Straw'a, AB'ye katılımımızı desteklediği, yapıcı ve ileri görüşlü çabaları için teşekkür ediyoruz'' dedi.

İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, " Türkiye'nin AB üyeliği, Türkiye ve Avrupa'nın olduğu kadar AB masasında oturan her ülkenin menfaatinedir" dedi.

İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, ödülü aldıktan sonra yaptığı konuşmada, Dışişleri Bakanlığı mensuplarının ölümüyle sonuçlanan trafik kazasından dolayı çok üzgün olduklarını belirterek, ailelerine ve meslektaşlarına İngiltere Hükümeti'nin başsağlığı dileklerini ilettiklerini söyledi. Ödül mektubunun kendisini çok sevindirdiğini ifade eden Straw, Abdullah Gül'ü çok yakın arkadaşı olarak kabul ettiğini, uzun yıllar çok güç koşullarda çalıştıklarını ve onu görmekten memnuniyet duyduğunu belirtti.

Konuşmasında Bakan Gül'e ismiyle hitap eden Straw, "Abdullah'ı, pek çok olumsuz rapordan ve yanlış başlangıçtan sonra Lüksemburg'ta gördüğümde çok mutlu oldum. Çok iyi hatırlıyorum. 4 ay önceydi ve istisnai bir geceydi'' dedi.

Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakerelerinin başlamasının tek bir kişi, bir grup ya da bir ülke sayesinde olmadığını ifade eden Bakan Straw şunları söyledi: "3 Ekim başarısı Türkiye'nin son yıllardaki başarılarının yansımasıdır. Şimdi bu sürecin sonunda değil başında bulunuyoruz. Türkiye'nin üyeliği Türkiye ve Avrupa'nın olduğu kadar AB masasında oturan her ülkenin menfaatinedir. Bu sürenin sonunda Avrupa daha güçlü olacak. Türkiye'nin son yıllarda elde ettiği büyüme, 25 AB ülkesinin elde ettiği büyüme ortalamasının 3 katından daha fazla olmuştur. Ülkeye gelen yabancı sermaye de Türkiye'nin ne kadar güvenli bir ülke olduğunun göstergesidir"

Straw, Türkiye'nin ''ilginç komşuları'' olarak nitelendirdiği Suriye, Irak, İran, Ermenistan, Gürcistan, Bulgaristan ve Yunanistan gibi ülkelere işaret ederek, " Türkiye bölgede stratejik bir önem taşımaktadır. AB'de bazı ülkeler, işleri ve yaşamlarına etkileri bakımından Türkiye'ye yönelik bazı endişeleri var. AB ülkelerinin bir görevi var. Türkiye'nin katılımının ne denli önemli etkiler yapacağını vatandaşlarına anlatmalıdırlar. İngilizler olarak bu modern Avrupa ülkesiyle ortaklığın öneminin farkındayız'' dedi.

İngiltere'nin Türkiye'nin ekonomik ve ticari hayatı açısından önemine değinen Straw, ülkesinin, Türkiye'nin ihracatında ikinci en önemli ülke olduğunu, 400 İngiliz şirketinin faaliyet gösterdiğini, Vodafone'un 4.5 milyar dolar tutarında yatırım gerçekleştireceğini ve Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının da en büyük hissedarının İngiliz şirketi olduğunu anlattı. Straw, Vodafone, HSBC, BP ve Milli Piyango'ya ilgi duyan İngiliz şirketin başkanlarının da beraberinde olduğunu bildirdi.

Straw, İngiltere'deki Blackburn Rovers takımının futbolcusu Tugay Kerimoğlu'nun mükemmel bir oyuncu ve Türkiye için mükemmel bir elçi olduğunu belirterek, Tugay'ın oynadığı Blackburn Rovers'ın taraftarı olduğunu, bu takımı destekleyenlerin bir kısmının da Müslümanlar olduğunu söyledi. Müslüman oyuncuların futbol takımlarında olmasının daha fazla Müslüman'ın maçlara gelmesine katkıda bulunduğunu ifade eden Konuk Bakan, "Kuşadası ve başka yerlerdeki terörist saldırılara rağmen 2 milyon İngiliz turist geçen yıl Türkiye'ye geldi ve İngiliz turist sayısında yüzde 30 artış oldu" dedi.

Kıbrıs'a yaptığı ziyarete hakkında da açıklamalar yapan Straw şunları söyledi: "Temaslarım hakkında BM Genel Sekreteri Kofi Annan ve AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn'e bilgi vereceğim. Abdullah Gül'ün dünkü teklifi son derece yerindedir. Engellerin kaldırılması herkesin menfaatinedir. Adada adil, kapsamlı ve kalıcı bir anlaşma çok önemli. Türk Hükümeti'nin teklifi büyük bir dikkatle incelenmelidir. Sorunun çözümü için hem AB, hem Türkiye'nin sorumlulukları var. Kıbrıs Türkleri'nin izolasyonu sona erdirilmeli ve Avrupa'ya entegrasyonu sağlanmalıdır"

Jack Straw, Orhan Pamuk hakkındaki davanın düşmesinin AB açısından çok önemli olduğunun altını çizerek, ''Fakat başka bazı sorunlar var. Bunlar Türkiye'nin başarılarına gölge düşürüyor'' şeklinde konuştu.

