Fenerbahçe Kayseri çemeninde boğuldu

Türkiye 1.Süper Liginin 23. haftasında sarı kırmızılı Kayserispor, Fenerbahçe’yi yenerek renktaşı Galatasaray’ı zirveye taşıdı. Fenerbahçe son beş maçından 5 puan çıkarabilmiş, 10 puan yitirmiş, rakibi ile arasındaki puan farkını koruyamamıştır. Haftalardır Fenerbahçe’nin arkasından lideri izleyen ve hesaplarını rakibinin kaybedeceği puanlara göre yapan Galatasaray sonunda isteğine ulaştı.

Galatasaray’ın düşme hattındaki Samsunsporu 3-2 yenmesinin ardından Fenerbahçe Kayserispor’a 1-0 yenilerek rakibinin iki puan arkasına düştü. Şimdi Fenerbahçe Galatasaray’ın kaybedeceği puanlara göre hesabını yapmaya çalışacak. Haftalardır Fenerbahçe’nin oyun düzeninde, kurgusunda bozukluk, oyun grafiğinde düşüş olduğu gözlemleniyordu. Fenerbahçe bunu önleyecek tedbir alamaması bir yana C.Daum’un yanlış tutumu üzerinde yönetimin durup durmadığı da açıklık kazanamıyor.

Türkiye’deki yabancı futbolcuların en iyilerini bir araya getirdiği söylenen Fenerbahçe ne yazık ki, bu yıl bir-iki maç dışında düzeyli bir oyun çıkaramadı. İyi yabancı futbolcuları yan yana koymakla da futbol oynanmıyor. Sürekli yan pas yapan, duran toplarla sonuç almaya çalışan, koşmayan, top kaptırdığında rakibin üzerine gitmeyen, daima rakip alana top şişiren Fenerbahçe’nin bir gün tökezleneceği açıktı. Nitekim de beklenen oldu. Tuncay’ın kaçırdığı iki net gollük pozisyondan sonra, Volkan’ın, futbolda kaleci ayıbı sayılan, bacak arasından yediği gol Galatasaray’ı liderliğe getirirken Kayseri’nin üçüncülüğü biraz daha perçinlendi.

Kayserispor Teknik direktörü Ertuğrul Sağlam rakibini çok iyi etüt etmiş, 18 dışında rakibine serbest vuruş yaptıracak pozisyonları önlemişti. Fenerbahçe’nin en zayıf yönü olan ortadaki boşluğu görmüştü. Nobre, Alexs ve Anelka’nın hücuma kalktıklarında rakip topu karşılayınca orta alana dönemiyor. Süratli takımlar bu yönde hücuma kalkınca da Fenerbahçe’nin orta sahası dağılıyor, güç Aurelio’nun üzerine düşüyordu. Fenerbahçe’nin haftalardır hücuma katılmayan, pozisyon üretmeyen, rakibe top veren bir orta sahası vardır. Geçtiğimiz haftalarda ligde Kayseri rüzgarı esiyor dediğimde ne kadar haklı olduğum ortaya çıktı. Kısacası Kayseri aldığı bu sonuçla kutlanmalıdır.

Galatasaray düşme hattındaki Samsunspor’u rahat bir oyunla yenerken her şeyin para pul olmadığını, amatör bir renk sevgisinin örneğini verdi. Haftalardır umutlandı ve sonunda isteğine ulaştı. G.Gerets maça Necati, Hakan Şükür ve Ümit Karan ileri üçlüsü ile başladı, ardından da dördüncü golcüsü Hasan Kabze’yi oyuna soktu. Gerets’in bütün planının gol üzerine olduğu, takımın dizilişinden belliydi. Bu kez genç oyunculardan Aydın ve Ferhat’a ilk on birde yer vermedi. Milli maçta başarılı bir oyun ortaya koyan Orhan Ak’a yeniden sol kanatta görev verdi. Buna rağmen Samsun ezilmeden oynadı, ilk yarıda başa baş bir mücadele örneği verdi, zaman zaman da rakip kalede gol aradı. İlk yarının sonlarına doğru Tamer Tuna ile öne geçti ise de 45. dakikada Necati beraberliği yakaladı.

