En Büyüğün Adı; Hollanda-İspanya

19.Dünya Kupasında Hollanda ile İspanya’nın final oynayacağını şampiyonanın başlangıcında sanırım pek az kişi düşünmüştür. İddialı takımların peş peşe elenmesinden sonra Hollanda futbol kalitesi öyle pek de yüksek olmayan bir oyundan sonra Uruguay’ı 3–2, İspanya’da favorilerden Almanya’yı 1–0 yenerek final oynamaya hak kazandılar. Her iki takımda şimdiye kadar kupayı kazanamamıştı; hangisi kazanırsa kazansın bu ikisi içinde bir ilk olacaktır

Dünya Kupasında elemelerle birlikte 14 maçın tümünü kazanan Hollanda 32 yıl önce 1974 ve 1978’de kaybettiği iki finalden sonra üçüncü kez final oynama hakkını elde etmişti. Hollanda iyi veya kötü oynasın kendine özgü bir futbol sistemi vardır. Teknik yönden kalabalık hücum onlar için önemliydi. Savunma onlar için ikinci planda geliyordu. Bu düşüncelerini Güney Afrika’da da yansıttılar. Şimdiye kadar oynanan maçlara baktığımızda şampiyonanın en iyi takımlarından birisi olduğu açıkça görülüyordu. Özellikle Brezilya maçının ikinci yarısında ortaya koydukları futbolla bunu bir kez daha göstermişlerdi

Lugano’dan yoksun Uruguay oyun 1–1 devam ederken hakem hatası sonunda yediği golden sonra bir süre kendine gelemedi. 19 Dünya Kupasına damgasını vuran hakem hatalarından birisi de Uruguay’ın başına geldi. Hollandalı Snejider’in ceza sahası dışından serbest vuruşunda ofsaytta bekleyen Van Persie topa doğru hamle yaparak kaleciyi yanılttı ve top ağlara gitti. Maçın bütününde iyi bir yönetim gösteren Özbek Hakem Ravşan İrmatov’u yanıltan da ofsaydı göstermeyen yan hakem oldu. Hollanda’nın Van Persie ile kazandığı üçüncü golden sonra Uruguay işi oluruna bırakmıştı. Ancak 90+2’de Pereira’nın beklenmedik golü gelince canlandılarsa da oynayacak zaman kalmamıştı.

Maçın en ilginç yönü Hollandalı Gio ile Uruguaylı Forlan’ın birbirinden güzel füze tabir edilen golleriydi.

Finalin diğer ayağında İspanya ile Almanya gibi iki güçlü takımın mücadelesinde Puyol’un kule gibi yükselip vurduğu harika kafası Matadorlara final yolunu açtı. Maçın başından sonuna kadar üstün olan İspanya idi. Rakibine bir kez pozisyon bırakan İspanyollar sayısız gol fırsatını da kullanamadılar. Kısacası favori Almanları ezip geçtiler… Oysa Almanya yarı finale kadar turnuvanın en iyi olduğu kadar en golcü takımıydı. Ancak İspanya’nın çok koşan, her an pozisyon üreten oyunu karşısında çözüldüler.

Kupanın 3.lük mücadelesinden çıkan Almanla oldu. Almanya-Uruguay maçı her yönü ile insana futbol zevkini yansıttı. Final şansını İspanya karşısında kaçıran Almanya Uruguay’ı 3–2 yenerek teselli buldu. Ayrıca kâhin ahtapot’u (!) da bu arada yalancı çıkarmadı. Böylece Almanlar 2006’dan sonra bu kez de 3. oldular. Şampiyona boyunca izleyicilere futbol zevkini veren bu galibiyet ile biraz olsun teselli buldular. Her iki takımda maça istekli başlamış ve pozisyonlar üretmiştir. Oyun başlar başlamaz da gollü geçeceğinin işaretlerini vermeye başladılar ve nitekim de öyle oldu. Maçın 19. dakikasında kaleci Muslera’nın elinden kaçırdığı topla Müller takımını galip duruma geçirdiyse de Arjantin Cavanı’nin köşeyi bulan vuruşuyla beraberliği sağladılar. İkinci yarıda herkesin Almanya’dan gol beklediği anda Forlan’in çok güzel volesi ile takımını öne geçirdi. Bu golün ardından Almanya Jansen ve Khedira’ın golleriyle 3.lüğü kazandı

Dünya Kupası Pazar akşamı İspanya ile Hollanda arasında oynanacak, yapılan tahminlere göre son Avrupa Şampiyonu İspanya’nın daha şanslı olduğu maçta Hollanda’da beklenmeyen çıkışı yaparak kupaya uzanabilir. Kâhin ahtapot’ta şansı İspanya’ya vermişti.

NOT; İspanya-Hollanda arasında oynanacak final maçı gecesi seyahate çıkmak zorunda bulunduğumdan bu maçın yorumunu birkaç gün sonra yazmaya çalışacağım.
 

erdemyucel2002@hotmail.com