İngiltere Dışişleri Bakanı Straw'un bu ödüle layık görülmesindeki başlıca etken, Avrupa Birliği (AB) Konseyi'nin 17 Aralık 2004 tarihli Brüksel zirvesinde, Türkiye ile müzakerelere başlanması kararının alınmasından sonra, dönem başkanlığını yürüten İngiltere'nin Dışişleri Bakanı olarak Straw'un, bu kararın uygulamaya konulması çerçevesinde, 3 Ekim 2005 tarihinde Lüksemburg'da yapılan AB Konseyi Zirvesi'nde ortaya çıkan engellerin aşılması yolunda gösterdiği olağanüstü diplomatik beceri oldu.

TÜSİAD'ın, geleneksel hale gelen "TÜSİAD Bosphorus Prize for European Understanding" ödülü, Türkiye'nin AB'ye entegrasyonu sırasında karşılaştığı siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel engellerin aşılmasında yapılan çalışmalara, Türkiye ile AB arasındaki işbirliğinin, karşılıklı anlayışın ve ortak değerlerin gelişmesine katkıda bulunduğuna inanılan kişi veya kuruluşlara veriliyor. TÜSİAD Yönetim Kurulu tarafından ödüle layık görülen kişi, ya da kuruluşların hak sahibi olabilmesi için Avrupa Birliği yurttaşı, ya da kamu veya özel sektöre ait bir Avrupa Birliği üye ülkesi kuruluşu olması gerekiyor.

"TÜSİAD Bosphorus Prize for European Understanding" 2003 yılı ödülü Almanya'nın eski Avrupa Birliği Büyükelçisi Dr. Dietrich von Kyaw'a, 2004 yılı ödülü ise Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (IFRI) Başkanı Thierry de Montbrial'a layık görülmüştü.

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, "'Tecrübelerimiz göstermekte ki; büyük çoğunluğu Müslüman olan bir ülke Avrupa demokrasi standartlarına ulaşabilir ve aynı zamanda kendi kültürel koşullarını devam ettirebilir" dedi.

Rahmi M. Koç Müzesi'ndeki törende konuşan Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, 3 Ekim'deki sonucun hem Avrupa, hem de Türkiye için iyi bir sonuç olduğunu söyledi. Gül, Türkiye ve İngiltere arasındaki iyi ilişkilere değinerek, "İki ülke de hem çeşitlilik, hem de hoşgörüyü temsil ediyor. Türkiye Avrupa'nın yüreğinde bulunmaktadır. Türkiye bölgede yeni ve önemli ilişkilerin temelini oluşturmakta stratejik bir öneme sahip. Bölgede barış ve istikrara katkıda bulunabiliyoruz. Bu AB'ye de katkı olacaktır ve bu katkımız AB üyeliğiyle daha da artacaktır'' dedi.

Konuşmasında Kıbrıs konusuna da değinen Gül, adanın şu andaki durumunun kimsenin menfaatine olmadığını belirterek, ''Çözüm yönündeki çabalarımız umuyoruz ki takdir edilecektir'' diye konuştu. Abdullah Gül, hükümetin demokrasiyi daha yüksek standartlara ulaştırmak için çalıştığını dile getirerek, Türk halkının talep ve beklentilerini karşılamaya çalıştıklarını vurguladı.

Abdullah Gül, ''Tecrübelerimiz göstermekte ki; büyük çoğunluğu Müslüman olan bir ülke Avrupa demokrasi standartlarına ulaşabilir ve aynı zamanda kendi kültürel koşullarını devam ettirebilir. Türkiye'nin bir AB üyesi olma amacı, kendi bilinçli seçimidir. Ortak geçmişimiz ve ortak gelecek vizyonumuz bulunmaktadır'' dedi.

Türkiye ile Avrupa'nın ortak tarihine değinen Gül, ''Bizim Avrupa vizyonumuz, kurucularınkiyle aynıdır. Ki bu, farklı kimlikler, diller ve kültürler arasında birlik yaratmaktır. Bu yüzden Türkiye'nin AB ile bütünleşmesi çok önemli. Biz etrafımızda barış, istikrar ve refah bölgeleri istiyoruz. Amacımız, bunları yerleştirmek. Avrupalı dostlarımız olmadan bu amaca kolay ulaşamayız'' şeklinde konuştu.

.
Yayın Tarihi : 26 Ocak 2006 Perşembe 02:59:24
Güncelleme :26 Ocak 2006 Perşembe 03:19:09


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?