31
Mayıs
2024
Cuma
SPOR

Düğüm Haftaya Çözülecek mi?


Fenerbahçe ile Galatasaray rakiplerini açık farkla yenerek, yetmişer puanla ilk iki sırayı paylaştılar ve önümüzdeki haftaya umutlarını taşıdılar. Önümüzdeki hafta yapılacak olan Fenerbahçe-Galatasaray maçı beraberlikle sonuçlanmazsa büyük ölçüde şampiyon belli olacak. Ancak hiç kimse de Sivas’ın göz ardı etmesin...Haftayı galibiyetle tamamlayan Sivasspor ise şampiyonluk adaylarının üç puan gerisinden onları yakın takibe almış durumda. Ç.Rize engelini aşan Beşiktaş ise önceki haftalarda şampiyonluğa havlu atmış, şampiyonlukta iddiası kalmamıştı. Şimdi bütün hedefi önümüzdeki yıl UEFA’ya katılabilmektir.

Ankaraspor karşısında, geçen hafta uzatmanın son saniyesinde iki puanı bırakan Fenerbahçe Denizli karşısında da olası bir kazaya kurban gitmek istemiyordu. İki yıl öncesi son maçta Denizli’ye takılarak şampiyonluktan olan Fenerbahçe’nin ne yapıp ne edip rakibinden üç puanı alması şarttı. Bu yüzden de maça biraz tedirgin başlamasına rağmen karşısındaki eksik oyuncularla sahaya çıkan Denizli karşısında kısa sürede oyuna hakim oldu.

Rüştü Saraçoğlu Stadına “Şampiyon Fenerbahçe” tezahüratı ile çıkan Fenerbahçe 4-1’lik bir sonuçla maçı kazanmasına rağmen eline geçen yüzde yüz pozisyonları değerlendirebilseydi sezonun gol rekorunu kılması işten bile olmazdı. Futbol da şansın büyük rolü olduğu açıktır, ancak Fenerbahçe’nin kaçırdığı goller için şanssızlık sözcüğünü kullanmak da doğru değildir. Kaçan goller için beceriksizlik sözcüğü kullanılmalıdır. Özellikle Denizli kalecisi Süleyman’ın ıskaladığı bir top vardı ki, küçük bir çocuğun kaleye yuvarlayacağı bu topu Kezman dışarı attı. Ondan öncede yine mutlak bir pozisyonu heba etti. Fenerbahçe bu yıl şampiyonluğu ola ki, kaçırırsa bunun baş sorumlusu Kezman’dır. Kezman sonunda Colin Kazım’ın getirdiği bir topa sert bir vuruş yaparak takımını 1-0 öne geçirdi. Bunun ardından Uğur Boral’ın sıfırdan ortaladığı topa kale içende bulunan Kezman yine dokunamadı; bereket arkasında Deivid vardı ve Fenerbahçe’yi rahatlatan ikinci golü boş kaleye atıverdi. Murat Karakoç, Semih’i önleyeyim derken kendi filelerini havalandırdı. Durum 3-0 olunca Fenerbahçe vakit geçirmeye başladıysa da saman alevi gibi gelişen Denizli akınlarından birisinde Güray boş kalınca takımının tek golünü çıkardı. Uzatma dakikalarında ise Semih büyük bir beceri isteyen vuruşu ile skoru ilan etti; 4-1..

Fenerbahçe ikinci yarıda daha tempolu ve ateşli idi. Kuşkusuz bunda da Semih’in ikinci forvet olarak oyuna girişinin büyük payı vardı. Kuşkusuz, Semih ile Kezman’ın birbirlerine pas vermeyişleri de Zico’nun gözünden kaçmamıştır.Fenerbahçe’de maçın adamı olarak Colin Kazım, Alex ve Uğur Boral gösterilmelidir. Onun yanı sıra Gökhan Gönül her zamanki performansını sergilerken, Lugano ile Edu ‘da takımını güvenilir oyuncularıydı. Denizli ise eski takımdan çok uzak bir görüntü çizdi. Fatih Eğedik ile Yusuf’un çabalarlına arkadaşları ortak olamadı. Kaleci Süleyman ise hata üstüne hata yaparak takımının yenilgisinin baş sorumlusu idi..

