Bursaspor Devrim Yapıyor

Geçtiğimiz haftanın en önemli olayının başında Diyarbakırspor’a Futbol Federasyonunun verdiği cezalar geliyordu. Spor basını başta olmak üzere bu konu gündemdeydi ve enine boyuna tartışıldı. Tartışılmalar hala da sürüyor… Bilindiği gibi Bursaspor-Diyarbakır maçında olaylar çıkmış, taş yağmuru altında yaralananlar olmuş, maçın hakemi de maçı haklı olara oyunu tadil etmişti. Bursasporlu futbolcular yine taş yağmuru altında, emniyet güçlerinin büyük çabasıyla şehri terk etmiş, sözcüğün tam anlamıyla canlarını zor kurtarmışlardı. Bunun ardından İstanbul’da oynanan Diyarbakırspor-İstanbul Büyükşehir maçının bitimine 3 dakika kala Büyükşehir’in attığı golü hazmedemeyenler sahaya girmiş ve o maçta tatil edilmişti.

Futbol Federasyonu yönetmeliklere uyarak verdiği yerinde kararla Bursaspor’u 3–0 hükmen galip ettiği gibi Diyarbakır’a üç maçının başka bir şehirde seyircisiz oynama cezası vermişti. Ardından İstanbul Büyükşehir Belediye maçını 1–0 Belediye lehine tescil etmiş ve Diyarbakır’a yine seyircisiz oynama cezası verildi.

Diyarbakır küme düşkü hattında, bundan sonraki maçları yabancı sahalarda seyircisiz oynayacak... Bu arada takımın üç as oyuncusunun sözleşmeleri feshedilmiş, bunun diğer oyunculara yansıması da olası… Bu durumda takımın kümede tutunabilmesi çok zor…

Diyarbakır’da siyasetin spora bazı şer odaklarınca bulaştırıldığı çok açık... Büyük olasılıkla bölücü yandaşları bu olayların çıkmasında başrolü oynuyorlar… Futbol Federasyonu ise yalnızca yönetmelikleri uyguluyor, bunun dışında da yapacakları başka bir şeyleri yok; verdikleri kararlarda da haklılar.

Diyarbakır’ın Süper Lige çıkmasında büyük emeği geçen, katledilen Gaffar Okan’ın mutlak kemikleri sızlıyordur.

Süper Ligin bitiminde, hassas bir bölge olan Diyarbakır’ın durumu yine gündeme taşınacaktır. Bazıları takımın ligde kalması için formüller arayacak ve belki ligdeki takım sayısının arttırmak isteyeceklerdir. Oysa bir zamanlar olduğu gibi Kenan Evren’in ligde Ankara takımı yok diyerek Ankaragücü’nü ikinci ligden birinci lige alması gibi yanlış bir karar yine uygulanır mı bilemeyiz. Ama bu yöne gidilerse futbolumuza vurulacak büyük bir darbe olur…

Süper ligin 26 haftasına Kasımpaşa ile Beşiktaş arasında, Kasımpaşa’daki R.T.E Stadında oynanan maçıyla başlandı. Gerçekte ilgin bir maçtı; Beşiktaş son haftalarda aldığı puanlara zirve umudunu bu maçta alınacak üç puana bağlamıştı. Buna karşılık Yılmaz Vural yönetiminde ligin en iyi futbol oynayan, ancak son dakikalarda yedikleri gollerle büyük puan kaybına uğrayan Kasımpaşa’nın da ne yapacağı belli değildi. Belki de haftanın en tempolu, süratli ve futbol yönünden doyurucu maçında taraflar 2–2 berabere kaldılar. Bu sonuçla Beşiktaş’ın da zirve umutları biraz daha hayal oldu.

Maçın hemen başında her iki takımda yüzde yüz gollük birer fırsatı değerlendiremedi. Kasımpaşa rakibine göre çok daha etkiliydi ve galibiyette hakkıydı. İlk 60 dakika Beşiktaş bekleneni veremedi. Rüştü, Ferrari ve Tello dışında ne yaptığını bilen oyuncu yoktu. Sivok’un sakatlanıp çıkmasından sonra Beşiktaş savunması çöktü. Onun yerine giren İbrahim Kaş, Sivok’u arattı. Kasımpaşa bundan yararlanabilse, eline geçen fırsatları değerlendirebilse galip gelmesi için hiçbir sebep yoktu.

Kısacası Kasımpaşa takım gibi takımdı.

Son haftalarda aldığı kötü sonuçlarla taraftarlarını üzen Fenerbahçe bu kez Gaziantep karşısında istekli bir oyun sergiledi. Önceki maçlarda taraftarlarına güven vermeyen, boş kaleye topu atamayan Guiza, bu kez takımını galip getiren golü uzun yıllar unutulmayacak güzellikte attı. Bunun yanı sıra Fenerbahçe’nin kanatlarında tam bir uyum olmadığı açıkça görülüyordu. Gökhan Gönül önündeki Mehmet Topuz ile solda Santos ile Özer tam bir uyum gösteremiyorlar. Gökhan Gönül sanırım bir süre öncesine kadar önünde olan Colin Kazım’ı daha çok arar… Takımın orta sahasında yükünü çeken, futbol yaşantısında en iyi dönemini geçiren Emre Belözoğlu yine sinirlendi, oyundan düştü ve bu durum arkadaşlarına da yansıdı. Daum haklı olarak önümüzdeki hafta yapılacak Galatasaray maçını düşünerek Emre’nin yerine Selçuk’u almakla yerinde bir karar aldı.

