2
Mayıs
2025
Cuma
SPOR

Dünya Kupası Grup Maçları Nefes Kesiyor


Dünya Kupası 2006, sözcüğün tam anlamıyla bir futbol şöleni halinde Almanya’da sürüyor. Kupa öncesi tüm sporseverlerin ortak dileği futbolun kazanması, çirkinliğin gölgelenmesi idi. Nitekim de guruplarda ikinci tur maçlarının son maçlarına gelindiğinde Polonya taraftarlarının stat dışında yaptıkları bir kenara bırakılacak olursa hemen hiç bir çirkinlik görülmedi. İki yenilgiyi peş peşe alan ve guruptan çıkamayan Polonyalı seyircilerinin taşkınlıkları dışında dünyanın dört bucağından gelenler bu şölene ortak oldular. Oysa önceki Dünya Kupasında da Japonya ve Güney Koreli seyirciler güzelliğinin örneklerini vermişlerdi. Bu kupada da öyle oldu; rakip takımların seyircileri bir arada seyirlik bir oyun olan futbolu tüm güzellikleri ile izlediler, taşkınlık yapmadan tuttukları takımlar için ellerinden geleni yaptılar. Tribünler renkli görüntüler halinde bu güzelliği, spor kültürünü, seviyeyi sergilediler. Maç öncesi ve sonrası sokaklarda, kafelerde bayraklı flamalı formalı taraftarlar bir arada yiyip içtiler, dostça sohbet ettiler ve aynı güzelliği tribünler de yansıttılar. Böylece bu tür organizasyonların bir şölen olduğunu bir kez daha gösterdiler. Ağustos ayının sonlarında başlayacak bizim liglerde de aynı güzelliği görmeyi gönülden görmek isteriz.

Dünya Kupası 2006’da dikkati çeken bir noktada Afrika, Orta Afrika, Asya takım sayısının Avrupa ve Güney Amerika’ya göre çok daha fazla olduğudur. Örneğin gözler Uruguay, Şili, Rusya, Macaristan, Belçika Romanya, Yunanistan ve son Dünya Kupası üçüncüsü Türkiye’yi arıyordu. Ancak bugünkü uygulama buna izin vermemişti. Ancak aldığımız duyumlar FİFA’nın önümüzdeki Dünya Kupasında bu yönde bir statü değişikliğine gideceği yönündedir.

Bu kupada Fildişi Sahili, Angola, Trinidad Topago, Gana ve Togo gibi yeni takımlar seyredildi. Bunların turnuvada ne yapacakları merak konusu idi. Bazı spor otorite ve yazarlarına göre yenilerin averaj takımı olma olasılığından söz ediliyordu. Ne var ki, kupanın bu yeni takımları beklenmedik çıkışlar yaparak favori gösterilenleri zorladılar ve onlardan puan almayı başardıklar. Bazılarını da kupa dışına ittiler, son maçlarını zora soktular. Buna karşılık favori gösterilen takımlar; örneğin İngiltere, Fransa, Brezilya beklenenden çok alt düzeyde oyun sergilediler. Bazıları galibiyetleri sonlara doğru veya uzatmalarda kıl payı kazandılar. Spor otoriteleri, favori takımların çoğu kez kupaya başarısız başladıklarını ve sonradan açıldıklarını söylüyorlar.

Dünya Kupalarının önceki maçlarında olduğu gibi bu kupada da sürpriz sonuçların alınacağı bekleniyordu. Nitekim de öyle oldu. Ekvador ilk maçta favorilerden Polonya’yı 2–0 yenmeyi başardı. Oysa kupa öncesi elemelerde Ekvador, Brezilya ve Arjantin’i yenmişti ama yine de Polonya karşısında başarılı olacağı sanılmıyordu. Maç öncesi favori gösterilen İsveç, Trinidad Tobago karşısında sözcüğün tam anlamıyla sert bir kayaya çarptı ve 0-0’lık sonuca yetinmek zorunda kaldı. Fransa ile İsviçre belki şu ana kadar en kötü ve en zevksiz maçı oynadılar. Golsüz biten bu maçta Fransa ve İsviçre bekleneni vermekten çok uzak iki takımdı. Kupanın bir diğer sürpriz maçı Dünya Kupasına ilk kez katılan Angola’nın Meksika karşısında aldığı golsüz beraberlik idi. Angola bu sonuçla rakibine gruptan çıkma yolunda büyük bir çelme taktı. Gana, turnuvanın en iyi takımlarından biri olduğu söylenen Çek Cumhuriyetini 2–0 yenerek turnuvanın büyük sürprizlerinden birini gerçekleştirdi. Gruptan çıkmada ben de varım dedi.

Şampiyonanın favorilerinden Almanya kupanın açılış maçında beklenildiği gibi Kosta Rika karşısında 4-2’lik sonuç alırken topu rakibe vermemelerinin yanı sıra topa sahip olmadaki ustalıkları ile dikkati çekti. Bu arada Frings’in yaklaşık 35.m.den attığı gol uzun süre hafızalardan silinmeyecek güzellikte idi. Almanya ikinci maçında 90+1’de kazandığı gol ile Polonya’yı yenerek 2. turun vizesini de almış oldu. Favorilerden Meksika ilk maçında, beklenildiği gibi İran karşısında zorlanmadı ve rakibini 3–1 yendi. 2002 Dünya Kupası dördüncüsü Güney Kore Togo karşısında 2-1’lik sonuç alırken futbol olarak seyirciye pek tat vermeyen bir oyun seyredildi. Suudi Arabistan ile Tunus arasında oynana ve 2-2’lik sonuçla biten maç mücadeleli ve heyecanlı geçti ise de futbol adına her iki takımda pek tat vermedi.

