Askerlik ve Futbolcular!..

Türk insanını diğer ülkelerin gençlerinden ayıran en büyük özellik askerliğe olan sevgi ve saygısıdır. Nitekim, her Türk asker doğar sözü boşuna söylenmemiştir. Güneydoğu’da terör olaylarından içleri yanan ve daha askerlik yaşına gelmemiş bir çok genç Kenthaber’e gönderdiği e-maillerinde bir an önce askere alınmayı istediklerini dile getirmişler, ayrıca askerlik şubelerine başvurmuşlardır. Onların yanı sıra birliklerine gitmek üzere olanlarda bizlere yazdıkları onlarca e-maillerinde mutluluklarını belirtmişlerdir. Yine güneydoğu’ya gitmek isteyen askerlik yaşlarını aşmış ileri yaştakilerin askerlik şubelerine başvurduklarını, genç kızlarımızın bizi de alın isteklerini gözlerimiz yaşlı okuyoruz. Askere engelli oluşlarından ötürü bir gün askerlik yapan vatandaşların yüzlerindeki sevinci görünce de içimiz bir tuhaf oluyor.Onların bu isteklerinin yanı sıra askerlikten kaçmak için çeşitli çarelere başvuranları, haksız çürük raporları alanları da görüyoruz. Kendi kendime onlara engelli vatandaşlarımız kadar da olamıyorsunuz diyorum. Ne var ki, askere koşarak gitmek isteyenlerin yanında kaçma çarelerini arayanların sayıca azlığı ise bu konuda henüz dejenere olmadığımızı, bayrak ve vatan sevgisinin her şeyden üstün olduğunun en açık kanıtıdır.

Anlaşılamayan nedenlerle çıkarılan, maddiyatı öne çıkaran bedelli askerlik veya kısa dönem askerliğe ise ben şahsen hiç sıcak bakmıyorum. Ben askerliğimi Şanlıurfa’da oğullarım en zor dönemlerde Bilecik ve Hozat’ta yaptı. Bugün dostlarla yaptığımız sohbetlerde ne yapar ne eder konuyu askerliğe getirir ve bir daha gelmemecesine giden o güzel günlerin anılarını yeniden yaşarız.

Bizim kuşak böyle yetişti...Gün oluyor televizyon programlarında 20 gün askerlik yapan adı sanatçıya çıkanların bizde askerlik yaptık demelerine, ekranlara kullanmasını bile öğrenemediği silahlarla görüntülenenlere inanın ki, kahroluyorum.

Konumuz askerlik ve futbolcular olunca ilk anda akla gelen isim de Fenerbahçeli Tümer oldu. Otuz üç yaşına kadar şu veya bu nedenle askere gitmeyen Tümer’in 2 Ocak’ta Sivas’taki birliğine katılması gerekiyorken, Fenerbahçe’den bonservisini alarak Almanya’da kulüp aramaya gitmesini içime sindiremedim. Almanya’da kendisine kulüp bulursa yurt dışında çalıştığını! belgeleyecek ve böylece kısa dönem askerlik yapacak... Askerlik görevinden yırtacak ama 2008 Avrupa Şampiyonasında Türk Milli Takımı’nın formasını giymek isteyecek. Ben Fatih Terim’in yerinde olsam askerlik görevini yapmaktan yasalara sığınıp sıyrılmak isteyene milli formayı allame-i cihan olsa vermem. Tümer’in yanı sıra 33 yaşını aşmış bir başka sporcu; basketbolcü İbrahim Kutluay’da bu nedenle Fenerbahçe’yi bırakıp Yunanistan’a transfer olmuş...

Başta futbol olmak üzere diğer spor branşlarında milli sporcuların askerliği 1999 yılında çıkarılan bir yasayla 33 yaşına kadar uzatılmıştı. Bu arada eskiden 30 yaşına gelmiş sporculara yolun sonunda deniyordu. Bugün bakıyorum, teknolojinin ve sağlık koşullarının daha da ileriye gitmesiyle futbolcuların askerlik yaşının 37’e çıkarılması isteniyor.

Spor kamuoyunda 1999’da çıkarılan yasayla 37 yaş haddine uzatılıp uzatılmaması tartışılıyor. Milli Savunma Bakanlığı ile Genel Kurmay arasında bu konudaki yasada değişiklik yapılmak istendiği söyleniyor.

Sorarım size,sporcuların seve seve askerlik görevine koşanlardan ne üstünlüğü var ?

Böyle bir ayrıcalık onlara neden tanınıyor?

Günümüz Türkiye’sinde kas gücü beyin gücünden üstün tutuluyor derseniz, ona verecek bir yanıtım yok.

Bazılarına göre futbolcular geçimlerini 17-35 yaş arasında futboldan kazınıyorlar, bu arada askere giderlerse zarara uğrayacaklarmış!.. Bu çarpık iddiayı kabul etmiş olsak, futbolcu olmayıp askere giden gençlerin aileleri ne ile geçinecek diye soran yok...

Profesyonellik öncesindeki yıllarda askeri güçlerin futbol takımları vardı. Bunların başında Ankara’da Harpokulu, Karagücü ve Havagücü, İstanbul’da da Denizgücü geliyordu. Bu takımlar liglerde çok iyi dereceler alıyor, askere alınan futbolcular onlarda oynuyordu. Ayrıca o zamanlarda Ordu Milli Takımı’nın da maçları vardı. Türk Ordu Milli Takımının Almanya ve Fransa ile oynadığı maçları izlemiştim. Milli maçlardan hiç de arta kalan yanı yoktu. Ayrıca yine o günlerde askere alınan futbolcular Genel Kurmay’ın izni kendi takımlarının maçlarında oynayabiliyorlardı.

Böyle olunca da futbolcular ile sporcu olmayan gençler arasında bir ayırım da yapılmamış oluyordu. Kaldı ki, yeni düzenleme ile askere alma yaşını 37 veya 38’e çıkarırsanız onlardan asker ocağında ne verim alabilirsiniz ? Göstermelik askerlik yapacaklarsa hiç yapmasınlar daha iyi!..

Benim yazımla değişen bir şey olmayacak, sporcular askerlikten şöyle veya böyle kaba tabirle yırtacaklar. Ne var ki, bu satırları yazarken biraz olsun rahatladım, içimi dökme olanağını bulabildim.



erdemyucel2002@hotmail.com