Fenerbahçe ikinci yarıda ilk yarıya oranla daha biraz daha kısır bir futbol ortaya koydu. Fenerbahçe gibi bir takımın attığı golün üzerine yatma çabaları da hiç hoş değildi.

Türkiye’nin en pahalı ve en iyi futbolcularına sahip olan Galatasaray Trabzon’da tam bir Karadeniz fırtınasına tutuldu. Trabzonspor’a 1–0 yenilirken aynı zamanda da Bursaspor’un ekmeğine yağ sürdü. Rakip savunmayı her zaman karıştıran Keita, önünde boş alan bulduğunda tutulması çok zor olan Des Santos, golcü özellikleriyle Jo ve sonradan oyuna giren Baros Trabzon karşısında rakibi alt edemediler. Arda’nın yokluğu ise oyunun her anında hissediliyordu. Bu maç bir kere daha gösterdi ki, Galatasaray deplasmanda dirençli takımlar karşısında başarılı olamıyor. Galatasaray savunması ve orta sahası hücuma yönelik top çıkarmalarda yetersiz kalırken Emre Güngör’ün olmayacak yerde çalım yapmasıyla kaptırdığı topu değerlendiren Colman Trabzon’un golünü atması maçın en ilginç yönlerinden biri oldu. Trabzon 1–0 kazandığı maçta takım olarak iyi bir oyun ortaya koymasına rağmen karşısındaki dağınık Galatasaray karşısında eline geçirdiği mutlak gollük pozisyonları değerlendiremedi. Maçın yıldızı ise tek kelime ile Trabzon kalecisi Onur ve her zaman ki gibi Alanzinho idi. İleri geri çalışmasıyla Serkan ve Ceyhun takımın galip gelmesinde pay sahibiydiler.

Galatasaray-Trabzonspor maçı baştan sona kadar heyecanlı geçti, top her an bir o kalede bir bu kalede gidip geldi. Sonuçta şampiyonluk yarışında, Fenerbahçe derbisi öncesinde Galatasaray belki de telafisi mümkün olmayacak bir yara aldı.

Pazartesi akşamı oynanan haftanın son maçında Bursaspor düşme hattındaki Denizli’yi 2–1 yenerek ikinci sıradaki Galatasaray ile puan farkını beşe çıkardı. Timsahlar ile Horozların mücadelesinde arkasında mükemmel bir seyirci desteğini de alan Bursa maçın bütüne hâkim bir oyun sergiledi. Bu maç bir kere daha gösterdi ki, Bursa şehirdeki insanıyla, yönetimiyle, futbolcusuyla şampiyonluğa artık inanmış… Yolları açık olsun… Yıllardır Anadolu takımlarının yapamadığını bu yıl Bursa başaracağa benziyor.

Bursa iyi bir kadroya sahip ve Ertuğrul sağlam da bunu çok iyi değerlendiriyor. İlk yarıda Ozan İpek’in röveşata golü görülmeye değer güzellikteydi. Aynı Ozan İpek ilk yarının son saniyelerinde Youla’nın gollük bir akının keserek aynı zamanda da savunma görevini yapmış oldu. İkinci yarıda İvankov’un asistiyle Sercan topu çok güzel sürdü ve aynı güzellikte takımının ikinci golünü attı. Bursa 2-0’dan sonra biraz rehavete kapılmış olacak ki, duran toptan boşta bırakılan Roberts’in golünün engellemedi. Denizli bu golden sonra, son on dakikalarda beraberlik için yüklendiyse de başarılı olamadı. Bu yenilgiden sonra Denizli’nin ligde kalabilmesi mucizelere bağlı olmalı…

Haftanın diğer maçlarında düşme hattında potaya giren takımların Sivas dışında çoğu üçer puanı alarak önlerindeki günlere biraz daha güvenle baktılar. Kocaeli İsmet Paşa Stadında oynanan maçta Diyarbakır penaltıdan attığı golle Antalya’yı 1–0; Manisa’da son dakikalarda eski Galatasaraylı Mehmet Güven ile bulduğu golle İstanbul Büyükşehir Belediye’yi aynı sonuçla yendiler. Diyarbakır’ın kendi evi dışında oynadığı maçlarda stresten uzak çok daha rahat oynadığı da görülüyordu. Gençlerbirliği Sivas’ta oynadığı maçta Sivas’ı Mustafa ve Kahe’nin golleriyle yenerken rakibini ligin dibine itiverdi. Bu arada Sivas’ın kötü gidişinde sorumlu tutulan Teknik Direktör Muhsir Ertuğral’da istifa etti. Türk futbolunun kaderi takım istenileni veremeyince fatura hemen teknik direktörlere kesiliyor. Sanki yeni gelenin elinde sihirli değnek varmışçasına!.. Alt sıralardan düşme hattı yakınındaki Ankaragücü beklenmedik şekilde Geremi ve Vittek’in iki golüyle Kayseri’yi 3–0 yenerek haftayı rahat bir nefesle kapattı.

Bu hafta yapılacak Ziraat Türkiye kupasının yarı final maçlarından sonra önümüzdeki hafta oynanacak olan Fenerbahçe-Galatasaray, Beşiktaş-Eskişehir ve Bursaspor-İstanbul Büyükşehir maçları zirve yarışından uzaklaşacakları veya umutlanacakları biraz olsun belirleyecek… Bursaspor ise alacağı üç puan ile rakipleri ile olan yarışta ileriye çok daha umutlu bakacak…

erdemyucel2002@hotmail.com