13
Haziran
2025
Cuma
SPOR

Galatasaray’da Hüsran!..

Galatasaray sezonun ilk resmi maçında, Kazakistan’ın Topol takımı karşısında sözcüğün tam anlamıyla hüsrana uğradı.

UEFA’nın bu sezon uygulamaya koyduğu Avrupa Ligi 2. ön eleme turunda Galatasaray’ın rakibi Topol Avrupa Kupalarında ismini duyuramamış, şimdiye kadar yalnızca 18 maç oynamış tecrübesiz bir takım. Buna karşılık rakibi Galatasaray 2000 yılında UEFA Kupasını kazanmış bir takım… Galatasaray bu acemi takım karşısında ortaya futbol koyamayışının yanı sıra ne organize ve de tehlikeli bir akın yapabildi. Kuşkusuz, bunda rakibi küçümsemenin, eksik ve genç oyuncuları sahaya sürmenin de büyük payı vardı. Sırası gelmişken, belirtmekte de yarar var; futbolcular Temmuz sıcağında daha henüz form tutmaktan da çok uzaklar. UEFA’nın bu tür eleme maçlarına bu kadar erken başlatmaları da takımlar için olumsuz oluyor.

Fenerbahçe’nin astronomik transfer teklifi yaptığı Arda’nın ¼ değerinde bir tamı olan Kazaklar daha maçın 2. dakikasında Zhumaskaliyev’in önünde bulduğu topa vuruşu ile galip duruma geçtiler. Bu golde rakibe rahat topu vurduran Galatasaray orta ikilisinin hatası büyüktür. Savunma rakibe böylesine rahat bir pozisyonu kendi kalesi önünde verilmemeliydi. Kaleci Orkun’un ise bu topa yapacağı da pek bir şey yoktu.

Rıjkaard, Barcelona’daki gençler ile bizimkileri aynı görmüş olacak ki, aslardan çok rakip zayıf diye gençleri sahaya sürmüştü. Böylece hiç olmazsa Barcelona ile Galatasaray gençleri arasındaki farkı da görmüş oldu. Kuşkusuz, ilerisi için böylesi daha da hayırlıydı!..

İlk yarıda Arda ve M.Baros yer vermeyen Rijkaard, ikinci yarıda durumun vahametini görünce onları sahaya sürdü. Arda ikinci yarıda, birkaç çalım dışında olumlu bir hareket yapamamasına rağmen serbest vuruştan gelen topa yükselen M.Baros takımının beraberliğini sağladı. Bunun dışında da Baros’un sahada varlığı ile yokluğu belli değildi!.. Oyun boyuncu Galatasaray’ın tek müspet hareketi ve pozisyonu da bununla sınırla kaldı. Yazımızın başında Galatasaray’ın ciddi bir hücum yapamadığını söylemiştim; ileri uç oyuncuları ayağında topu tutamıyor, pozisyona giremiyor. Buna karşılık futbol piyasasında isminde söz ettirmeyen Topol daha pozitif, hücuma yönelik akınlar yaparak rakip savunmayı dağıttı. Yalnızca son vuruşu yapmakta acemi kaldılar.

Rijkaard’ın “Ciddi maçları kaldırabilecek oyunculara ihtiyacımız var” sözü boşuna değilmiş... Ancak dün oynayan Alpaslan, Aydın, Erhan ve Yaser’in birlikte oynaması ve takımın da başarılı olabilmesi ilerisi için çok zor görünüyor. Takımda orta sahada Mustafa Sarp ve Ayhan takımı ayakta tutanlardı. Alpaslan’ın kırmızı kartı ise acemilikten öte bir şey değildir. Yalnız bu oyuncuya şans verilecek olursa Galatasaray’ın kazançlı çıkacağını da açıktır.Kötü oyunlarına rağmen Arda ve Baros ikilisi olmasaydı Kazakistanın Tcentraly Stadı maçı bizim için hüsran olacaktı. Ne var ki, Rijkaard eksikleri görerek,. 23 Temmuz’da Ali Sami Yen’deki rövanşa farklı çıkacağı da açıktır. Galatasaray o maçta alacağı bir galibiyetle rakibini eler… Ancak Galatasaray’ın karşısına kurada daha güçlü bir takım çıkmış olsaydı, onları Ali Sami Yen Stadı bile kurtarmazdı. Bu bakımdan şansın Galatasaray’dan yana olduğunu söylemekte bir mahzur yoktur sanırım…

 

erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 17 Temmuz 2009 Cuma 13:15:12


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?