Türkiye Turkcell Süper Liginin 15. haftası beklenilenin aksine favorilerin galibiyeti ile sonuçlanırken V.Manisaspor’un düşüşü sürüyor. Ligin ilk dokuz haftasından itibaren fırtına gibi esen ve liderliği haftalardır kimseye bırakamayan Manisa bu hafta ‘da Konyaspor’dan puan alamadı. Böylece ligdeki beşinci yenilgisini de alarak puan cetvelinde dördüncü sıraya indi.

Fenerbahçe ile Trabzon arasında, Avni Aker Stadında oynanan haftanın maçında gülen taraf sarı-lacivertlilerdi. Fenerbahçe oyuna Palermo maçının moral yüksekliği ile başlayarak rakip sahaya yerleşti ve akın üzerine akın tazeledi. Sonunda soldan Uğur Boral’ın götürdüğü topun üzerinden atlayan Tuncay Appiah’a güzel bir fırsat yarattı. Appiah’da çok sert bir vuruşla Fenerbahçe’yi 1–0 öne geçirdi. Fenerbahçe Palermo maçındaki oyununu oynayamamasına rağmen yine de ilk yarıda rakibinden çok üstündü. İkinci yarıda ise roller tamamen değişmişti. Trabzon ilk yarım saate yakın bir süre Fenerbahçe yarı sahasında oyununu sürdürdü ise de sonuca gidemedi. Ne var ki, sağdan ortalana bir topu çok iyi takip eden Umut, kaleci Volkan’ın bir anlık tereddüdünden hemen hemen boş kaleye vurarak takımının beraberliğini sağladı. Bu gol bir kez daha gösterdi ki, yıldız oyunculardan kurulu Fenerbahçe’nin en zayıf tarafı kalesidir. Fatih Terim’in Milli Takım kalesini emanet etmesine rağmen Fenerbahçe’nin iyi bir kaleciye ihtiyacı olduğunu bu maç bir kez daha gösterdi. Sağdan ortalanan toptan çıkıp çıkmamakta bocalayan Volkan az kaldı takımının bu maçta puan yitirmesine neden olacaktı. Bereket Zıco kenarda oturttuğu Aurello’yu sahaya sürdü ve onun kafa golü ile Fenerbahçe maçı 2–1 alarak haftayı kazançlı kapattı. Maçın oynandığı sıralarda tribünlerden Zico’ya atılan sert cisimler, çakmaklar karşısında Futbol Federasyonu ne diyecek bilemeyiz. Maçın sona ermesiyle birlikte tribünlerde yine görmek istemediğimi çirkin olaylar yaşandı. Koltuklar sökülüp sahaya atıldı, taraflar birbirlerine girdi. Fenerbahçelileri hava alanına götüren otobüs yine hava alanı yolu üzerinde taşlandı. Kısacası futbolda görmek istemediğimiz çirkinlikler bir kez daha yaşandı. Oysa maç öncesi havai fişek gösterileri arasında futbolcular dostça birbirilerine yakınlık gösteriyorlardı. Sahada çirkinlik yoktu ama tribünlerde vardı. Bu maç ile son sözü hakem Bülent Demirlek’e söylemek isterim. Bence çok kötü bir maç yönetti, özellikle ikinci yarıda çaldığı düdükler ile Trabzon’dan yana görüntü sergiledi. Ufukhan’ın Uğur Boral’a attığı aleni tekmeyi sarı kartla geçiştirdi. Kırmızıyı göstermeye ne niyeti ve ne de gücü vardı. Bu hakemlerle Türk futbolunun bir yere varamayacağı açıkça görüldü. Seyirciden korkan, ona şirin görünmek isteyen bir hakem...