Fenerbahçe’nin Denizli karşısında aldığı 4-1’lik galibiyetten sonra Galatasaray-Büyükşehir Belediye maçı öncesi pek çok polemikler yaşanmıştı. Bunların başında Büyükşehir Belediye Teknik Direktörü Abdullah Avcı’nın Galatasaray’ın başına geçeceği iddiası ile K.Feldkamp’ın takımı bırakmasından sonra yeniden eski takımına dönmek istediğini söyleyen Necati’nin bu maçta ne yapacağı idi. Oysa İstanbul Büyükşehir Belediye önceki maçlarda büyük takımlara karşı tabir caizse kök söktürmüştü. Özellikle her iki maçta da Fenerbahçe’nin beş puanını almış, rakibinin erken şampiyonluğunu engellemişti.

Bütün bu iddialara karşın Galatasaray-Büyükşehir Belediye maçı beklenilen heyecanı ve futbolu vermekten çok uzaktı. Maçın ilk on beş dakikasında sözcüğün tam anlamıyla bir Lincoln fırtınası esti. Daha üçüncü dakikada sağdan akan rakiplerini düşüren Lincoln’un ortasına, Arda’nın baskısı üzerine Belediye’de kiralık oynayan Fenerbahçeli Kerim mükemmel bir şutla (!) takımını 1-0 yenik duruma düşürdü. Maçın ilk yarısında Galatasaray rakibini kendi yarı alanına mıhlamış, sürekli gol arayışı içerisinde gördündü. Büyük takımların adeta kabusu olan Belediye ilk yarıda rakip kaleyi yoklamak ne kelime; kendi sahasından çıkamadı. Takımın gol umutları Necati ile İbrahim Akın’ın varlığı ile yokluğu birbirine eşti.Ancak ikinci yarıda oyuna sokulan Galatasaray’ın kiralık genç futbolcusu Aydın’ın takıma girişi ile Belediye’yi bir anda ateşledi, bu futbolcunun rakiplerini geçere attığı şutu ise Aykut parmaklarının ucu ile kurtardı. Bu şut aslında gol olacak güzellikteydi. Buna karşılık Galatasaray’ın Lincoln ve Hakan Şükür’ün ayağından kazandığı iki gol rakip savunmasının adeta bir hediyesiydi.

Galatasaray’da Feldkamp’ın yerine gelmiş olan Cevat Güler takımı tek forvetli bir sisteme döndürerek Arda ve Lincoln ikilisi ile orta sahaya hakım olmuş, Ayhan ile de bu sistemi biraz daha yerine oturtmuş.Orta sahaya hakim olan maçı kazanır düşüncesi içerisinde büyük olasılıkla Fenerbahçe mazının bir bakıma provasını yapmıştı.

Olimpiyat Stadını güzel bir havada dolduran Galatasaraylı seyirciler sözcüğün tam anlamıyla bir al gülüm ver gülüm maçı seyrettiler. Bu güzellik içerisinde Ayhan’ın her harekete kızması, yan hakeme “hadi len” diye bağırması ve Emre ile Efe’nin kafa kafaya birbirlerine horozlanmaları güzelliğe çirkinlik katan olaylardı.

Fenerbahçe ve Galatasaray’ın ardından inatla onları kovalayan Sivasspor, ligin alt sıralarından kurtulmak için mutlak puana ihtiyacı olan Ankaraspor karşısında 2-1 galip gelerek çok önemli üç puanı almasını bildi. Belki de haftanın futbol yönünden en hareketli ve seyri hoş maçında Sivas her yönüyle rakibinden üstündü.Bununla beraber top her iki kale arasında süratle gidip geldi. Sivas’ta Musa’nın ve Muhammed’in iki golü de ayakta alkışlanacak cinstendi.

