22
Mayıs
2024
Çarşamba
SPOR

Fatih Terim Ders Verdi!..


Peş peşe yitirdiği puanlar ve Yunanistan yenilgisinden sonra 2008 Avrupa Şampiyonası finallerine katılma hakkını zora sokan Türk Milli Futbol Takımı her şeyi Norveç ve Bosna Hersek maçlarına bırakmıştı. İkinci sıraya yükselen Norveç ile yapılacak maç, sözcüğün tam anlamıyla bir finaldi.

Bu maçta dananın kuyruğu kopacaktı..

Avrupa 2008 Şampiyonasında ya varsın ya yoksun!..

Maç öncesi tüm Türkiye, takımımızın bu zor maçı alacağına inanmıştı. Ancak inanmakla da her şeyin çözülmeyeceğini biliyordu. Sporla ilgili pek çok kişi gibi de benim de gönlüm kazanmaktan yanaydı ama bu işin çok zor olacağını da biliyorduk...

Bunun da nedeni, Türk Milli Takımının 2002 Dünya Şampiyonasında aldığı üçüncülükten sonra bir düşüş sürecine girmesiydi. O günden sonra takımımıza belirli bir sistem oturtulamamıştı. Çok sayıda oyuncu denenmiş, ancak takımın iskeleti bir türlü kurulamamıştı.

2008 Avrupa Şampiyonası grupları belli olduğunda biz bu gruptan çok rahat çıkarız denilmişti. Türk Milli Takımı cezası nedeniyle iç saha yerine dışarıda oynayarak grup maçlarına başlamıştı. Başlangıçta iyi sonuçlar alınmış, ardından puan kayıpları gelmiş, Malta ve Moldova’ya puan verildikten sonra kolay denilen iş zora sokulmuştu. Her şey Norveç ile Oslo’da oynayacağımız maça bırakılmıştı.

Takımın bu duruma düşmesinde Futbol Federasyonu kadar Fatih Terim’in de büyük yanlışları olmuştu. Ben öğrenmem, öğretirim diyen Teknik Direktör yersiz olarak basın ile sürtüşmeye girmişti. Bu durum futbolculara da yansımıştı. Emre Belezoğlu,Terim’in silahşorluğuna soyunarak İnönü Stadında basın tribününe el kol hareketleri yapmış ,yetkililer bu çirkin davranışa seyirci kalmıştı.

Türk futbolunda bunlar yaşanırken, nihayet Norveç maçı gelip çattı. Bu maç öylesine bir maçtı ki, ya varsın ya yoksun...

Sinirler gergin, herkes tedirgin...

Bazıları umut yok denecek az diyordu!..

Norveç iyi bir futbol oynayan bir takım değildi. Yalnızca fizik gücü üstün, tekniği zayıf, diri bir takımdı. Ne kadar kötü olsa da yine de bir İskandinav ülkesi takımıydı. Bu ülke takmları futbol arenasında başarılı sonuçlar almıştı. Bu durum hiçbir zaman göz ardı edilmemeliydi. Türk Milli Takımı bireysel olarak onlardan üstündü. Ancak belirli bir sistem takıma bir türlü oturtulamamıştı. Norveç’in 1.90’ı aşkın futbolcularına karşı 1.65-1.70’lik futbolcularla mücadele edilecekti.

Türk Milli Takımının moral gücü de çok önemli idi... Motivasyon nasıldı, tam bilinmiyordu...

Türk Milli Takımı ve Fatih Terim Norveç maçında sözcüğün tam anlamıyla sırat köprüsünden geçti.Yenilirsek Fatih Terim istifa edecek, futbolcularında belki de bir daha milli formayı giymeleri çok zor olacaktı....

Türk Milli Takımı bu ortamda Norveç maçına çıktı ve çoğu kişinin beklemediği, futbol yazarlarını yanıltan bir sonuçla rakibini kendi sahasında 2-1 yenmeyi başararak ikinci sıraya yükseldi. Böylece Norveç’in finallere katılma umudunu büyük ölçüde sildi. Şimdi her şey önümüzdeki Çarşamba günü yapılacak Bosna-Hersek maçına kaldı. Türkiye bu maçı kazandığında final vizesini alacak...

Türk Milli Takımı, Oslo’nu Ullevaal Stadında rakibini tek kelime ile fırtına gibi ezdi. Son yıllarda oynadığı en güzel futbolunu oynadı ve birbirinden güzel iki golle de haklı bir galibiyet elde etti. Burada Fatih Terim’i takdir etmeliyiz; takımı bu maça çok iyi motife etmiş, kazanacaklarına futbolcularına aşılamıştı.

Şimdi haklı olarak sormak gerekir; ders almam diyen Terim bu maçta ders mi verdi?

Evet, Fatih Terim, Oslo’dan pek çok kişiye ders verdi...

