22
Mayıs
2024
Çarşamba
SPOR

Acılı Günde Galatasaray Puan Kaybetti!..


Milli Takımımızın Moldova ve Yunanistan hezimetinden sonra kendi ligimize döndük. Avrupa Şampiyonluğu finallerine katılmanın hayal olduğunu unutan Beşiktaş ve Galatasaray taraftarları hiç olmazsa kendi takımlarının galip gelmesiyle bir nebze de olsa sevindiler. Galatasaray ise Beşiktaş’ın bir puan önünde liderliğini korumasına karşılık Ankaraspor karşısında iki puan yitirdi.

Kendini gerçek futbol imparatoru (!) sanan ve ona arka çıkan Futbol Federasyonunun ne hallere düştüğünü Milli Takımızın son eleme maçlarında gördük. Kalecilerinin hediyesi ile 2-2 berabere kaldığımız Norveç, ardından Bosna Hersek yenilgisi ile tehlike çanlarının çaldığı görülmüştü. Ancak imparator (! ) bu gerçeği göremedi, son maçlarda sürekli oyuncu değiştirerek rekor kırdı. İskeletinin kurulamadığı takımdan da başka bir şey beklenemezdi. Basın tribününe el kol hareketleri yapan şımarık bir futbolcuyu Yunanistan maçında kaptan çıkaran imparatordan ( !) ve ona ceza vermekten korkan federasyondan da başka bir davranış beklenemezdi.

Nitekim de öyle oldu...

Biz rasgele kazanılan dünya üçüncülüğünden sonra kendimizi dev aynasında gördük ve bugünlere geldik.

Kendi ligimize döndük ve onunla avunmaya başladı !..

Turkcell Süper liginde 9.haftanın ilk maçı sessiz bir ortamda, Avni Aker stadında Beşiktaş ile Trabzonspor arasında oynandı. Televizyon kanallarından izlenen ve çıplak göz ile görülemeyen bu maç uzun süre hafızalarda kalacak ve ondan uzun süre söz edilecektir. Maçın başında 2-0 yenik duruma düşen Beşiktaş, bu yıl ligde ikinci kez kaleye geçen Rüştü’nün kırmızı kart ile oyundan atılışı, yerine takımının galibiyet golünü atan Bobo’nun geçişi, penaltı atışında kendi kendini sakatlayan Trabzon kalecisi Tolga, kaçırılan sayısız goller ve Beşiktaş’ın maçı 3-2 kazanması gibi olayların benzerine bir daha uzun süre rastlamak çok zordur. Bu bakımdan Beşiktaş-Trabzonspor maçı çok uzun yıllar hatırlarda kalacaktır.

Maçın 40. saniyesinde umut’un ortasında Gökdeniz’in ayak koyuşu, ardından 7.dakikada Yattara’nın Milli Takım sol beki İbrahim Üzülmez’i fırtına gibi geçişi, İbrahim Toraman’ın çaresizliği Trabzon’u bir anda 2-0’a getirmişti. Bunun ardından İmparatorun (!) Milli Takım’ın bel kemiği olan Beşiktaş savunmasının çaresizliği, Trabzon’un atakları, daha baştan bordo-mavililerin farka gideceği sinyallerini veriyordu. Buna rağmen hata Trabzon savunmasından geldi Burak’ın kafa vuruşunu engellemeyen savunma topu ağlarında gördü. İkinci yarıda Beşiktaş maça asıldı ve Delgadı ve Tello’nun çok iyi verdiği topu değerlendiren Bobo Beşiktaş’ın 3-2 galibiyete taşıdı.

Bu maçın en ilginç görüntüsü yine hakem hatasıydı. Rüştü’nün on ekiz dışında göğsüyle karşıladığı topu yan hakem Baki Tuncay eli ile vurduğu gerekçesiyle Bülent Yıldırım’ı ikaz etti ve Rüştü kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Oysa televizyonlardan net biçimde görüldü ki, ortada el ile müdahale yoktu. Futbol Federasyonu böylesine yanlışlar yapan, takımların ve oyuncuların kaderiyle oynayan hakemlere görev verdiği sürece futbolumuzun daha çok cılkı çıkacaktır.

Rüştü’nün yerine geçen Bobo, bizlere yıllar öncesi kaleye geçerek takımının kazanmasında büyük payı olan Pancu’yu anımsattı. Bobo iki kurtarış yaptı, birinde topu yumrukladı, diğerinde göğsünde bloke etti. Tam bir profesyonel kaleci gibi davrandı. Kendini yere attı, zamandan çaldı. Maçın bence tek adamı Bobo idi...

