Fenerbahçe Zirveyi Galatasaray’a Hediye Etti!..

Süper ligde bu yıl ilginç sonuçlar alınıyor. İlk yarının sonunda bu yılki şampiyonluğun Fenerbahçe ile Galatasaray arasında paylaşılacağı sanılıyordu. Beşiktaş ve Trabzonspor’un peş peşe aldıkları kötü sonuçlardan sonra onlara pek şans verilmiyordu. Bursaspor ile Kayserispor’un çıkışlarına ise pek fazla önemsenmiyordu. Ne var ki, 21.haftada alınan sonuçlar kazın ayağının hiç de öyle olmadığını gösterdi. Galatasaray’ın ligden düşürülen Ankaraspor karşısında aldığı hükmen galibiyetin ardından Fenerbahçe’nin kupada çeyrek finalde, ligde ise düşmemeye çalışan Manisaspor beraberliği, Beşiktaş’ın Gaziantep’ten eli boş dönmesi, ilerleyen haftalarda çok şeyin değişeceğinin sinyallerini veriyordu.

Kısacası bu yıl kimin ipi göğüsleyeceğini söylemek çok erken. Derelerin ardından daha çok sular akabilir… Umulmayan bir takımın da şampiyon olabileceği de gözlerden uzak tutulmamalıdır.

Haftanın açılış maçında Gaziantep, sahada hayalet gibi dolaşan Beşiktaş’ı beş yıl sonra 2–0 yenerken eline geçirdiği fırsatları değerlendirebilse, üç top direkten dönmese, Rüştü gollük birkaç pozisyonu önlemese, uzun yıllar kırılamayacak bir rekoru ortaya koyabilirdi. Sezon başından bu yana süren Beşiktaş’taki sıkıntı Mustafa Denizli’yi de etkilemiş, kısa bir süre önce kalp damarlarındaki genişlemeden ötürü ameliyatla kendisine stent takılmıştı. Buna rağmen Denizli yine takımının başındaydı ama takımı O’nu yine üzdü…

Beşiktaş’ta son haftalarda açıkça görüldüğü gibi savunmada ve orta sahada bazı sıkıntıları var. İlk köşe vuruşunu 62. dakikada yapabilen bir takımın hücumda da bazı sorunlar olduğunu gösteriyordu. Oyuna sonradan giren Nobre’nin kaçırdığı iki pozisyon var ki, ikisi de evlere şenlik… Gaziantep’in erken golünden sonra Beşiktaş’ın telaşı oyun kurmasını güçleştirdi, Ernst ve Fink’in çok top kaybetmesi, kanatlardan destek alamaması da takımın gole yaklaşmasını engelledi. Gaziantep ise mutlak üç puan için sahaya çıkmıştı, Fenerbahçe’nin bir türlü yararlanamadığı Olcan ise adeta tek başına Beşiktaş’ı çökerten isimlerin başında geliyordu. Onun yanı sıra Gaziantep’in yeni transferlerinden Serdar Kurtuluşu ile Thomas da takımın bel kemiğiydiler. Yeni takımlarına çok kolay uyum sağlamışlardı. Cesar, Zurita, Beto, Daumi ve kalede Mahmut’un bu galibiyette çok büyük payları vardı. Kısacası ligde sekizinci sıraya yerleşen Gaziantep kendi sahasında haklı bir galibiyet alırken ileriki haftalar için karşısına çıkacak takımlara kolay bir lokma olamayacağını da göstermiş oldu…

Haftanın futbol yönünden en zevkli, en sürprizli ve en olaylı maçında Fenerbahçe, Manisaspor ile 2–2 berabere kalırken aynı zamanda da zirveyi Galatasaray’a kaptırdı. Kaptırdı demek de yanlış olacak adeta kendi eliyle hediye etti!... Oysa Fenerbahçe oyuna çok iyi başlamış, yerini bulan pasları, ileride tuttuğu savunması ile çok iyi bir mücadele ortaya koymuştu. Buna karşılık rakip kaleye gitmekte zorlanan Manisa ilk yarıda çaresiz, gol yememek için uğraşan ve biraz da şaşkın bir takım görünümündeydi. İlk yarıda adeta dantelâ işlenir gibi gelen golde Alex’in bilinçli olarak topun üzerinden atlaması ve Cıristian’ın düzgün, köşeyi bulan vuruşundan sonra gollerin artacağı sanılıyordu. İkinci yarıda toparlanan Manisa Isaac, mükemmel çalımı ile attığı gole 90+2 de bir yenisini ekledi ve takımını 2–1 öne geçirdi. Manisa’nın ikinci yarıda toparlanmasının en büyük etkeni de Mehmet Nas ile Isaac’ın oyuna alınması olmuştur. Daum, son çare olarak Gökhan Ünal’ı sahaya sürdü, 90+7’de (!) adeta bir kule gibi yükselerek vurduğu kafa ile klasik gollerinden birisini atarak gemisini (!) biraz olsun kurtaran kaptan oldu…

Bu maçın üzerinde durulacak en önemli noktalarından biriside kendisine yapılan fauller karşısında hakemle, rakip oyuncularla didişen Emre’nin kulağı çekilmiş olacak ki hırsını çimenlerden alıyordu. Böyle olunca da Emre ne oyundan düşüyor ve ne de takımının moralini bozuyordu. Önümüzdeki maçlarda da Emre’nin böyle olmasını temenni ederiz.