Haftanın ilk maçında Beşiktaş son haftalarda yükselişe geçen Bursaspo karşısında maçın 36. dakikasında eski bir Beşiktaşlı olan Sinan Koloğlu’nun mükemmel bir vuruşla 1–0 yenik duruma düşünce tüm stat sessizliğe büründü Bir süre sonra da Tigana ve yönetime karşı tepkiler başladı. Bu tür tepkileri de bir türlü anlakmış değilim; sanki teknik direktör başta olmak üzere yönetim sahaya çıkacak ve oynayacak... Taraftar takımların artık eşit düzeye geldiğini bir türlü anlamak istemiyor. Maçın ikinci yarısında Tigana kadrosunda değişiklik yaparak haftalardır form düşüklüğü gösteren Burak’ın yerine oyuna aydığı Ricardinho birden takımı ateşlendir. Ricardinho, Delgado ve Delgado’nun yerine giren Ali Tandoğan’ın akıl dolu vuruşu ile 3-l’lik skora erişti. Haftalardır belki de inat uğruna oyuna almadığı Ricardinho oyunun kaderini değiştirdi ve Beşiktaş’a ikinci bir Sivas hezimeti yaşatmadı. Maçı kurtaran ikinci adam ise yediği golde yapacağı bir şey olmayan, kendine güveni artan, mutlak en az üç golü önleyen kaleci Runje idi. Oyuna sonradan giren Ali Tandoğan’ın da bu galibiyette büyük katkısı olduğu da söylenmelidir. Maçın sonlarına doğru ters bir hareketle düşen ve kendi kendini sakatlayarak omzu çıkan Gökhan Zan’ın acı içerisinde kıvranması gerçekten yürekleri parçaladı.

Galatasaray ise karşısında ummadığı bir Sivas’ı buldu. Geçtiğimiz hafta Beşiktaş karşısında farkı kaçıran Sivas bu kez rakibinin oyununa boyun eğen, yenilgiyi baştan kabul etmiş bir takım görüntüsünde idi. Galatasaray maça mutlak galibiyet için başladığı açıkça görülüyordu. İlk anlardan itibaren sürekli rakibi bastırdı, 5.dakikada Arda’nın kafasıyla ilk golü, ardından İliç’in köşeyi bulan vuruşu ile ikinci gole ulaştı. İkinci yarıda ise Galatasaray’ın ilk yarıdaki oyunundan eser yoktu. Nasıl olsa üç puanı almanın rahatlığı içerisinde futbolun güzelliği de ortadan kalkmıştı. Arda’dan sonra İliç ve Ümit Karan’ın gollerine Sivas karambolde Fransergio’nun ayağından cevap verdi ve maç sarı-kırmızılıların3-1’lik galibiyeti ile sona ererken önümüzdeki hafta yapılacak Fenerbahçe-Galatasaray maçının önemi daha arttı. Maçın ilginç noktalarından biriside J.Tigana’nın nihayet sol kanatta Ergün gibi bir oyuncusunu hatırlamış olmasıydı.

Galatasaray seyircinin sürekli Fenerbahçe ile uğraşarak en galiz küfürleri peş peşe sıralaması ise son derece çirkindi. Sözcüğün tam anlamıyla seviyesizliği ortaya koyuyordu. Ayrıca maçın hakemi Barış Şimşek her iki takımın birbirine benzeyen formalarla oynamalarına izin vermemeliydi. Onun dışında yönetimi oldukça iyi idi.

Haftanın diğer maçlarında Kayserispor rakip sahada Gaziantepspor’u 2–1 yenerken, düşme hattındaki Kayseri Erciyes kendi sahasında Sakaryasporu’u çok rahat 2–0 yendi. Denizlispor Ankaraspor ile 1–1 berabere kaldı. Ç.Rizespor ise beklenmedik şekilde Gençlerbirliğine 1–0 yenildi. Gençlerbirliği’nin golünü atan Okan Özütürk uzun yıllar Ç.Rize formasını giyen bir futbolcu olduğunu hatırlatma yarar var sanırım. Ankaragücü 90+3’ü saniyelerin geçtiği anda Cordoba’nın ayağının kayması ile Agoli topu aşırttı ve Ankara takımı maçı 1–0 kazandı.

Ligin 16. haftasında yapılacak olan Fenerbahçe-Galatasaray maçı ilk yarının liderini tayin edecektir. Bunun yanı sıra alt sıralarda kazan çoktan kaynamaya başladı. Fenerbahçe yenilgisinden sonra 14.sıradaki Trabzonspor için de tehlike çanları çalmaya başladı.


erdem@kenthaber.com