Türk Milli Takımı oyuna biraz tedirgin başlamıştı. İlk anlarda, beklenmedik şekilde golü kalemizde bulduk. Uzun taç atışlarıyla ünlü Norveç’in attığı sayısız taçlardan birisinde top kafalardan sekti, savunma hareketsiz kaldı ve Hagen röveşatayla topu kalemize atmayı başardı. Ardından takımızın sağ kanadı, ilk kez milli formayı giren İbrahim Kaş karşısındaki Riise’i tutamadı. Hamit Altıntop eskisi gibi değildi. Bu bakımdan Norveç sol kanattan ve özellikle uzun taç atışları ile takımızı zorlamaya başladı. İbrahim Kaş’ın 16.dakikada sakatlanmasından sonra Gökhan’ın oyuna girmesi biranda takımızı rahatlattı. Belki de bu sakatlık takımız için iyi oldu bile denebilir.Gökhan, Riise’yi etkisiz bıraktığı gibi sağ kulvarda Norveç’i dağıtan hücumlara girişti. Terim’in son haftaların en başarılı futbolcusu Gökhan’ın yerine İbrahim Kaş ile oyuna başlamasını ise anlamak mümkün değildi. Bence maç boyunca Terim’in yaptığı tek yanlış da bu oldu. 1-0 yenik durumda oynayan takımızı seyredenleri bir düşünce almışken birden ortaya Emre Belezoğlu çıktı. Yaklaşık 30 m.den vurduğu müthiş şut ile takımımızın beraberliğini sağladı. Bu gol öncesinde ise Aurelio, Riise’nin kornerinde Volkan’ın boşa çıkması sonucu kaleye giren topu çok iyi yer tutarak çizgi üzerinde kafa ile karşıladı.

Emre’nin golü ve Aurelio’nun topu çıkarması maçın dönem noktaları oldu. Bundan sonra kendine güvenen takımımız son yılların en güzel futbolundan örnekler vermeye başladı.Pek çok kişi gibi bende böyle bir futbolu özlemiştim...

İkinci yarıda takımız çok daha baskılı oynamaya başladı. Uzun taç atışlarının kalemizde ne kadar tehlikeli olduğunu gördüğümüzden mümkün olduğunca topu taca atmamaya çalıştık. Gökhan’ın Norveç sol kanadını dağıtan akınlarından birinde, 60.dakikada yine fırtına gibi rakip alana girdi ve topu Nihat’a uzattı. Villeral’ de formunun zirvesinde olan Nihat döndü ve topu kaleci Opdol’un uzanamayacağı köşeye bıraktı; 2-1...

Türk Milli Takımı rakibin doldur boşalt hücumlarını orta sahada tutmaya çalıştı ve bunda da başarılı oldu. Bu arada Terim, ayağında top tutan, topu iyi saklayan Denizlispor kaptanı Yusuf Şimşek’i oyuna alarak zaman kazanmaya çalıştı ve bunu da başardı. Topu mümkün olduğunca yere indirdi, maçın sonlarına doğru Norveç’in baskısını önledi.

Norveç maçının kilit adamları vardı. Bunların başında Servet ile Emre Aşık, Aurelio, Gökhan ve Emre Belezoğlu geliyordu. Özellikle Emre’nin takımı orta alanda yönetmesi ve attığı gol ile önceki çirkin hareketini bizlere unutturdu. Bu arada kaleci Volkan’ın iki önemli golü önleyerek maçın sonucunu etkiledi.

Türk Milli Takımı çok zor, stresli bir maçı kazandı. Şimdi her şey önümüzdeki Çarşamba yapılacak Bosna Hersek maçına kaldı. Artık tüm Türkiye bu maça kilitlenmelidir. Ancak çok kolay gördüğümüz maçlarda hüsrana uğradığımız da hiçbir zaman unutulmamalıdır. Rakip küçümsememelidir. Bosna Hersek’in bu maçta hiçbir beklentisi yok dememeliyiz. Futbol bu, hiçbir şey önceden söylenemez. Aksi durumda çok yazık olur, yüzdük yüzdük işin kuyruğuna geldik... Kendi sahamızda seyirci baskısında kalan, dış sahalarda daha rahat oyun sergileyen Türk Milli Takımına en büyük desteği yine seyirci vermelidir.

Beşiktaş’ın 2-1 kazandığı Liverpool maçında İnönü Stadındaki seyirci gibi...

Rüştü Saraçoğlu Stadındaki seyirci desteği gibi..

Söylemeden geçemiyeceğim; maç öncesi büyük baskı altındaki Fatih Terim bu maçta çoğumuza gerçekten ders verdi...


erdemyucel2002@hotmail.com  

Yayın Tarihi : 18 Kasım 2007 Pazar 11:03:26


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ergun tasgın IP: 81.214.104.xxx Tarih : 18.11.2007 12:08:57

mıllı takımımız artık avrupa fınallerıne dogru adımını attı bundan sonrası kolay bosna hersek cantada keklık ben bılem cıksam sahaya yenerız