Fenerbahçe-Manisa maçının çirkin yönleri de vardı. Attığı iki golle yıldızlaşan Isaac maçın bitiminde hakeme küfür ederek kırmızı kart görmesi, durum Manisa lehine 2–1 olunca Aziz Yıldırım’ın protokol tribününde sözlü tacize uğraması ve bunu yapanın da Bülent Arınç’ın danışmanı olması çirkin olayların başında geliyordu. Maçın bitiminde Manisasporlu olduğu iddia edilen bir kişinin hakeme saldırması da haftanın en güzel maçına gölge düşüren bir başka çirkin olaydı. Bu arada maçın hakemi M. Kamil Abitoğlu’nun oyunu yedi dakika uzatması ne kadar doğruydu bilemeyiz. Ama bazılarının iddiasına göre Gökhan Ünal’ın golünde top eline çarpmıştı. Semih’in karanboldeki vuruşunda topun kaleci İlker’in gözüne gelmesi de bir başka talihsizlikti. Ambulansla İzmir 9 Eylül Hastanesine kaldırılan İlker’in gözünde ciddi bir problem olmadığı, ancak 24 saat kontrol altında tutulacağını öğrenmiş bulunuyoruz. Maçın başarılı kalecisine bu nedenle geçmiş olsun derim.

Haftanın diğer maçlarında zirvede söz sahibi olmak isteyen Kayserispor beklenmedik şekilde, Souleymanou’un ıskaladığı topa yetişen Angelov’un golüyle Denizlispor’a beklenmedik şekilde 1–0 yenildi. Bu sonuçla Denizli ligin 21. haftasında üç puan almayı başardı. Kayseri maç boyunca etkisiz, kötü bir oyun sergilerken zaman zaman da rakibin oyununa boyun eğdi. Ziraat Bankası Türkiye Kupasında Galatasaray’ı eleyen Antalyaspor ise bu kez Eskişehir karşısında umduğunu bulamayarak Veysel ve Adem’in golleriyle 2–1 yenildi. Pahalı transferler yaparak Ankaraspor skandalını unutturmaya çalışan Ankaragücü İstanbul Büyükşehir Belediye karşısında beraberlik serisine devam ederek 1-1’lik sonuçla sahadan ayrıldı. Haftanın sürprizini ise Ankara’da Gençlerbirliğini 2–0 yenen Kasımpaşa yaptı. Yılmaz Vural yönetiminde büyük bir çıkış yakalayan Kasımpaşa Yekta ve Moritz ‘in golleriyle alt sıralardan 12.yükselerek düşme hattından uzaklaştı.

21. Haftanın üst sıraları zorlayacak önemli maçı Trabzonspor-Bursaspor 15. Şubat akşamı oynanacağından haftanın yorumuna koyamıyorum. Bu maça yarın kısaca değinip, sonucun sıralamaya nasıl etkiyeceğini yarın not olarak yazıma ekleyeceğim. Önümüzdeki hafta Fenerbahçe’nin Lille, Galatasaray’ın A.Madrid maçlarından sonra lige devam edilecek ve haftanın en önemli maçı kuşkusuz, Beşiktaş ile Galatasaray arasında oynanacaktır. Fenerbahçe’nin Manisa beraberliğinden sonra Galatasaray’ın eline geçen zirve şansını kullanıp kullanamayacağını da bu maç belirleyecektir. Önümüzdeki pazartesi günü oynanacak Fenerbahçe-Bursaspor maçı da ligin kader maçlarından bir başkasıdır.

Not: Trabzonspor ile Bursaspor arasındaki haftanın son lig maçı 15 Şubat akşamı Bursa’da oynandı. Her iki takımda zirveyi zorlama mücadelesi veriyordu, bu yönden maçın çekişmeli geçeceği açıktı. 2010 yılında yaptığı sekiz maçta yedi yaparak Şenol Güneş yönetiminde fırtına gibi esen Trabzon’a karşı Ziraat Türkiye Kupasında Fenerbahçe’ye karşı şansızlığın kurbanı olan Bursa’nın alacağı sonuç merakla bekleniyordu. Bu maç bir bakıma iki hocanın taktik savaşıydı. Her iki takımda kanatlardan hücum ederek yüksek toplardan yararlanmak istedi. Bursa’da Volkan’ın, Trabzon’da Ömer Aysan’ın yokluğu maç boyunca hissedildi. Ozan’ın sol kanattan götürdüğü topa Batalla’nın golü görülmeye değer güzellikteydi. Trabzon bu gole karanbolde Umut’un golü ile karşılık verdi. Böyle olunca da her iki takım beraberliğe razı oldu. Maçı hakkı da böyleydi… Allanzinho bu maçta da sahanın yıldızıydı. Orta alanda etkili olmasının yanı sıra Trabzon hücumlarında da başrolü oynadı. Bursa tribünlerinden eski futbolcuları Eğemen’e gösterilen tepki ise hiçte hoş değildi…

Bu sonuçla Bursa bir maç eksik ile 40 puanla üçüncülüğe yükselirken Trabzon da 37 puanla altıncı sırada kaldı.

erdemyucel2002@hotmail.com