Bastırrr Ankaragücü!.. Bastır Futbol Terörü!..

Bastır Ankaragücü sözü yıllar öncesi söylenmişti... Ankaragücü taraftarı olduğu sanılan bir spiker Ankaragücü’nün bir maçını anlatırken kendinden geçmiş ve bastırrr Ankaragücü diye bağırmıştı. Boş bulunarak söylenen bu söz o günden bu güne hep söylenir olmuştur.

Turkcell Süper Ligin 8. haftasında Ankaragücü’nün beklenmedik şekilde Galatasaray’ı 3–0 yenerek yenilmezlik unvanına son verince bu söz yine tribünlerde yankılandı;

Bastırrr Ankaragücü!...

Süper ligin 8. haftası beklenmedik sonuçların alınmasının yanı sıra futbol adına çirkinlikleri de beraberinde getirdi. Oynanan oyunun bir spor olduğunu, yenmek kadar yenilmenin de olası olduğunu düşünemeyen, futboldan nasibini alamayan saldırganlar veya bazılarınca piyon olarak kullanılanlar tribünlerde yine terör estirdiler. Önümüzdeki günlerin çok daha çirkin olaylara gebe olacağının da sinyallerini verdiler.

Haftanın çirkinlikleri Beşiktaş’ın Şampiyonlar Liginde CSKA Moskova’ya karşı 2-1’lik yenilgisinin dönüşünde gece saat 3.00’e doğru Sabiha Gökçen havaalanında yaşandı. Moskova’dan dönen takımı karşılamak için orada toplanan bur grup başta Yıldırım Demirören ve futbolculara sözlü saldırdı. Bıraksalar saldırılar fiiliyata geçecekti… Bu arada iki hatalı gol yiyen kaleci Rüştü’yü bize verin siz gidin sözleri yükseldi. Kısacası Rüştü’yü bize verin, biz onu dövelim, linç edelim, siz karışmayın deniyordu. Futboldan anlamayan bu garip yaratıkların (!) Beşiktaşlı olmalarına ihtimal bile verilmemeli..Aynı çirkinlikler Beşiktaş-Denizli maçının başından sonuna kadar sürdü. Beşiktaş-Denizli maçının başlamasıyla birlikte takımına moral vermek için Demirören’in yanında yer alan eşine rağmen çirkin protestolar sürüp gitti. Sahada oynanan futbolla ilgilenmeyen çirkin kalabalık sürekli istifa sözleriyle, çirkin küfürlerle futbolumuzun çirkin bir sayfalarından birini daha açtılar. Helal olsun o yaratıklara!... Beşiktaş maçı 1–0 kazandı ama sonuç ve oynanan futbolla ilgilenen yoktu. Yalnızca saldırı ve eşinin yanındaki başkana küfür ve çirkin sözler!.. Eşinin yanında bir aile babasına, Beşiktaş’a mal varlığını döken bir başkana hakaretler… İnsanlıktan, daha doğrusu erkeklikten nasibini alamamış zavallılar… Başkanın eşi hanımefendi, çirkin sözlere alkışla yanıt vermeye çalıştı… O yaratıklar ne anlar o tepkiden…

Galatasaray’da Eskişehir beraberliğinden sonra Ankara’da Ankaragücü’ne beklenmedik şekilde 3-0 yenildi. Panatianikos’u farklı yenen takımın başında bulunan Rıjkaard ve Galatasaray yönetimi de artık yavaş yavaş eleştirilmeye başlanıyor… Eee! Burası Türkiye; kazanınca baş tacı, kaybedince ayaklarda pas pas…

Tribünlerde Galatasaray ve Ankaralı taraftarlar arasında arbedeler yaşandı. Ambulanslar hastanelere yaralı taşıdı… Galatasaraylı taraftarlar bir polisi dövmesi olayları çığırından çıkardı, sonuçta 10 Galatasaraylı 26 Ankaragüçlü taraftar gözaltına alınmış… Gözaltına alsan ne olur almasan ne olur, bu satırların yazıldığından onlar çoktan serbest bırakılmıştır… Bizdeki yürürlükteki yasalara gülüp geçmeli… Nerede caydırıcılık, nerede saldırganı uslandıracak ceza? Tribünlerdeki arbedede kadınlar ve çocuklar ezilme tehlikesi geçirdi… Kısacası bir facianın eşiğinden kıl payı dönüldü…

