Derbiden Gol Çıkmadı, İddiacılar yanıldı!..

Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin öncesi ve sonrasında spor yorumcuları epey konuştular, basında da uzun uzun yazılar yazıldı. Bazılarına göre zor günler geçiren Galatasaray’ın Fenerbahçe’nin elinden kolay kurtulamayacağı ve sonucun farklı olacağı bile söylendi. Ancak bilinen gerçek bir kez daha yinelendi; derbilerin favorisi olmuyor… Böyle olunca da 26,500 milyonluk İddia’da Fenerbahçe’ye oynayanlar da kayba uğradılar.

Süper Ligin zor derbisi beklenenin aksına golsüz sonuçlanırken galibiyete kaçarına tarafta Galatasaray oldu. Rijkaard’ın gönderilmesinin ardından takımın başına geçen Hagi ve yardımcısı Tugay iki günlük süre içerisinde takımı çok iyi motife ederek sahaya sürmüşler. Galatasaray’ın kaybettiği takım ruhu yeniden kazanılmış... Hagi’nin yeni düzenlemesinde orta alan modern futbolda olduğu gibi kalabalık tutulmuş ve rakibe boş yer bırakılmamıştı. Galatasaray ani ataklarla Fenerbahçe kalesine zor anlar yaşattılar. Bereket savunmada Yobo vardı…Bilica olsaydı ne olurdu bilemeyiz!.. İlk yarının sonlarına doğru Pino’nun sıfırdan vurduğu topu kademeye giren Gökhan Gönül çıkarmamış olsaydı Fenerbahçe’nin işi çok zordu…

Türk futbolunu ve Galatasaray’ı çok iyi tanıyan Hagi, geçtiğimiz hafta Ankaragücü karşısında perişanları oynayan Galatasaray’ı enikonu toparlamış ve saf dışı bırakılan Elano’yu kazanmaya çalıştığını da görülüyordu. Elano’da bu şansı çok iyi kullanarak takımının en iyileri arasındaydı. Baros’un yokluğunda onun yerinde oynayan Pino Türkiye’ye geldiğinden bu yana en iyi futbolunu ortaya koyarak rakip savunmaya zor anlar yaşattı.

İki ezeli rakipten çok daha iyi oynayan ve galibiyeti hak eden; Arda, Kewell ve Baros’tan yoksun Galatasaray idi. Ancak ellerine geçirdikleri pozisyonları iyi kullanamadılar. Galatasaray’ın böylesine etkili olmasının bir başka nedeni de bazı futbolcuların Rıjkaard’a karşı gösterdikleri tepki olmalıdır. Bunu karşılık maçın favorisi olarak gösterilen Fenerbahçe’nin beraberliğe razı bir görünüm sergilemesini de anlayabilmek de olanaksızdır.

Deneyimli hakem Bülent Yıldırım maçın genelinde iyi bir yönetim göstermiş olmasına rağmen Neill’e tanıdığı hoşgörü yönetimine gölge düşürdüğünü rahatça söyleyebiliriz. Bu arada Sabri’nin Dia’nın üzerine çıkması penaltı değil de neydi?

Haftanın en önemli bir başka maçında Bursaspor ile Ankaragücü spor ahlakının ne olduğunu seyircisiyle bütünleşerek gösterdiler. Maç öncesinde Bursa ve Ankaralı taraftarlar tribünlerde bir arada oturdular, takımlarını birlikte teşvik ettiler. Her iki takım futbolcularını tribünlere çağırarak onları alkışladılar. Kısacası Türkiye’de görmeyi arzuladığımız, özlediğimiz bir tabloyu sergilediler...

Devler liginde başarısız kalan, Süper Ligde de son iki maçında puan kaybeden Bursaspor’un Galatasaray galibi Ankaragücü karşısında nasıl bir sonuç alacağı merakla bekleniyordu. Maçın 6. dakikasında Sestak’ın İvankov’u da çalımlayarak attığı golden sonra Bursa’nın çözüleceğini sananlar yanıldılar. 16 dakikada Batalla’nın köşe vuruşunda İbrahim durumu 1–1 yapınca bir anda her şey Bursa lehine döndü. Ankaragücü’nün attığı golün 6, Bursa’nın da 16. dakikalarda gelmesi bir anda bazılarını her iki şehrimizin plaka numaralarını hatırlattı. Beraberlik golünün ardından Bursa’nın golleri yağmur gibi geldi. Önce Ömer Erdoğan, ardından Turgay, Ergiç ve Sercan durumu 5–1 yaptı ve ilk yarı böyle sonuçlandı. İkinci yarıda Bursa, özellikle Turgay öyle goller kaçırdı ki, şaşmamak elde değildi. Topları kaleye atmak dışarı atmaktan çok daha kolaydı.. Ümit Özat’ın Ankara savunmasını önde kurmasına karşı Volkan, Sercan ve diğerlerini sürati ve atakları maçın gol panayırına dönüşmesine başlıca etkendi.

