14
Haziran
2025
Cumartesi
SPOR

Haftanın Acılı Takımları!..

Türkcell Süper Liginin 21.haftası sürprizlerle başladı. Lider Sivas ile puan puana yarışa giren Trabzonspor Avni Aker’de Denizli karşısında, Galatasaray’da Ali Sami Yen’de Kocaeli karşısında beklenmedik bir yenilgiler alırken, Fenerbahçe’de Gençlerbirliği karşısında tarihi sayı farkından kurtularak 0-1’lik sonuca adeta sevindi!.. Kuşkusuz haftayı sevinerek kapatan takımların başında üçüncü sıraya yükselen, umudunu önümüzdeki haftalara bırakan Beşiktaş geliyordu.

Liğin zirvesini kimseye kaptırmamaya özen gösteren Yigidolar kendi sahasında rahat bir futbol ortaya koyarak Eskişehir’i Kamanan’ın golüyle 1-0 yendi. Sivas’ın galibiyetine gölge düşürmek istemem ama Hacettepe’nin verilmeyen iki penaltısı sözcüğün tam anlamıyla kuralları terk uygulayan Hakem Süleyman Abay’ın ya taraf tutması ya da bilgisizliliğiydi. Kaldı ki, yan hakemde önünde olan iki olayı da görmezlikten gelmesine söylenecek bir söz bulamıyorum. Bununla beraber Sivas’ın şampiyonluk yolunda ne olursa olsun büyük bir engeli de aştığını rahatça söyleyebiliriz.


Haftanın ilk maçında Beşiktaş, Kamil Ocak Stadında son günlerin flaş takımlarından Gaziantep’i üç golle adeta ezip geçti. Son haftalardaki başarısız sonuçlardan sonra Beşiktaş’ın artık puan kaybına tahammülü kalmamıştı. Bunun bilincinde olan Mustafa Denizli yönetiminde sahaya çıkan Beşiktaş ilk yarıda tutuk bir oyun sergilemesine rağmen ikinci yarıda açıldı. Bobo ve Nobre ikilisi adeta rakip savunmayı dağıttı ve bunun sonucu olarak da ikisi Nobre biri de Tello ile kazandığı üç golle maçtan 3-0 galip ayrıldı. Beşiktaş ilk yarıda oldukça tutuktu, rakip kalede yalnızca tek pozisyon üretebilmişti. Ancak ikinci yarıda sahada bambaşka bir Beşiktaş vardı ve bunda da her geçen gün takıma biraz daha ısınan, gereksiz işler yapmayan, düzgün futbol oynayan Ernst’in, Nobre’nin Tello’nun, İbrahim Üzülmez’in ve İbrahim Toraman’ın büyük payı vardı. Yusuf’un ilk on birde olmayışı da Beşiktaş’ın ikinci yarıdaki oyununda büyük payı vardı.

Bu maçta da ilginç pozisyonlar vardı. Örneğin bir köşe vuruşunda Nobre’nin kendi kalesine attığı kafa şutunu Rüştü zorlukla çelebilmişti. Rüştü’nün gereksiz gördüğü sarı kart ile cezalı duruma düşmesi profesyonel bir futbolcuya hiç ama hiç yakışmıyordu. Birbirleriyle iyi pas alış verişi yapan Gaziantep ise elinden geldiğince rakibi ile mücadele ettiyse de sonuca gitmekte zorlandı. Özellikle 44.dakikada Beto’nun atamadığı gollük pozisyon belki de maçın kırılma noktasıydı. Tabata’nın takımda olmayışı ise Gaziantep’i büyük ölçüde etkilemişti. Kısacası Beşiktaş karşısında Gaziantep bir türlü organize olamadı...

Haftanın hayal kırıklığı yaratan takımı Fenerbahçe, Gençlerbirliği karşısında tel tel döküldü. Volkan’ın en azından üç gollük pozisyonu önlemesi, özellikle ikinci yarıda Ankara takımının eline geçirdiği pozisyonlardan yararlanamaması Fenerbahçe’yi hezimetten kurtardı. Nitekim bunun bilincinde olan Fenerbahçeliler de maçtan sonra ucuz kurtulduk dediler. Geçen hafta Hacettepe’ye gol yağdıran takım nerede, bu haftaki kişilik takım nerede? Arada dağlar kadar fark var. Kuşkusuz, bu yenilgiden sonra Fenerbahçe artık şampiyonluğa tamamen havlu atmış sayılır.Suni çimde oynuyoruz diye bahanelerin arkasına hiç kimse sığınmasın derim!.. Gençlerbirliği her akında Fenerbahçe orta alanını çok rahat geçti, savunmayı aştı, ancak aynı beceriyi gol atmada gösteremedi. Yalnızca Jedinak’ın Deivid’e çarpan golünde Volkan’ın da yapacağı pek bir şey yoktu.

Bence hiç kimse suçu Arogenes’in üzerine atmamalıdır. Böylesine ruhsuz, istikrarsız ve ne yaptığını bilmeyen futbolculara hiç kimse bir şey yapamaz. Örneğin sol kulvarda koşmaktan öteye gidemeyen bir Uğur Boral, sağda Kazım’ın sonuçsuz ortaları rakibe top kaptırmaktan öteye gidemedi. İkinci yarıda oyundan alınan Uğur’un saha ortasında eldivenlerini çıkarıp atması ve o eldivenlerin uzun süre yerde kalması affedilir cinsten değildi. Bakalım Fenerbahçe yönetimi Uğur’un bu çirkin davranışına nasıl tepki gösterecek.? Gerçekten çok merak ediyorum..