İkinci yarıda Samsun’un beklenmedik ofansif oyunu Galatasaray’ın işine yaradı. Necati ve İliç’in golleri ile 3-1 öne geçtiyse de 90+3’de Tamer Tuna takımının ikinci, daha doğrusu oyunun en güzel golün Tomas, Orhan Ak ve Saido’dan sıyrılarak attı. Galatasaray’ı zirveye taşıyan bu maçta Mondragon, Tomas, Orhan Ak, Sabri, Hasan Şaş, Saido, ve Necati’nin büyük payı vardı. İliç’in attığı golde ise Hakan Şükür’ün soldan götürüp ortaladığı top bir anda samsun savunmasının dağılmasına neden olmuştur

Beşiktaş-Ankaraspor maçı futbol ve pozisyon zenginliği yönünden haftanın seyri en güzel oyunlarından biri oldu.Beşiktaş’ın 8.dakikada Tümer’in attığı akıl dolu gol ile oyuna avantajlı başladı. Ankara’nın akınlarını Beşiktaş yerinde karşıladı. İkinci yarıda oyuna giren İbrahim Üzülmez Beşiktaş’ın sol tarafına hareket getirmesinin yanı sıra Gökhan Güleç’ attırdığı gol ile Mehmet Sedef’ten daha etkileyici olduğunu göstermiş oldu. Beşiktaş’ın attığı üç golün hazırlanış ve vuruş olarak seyri güzeldi. İki hafta önce Fenerbahçe’nin yenildiği Ankaraspor karşısında Beşiktaş’ın almış olduğu 3-0’lık sonuç bir kez daha gösterdi ki, koşan, rakibi basan ve rakibin üzerine giden takımlar etkili oluyor.

Fenerbahçe yıldız oyuncuları ikili mücadeleye girmeyi sevmiyor ve koşmuyor. Böyle olunca da koşan, rakibin üzerine giden ve rakipten topu sökebilen Beşiktaş, Fenerbahçe’nin yenildiği Ankaraspor karşısında açık ve net bir galibiyet kazandı. Ankaraspor ise Beşiktaş karşısında elindeki kozları sonuna kadar kullandı, bu arada girdiği üç yüzde yüzlük gol pozisyonunda Cordoba’yı geçemedi.J. Tigana’nın Beşiktaş’a vermiş olduğu çok şey var; ancak GökhanGüleç, İbrahim Akın ve Tümer’in yanı sıra oynadığı süre içerisinde Sergen’in bu takımdaki hakkı da her zaman verilmelidir.

Trabzonspor ise V.Manisa karşısında çok kötü bir oyun ortaya koymasına rağmen maçın başında yeni transferi Ömer Rıza ve sonra da Ferhat ayağından kazandığı gollerle rakibini 2-1 yenmeyi başardı. Ersun Yenal’ın çok iyi futbol oynattığı V. Manisa tüm baskısına rağmen kendi seyircisi önünde sürpriz sonuçla sahadan yenik ayrıldı. V. Manisa üst üste yenilmesine rağmen ligin iyi takımlarından birisidir. Ancak futbol biraz da şans ve beceriye bağlıdır.

Bu yıl lig her zamankinden çok farklı geçiyor. Ligin başında iki takım şampiyonluk verirken, Kayseri, Beşiktaş,Trabzon ve Gençlerbirliği üçüncülüğü kovalıyor. Samsun, Malatya ve alacağı ceza daha belli olmayan Diyarbakır yavaş yavaş ligin dibine yerleşiyor. Bu arada Ç.Rize, Denizli, Gaziantep, Ankaraspor, Ankaragücü ve Erciyesspor da ligin ortaları ile altı sıra arasında sıralanmışlar. Önümüzdeki haftalarda bu bölgede neler olacağı ise hiç belli değil. Daha dorusu hiç kimse rahat değildi.

Önümüzdeki hafta yapılacak olan Trabzon-Galatasaray ve Fenerbahçe-Konyaspor maçları zirvede durumu ya perçinleyecek ya da lideri değiştirecektir. Onun yanı sıra K.Erciyeş-V. Manisa; Gençlerbirliği-Gaziantep; Ç.Rize-Ankaragücü;Diyarbakır-Malatya; Ankaraspor-Kayseri; Denizli-Sivas; Samsun-Beşiktaş maçlarından da , sıralamayı etkileyecek ilginç sonuçlar çıkacağı açıktır.