Dünya Kupası 2006’da sekiz grupta oynanan maçlar ile eleme turlarına katılacak takımlar belli oldu. Kupa öncesi gruplarından kolayca çıkacağı sanılan takımlardan İngiltere, Almanya, İsveç, Arjantin, Hollanda, Portekiz, Meksika, İtalya, Brezilya, İspanya, Fransa, İsviçre ve Ukrayna kendilerine bu konuda şans verenleri yanıltmadılar. Onların yanı sıra Ekvador, Gana, Avustralya turnuvanın sürpriz takımları olarak grup maçlarını geçtiler. Onların yanı sıra Polonya, Paraguay, Çek Cumhuriyeti, ABD, Hırvatistan, Sırbistan Karadağ, Güney Kore, Japonya gibi takımlar ise gruplarından çıkamadılar. Kosta Rika, Trinidat Tobago, Fildişi Sahili, Angola, İran, Togo, Tunus ve Suudi Arabistan’ın gruplarından çıkmaları büyük sürpriz olurdu. Nitekim de bu sürpriz gerçekleşmedi. Bununla beraber gruptan çıkamayan bu takımlara çok büyük çaba gösterdiler ve oraya güzel de futbolu koydular.

Dünya Kupası 2006’nın en büyük özelliği de favori gösterilmek bir yana çantada keklik sanılan takımların favorilere kök söktürmeleri idi. Ayrıca Afrika ve Asya futbolunda çok büyük bir ilerleme olduğu kadar bazı Avrupa takımlarında onlara göre büyük düşüş gözlemleniyordu. Favorilerin kıl payı kazandığı maçlar da bunun en açık belirtisi idi.

Grup maçlarında göz dolduran ve aynı zamanda ev sahibi olma avantajını taşıyan Almanya. Polonya, Ekvador ve Kosta Rika karşısında beklenildiği gibi üç maçı da alarak 9 puanı elde etti. Bu arada attığı 8 gole karşılık kalesinde yalnızca 2 gol gördü. Bu maçlarda yalnızca Polonya karşısında zorlanan Almanya diğerleri karşısında çok rahat galip gelmesini bildi. Sözcük yerinde ise rakiplerini darmadağın etti. Bununla beraber finallerde Almanya’nın daha güçlü rakipler karşısında çok daha iyi futbol ortaya koyacağı da açıktır.

İngiltere Paraguay’ı 1–0, Trinidat Tobago’yu 2–0 ve yenerken, 38 yıldır yenemediği İsveç ile 2–2 berabere kaldı ve 7 puanla grubunun başına oturdu. İngiltere beklenen futbolunu pek gösteremedi. Ancak yıldız futbolcularının kişisel becerileri ile sonuca gitmeyi başardılar. Bunun yanı sıra guruptaki takımların belki de İngiltere’yi çok fazla gözlerinde büyütmelerinin bunda payı vardı. Bu arada İsveç maçında Joe Cole’nin golü ise uzun süre hafızalardan silineceğe benzemiyor.

Turnuvanın hiç zevk vermeyen maçında Arjantin ile Hollanda arasında oynanan ve anlaşmış gibi kötü futbol oynayan maçında her iki takım da golsüz beraberlikle kendilerini final grubuna taşıdılar. Arjantin takım olarak iyi bir takım yetenekli ve Riquelme, Ayala, Cambiosso gibi yıldız futbolcuları da bulunuyor. Hollanda ise futbolu her zaman bir ekoldür. Bu maçın üzerinde durulacak yana sahadan çok tribünlerdeydi. Çok sayıdaki Hollanda taraftarlarına karşı Arjantin’i destekleyenler azınlıktaydı. Buna rağmen tribünlerde seviyenin üst düzeye çıktığı açıkça görülüyor. Keyifle futbol gösterisi izleniyordu. Futbolun bir namus meselesi olmadığını, oyun olduğunu hala anlamayan bazı akılsızlar için Hollanda-Arjantin tribünleri tam bir dersti. Kuşkusuz, anlayana...

