1
Mayıs
2025
Perşembe
SPOR

Fenerbahçe’den Yarım Düzine Gol…

Futbol dolu bir haftayı geride bırakırken, önümüzdeki günlerin de çok hareketli geçeceğini sanıyoruz. Bursaspor Şampiyonlar Liginde Glaskov Rangers deplasmanına gidecek, Beşiktaş R. Wien ile oynayacak, Süper Ligin 7. haftasından sonra Milli Takımımız Avrupa Şampiyonası elemeleri için Almanya ile oynayacak…

Bu arada taraftalar birbirlerine soruyor; Bursa Tutulmuyor, Eskişehir Nereye Gidiyor?

Gollerin bol olduğu hafta da Galatasaray’dan M.Baros, Manisaspordan Simpson ve Fenerbahçe’den de Niang attıkları üçer golle adeta birbirlerine nazire yaparcasına hat-trick yapan futbolcular oldu.

Haftanın açılış maçında Bursaspor, Buca’yı 1–0 yenerken aynı zamanda tarihinde bir ilki gerçekleştirdi ve beşinci maçını da kazanarak puanının on beşe yükseldi. Geçtiğimiz hafta 1–0 galipken bazı taraftarların tepkisiyle yarıda kalan Gaziantep maçını da hükmen kazandığında puanının on sekize yükselteceği de olasıdır.

Bursa’da oynanan haftanın açılış maçında seyirci desteğini de arkasına alan Bursa fırtınası esmeye devam ediyor. Maç boyunca pozisyonlar bulan ve ancak Hüseyin’in ayağıyla yalnızca birini değerlendirebilen Bursa, G.Rangers ile oynayacağı maçı düşünerek bazı oyunlarını dinlendirmiştir. Hüseyin’in attığı gol Bursa’nın kendi sahasında 1000. golü olmasıyla ayrı bir önem kazanmıştır. Ertuğrul Sağlam ikinci yarıda oyuna aldığı Sercan ve İnsua’nın çabalarıyla rakibini adeta bunaltmışsa da ikinci gole ulaşamadı. Oyunun ilginç görünümlerinden birisi de Ömer Erdoğan’ın kafasının direkten dönmesiydi. Bu yıl ilk kez kaleyi koruyan Yavuz, Ivankov’u aratmadı. Buna karşılık Buca’nın iyi oyunculardan kurulu olduğu ve ilerideki haftalarda pek çok takımın canını yakacağı da görülüyordu. Ne garip ki bir zamanlar futbolda ön plana çıkan İzmir’i yalnızca bir ilçe takımı temsil ediyor.

Haftanın önemli maçlarından Beşiktaş-Antalya maçı öncesinde siyah beyazlıların rahat bir galibiyet alacağı sanılıyordu. Oysa beklenen olmadı; sahasına kapanan ve ara sıra ani ataklarla çıkmaya çalışan Antalya karşısında Beşiktaş seyirci desteği de arkasında olmasına rağmen Ernst’in mükemmel pasları ve Bobo’nun fırsatçılığı ile rakibini 2–1 yenerek üç puana ulaştı. Kısacası Ernst oynuyor ve onun verdiği paslarla Bobo gollerini sıralıyor. İlk yarısı zevksiz geçen maçta Hakan’ın inanılmaz hatası az kaldı Beşiktaş’ın puan kaybına neden oluyordu. Oyunun en çirkin yönü ise yılların tecrübesi İbrahim Üzülmez’in Necati Ateş’e son saniyelerde yaptığı faulle sakatlamasıydı. Hakem Özgür Yankaya oyun boyunca seyircinin etkisinde kaldığından penaltıyı veremedi ve Antalya’yı bir puandan etti. Schuster, geçen hafta sakatlanan Ekrem’in yerine Hilbert’i denediyse de bu oyuncu sağ bekte başarılı olamadı. Antalya Djiehoura’nın daha 3.dakikada sakatlanmasıyla bükün planları alt üst olmuş ve takım savunması yapmaya çalışmış, ancak oyunun sonlarına doğru savunma kilidi çözülmüştü. Son dakikaları çok çekişmeli geçen maçta Deniz’in boş kaleye topu atamaması, bir bakıma maçın
kader anıydı.

