19
Mayıs
2024
Pazar
SPOR

2005’de Türk Sporu

Türk sporu yönünden 2005, unutulamayacak bir yıl olarak tarihe geçmiştir. Bu yılda, ülkemizde düzenlenen uluslararası organizasyonlarda başarılı olundu, çeşitli müsabakalara katılan sporcularımız pek çok madalya aldılar. Ancak spor adına pek çok çirkinlikler de yine bu yıl içerisinde yaşandı.

Önce başarıdan söz edelim. Güreşçilerimiz uluslar arası alanda 75 altın, 71 gümüş,112 gümüş olmak üzere toplam 258 madalya alarak bu konuda büyük bir rekora imza attılar. Teniste Pemra Özgen Uluslar arası Bayanlar Women Circuit turnuvasında hem teklerde hem de çiftlerde şampiyon oldu. Japonya’nın Nagano şehrindeki Dünya Kış Oyunlarında İsmail Kuruçay 2 altın 1 gümüş, İsmail Topal 1 altın 1 gümüş,Tuğba Tekin’de 1 altın madalya kazandılar.

15.Akdeniz Oyunlarında 20 altın, 24 gümüş, 29 bronz olmak üzere 73 madalya kazanan Türk takımı ülke sıralamasında 4. oldu.

Belgrat’ta yapılan Avrupa Basketbol Şampiyonasında Türk takımı üçüncü oldu. İtalya’da 23.Avrupa 17 Yaş Altı (B) Gençler Futbol Şampiyonası’nda Türkiye 2.kez şampiyonluğu kazandı. Ardından Peru’daki 11.Dünya 17 Yaş Altı (B) Gençler Futbol Şampiyonası finallerinde Türkiye son maçında Hollanda’ya 2-1 yenilerek 4. oldu. Bu arada Trabzon Lisesi finalde İran’a penaltı atışları sonucunda yenilerek ikincilikte kaldı. Bunlar 2005 yılında hatırlayabildiğim birkaç örnektir. Spor basını futbol dışındaki başarılara önem ve sayfalarında yer vermediğinden, benim bunları hatırlayabilmem bile büyük başarıdır.

Bu başarıların yanı sıra Türk Milli Futbol takımı Dünya Kupası hayallerini İsviçre ile yapılan son play-off baraj maçında 4-2 kazanmazına rağmen yitirdi. Futbolda kazanmakta yenilmekte vardır, düşüncesinden uzak teknik adamlarımız ve futbolcularımız maçın bitiminde, finallere katılamamanın hırçınlığı içerisinde çirkin olayların yaşanmasına neden oldular. Bu konuda FİFA bazı teknik adam ve futbolcularımızın Zürih’teki toplantıda ifadelerini aldı. Türkiye’nin ne tür ceza alacağı henüz belli değil. Futbolu yönetenler ceza alacağımız biliyorlar da bu cezanın en azından olmasını diliyorlar. Bu yıl yine futbolda bir ilke imza atıldı ve bahis skandalına karışan bazı futbolcular bu konuda cezalandırıldılar.

Avrupa şampiyonalarında büyük paralarla transferler yapan takımlarımızın hiç birisi ikinci tura yükselebilme başarısını gösteremedi. Avrupa’da final oynayacağız diyen Fenerbahçe gurup maçlarından çıkamazken, Galatasaray adın sanı duyulmamış Tromso’ya elenmesi yalnız sarı kırmızılıları değil tüm futbola gönül verenleri üzdü.

2005 yılında üzüntülerimiz bunlarla da sınırlı kalmadı. Birbiri ardına doping skandalları patlak verdi. Atletizmde Türkiye’yi Avrupa pistlerinde ismini duyuran Süreyya Ayhan’dan sonra haltercilerimizden Halil Mutlu başta olmak üzere, bazı halterciler doping yüzünden ceza aldılar. Ayrıca halterde yargıya giden kadın haltercilere cinsel taciz iddiaları da geçtiğimiz yılın üzüntü veren olaylarının başında geliyordu. Avrupa Salon Atletizm Şampiyonasında bayanlar 3000 m.de Tezeta Dengers gümüşü madalya kazandıysa da yapılan muayede dopingli olduğu anlaşıldı ve elimine edildi. Bunun yanı sıra atletizmde erkek ve bayan milli takımları İkinci Lig’den yeniden Birinci Lig’e çıktılar.Almanya’da düzenlenen Avrupa Ümitler Şampiyonasında 5000 m yarışında Binnaz Uslu altın, 3000 m. engellide Halil Akkaş ile bayanlarda Türkan Erişmiş iki gümüş madalya kazandılar. Litvanya’da Avrupa Gençler Şampiyonasında 10.000 m.de Muğdat Öztürk şampiyon oldu. Ayrıca Yeni Zelanda’da yapılan Dünya Kupası Dağ Koşusu müsabakalarında Vedat Günen gümüş madalya kazandılar.

2005 yılının başarıları ile başarısızlıkları arasındaki olumlu ve olumsuzlukları sizlerin takdirine bırakıyorum. Bu konuda ben bir karar varamadım. Bilmem sizler ne düşüneceksiniz?
Yayın Tarihi : 8 Ocak 2006 Pazar 10:54:13
Güncelleme :8 Ocak 2006 Pazar 10:59:25


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?