27
Mayıs
2024
Pazertesi
SPOR

Galatasaray’ın Hatırı Kalmasın Diye Fenerbahçe de Yenildi!..

Rijkaardsız, Neeskens’in yönetiminde Bursa deplasmanına giden Galatasaray ağır bir yara aldı. Galatasaray’ın yenilgisinin ardından Fenerbahçe’de ondan aşağı kalmadı ve Kasımpaşa’ya yenildi. Haftanın şanslı takımları zirveyi zorlayan Bursaspor ile Beşiktaş oldular.

Kısacası Fenerbahçe’de Galatasaray’da bayramı taraftarlarına zehir ettiler. Beşiktaş ile Bursaspor’da taraftarlarına bayram hediyesi sundular.

Sezona çok iyi başlayan, ancak sezonun en kötü oyununu oynayan Galatasaray her geçen gün biraz daha kaybetti ve sonunda Bursa karşısında 1–0 kaybederek üçüncü yenilgisini aldı. Bursa özelikle ilk yarıda rakibinden çok daha tempolu ve üstündü, Galatasaray’ın sol kanadını adeta felç eden ve golü atan Volkan eline geçen iki pozisyonu cömertçe harcamasa sonuç çok daha farklı olurdu. Bununla beraber attığı golün üstüne yatmasını bildi. Arda’nın tek forvet oynaması ise çok yanlıştı, nitekim bunun ne kadar yanlış olduğu tüm maç boyunca görüldü. Zapotocny ile Ömer Erdoğan arasında ezilip kaldı. Nonda oyuna neden sonra alındığında ise iş işten geçmişti.

Bursaspor’un ise hakkı hiçbir zaman yenmemeli haklı bir galibiyet alarak, Galatasaray’ın önünde 29 puanla üçüncü sıraya yükselmeyi başarı, Büyük olasılıkla da önümüzdeki yıl Türkiye’yi Avrupa Kupalarında hakkıyla temsil edecektir.

Eşinin rahatsızlığı nedeniyle Hollanda’ya giden Rijkaard’ın yerine takımın başında Neeskens vardı. Ama sahadaki şuursuz Galatasaray’ı toparlayamadı, maçın sonlarına doğru Sabri’ye sert giren Ozan ile itişmeye kadar işi götürmesi bir teknik direktöre yakışan hareket değildi. Sabri ise hırçınlığının cezasını sarı kartla görerek haftaya takımını eksik bıraktı. Bu hafta da düşük bir form grafiği çizen Arda’nın hakeme itirazları bir takım kaptanına hiç yakışmıyordu. Geçtiğimiz haftalardaki yazılarımda da belirttiğim gibi geleceği çok daha parlak olan bu futbolcuya genç yaşta takım kaptanlığı verilmesi biraz büyük geldi.

Sessiz Kadıköy akşamında Fenerbahçe perişanları oynayarak Kasımpaşa’ya 3–1 yenildi. Galatasaray gibi Fenerbahçe’de bayramı kendilerine gönül verenlere bayramı zehir etti. Kasımpaşa ise şimdiye kadar oynadığı altı deplasmanda ilk puanını Fenerbahçe’den almayı başardı. Kasımpaşa rakibine oranla çok daha üstün bir oynayarak Gökhan Güleç ve Cenk ellerine geçen fırsatlardan yararlanabilse tarihi bir farkı da yakalayabilirlerdi.

Gerçekte bu maç Fenerbahçe için tam bir skandaldı. Semih ve Guiza’lı ileri ucu tam bir beceriksizlik örneğiydi. Emre’ni yokluğunda Mehmet Topuz, Chistian ve Selçuk’tan oluşan orta saha ise Kasımpaşa’ya tam anlamıyla teslim olmuştu. Maçın 50. saniyesinde Volkan’ın yediği saçma sapan gol internet sitelerinde beceriksiz örneği olarak gösterilmelidir. Kaldı ki, diğer iki golü yenilmesini de amatör kümede zor görüsünüz.

Bu maç iki önemli faktörü ortaya koymuştur. Birincisi C. Daum ile Yılmaz Vural farkını; diğeri de parayı bastırıp futbolcu almakla takım kurulamayacağını… Yılmaz Vural’da C. Daum da Köln Spor Akademisi mezunu ve her ikisi arasındaki fark ortada…

Kasımpaşa’nın bu galibiyetinden sonra bazı yöneticiler artık gözlerini yerli teknik direktörlere çevirmelidir. Terim’in istifasından sonra Yılmaz Vural’ın ben Milli takıma talibim sözünü hafife alanlar artık ne düşünür bilemem.