Geçen yıl şampiyonluğu kaçıran adeta takımında mucizeler yaratan Bülent Uygur 98 hafta sonra takımından istifa etti. Hem de sezonun ilk galibiyetini Antalyaspor karşısında aldığı 2-0’lık sonuçtan sonra… Bülent Uygur, adeta mucizelere imza atarak, dar bütçeli bir Anadolu takımını Şampiyonlar Ligine ve UEFA’ya taşımış olmasına rağmen… Diğer taraftan bu sezonun flaş takımlarından Bursaspor’a 2–0 şansızlıktan yenilen Manisa’da da Mesut Bakkal’a çirkin tezahüratlar yapılmış… Oysa Manisa Bursa’dan çok daha iyi bir futbol ortaya koyup şansızlıktan sonuca gidememesine rağmen… Çirkin tezahüratlarda bulunan Manisalılara da sormak lazım, neden takımınızı desteklemek için tribünlere gelmediniz?

Süper Ligin 8. haftasında daha önceden geliyorum diyen futbol anarşisi tam gaz gidiyor… Spor terbiyesi, saygısı sadece söz de kalmış… Gerçekte bunların sorumluları kimlerdir? İşte onlara aranıp bulunmalıdır. Göstermelik cezalarla, seyircisiz veya başka sahalarda oynamakla bunun çözülemeyeceğini çoğu kişi bizde defalarca yazıp çizdik… Öncelikle kişiliksiz, eğitimsiz, yaşamda bir şey olamamış kişilere bedava bilet veya para vererek onları kışkırtanlar kimlerdir? Kulüp içerisinde yönetimi ve başkanı devirmek isteyen diğer kulüp üyeleri mi çirkinlikleri yapıyor. Önce bunlar bulunup haysiyet divanınca kulüple ilişkileri kesilmelidir. Bazı kulüp yönetimini, başkanını, teknik direktörünü bezdirerek kaçırmak isteyenler tek tek ortaya çıkarılmalıdır… Futbola siyaseti karıştırıp başarılı bir takımın küme düşmesine neden olanların da üzerleri örtülmemelidir.

Haftanın futbol yorumunu yapacağım yerde bakın neleri yazmaya mecbur kaldım. Oysa bu hafta futbolumuz adına çok önemliydi. Geçtiğimiz haftaya kadar at başı beraber giden Fenerbahçe, zorlu, yenilgisiz Gençlerbirliği maçını sezonun belki de en güzel oyununu oynayarak 3–0 kazanmış ve Galatasaray’ın 5 puan önüne geçmişti. Ligin başından bu yana sekizde sekiz yaparak zirveye oturması kadar futbolumuzda bir rekora doğru koşuyor. Diğer tarafta Galatasaray, sarı-lacivertli bir diğer takım olan Ankaragücü karşısında 84. dakikaya kadar 0–0 götürdüğü maçta 3–0 yenilmişti. Belki de haftaki maçlardaki kadar neticeye etkileyen toplar direklerden dönmemişti…Sanırım bunun da üzerinde duran da pek yok!...

Haftanın diğer maçlarında Karadeniz ekibi Trabzonspor Gaziantep’i kendi sahasında, acemice goller kaçırdıktan sonra yenemeyerek golsüz berabere kaldı. Bu maçta Trabzon yuhalandı, ona buna yine küfürler edildi... Bu yıl çok iyi bir takım kurmuş olan Diyarbakır, PKK destekçilerinin(!) gayretiyle çıkarılan olaylardan sonra cezalandırıldığı İstanbul Büyükşehir Belediye maçını Adana’da sıcak bir havada oynayarak 3–1 yenildi. Ardından lige fırtına gibi giren Eskişehir ilk yenilgisini Kayseri ‘de aldı; 1–0.

Önümüzdeki hafta Dünya Kupası elemelerinde oynayacağımız Belçika ve Ermenistan maçları nedeniyle lig bir haftalığına tatile girdi. Fatih Terim’in bazıları takımlarında bile forma şansı bulamayan, formsuz futbolcuların çoğunlukta olduğu kadrosuyla her iki maçta ne yapar ne eder bilemeyiz… İnşallah bir gürültü patırtı da orada çıkmaz…

erdemyucel2002@hotmail.com