Ankara derbisi olarak isimlendirilen Gençlerbirliği-Ankaragücü maçının galibi Gençlerbirliği oldu. Maçın tek golünü ilk yarının son saniyelerinde penaltıdan Smelz atarken kaleci Serdar’ın Meye’nin kontrolsüz girişiyle sakatlanması herkesi üzdü. Maç boyunca Ankaragücü taraftarları Ümit Özat’ı istifaya çağırırken bir seyirci de soyunma odasına giden hakem Süleyman Abay’a bastonla saldırdı.

Süper Lige peş peşe aldığı iki yenilgi ile başlayan, üçüncü haftadan sonra açılan Galatasaray bu kez de İstanbul Büyükşehir Belediyesini 3–1 yenerek yoluna devam etti ve dördüncü galibiyetini alarak sıralamada 3.lüğe yükseldi. Galatasaray önceki maçlarında üçer puanı almıştı ama ortaya futbol adına da pek bir şey koyamamıştı. Bu kez göze hoş gelen, rakibi çökerten bir oyun oynayarak rakibin boş bıraktığı alanları yerinde doldurdu ve biri penaltıdan olmak üzere kanatlardan gelen akınları çok iyi değerlendiren Baros’un üç golüyle galibiyete ulaştı. Bu yıl ilk kez formayı giyen ve atılan ilk golde büyük payı olan Serkan Kurtuluş’un sağ kanattan atakları rakibi çökmesinin başlıca etkisiydi. Maçın en ilginç yönü de Baros’un düşerken yaptığı vuruş ile sahalarımızda kolay kolay göremeyeceğimiz bir golü atmasıydı. Uzun süredir tenkit edilen Frank Rijkaad’ın sahaya sürdüğü tertip Galatasaray karşısında her zaman başarısız kalan Abdullah Avcı’yı bir kez daha zorladı. Rijkaard’ın artık yollarını ayıracağı Elano’yu kulübede tutarken, Ali Turan ve Gökhan Zan’a rağmen Serkan Kurtuluş’u sahaya sürmesi bazılarınca kuşku uyandırmış olabilir... Ancak Serkan kendisine tanınan bu şansı çok iyi kullanarak Neill, Ayhan Baros, Cana, Pino ile birlikte takımının en iyi oyuncusu oldu.

Galatasaray’a karşı şansı tutmayan İstanbul Belediye’nin çökmesinin en büyük nedeni golü kalesinde erken görmesi, Rızvan’ın yersiz penaltı yaptırması ve hepsinden önce de ilk yarıdaki kötü oyunuydu.

Süper ligin henüz galibiyet alamamış Eskişehir, Gaziantep karşısında da başarısız oldu… Gülen taraf geçen hafta Bursa karşısında başarısız olan Gaziantep, Serdar Kurtuluş’un golüyle rakibini 1–0 yenerken Eskişehiri de ligin dibine itti. Geçen yılın en iyi ekiplerinden Eskişehir bu yıl çok kötü günler yaşıyor ve kendi sahasında da puan çıkaramıyor. Maçın bitiminde seyirci, Rıza ve yönetim istifa sözleriyle protestolarını sürdürdüler. Geçen yıl Eskişehir’e başarı kazandıran Rıza Çalımbay istifa ederek İstanbul’a döndü ve Eskişehir yönetimi de yeni bir teknik direktör arayışına girdi. Türk futbolunun en büyük eksikliği de takım iyi giderken yere göğe konulamayan teknik direktörler bir iki maçka başarısız kalınca hemen güle güle denilmesidir. Bir bakıma yönetim kendini kurtarıyor ve vefasızlıktan teknik direktörleri harcıyor…

Süper Lige kötü başlayan, ancak Hikmet Karaman’ın takıma gelişiyle değişim gösteren Manisa, Sivas’ı 3–0 yenerken üç gole de imzasını atan Simpson, Baros gibi hat-trick yaptı.