Ankaragücü önceki haftalara göre iyi bir oyun çıkaramadı, dağıldı ama centilmence taraftarlarıyla sonucu kabullenmeleri takdir edilmelidir.

Süper Ligde haftalardır zirvede bende olacağım diyen Trabzonspor Gençlerbirliği’ni Avni Aker’de seyirci desteğiyle 3–1 yenerken ikinci yarıdaki tempolu oyunuyla göz doldurdu. Trabzon istekli futboluyla maçın başından itibaren rakip sahaya oyunu yıktı. Serkan’ın bir anlık hatasından yararlanan Serkan Çalık’ın 32.dakikadaki çok güzel vuruşu bir anda Trabzon üzerinde adeta soğuk bir duş etkisi yaptıysa da bunu kısa bir bocalamasından sonra Burak, Jaja ve Umut ile kolayca galibiyete uzandılar. Kuşkusuz Trabzon’un bu galibiyetinde Şenol Güneş’in Ceyhun-Engin Alazinho-Jaja değişikliğinin de büyük payı oldu.

Süper Lige çok kötü başlayan, Hikmet Karaman’ın başa geçmesiyle büyük bir çıkış yakalayan Manisa, ligde galibiyet yüzü göremeyen Kasımpaşa’yı 2–1 yenerken, Yılmaz Vural elindeki bütün kozları oynadı ancak takımı sahayı yine hüsranla terk etti. Geçen haftaki Trabzon hezimetinden sonra o takımdan yalnızca dört kişiyi oynatan Vural, bütün çabalarına rağmen en azından bir beraberliği kurtaramadı… Yeni stadının tadına henüz varamayan Kasımpaşa ligin sonuna demir attı…

Haftanın kapanış maçı Kayseri Kadir Has Stadının çok kötü zemininde Kayserispor ile Beşiktaş arasında oynandı ve Kayseri 90+2’de Furkan’ın savunmanın arkasına sızarak vurduğu topla 1–0 rakibini yendi.
Beşiktaş Manisa ve Porto yenilgilerinin verdiği moralsizlikle bu maçı mutlak kazanmak istiyordu. Buna karşılık Kayseri Sivas’ı 4–1 yenmenin rahatlığı ve aynı zamanda ligin en az gol yiyen takımı olmasının verdiği avantajla oldukça rahattı. Beşiktaş’ta Quarasma ile Nobre sakatlığından ötürü takımdaki yerini alamamıştı. Buna karşılık Guti kulübedeydi ve yerine Bozüyük’ten alınan genç Onur oynuyordu. Son maçlarda yediği hatalı gollerden ötürü kalede Hakan’ın yerine Rüştü vardı. Maç eksikliğinden olacak yan toplarda Rüştü de iki yanlış çıkış yaparak Beşiktaşlıların yüreklerini ağızlarına getirdi.

Her iki takımda orta sahayı kalabalık tutarak onadılar. Ani ataklarla sonuca gitmeyi düşündüler. İlk yarının sonlarına doğru Furkan’ın kaleci ile karşı karşıya kalıp atamadığı bir pozisyon vardı ki, evlere şenlik… Buna rağmen maç boyunca Kayseri’nin rakibine göre çok daha ağır bastığı da görülüyordu. Son yarım saatte Schuster, bir kaza golüyle galip gelebilmek için elindeki bütün kozları ileri sürdü. Fatih Tekke ile Holosko oyuna girdi. Fatih Tekke’nin kafa vuruşunda topun dışarı çıkması ise Beşiktaş’ın yakaladığı tek şanstı. Teknik direktörün Nihat Kahveci deki ısrarını anlayabilmek ise çok zor…

Bu sonuçla Kayseri Trabzon ile birlikte Bursa’nın üç puan gerisinde kalırken Beşiktaş ve Galatasaray 7 ve 8. sıralarda kaldılar.

Haftanın diğer maçlarında Bülent Uygur yönetiminde ikinci maçına çıkan Eskişehirspor deplasmanda bu yılın zorlu ekiplerinden Kardemir Karabük’ü 2–1 yenerek puan sıralamasında yükseldi. Bu yılda lige iyi başlamayan Sivasspor ile Bucaspor 1–1 berabere kaldı. Samet Aybaba’da ikinci maçında deplasmanda Buca’nın üç topunun direkten dönmesi de Sivas adına şans olarak yazılmalıdır. İstanbul B.Şehir Belediye ise Gaziantep engelini Tevfik’in golüyle çok rahat aşmayı bildi. Antalyaspor ise geçen hafta Fenerbahçe’den dört gol yiyen Konyaspor’u Kerem’in golüyle 1–0 yendi. Emre’nin kırmızı kart görmesiyle on kişi kalan Konya bu yenilgi ile ligin alt sıralarına indi.

Süper Ligin 10. haftasında kart cezalısı Lugano’dan yoksun Fenerbahçe’nin Bursa’da Bursaspor ile oynayacağı maç zirvedeki duruma belki de açıklık getirecektir. Trabzon, Konya deplasmanından iddialı olmak istiyorsa mutlak puan çıkarmak zorundadır.

erdemyucel2002@hotmail.com