3
Mayıs
2025
Cumartesi
ANASAYFA

Öss Birincilerini Abd’ye Gönderelim

Geçtiğimiz hafta ÖSS sınav sonuçları açıklandı ve her sene yaşananlar bir kez daha gündeme geldi.
Sınav sonuçlarının hem tavanı hem de tabanı kanımca çok ilginç ama ben bugün sadece tavan yani 1.6 milyon öğrenci arasında birinci olanlar ile ilgili düşüncelerimi aktarmak arzusundayım.

Sınavın tabanında yani en kötü performans çizgisinde ise ulusal bir facia gözlemleniyor zira belirli soru tiplerinde mesela ÖSS’ye giren lise son sınıf öğrencilerinin fen bilimleri testinde otuz sorudan sadece 2.8’sini doğru yapmaları faciadan başka nasıl yorumlanabilir?
Sınava giren 1.6 milyon gencimizden 882 bini fen bilimleri-1 testinden bir puanın altında almış ise ortada çok ciddi bir sıkıntı var ama tekrar ediyorum bugünkü yazının konusu bu değil.

Bugün ağırlıklı olarak sınavın tepesi ya da tavanı ile ilgili düşüncelerimi aktarmak istiyorum zira buradaki manzara da başka bir açıdan çok ilginç.

Hepimizin bildiği gibi ÖSS’ye 1.6 milyon kişi katılıyor, benim bilebildiğim kadarı ile dünyanın başka bir yerinde bu kadar büyük bir sayının eşanlı olarak katıldığı başka bir sınav yok; bu açıdan baktığınızda bu sınavı örgütleyen Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi dünya çapında büyük bir başarının altına imza atıyor ve sınavların kalite ve güvenirlik düzeyi de yine Merkez’in hanesine yazılan başka bir gurur.

Bu devasa sınava giren 1,6 milyon öğrenciden birileri de söz konusu grubun içinden birinci olarak çıkıyor ya da ilk ona ya da yirmiye giriyor; zaten birinci olmak ile ilk elliye girmek arasında da başarı açısından pek büyük fark mevcut değil, arada bir soru ya oynuyor, ya oynamıyor.

1.6 milyon arasında ilk sıraları alan bu çocuklar gerçekten sadece ülkemizin değil dünyanın da altın beyinleri, çok büyük zekalar, mutlaka çok iyi izlenmeli, üzerlerine hem ulusal hem de küresel yarar açılarından yatırım yapılmalı.
Oysa bu çocuklar maalesef ülkemizde çok iyi yönlendirilmedikleri için orta vadede kayboluyorlar ya da gelebilecekleri büyük başarı çıtalarının çok altında performans gösteriyorlar.

Bu çocukların aileleri de, hepimiz gibi, çocuklar üzerinde aşırı bir korumacılık yaptıkları için 17-18 yaşındaki bu çocukları Avrupa’ya ya da ABD’ye göndermede çekingen hatta isteksiz oluyorlar, çocuklar da bizim yükseköğretim sisteminin anonim dişlileri arasında yavaş yavaş anonimleşiyorlar ve kayboluyorlar.

Bizde sistemin en temel özelliklerinin başında da, 1930’larda İstanbul’a sığınan Alman maliye profesörü Fritz Neumark’ın dediği gibi “negatif seleksiyon” yani iyiyi yok edip, vasatiyi yukarı çekmek geldiği için bu altın beyinler harcanıp gidiyorlar.
Son otuz sene incelendiğinde ÖSS sınav birincileri ya da ilk ona girmiş altın beyinler arasında çok önemli uluslararası başarılara imza atan çocuklar mevcut ama azınlıktalar.

İşin daha acı tarafı bu altın beyinler arasında bugün ülkemizde işsiz olanlar bile var.
Kanımca yapılması gereken en temel iş her sene ilk ona ya da ilk yirmiye giren öğrencileri istedikleri dallarda ABD’nin en büyük üniversitelerine göndermek ve bu operasyonu tümü ile kamu kaynakları ile gerçekleştirmek yani bu çocuklara doktoralarını tamamlayıncaya kadar çok güçlü destek vermek.

Bir düşünün, geçtiğimiz otuz senenin ÖSS birincilerini ya da ilk ona girenlerini ABD’ye Harvard’a, MIT’e, Princeton’a gönderebilse idik bu çocukların ülkemize yapacağı katkıyı.

Bu çocuklara vereceğimiz devlet burslarının karşılıklı olması da hiç gerekmiyor.
Bu altın beyinler doktoraları sonrası ülkemize geri dönerler ise akademik, bilimsel hayatımıza büyük katkılar yaparlar.
Şayet geri dönmeyip, ABD’de, İngiltere’de, Fransa’da kalırlar ise de bu ülkelerde çok önemli bilim elçilerimiz olurlar, Türkiye’nin en iyi lobisini bu ülkelerde inanın bu parlak gençlerimiz yapar.

Günün birinde bu çocuklardan biri de Nobel alır ise aktardığımız kaynaklara bin kere değer.
Önemli olan genellikle miyop tavırları olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bu kez, bu çok önemli alanda miyop olmayan bir tavır alması ve bu çocukları bize ve geleceğimize kazandırması.
Yayın Tarihi : 21 Temmuz 2006 Cuma 10:58:29


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Mustafa Yesiltepe IP: 85.101.40.xxx Tarih : 22.07.2006 15:33:28
Bence bu çocuklarımızı ABD'ye göndereceğimize ABD standartlarını ülkemize getirsek daha iyi olur. Yurtdışına giden beyin gücü maalesef Türkiye'ye dönememektedir. Bunu açıkça herkes görebilir. Bu çocuklarımızı Türkiye'ye kazandırmak istiyorsak ABD ya da baka bir ülkeye göndermeye gerek yok. Şartlarımızı eğitim kalitemizi ükselterek çaba sarfedersek zaten bu da çözülmüş olacak.