Konya-Kardemir Karabük maçı golleri ve oynanan futbol ile haftanın seyri hoş maçlarından biri oldu. Konya kendi sahasında baskılı başladığı oyunda daha 2. dakikada Lieteva’nın kafa golüyle 1–0 öne geçmesine rağmen Karabük, Cemal ve Hakan Özmert’in golleriyle beklenmedik şekilde öne geçmesine rağmen Peter’in golüyle 2-2’lik beraberliğe razı oldu. Bu maçta Karabüklülerin rakip sahada arkadaşlarına pas vermek yerine sürekli kaleye şut atmaları da anlamsız gözüktü.

Süper Lige Şenol Güneş ile adeta Karadeniz fırtınası estirerek başlayan Trabzon geçen hafta da olduğu gibi bu hafta da durdu. Trabzon, Kayseri deplasmanında, Giray’ın 79. dakikada oyundan atılmasıyla on kişi kaldı ve rakibiyle golsüz beraberliğe razı oldu. Trabzon zaman zaman oyuna hâkim olmasına rağmen oyunu yavaşlatması aleyhlerine oldu ve daha doğrusu pozisyon üretmekte zayıf kaldılar.

Haftanı güzel bir zeminde oynanan son maçında Fenerbahçe Kasımpaşa’yı 6–2 yenerken her iki takımda açık, bol gollü ve pozisyonlu bir futbol ortaya koydu. Kasımpaşa’nın stadı onarım nedeniyle Ali Sami Yen de oynandı ve belki de Fenerbahçe bu statta, Galatasaray seyircisi olmadığından (!) en rahat ve stressiz maçını oynadı.

Ligde galibiyeti olmayan Kasımpaşa’yı Yılmaz Vural sahaya değişik bir tertiple çıkarmış ve Fenerbahçe savunmasının ortasına atığı toplarla gol aramıştır. Bunda da barılı olarak maçın 6. dakikasında, birazda savunmanın ikramıyla gelen, beklenmedik golle 1–0 öne geçmesi Fenerbahçe taraftarlarında soğuk bir duş etkisi yaptı. Fenerbahçe bu gole Alex’in ayağından hemen yanıt verdi, ardından ilk yarıda Emre’nin harika, Niang’ın da boş kaleye yuvarladığı toplarla 3-1 öne geçti. İkinci yarıda Fenerbahçe golleri peş peşe sıralayarak uzun süreden beri yapamadığını yaparak rakibine altı gol attı.

Bu maçta dikkati çeken altı gol atmasına rağmen Fenerbahçe’nin kalesinde iki gol görmesi savunma zaaflarını açıkça gösteriyordu. Fenerbahçe bu sezon ilk penaltısını Alex’in ayağından kazanırken, Volkan altı pasta Ersen Martin’i çalımlamaya kalkmasıyla az kaldı kalesinde golü görüyordu. Fenerbahçe kalecisinin böyle bir gösteri yapma lüksü yoktur. Alex bu sezon ilk kez 90 dakika oyunda kaldı ve 2 gol ve 2 asist yaptı. Dia sağdan ve soldan yaptığı çıkışlarıyla bu sezon pek çok takımın canını yakacağa benziyor. Ayrıca Alex, Niang, Emre ve her zaman olduğu gibi Gökhan Gönül takımın yıldızlarıydı. İkinci yarıda Bilica’nın yerine giren Yobo ondan çok daha faydalı olacağını ve laubali hareketler yapmayacağını gösterdi.

Kasımpaşa genç ve tecrübesiz bir takımla rakibiyle gücünün yettiğince mücadele etti, zaman zaman da rakibini zorları.. Özellikle Şahin Fenerbahçe savunmasına zor anlar yaşattı. Ancak gücü bu kadardı…

Bu haftanın önemli maçları arasında Çarşamba günü Bursaspor Glaskov Rangers, Beşiktaş’ta Perşembe günü R. Wien ile Avrupa Kupalarında deplasmanda karşı karşıya gelecekler. Süper Ligin en önemli maçları ise Karabük-Galatasaray, Fenerbahçe-Gençlerbirliği, İstanbul Büyükşehir Belediye-Bursa ve Trabzon -Beşiktaş arasında oynanacak.

erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 28 Eylül 2010 Salı 10:05:40


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?