Trabzon ise 2-0 galibiyetten 3-2 yenilgiye düşmesi affedilir değildi. Kanatları kullanamayan, Beşiktaş savunmasını darmadağınık eden Yattara’yı oyundan almak ise Ziya Doğan’ın bu işi ne kadar bildiğini gösteriyordu (!)

Beşiktaş kazanmasına rağmen, komik savunması tek kelime ile Allahlıktı. Terim’in Milli Takımda ısrar ettiği bu savunma kader maçı Norveç’e karşı ne yapar, bilinmez?

Avrupa’da varlığını sürdüren, ligimizde kayıp olan Fenerbahçe bu hafta tam bir patlama yaparak Konyaspor’u 4-1 yendi. Maçın 11. dakikasında kornerden gelen topa çok sert kafa vuran Washington ile 1-0 yenik düşmesine rağmen, Semih, Alex, Vederson ve Edu’nun golleri birbirini izledi. Kezman’ın yerine oynayan Semih’in takıma hareket kazandırması sanırım maçın farklı kazanılmasında büyük etken oldu. Alex’in Semih ile birlikte olmasının yararlarını defalarca dile getirmişti. Nitekim bu maç bunu bir kez daha gösterdi. Semih ileriye atılan topları iyi tuttu, zaman zaman sakladı ve arkadaşlarına çıkardı. Fenerbahçe süratli, tempolu oyunu ile üst üste gol pozisyonlarına girdi ve bunların dördünü de değerlendirmeyi başardı. Bu arada Aurelio’nun yerine ikinci yarıda ilk kez Appiah’da forma şansını buldu.

Fenerbahçe karşısında Konyaspor’u da oynadığı futboldan ötürü kutlamak gerekir. Güçlü rakibi karşısında sertliğe başvurmadan, futbol oynamak için sahaya çıkmıştı. Bunu da başardı ve maçın futbol yönünden yüksek düzeyde olmasında büyük payı oldu.

Haftanın kapanış maçında Galatasaray geçen yıldan kalan cezası nedeniyle yine seyircisiz oynadı. Ankaraspor karşısında beklenen üç puanı alamadı. Bu yıl galip gelemeyen Ankaraspor savunması Galatasaray ataklarında kalelerini çok iyi savundu. Nasıl olsa yenerim düşüncesi içerisindeki Galatasaray maçın 35. dakikasına kadar hemen hemen hiçbir varlık gösteremedi. Bundan sonra oyuna ağırlığını koydu rakip kalede baskı kurdu ise başta kaleci Senecky olmak üzere rakip savunmayı aşamadı. İlk yarıda Ankaraspor eline geçirdiği iki net pozisyondan yararlanamadı. İkinci yarıda Galatasaray oyunun hakimi idi, buna rağmen eski Galatasaraylı Necati öyle bir gol kaçırdı ki, buna söylenecek tek söz acaba idi!...

Feldkamp’ın ısrarla Nonda yerine Hakan Şükür ile oynama isteği belki de bu maçta kaybedilen iki puanın en başta elen nedeniydi.İkinci yarının sonlarına doğru oyuna alınan Nonda ve Hasan Şaş’da durumu değiştiremedi. Lincoln ile Hürriyet’in mücadelesi belki de maçın en seyri güzel anları idi. İkinci ligden bu yana Ankaraspor’da oynayan Hürriyet Galatasaray’ın umudu Lincoln’ne adım attırmadı. Galatasaray’da öne çıkan bir oyuncu yoktu. Buna karşılık Orkun ile Barış yine de takımın en iyileri arasındaydı. Buna karşılık Ankarspor takım olarak rakibinden çok daha iyi göründü ve hakkı olan beraberliği almasını bildi.

Haftanın diğern maçlarında Çaykur Rizespor sorunlar yaşayan Bursaspor’u güzel bir oyundan sonra 2-0 yendi. Bunun yanı sıra son haftalarda form grafiği yükselen Denizlispor düşüşe geçen Gaziantep’i 2-1,İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Werner Lorant yönetimindeki Kasımpaşa’yı 2-0 yenerken Gençlerbirliği de Kayserispor ile 1-1 berabere kaldı.

Haftanın diğer maçlarından Oftaş Gençlerbirliği-Ankaragücü, Sivasspor-Manisaspor maçları referandum nedeniyle pazartesi gününe ertelendi. 


erdemyucel2002@hotmail.com

Yayın Tarihi : 22 Ekim 2007 Pazartesi 11:00:58


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?