Fenerbahçe Fırtınası Sivas’ta Esti

Yurdumuzu saran kış koşullarının biraz olsun mevsim normallerine dönmesinden ve karın bazı bölgelerde dinmesinden sonra Süper Ligimize devam edildi. 19. haftanın ilk maçında Beşiktaş ile Antalyaspor, Antalya Atatürk Stadında karşılaştılar ve siyah-beyazlılar bu maçı Bobo’nun penaltıdan attığı golle 1–0 kazandı.

Geçen hafta İstanbul Büyükşehir Belediye maçı ertelenen, Ziraat Türkiye Kupasından elenen Beşiktaş, bu maçta da hiçbir varlık gösteremedi, yan hakem Erdinç Sezertam’ın Hakem Özgüç Türkalp’ın da ona uymasıyla yaratılan penaltı ile üç puanı almayı başardı!..

Hafta sonu yapılan kongresinde Yıldırım Demirören ile devam kararı alan Beşiktaş rakibine oranla çok daha baskılıydı, ancak yine pozisyon üretmekte zorlanıyordu. Kısacası bal yapmayan arı gibiydi. Bobo’nun girdiği bir pozisyon dışında rakip kalede tehlike yaratmaktan çok uzaktı. Savunmada Fabian aranıyordu, orta alanda yalnızca bir Fink vardı. Hepsi o kadar… Buna karşılık Antalya çok daha fazla pozisyona girdiyse de eski Galatasaraylı Necati’nin akıl almaz beceriksizliğinden beklenen gole ulaşamadı. Bence maçın en ilginç istatistiği Antalya’da oynadığı son dört maçta Bobo’nun dokuzuncu golünü atmasıydı…

Şenol Güneş ile ligin ikinci yarısında iyi bir çıkış yakalayan Trabzonspor rakip sahada zorlu bir maç sonunda Diyarbakır’ı 2–1 yenerken, iki topu direğe takılmasına rağmen yine de zorlandı. Ligin ilk yarısına göre çok daha takım oyunu oynaya, koşan Trabzon’da yine savunma hataları göze çarpıyordu. Buna karşılık attığı iki golle takımını galibiyete sürüklen, ancak, Eğemen ile birlikte gördüğü sarı kartla cezalı duruma düşen Engin Baydar önceki sorumsuzluğundan kurtulmuş görünüyordu. Kuşkusuz, bunda Şenol Güneş’in büyük payı olmalıdır. Attığı iki golde birbirinden güzeldi. İlk yarıda yeterince yararlanılamayan Alanzinho takımı sürükleyen isimlerin başında geliyordu. Diğer taraftan birbirlerini yeterince tanımayan, ancak iyi futbolculardan oluşan Diyarbakır zaman zaman zor durumlara düşerek bunu sert futboluyla çözmeye çalıştıysa da başarılı olamadı. Takımın Teknik Direktörü Ziya Doğan ise hakemlerin kendilerine rakibe oranla çok daha fazla kart göstermesinden şikâyetçi oldu.

Fenerbahçe sözcüğün tam anlamıyla Sivas’ta fırtına gibi esti. Çok zor hava koşulları içerisinde, yedi saatlik bir yolculuktan sonra Sivas’a gelebilmişti. Ayrıca Sivas deplasmanına aslarından yoksun olarak gitmişti ve bu maçtan mutlak üç puan almak zorundaydı. Zirvedeki yerini korumak isteyen Fenerbahçe ile ligde tutunabilme çabasındaki Sivas arasındaki iyi bir zemindeki maç tempolu ve son derece süratli başladı. Bu tempoya sonuna kadar dayanabilecek takımın maçı alması doğaldı. Semih ile uzun bir sakatlık döneminden sonra ilk kez sahaya çıkan Mehmet Yıldız’ın sahalarımızda ender görülecek golleriyle ilk yarı 1–1 kapandı. Bu yarıda Mehmet Topuz’un ayağından çıkan bir şut direkten dönerken, Kaleci Akın yerinde kurtarışlarıyla mutlak golleri önledi. Ne var ki ikinci yarıda Fenerbahçe’nin peş peşe gelişen akınları karşısında aynı başarıyı gösteremedi. İkinci yarıda Sivas süratini kaybetti ve Fenerbahçe’de gollerini peş peşe sıraladı; 5–1. Bu sonucun ortaya çıkmasının başlıca nedeni de iki gol atan Uğur Boral’ın rakibin sağ kulvarını felce uğratmasının büyük payı vardı. Bu kanattaki Abdurrahman arkadaşlarından yeterince yardım da alamayınca tek başına mücadele etmek zorunda kaldı ve bunda da başarılı olamadı.

Fenerbahçe bu maça Lugano, Santos, Chirstian ve Guiza gibi eksiklerle gitmişti. Onların yerinde oynayan Selçuk, Uğur Boral, Semih ve Deniz mükemmel bir futbol ortaya koyarak asları aratmadılar. Fenerbahçe’nin galibiyetinde de büyük payları oldu.

Önümüzdeki hafta Ziraat Türkiye Kupasında Bursa, ligde Diyarbakın maçlarında Daum ne yapacak? Onları takımdan kesip asları mı oynatacak, yoksa bu başarılı oyuncularıyla yola devam mı edecek? Bilemeyiz ama Daum’un kafası aslardan yana olduğuna göre Sivas’ta oynayan yedekler yine kulübeye dönecekler

Galatasaray, Denizli karşısında flaş transferleri olan Neill, Joe ve 57. dakikada Dos Santos ile çıkarak vasat bir futbol ortaya koydu. Yeni transfer ve asların yanı sıra Emre Çolak’a da yer veren F.Rijkaard diğer takımların aksine oynayan formayı kapar imajını bir kez verdi. Ancak kolay geçeceği sanılan, ligde bir hükmen galibiyeti dışında Denizli sözcüğün tam anlamıyla rakibine kök söktürdü. Öyle anlar oldu ki, Galatasaray ölüp ölüp dirildi. Pahalı transferlerden sonra Denizli karşısında zorlanması da oldukça düşündürücüydü. Maçın en güzel anı ise Barış’ın ortasına yükselen ve Hakan Şükür’ü anımsatan Arda’nın golüydü. Denizli’de Engin’in uçarak vurduğu kafa da golünün de ondan aşağı kalan yanı yoktu. Bu sonuçla Galatasaray zirve yarışını kovalarken Denizli’de ligin dibine iyice demir attı.Çoğu Fenerbahçeli de birkaç yıl önce şampiyonluktan ettiği Fenerbahçe’nin ahı mı tuttu diyor!..

Haftanın diğer maçlarında İstanbul Büyükşehir Belediye, Ziraat Türkiye Kupasından sonra Kasımpaşa’yı bir kez daha yenmeyi başardı. Maçın ilk yarısında 2–0 öne geçen Kasımpaşa bunu koruyamayarak sahadan 4–2 yenik ayrıldı. Zirveyi zorlayan ve üçüncü sıradaki Bursaspor fırtına gibi bir maçtan sonra zorlu rakibi Eskişehir’i 3–1 yendi. Zirveyi zorlayan ve dördüncü sıradaki kayseri ise Afrika Kupasından dönen kalecisi Souleymanou’ya kavuşmanın sevinci içerisinde rakip sahada Gaziantep’i gol makineleri Makakula’nın golüyle 1–0 yenmeyi başardı. Ligin alt sıralarından kurtulma uğraşı veren Manisa ile Ankaragücü arasında oynanan maçta gol yoktu. Manisa’da az bir seyircinin izlediği maç 0–0 sonuçlandı.

erdemyucel2002@hotmail.com