Haftanın merakla beklenen bir diğer maçı ise Beşiktaş ile Ç.Rizespor arasında oynandı. Şampiyonluk iddiasını yitiren Beşiktaş, düşememek için çırpınan Ç.Rizespor karşısında ne yapacağı, daha doğrusu maçı verecek mi dedikoduları yaygındı, Ancak Beşiktaş geçmişine yakışır biçimde oynadı ve 1-0 yenik duruma düşmesinden sonra İbrahim Kaş ve Delgado’nun ayağından kazandığı gollerle rakibini 2-1 yenerek düşme hattının içerisine itiverdi. Bir bakıma da kendisini kupanın dışına iten rakibinden de intikamını almış oldu. Bu maç bir kere daha gösterdi ki, Beşiktaş çok kolay gol yiyor. Önümüzdeki yıl bu takımın savunmasının mutlak elden geçirilmesi şarttır. Yaşlanan İbrahim Üzülmez’in yerine de iyi bir sol kanat oyuncusu bulunmalıdır. Bu arada da takımın dinamik oyuncusu Aydın’ın çıkarılmasına da kimse akıl sır erdiremedi.

Haftanın diğer maçlarında Bursaspor, Kasımpaşa’yı Tum’un golü ile 1-0 yenerek ligin bitimine dört hafta kala rakibinin küme düşmesine neden oldu. Konyaspor ise rakip sahada Ankaragücünü 3-0 yenerek rahat bir nefes aldı. Maçın bitiminde stat dışında üzüncü olaylar yaşandı ve bir Konyaspor taraftarı bacağından bıçakla yaralandı. Gaziantep’de Manisaspor’un 1-0 yenerek düşme hattından şimdilik kurtulan bir diğer takım oldu. Buna karşılık da rakibini ateşe attı. Trabzon ile Gençlerbirligi zevksiz bir maç sonunda golsüz berabere kalırken Gençelerbirliği Oftaş ile Türkiye Kupası finali oynayacak olan Kayserispor ile 1-1 berabere kaldı.

Hemen herkes önümüzdeki hafta yapılacak Fenerbahçe-Galatasaray maçının düğümü çözeceğinde fikir birliği içerisinde... Ancak bu maçın ardından Fenerbahçe’nin düşme hattındaki Gençlerbirliği ve iddiası kalmamış, eskisinden çok uzak bir takım görünümündeki Trabzon ile iki maçı var. Galatasaray ise iddialı Sivas karşısında deplasmanda oynadıktan sonra iddiasız Gençlerbirliği Oftaş ile oynayacak. Hemen herkesin beklediği gibi şampiyonluk düğümünü Fenerbahçe-Galatasaray maçı değil, Galatasaray-Sivas maçı çözecektir.

Söylemesi bizden...

Yayın Tarihi : 21 Nisan 2008 Pazartesi 10:06:06


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
erdal geyikçi(köçek)...! IP: 88.250.11.xxx Tarih : 23.04.2008 17:19:49

merhaba erdem abi.bu haftaki fb-gs maçları dünyanın enbüyük derbilerinden olduğunu biliyoruz.köşenizi okuyunca aklıma sn:adnan polatın yıllar önce söyledigi söz geldi erdem abi,20:45 te şampiyonuz.o yıllarda sn:adnan polat gs,de yönetimdeydi,şimdide başkanı oldu.sn:adnan polata hemen soralım,bu hafta 20:45 te GS şampiyonmu.bende gs,liyim fazla fanatigi olmasamda,gs yı yıllar önce avrupa kupalarından dolayı ve dünyaya türkiyeyi futbolda tanıtıkları için sevmiştim erdem abi...fb kutlamak istiyorum,avrupada güzel işlere imza attılar.inşallah gs kazanır diyorum erdem abi"ama"önce kardeşlik ve dostluk kazansın erdem abi.DİPNOT:aman beraberlik olmasın bu maçta erdem abi,yoksa sivas spor şampiyon olabilir.BİZİM ANADOLUDA BİR SÖZ VARDIR ERDEM ABİ,MİSAFİR UMDUĞUNU DEGİL,BULDUĞUNU YER DERLER...FB VE GS SİVASA MİSAFİRLİGE GELECEKLER UNUTMASINLAR ERDEM ABİ..SAYGILARIMLA ERDAL GEYİKÇİ(KÖÇEK)...!