Televizyonları başında Fenerbahçe’yi seyretmek isteyenler canlı, diri, fırsatçı bir Kasımpaşa seyrettiler. İstatistiklere göre sahada hayalet gibi dolaşan Fenerbahçe’ye karşı Kasımpaşa 18 km daha fazla koşmuş… Kasımpaşa’da başta Fenerbahçe golcülerini (!) durduran Koray, Moritz, Cenk olmak hepsi birbirinden güzel oynadılar.

Kısacası 114.000.000 Euro’luk Fenerbahçe için rezalet; 14.000.000’luk Euro’luk Kasımpaşa için başarıydı.

Beşiktaş-Sivas maçında tam bir Mustafa Denizli klasiği yaşandı. Kaleci Rüştü’nün uzun vuruşunu, İ.Kaş’ın asistini çok iyi değerlendiren Bobo’nun 29. dakikada attığı gol üzerine yatan Beşiktaş deplasmanda 1–0 yendi ve Fenerbahçe’nin bir puan gerisinden ikinci sıraya yerleşti. Aslında bu maç Beşiktaş için çok zor ve aynı zamanda psikolojikti. Avrupa’da Manchester United gibi bir devi yendikten sonra lig maçı oynamanın dezavantajları vardı. Ancak Beşiktaş’ın yine de formda olduğu hem hücumda hem de savunmada görülüyordu. Bütün maç boyunca ligin dibinden çıkmaya çalışan Sivas ancak iki pozisyon bulabildi ve onu da kullanamadı. Bu arada Beşiktaş’ın son beş maçında gol yemeyişinin nedenleri üzerinde de durulmalıdır. Bu durum gözden kaçırılmamalıdır. Maçın yıldızı her zamanki gibi Ernst idi. Sivok, Ferrari, sakatlanıncaya kadar Bobo ve Ekrem de takımı sürükleyen isimlerdi. Bu arada hiç gerek yokken vakit geçirmeye çalışan ve sarı kart gören Rüştü’nün böyle bir harekete de gereksinimi yoktu. Beşiktaş’ta Tabata yine hayal kırıklığı yaratırken Nihat da ismi ile oynuyordu. Kısacası varlığı ile yokluğu pek belli değildi.

Haftanın diğer maçlarında Trabzonspor Eskişehirspor’u zorda olsa 2-1’lik sonuçla geçmeyi başardı. Ünal karaman’ın emaneten aldığı Trabzon, kulübün ceza verdiği oyunculardan ötürü eksik sahaya çıkmıştı. Ama yine de Eskişehir’i geçerken çok zorlandı. Bu arada Eskişehir’in attığı bir golde ofsayt gerekçesiyle sayılmadı.

Ligin zorlu takımlarından Kayseri deplasmanda Manisa’yı Fenerbahçe’nin kullanamadığı Gökhan Emreciksin’in golü ile 1–0; Ankaragücü Denizli’yi 1-0; Antalyaspor da Gençlerbirliği’ni 2-0 yenerken İstanbul B.şehir Belediye’de Gaziantep ise 1-1 berabere kaldılar.


erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 30 Kasım 2009 Pazartesi 11:57:49


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Mehmet Ersindigil IP: 84.62.13.xxx Tarih : 30.11.2009 19:42:55

Hocam Galatasaray ve Fenerbahce taraftarlari üzüldü belki,Ama Her iki takimin futbolculari birbirlerine iyi bayramlar dilemislerdir.Futbol kavga ile degil oynayarak kazanilir.Bunu herkes öyle bilsin.Fenerbahce olsun Galatasaray olsun yöneticileri birbirini yiyecegine ve onlarca milyon dolarlar harcayarak rekabet olarak futbolcu alacaklarina sapkalarini önlerine koyup düsünsünler.

Böyle büyük takimlar asiri derecede büyük paralar harcayarak dogru dürüst ayakta zor sartlarda duran anadolu takimlarina yenildikleri zaman ben bayram yapiyorum. Anadolunun hangi takiminda iyi bir futbolcusu varsa hemen basindan ögreniyoruz büyük takimlar almak icin caba sarfediyorlar.Hatta rekabete gidip fiyat artiriyorlar.

Uzun lafin kisasi büyük külüplerimizin kavgalarindan biktim.Hele derbi maclari geldigi zaman eyvah dememek elde degil.Hep yöneticilerin verdigi beyanatlardan kaynaklaniyor.Ben sahsen bükmedigim eli öperim.Büyük takimlarimizin yöneticileri,de bunu kabül etmesi lazim.Futbolu bir eglence sporu olarak benimsememiz lazim.Nefret etmeden seyretmeliyiz saygilarimla.