Dünya kupası favorilerinden Arjantin Fildişi sahilleri karşısında beklenmedik biçimde zorlandı ve 2-1’lik sonuçla yetindi. Arjantin ikinci maçında Sırbıstan Karadağ’ı 6–0 yenerken kupanın gol rekorunu da kırdılar. Arjantin’in attığı her gol büyük bir ustalık ve beceri sonucu idi. Bu maç sonrası Arjantin, sanki ben de favoriyim diyordu. Kupanın bir diğer favorisi Hollanda da Sırbıstan-Karadağ’ı 1-0’lık sonuçla geçerken epeyce zorlandı. Ancak bu maç son derece kaliteli ve tempolu olarak oynandı. Sırp takımının savunması çok iyi idi ve bir gol bulabilseler, belki de sonuç çok daha başka olabilirdi. Hollanda ikinci maçında Fildişi Sahilini zor da olsa 2-l yendi ve ikinci tura geçmeyi başardı.

Hollanda takımı her şampiyonaya çok iyi hazırlanıyor ve kendisinden de söz ettiriyor. Bu arada Hollanda seyircisinin seviyeli oluşu, takımlarını candan desteklemesi de futbol yönünden insana gerçekten keyif veriyor.

Kupanın ilk maçında zorlanan bir diğer takım favori Portekiz oldu. Angola karşısında çok zorlandı ve 1-0’lık sonuca yetinmek zorunda kaldı. Gök mavili İtalya Fenerbahçeli Appiah’lı, Ankaraspor da çok fazla oynama şansı bulamayan, eski Galatasaraylı Kingston’lu Gana karşısında 2-0’lık bir sonuç aldı. Bu maç yüksek temposu ile her iki takımın da kazanabileceği bir maç idi. Sonunda tecrübe kazandı. İtalya ikinci maçında ABD ile 1–1 berabere kalarak sözcüğün tam anlamıyla ateşle oynadı. Bu maç kupanın kolay kolay unutulmayacak maçlarından biri idi. İtalya’nın 10, ABD’nin 9 kişi olarak tamamladığı maçta İtalyanlar karşılarında beklenmedik bir direniş gösteren takım bulmuşlardı. ABD futbol adına ortaya ne varsa koydu. İtalya’nın bütün baskısına rağmen onları zor ve aciz bir duruma düşürdü. Maçın Paraguaylı hakemi Jorge Larrionda tam bir hakem rezaletini sergiledi. Dokuz kişi kalan ABD karşısında İtalya da on kişi ile maçı tamamladı. Hakemin ABD’den Beasley’in attığı golü vermemesi tüm spor otoritelerince hayrete düşürdü. Maç öncesi tribünlerden sevgi gören, ancak maç içerisinde ortaya koydukları çirkin davranışları, rakibe attıkları dirsek ile bir anda antipatiye dönüştü. İtalyan futbolcular en ufak darbede yerlerde numaradan kıvrandılar. İtalya bu zorlu gruptan çıkacak olursa bunun en büyük nedeni de kuşkusuz, futbolu katleden Paraguaylı hakem ile yanlış ofsaytlara bayrak kaldıran yan hakemler olacaktır. Bu maçın yıldızı ise inanılmaz kurtarışlar yapan ABD kalecisi Keller idi.

E Grubu sözcüğün tam anlamı ile bir ateş topu... İtalya’nın dört, Çek Cumhuriyeti ile Gana’nın üçer puanı bulunuyor. Düğüm son maçlarda çözülecektir. Bakalım hangi şanslı iki takım gruptan çıkabilecek?

Avustralya son sekiz dakika 1–0 yenik sürdürdüğü Japonya karşısında 3–1 kazanırken Çek Cumhuriyeti ABD karşısında adeta bir gol gösterisi yaparak 3-0’lı bir sonuç elde etti.

F Grubunun ilk maçında Brezilya Hırvatistan karşısında 1–0 galip gelmesine rağmen beklenen futbolu ortaya koyamadı. Yalnızca Kaka’nın ilk yarı bitimine doğru attığı gol çok güzeldi. Maçın kalitesi son derece düşüktü, Brezilya’nın yıldızları bekleneni vermekten çok uzaktılar. Hırvatistan teknik ve fizik olarak çok iyi bir takım ancak Brezilya karşısında çekingen bir futbol ortaya koydular. Hırvatistan bu maçtan puan alabilirdi ama rakibinin isminden ürktü ve maç sonrası kaçırdıkları bu büyük fırsatı başta teknik adamları olmak üzere futbolcuları mutlak düşünmüşlerdir.

Kupa öncesi elemelerde grubunun en iyi takım olan Ukrayna İspanya karşısında tutunamadı ve kupanın büyük farklı yenilgisini aldı. Maçı 4–0 kazanan İspanya genç bir takım sahaya sürmüştü. Bu takım Torres, Puryol, Xavi Alanso ve Garcia gibi oyuncuları ile ilerleyen günlerde söz sahibi olacağını gösterdi. Bence bu takım kupanın iddialı ekiplerinden birisidir ve kupayı kaldırırsa buna hiç kimse şaşmamalıdır.



erdemyucel2002@hotmail.com


Yayın Tarihi : 18 Haziran 2006 Pazar 16:06:18


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?