İtalya Gana’yı 2–0 yendikten sonra beklenmedik şekilde ABD ile 1–1 berabere kalmış ve son grup maçında Çek Cumhuriyeti maçına adeta ölüm kalım mücadelesi şeklinde çıkmıştı. E Grubunun final mücadelesinde İtalyanlar Materazzi ve İnzaghi ile 2–0 galibiyete uzanırken, ikinciliği ABD’yi 2–1 yenen Gana alarak grubun büyük sürprizini yaptı. Ülkelerinde şike nedeniyle büyük bir belirsizlik yaşayan İtalyanların bu galibiyetinde Çeklerin bir türlü aşamadığı Buffon’un büyük payı vardı. Buffon kalesinde adeta devleşmiş ve Çeklere geçit vermemişti. Maçın sonlarına doğru İnzaghi orta alandan kaptığı topla kaleciyi de çalımlayıp attığı gol maçın sonucunu ve İtalya’nın zaferini ilen ediyordu İtalyan takımda final elemelerinde beklenenden de büyük iş yapabilecek kapasitede bir takım. Kuşkusuz, İtalyan futbolunun kendine özgü bir ekol olduğu da herse tarafından bilinmektedir. Bununla beraber İtalyanlar, Dünya Kupasından çok Juventus, Milan, Fiorentina ve Lazio’nun küme düşürülüp düşürülmeyeceği, İnter’in de şampiyon ilan edilip edilmeyeceği düşüncesinde yoğunlaşıyorlar.

Kupanın büyük favorisi Brezilya, Hırvatistan’ı 1–0, Avustralya’yı 2–0 yenerken beklenen futbolu göstermekten çok uzaktılar. Yıldızlar topluluğu Brezilya nedense ilk iki maçında iyi bir futbol ortaya koyamadıkları gibi çok ağır oynadılar. Ronaldinho, Ronaldo, Kaka gibi yıldızları bekleneni vermekten çok uzaktılar. Ancak Brezilya gerçek gücünü Japonya’ya saklamıştı. İlk iki maçta çok kötü oynayan takımdan 5 kişiye değiştiren C. Alberto Parreira takımda oyun kurma görevini Ronaldinho’ya verince seyirciler gerçek sambacıları gördüler, Japonya’yı çok kolay 4-l geçerken Ronaldinho, Juninho, Gilberto, Cicinho, ve Robinho sahanın yıldızları idi. Brezilya ikinci turda İtalya ile karşılaşacak ve bu maç belki de şampiyonanın erken finallerinden biri olacaktır.

İkinci tura 4-0’lık Ukrayna ve 3-1’lik Tunus galibiyetleri ile geçmeyi daha önceden garantileyen İspanya son maçında Suudi Arabistan’ı tek golle yenerken, özellikle ikinci yarıda çok zorlandı. Bu maça farklı oyuncularla çıkan İspanya’da yeniler eskileri hiç aratmadı. Bununla beraber Arap takımı ikinci yarıda ele geçirdikleri yüzde yüz gollük pozisyonları değerlendirebilse belki de turnuvanın en büyük sürprizini yapabileceklerdi.

Dünya Kupası 2006’da dikkati çeken bir nokta da takımlarda oynayan futbolcuların büyük çoğunluğunun kendi memleketleri dışında futbol yaşantılarını sürdürmüş olmalarıdır. Bunun yanı sıra Suudi Arabistan takımında oynayan futbolcuların tümü de kendi ülkelerinde futbol yaşantılarını sürdürmeleridir. Bu takımın kalecisi Zaid ile Sulaimanı ve futbol yaşantısının sonlarına gelen Al Jabar’a Avrupa takımlarının şimdiye kadar neden kanca atmadıklarıdır. Futbol yaşantısını çok küçük yaşta geldiği Türkiye’de sürdüren Gana Milli Takımı kalecisi Kingston’dan Galatasaray’ın nasıl yararlanamadığını, oraya buraya kiralık verdiğini biliyoruz. Oysa şimdi Kingston’a Avrupa’nın yolları açıldı. Bu örnek futboldan futbolcudan ne denli anladığımızın tipik bir örneğidir.

Dünya Kupası 2006’ da gurup maçlarından sonra asıl heyecan şimdi başlıyor. Dünya futbol devleri asıl şimdi gerçek güçlerini gösterecekler.



erdemyucel2002@hotmail.com