Basketbol Şampiyonası Futbolun Önüne Geçti

Ankara’da başlayan, finalleri İstanbul’da yapılacak olan 2010 Dünya Basketbol Şampiyonasının ilk iki maçında başarılı sonuçlar alan Türk Milli Basketbol Takımı Süper Ligin heyecanını adeta ikinci plana itti. Avrupa Kupalarından elenen Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor bir bakıma da futbolseverleri üzmüştü. Şimdi tek vücut olarak, futbolu unutup 2010 Dünya Basketbol Şampiyonasında Milli Takımımız destekliyoruz.

Türk Milli Basketbol Takımı ilk maçında Fildişi Sahili’ni 86–47, ikinci maçında  Rusya’yı 65–56 , üçüncü maçında Yunanistan'ı 76-65yenerek şampiyonaya çok iyi bir başlangıç yaptı. Basketbolcularımızın canlı, diri ve güzel oyunları ve özellikle üçlük atışlarda ki başarıları rakiplerini yenmesinin başlıca nedeniydi. Bu arada pota önünde rakiplerin hücumlarını durdurmaları galibiyetlerin alınmasında büyük etken oldu.

Maçların devre aralarında yapılan pon pon kızların dans gösterileri ise şampiyonaya renk katıyordu. ABD ve Avrupa’da oynanan basketbol maçlarının dere aralarında bu tür gösterilerin yapılması gelenekselleşti. Dış ülkelerde zevkle izlenen gösterilerden biriydi. Ne garip ki, Başbakan’ın izlediği Türkiye- Rusya maçında pon pon kızların gösterileri yapılamadı. Kuşkusuz, Başbakan mübarek ramazan günü benim olduğum yerde bu gösteri olmamalı dememiştir. Ancak bizde yağdanlıklar, işgüzarlar her zaman çıkar. Aferin alacağını sanan bu zavallılar, Rusya maçında bu gösteriye izin vermemiş olacaklar ki, pon pon kızlar tatile çıkmış!..

Süper Ligin 3. haftasının ilk maçında geçen yılın şampiyonu Bursaspor rakip sahada Sivasspor’u 2–0 yenerek üçte üç yapmayı başardı. Bir önceki yılın şampiyon adaylarından Sivas ile geçen yılın şampiyonu Bursa’nın maçı belki de haftanın en dikkat çeken oyunu olacaktı. Ancak her iki takımda vasatın üzerine çıkamadı. Belki de rakip sahada oynamasından ötürü Bursa 60 dakika savunmaya önem verdi, ani atak yapan oyuncularına maçın kaderine bağladı. Bunda da başarılı oldu Volkan ve Ali Tandoğan takımını galip getiren golleri beklenmedik anlarda attılar.

Geçen haftanın mağlup takımlarından Beşiktaş bu kez deplasmanda Kardemir Karabük karşısında patlama yaparak rakibini 4–1 yendi. K.Karabük ilk kez oynadığı Beşiktaş karşısında Bank Asya’daki gibi hızlı ve atak bir şekilde oyuna başladı. Maçın daha ikinci dakikasında Nijeryalı Emenike’nin ani atağını Cenk önlediyse de kornere çeldiği topu yine aynı oyuncu tamamladı ve takımını 1–0 öne geçirdi. Beşiktaş Nobre’nin kafa vuruşu ile beraberliği sağladı. Ardından yine Nobre’nin kafasıyla ikinci gol geldi. Oysa Nobre de topa vurmadan önce rakibini kollarıyla yere savurmuş ve sonra da golünü atmıştı. Bu faulü hakem Tolga Özkalfa göremedi. Ardından Quaresma üç Karabüklü’nün arasında kendini yere bırakınca, hakem hemen penaltıyı çaldı. Böylece Özkalfa ikinci büyük hatası yaparak bir takımın kaderiyle nasıl oynanacağını göstermiş oldu. Burada penaltı yerine aldatmaya yönelik hareketinden ötürü Quaresma kart görmeliydi. Guti’nin penaltısından sonra Quaresme bu kez hakkıyla 4. golü de atarak skoru belirleri.

Süper Ligin 2. haftasını sıfır puanla kapayan Fenerbahçe ağrasif ve sert bir oyun ortaya koyan Manisa’yı 4-2 yendi. Fenerbahçe’nin cezası nedeniyle seyircisiz oynanan maçta güzel bir oyun ortaya koyarken iki genç elemanı da kazanmış oldu. Bunlardan biri kaleci Mert diğeri de ilk kez takımda oynayan 17 yaşındaki PAF oyuncusu Okan idi. Yeni transferlerden güçlü fiziği ile Niang ise attığı iki golle Fenerbahçe’nin yıllardır aradığı santraforu da bulduğunun işaretini veriyordu.

Galatasaray’ın deplasmanda oynağı Eskişehir maçı belki de kader maçıydı; Avrupa Kupasından sözcüğün tam anlamıyla pisipisine elenen, ligdeki ilk iki maçını kaybeden Galatasaray, Eskişehir karşısında da başarılı olamazsa başına gelecekleri biliyordu. Sarı-kırmızılar şanslıydılar, karşılarında ne yaptığını bilmeyen bir Eskişehir vardı. Es Es Bandosu da takımı hızlandırmaya yetmedi ve Galatasaray maçı 3–1 almayı başardı. Galatasaray’ın son üç yıldır yenemediği Eskişehir sanki sizden de kötüsü var, o da biziz dercesine oynadı. Bu galibiyette Arda’nın oyuna kadar bir de gol atan Servet’in savunmadaki gayreti de inkar edilmemelidir. Ora alanda önce Ayhan sonradan oyuna giren Mustafa savunma ile hücum arasındaki bağlantıyı çok güzel ı sağlayan isimlerdi.

Lige iki galibiyetle başlayan Trabzon Antalya ie elektrik kesintisi nedeniyle 27 dakika ara verilen, oyunun soğuduğu maçta Antalya ile golsüz berabere kaldı. Çöl sıcağını andıran bin havada oynana bu maçta her ki tarafın oyuncuları ile hakemler kutlanmalıdır. İlk yarısı vasat ve zevksiz geçen maçın ikinci yarısında Trabzon, sürekli atak tazelerken bunun başını çekenler Yattara, Umut ve Alanziho oldu. Mehmet Özdilek’in Antalya’sı ise geçen yıla oranla çok kötü bir görünüm çiziyordu. Antalya önümüzdeki haftalarda düzelmezlerse ligde tutunmaları çok güç olacaktır.

Haftanın diğer maçlarında İstanbul Büyükşehir Belediye Kasımpaşa’yı İnönü Stadında çok rahat bir oyundan sonra 3–1, ligin yeni ekibi Bucaspor’da Gençlerbirliğini aynı sonuçla yenerek ligdeki ilk galibiyetine uzandı. Bu arada Ankaragücü ile Kayserispor’da 1–1; Gaziantep’te Konyaspor’la 2-2  berabere kaldılar.

Önümüzdeki hafta Avrupa Futbol Şampiyonası elemeleri nedeniyle lige ara verilecek. Türk Milli Takimi 3 Eylül’ de deplasmanda Kazakistan, 7 Eylül’de de Belçika ile içeride oynayacak.

erdemyucel2002@hotmail.com