Bu maç için söylenecek tek söz; Gençlerbirliği oynadı Fenerbahçe seyretti!..

Yıllardır şampiyonluk bekleyen Trabzonluların beklentisi Denizli yenilgisinden sonra da sürecek mi? Denizli’nin başarı sürpriz değildir. Bunda rakibi iyi etüt etmiş, Ersun Yenal’ın ne yapacağını bilen Mesut Bakkal’ın da büyük payı olduğu açıktır. Trabzon Denizli karşısında aldığı 2-0’lı yenilgi ile şampiyonluk yolunda frene bastı sayılır.

Perşembe günü UEFA Kupasında Bordeaux ile kendi sahasında 0-0’lık maçın rövanşına çıkacak olana Galatasaray, lig sonuncusu Kocaeli maçına rakibi nasıl olsa yeneriz düşüncesiyle çıktı. Bu yüzden de bazı oyuncularını Bordeaux maçına saklamış, yine üçlü savunma anlayışı içerisinde oyuna başlamıştı. Maçın hemen başında Mehmet Topal’ın köşeyi bulan güzel bir vuruşu ile 1-0 öne geçince de oldukça rahatlamış, rakibi pek de umursamamıştı. Ne var ki, Galatasaray’ın karşısında yepyeni bir Kocaeli ve savunmayı allak bullak eden Agbetu ve her fırsatı değerlendiren Taner vardı. Kısacası nasıl olsa yeneriz havasındaki Galatasaray kalesinde tam beş gol gördü ve beklenmedik bir sonuçla 5-2 yenildi.

Lig sonuncusundan beş gol yiyen Galatasaray’da her şey 3-2 yenik durumdayken Baros’un kaçırdığı penaltı ile bitmişti. Bundan sonra tüm hatlarıyla rakip kaleye yüklenen Galatasaray, Servet’in de sakatlanıp çıkmasıyla kalbura döndü, Kocaeli de Taner’in fırsatçılığı ile golleri sıraladı.

Şimdi Galatasaray’da bu tarihi yenilginin sorumlusu aranacak ve M.Skıbbe sorumlu tutulacaktır. Bizde meşhur bir söz vardır; vur abalıya derler... Oya asıl sorumlular yönetimdir. Yönetim her şeye planlar ve teknik direktörde bunu uygular...

Hagi’nin tribünde oluşu bazı gerçekleri de dile getiriyordu; Skibbe gidecek Hagi gelecek!...

Galatasaray’da düzelecek!..

Tribünlerden yükselen seslere hiç mi kulak verilmiyor;

“Sabrımız taşıyor artık”

“Adam gibi oynayın”

“Yönetim, futbolcu, taraftar şampiyonsuz Galatasaray!.”

Öte yanda Sivas ağır ve emin adımlarla şampiyonluğa adım adım ilerliyor; Beşiktaş 39, Fenerbahçe ve Galatsaray 37’şer puanda kalırken Sivas’ın puanı 45’e ulaştı bile...

Bu arada başta Fatih Terim olmak üzere yabancı futbolculara, örneğin Guiza gibi santrforlara çuvalla para dökenler, acaba Taner gibi bir golcüyü neden görmezler? Bunu yalnızca bu haftaki maçtan sonra değil önceki yazılarımızda da belirtmiştik...

Haftanın diğer maçlarında Ankaragücü son haftalardaki başarısının rastlantı olmadığını İstanbul Büyükşehir karşısında aldığı 2-1’lik galibiyetle gösterdi. Büyük takımlara karşı başarılı olan belediye ekibi iki maçlık galibiyetten sonra rakibine boyun eğmek zorunda kaldı.

Geçen hafta Galatasaray’ı yenen Antalyaspor ise bu hafta Konya’ya net bir sonuçla 2-0 yenildi.Adana’da oynadığı maçta ise Kayserispor Bursaspor ile golsüz berabere kaldı. Geçtiğimiz hafta Fenerbahçe’den tam yedi gol yiyen Hacettepe Ankaraspor’u 3-1 yenmeyi başardı.

Kısacası ligin 21 haftası büyük takımlar için acılı bir hafta oldu...
 

Yayın Tarihi : 23 Şubat 2009 Pazartesi 11:49:06
Güncelleme :26 Şubat 2009 Perşembe 19:04:24


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
mehmet ersindigil IP: 88.76.87.xxx Tarih : 23.02.2009 13:04:25

Hocam ellerine saglik" Türk Futbol takimlari tipki Türkiyenin politikasi gibidir.Futbolculara verilen paralar ve üzerine yatip kalkmalari ayri bir sorudur.Cumartesi Trabzonun,ve Fenerbahcenin puan kaybetmeleri Galatasaray icin alti puanlik bir mac olacagini zannetmistim.

Malesef bende yanilmisim"Demek futbolda kimseyi kücüksemiyeceksin.Avrupada Takimlar ortalama olarak haftada iki mac yapmaktadirlar.Türk Futbol takimlari ne yazik,ki haftada iki mac yapabilecek kapasitede degildir.Ögle anlasiliyorki yeteri kadar antroman yapmadiklari gibi kendilerine,de bakmiyorlar.

Siyaset,te ögledir kim secilirse ilk geldigi gibi devam etmemektedir.ilk secildiklerinde farkli calisarak Halkin gözünü boyayip ondan sonra uyutmaga calismaktadirlar.Yani bir degim vardir,Benim yüzüm kara seninki benden kara.Hersey ortadadir.Saglik ve afiyetler dileyerek saglicakla kal derim.